GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 14:12

Berlin Uluslararası Turizm Borsası Fuarı’yla turizmde yüzler gülecek

A
A
A
Berlin Uluslararası Turizm Borsası Fuarı’yla turizmde yüzler gülecek

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Berlin Uluslararası Turizm Borsası Fuarı’na (ITB) ziyaretçiler büyük ilgi göstererek beklentilerini paylaştı.

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Berlin Uluslararası Turizm Borsası Fuarı’na (ITB) ziyaretçiler büyük ilgi göstererek beklentilerini paylaştı.


Berlin’de bu yıl 52’incisi düzenlenen Berlin Uluslararası Turizm Borsası Fuarı (ITB), beklenen ilgiyle göz doldururken, fuara katılanlar 2018 beklentilerini İHA’ya aktardı. Fuarda büyük bir stantla yer alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), turizmin yanı sıra sağlık turizmine de ağırlık verdiklerini kaydettiler.


KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Ülkemiz sadece deniz, kum, güneş turizmi değil sağlık ve alternatif turizmlere de ağırlık ve önem veriyor. Bunu tüm dünya kamuoyuyla paylaşmak için buradayız. KKTC’deki yeni yapılan otellerimizle, doğal güzellik ve tarihimizle ülkemize gelen turistlerin memnuniyetine şahit oluyoruz“ dedi.


Almanya turizmine de önem verdiklerini belirten Bakan Ataoğlu, “Her geçen yıl Almanya pazarında artış görüyoruz. Turistleri sadece otellerde tutmak yerine ülkemizin güzelliklerini de göstermek için programlarımız oluyor.”


Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi adına açıklama yapan Ahmet Savaşan ise “Amacımız KKTC’nin sağlık turizmindeki ürünlerini dünyaya tanıtmak ve sağlık turizmi için turistleri çekmek istiyoruz. Her yıl fuarda önemli anlaşmalara imza atıyoruz. ITB Berlin bizim için çok önemli“ ifadelerini kullandı.


Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, 2 bin 700 üyelerini temsilen katıldıkları Berlin Fuarı’ndan memnun olduklarını belirterek, “Otelcilik sektörünün güçlenmesi için adeta Berlin’e çıkartma yaparak ülkemizin tanıtımını yapıyoruz. Son iki yılda daralan Türkiye turizminin 2018’de açıldığını görüyoruz. Burada TUİ, Thomas Cook gibi çok önemli tur şirketleriyle yapılan görüşmeler sonucunda, turizmin borsası Berlin’den umutlu ve güçlü dönüyoruz“ dedi.


Türkiye Seyehat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, 7 bin 500 ana acente ve şubelerle birlikte 12 bin acenteye sahip olduklarını belirterek “Acentelere pazarlama yapmak için imkan sağlamak ve yeni işbirlikleri yapabilmektir. Dolayısıyla ülkemize turist getirebilmektir“ dedi. 2018 beklentilerinden bahsederken ise, “Almanya bizim ana pazarımız. Rusya ve Almanya’dan vazgeçemeyiz. Almanya’nın seyahat alışkanlıkları Orta Avrupa’yı da harekete geçiriyor. O açıdan da çok önemli. Ocak-Şubat ayında yüzde 60’lara varan bir artış var. 2018’i 5 milyon turistle kapatmayı hedefliyoruz“ dedi.


Aktüel Expo adına fuara katılan Ozan Kaya ise Berlin’e 5-8 Nisan tarihleri arasında Antalya’da ikinci defa düzenlenecek kendi fuarlarını tanıtmak için katıldıklarını belirterek “Cumhurbaşkanımızın himayesinde yapılacak sağlık, spor ve alternatif turizmin yapılacağı fuara geçen yıl 150 ülkeden 4 bin alım heyeti katıldı. 41 bin görüşme yapıldı ve yaptığımız üç büyük anlaşmanın bedeli 3 milyar dolardır. Antalya turizmini sadece yazları değil, 12 aya yaymak için çalışıyoruz. Yatıp - kalkmanın dışında alternatif turizmlerle her mevsimi değerlendirmek istiyoruz. Bu fuara 50 ülkenin sağlık ve turizmin bakanlarını da davet ettik“ dedi.


Fuara Batı Antalya Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği (BATAB) adına katılan Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Gürbüz ve İmar Müdürü Serkan Temuçin, bölgenin tanıtılmasına ve ekonomik turizmin oluşmasına yönelik birtakım projeler yaptıklarını söylediler. Deniz, kum, güneş turizmine alternatif olarak yaz, kış ve yayla turizmlerine de ağırlık verdiklerini belirten Gürbüz, “Arayıp da bulunamayan bir ortama sahibiz. Dünyanın 4. büyük tırmanma merkezine sahibiz. Saklıkent ve kayak merkezlerimiz var. Yılda 19 fuara katılarak insanları bilgilendiriyoruz. 2018’de geri dönüşler iyi gidiyor ve turizmde bu sene yüzler gülecek“ ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis 27 yıllık harik ustasından alternatif üretim Bitlis’te 27 yıldır harik sanatıyla uğraşan Haydar Yılmaz, ürettiği büyük boy hariklere alternatif olarak süs eşyası ve hediyelik mini harik üretimi yapıyor. Yıllardır tek başına harik sanatını yaşatmak için büyük mücadele veren Haydar Yılmaz, 600 yıllık bir sanatın bitmemesi için alternatif üretimlere yöneldi. Bitlis’in önemli el sanatlarından biri olan, keçi kılı ve kendir ham maddesinden yapılan ve yöre halkının yüzyıllardır ayakkabı olarak kullandığı harik ayakkabısının yaşayan son ustası Yılmaz, sanatını yaşatmak ve tanıtmak için mücadele veriyor. Bazı kurumların kısmi desteği dışında sanatını yaşatmak için destek bulamadığını vurgulayan Yılmaz, 25 yıldır zor şartlarda üretimini yaptığı harik sanatına sahip çıkılmasını bekliyor. Harik ustası Haydar Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, mini harikin piyasasını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Yöre halkının 600 yıl boyunca bu ayakkabıyı kullandığı rivayet edilir. Genelde biz bunları halk oyunları ekiplerine veya ayağında romatizma rahatsızlığı bulunanlar için yapıyoruz. Tabii harik, piyasası olan bir ürün değil. Tüm geleneksel el sanatlarında olduğu gibi pazar sorunu yaşıyor. Bu pazar sorununu aşmak için farklı metotlar denedik. Bunlardan biri de mini harik üretimi oldu. Bu mini harikler süs amaçlı yapılıyor. Piyasası daha uygun oluyor, çünkü gelen turistler kullanım amacı büyüklere göre daha fazla olduğu için bunu tercih ediyorlar. Bitlis’teki kurum ve kuruluşlar gelen misafirlerine mini hariki veriyorlar, sağ olsunlar bu konuda bizlere destek oluyorlar. Amacımız bu sanatı ayakta tutmak ve yaşatmak istiyoruz. Çünkü Bitlis’e özgü bir sanattır. Genç nesillere aktarabilmek için zaman zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurslar açıyoruz. Kursiyerlerimiz geliyorlar öğreniyorlar tabii, devam ettirme konusunda fazla bir rağbet olmasa da yine de kurslarımızı açıyoruz. Mini harikin piyasasını oluşturursak atölyemizde en azından 10-15 kişi istihdam edebiliriz” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, 2030’da yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçebilir” Türkiye’nin yüzde 55-60 oranında yenilenebilir enerjiye geçtiğini belirten Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bunun kısa sürede yüzde 100’e çıkabileceğini söyledi. Yapılacak çalışmalarla 2030’a kadar ‘yüzde 100 yenilenebilir enerji’ kullanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Uyar, “Ama kömür santrali kurmayıp nükleeri durdurmalı. Çünkü nükleerin elektriği için Rusya’ya 14 buçuk sent verecekmişiz. Hâlbuki bu enerji, güneşten bir sente üretiliyor” dedi. IRENEC 2024 14. Uluslararası %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı, 17 Nisan’da İstanbul Beykent Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. 3 gün sürecek olan konferansta; ulusal ve uluslararası birçok katılımcı yer alırken alanında uzman kişiler ‘yenilenebilir enerji’ hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulunuyor. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı ve İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar da konu hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor İlk olarak yüzde 100 yenilenen enerji hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Fosil yakıtlardan arınmış, sadece doğal olan güneş ışığı, rüzgârın kinetik enerjisi ve suyun potansiyel enerjisinden yararlanarak bütün enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesidir. 14 yıldır bunu yapıyoruz. Çünkü diğer kullanılan yakıtlar hem atmosferi kirletiyor hem de her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor. Bu sorunları halletmek için bütün dünya ülkeleri; Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler 2015’ten beri bu sorunu gündeme aldılar. Dünyada bunun için çalışan alanında uzman hocalarımız ise burada konuşuyor. Fosil yakıtlar, temizmiş gibi her yerde. Üniversitemiz ise dünyada tek olan bu konferansa ev sahipliği yaparak sorunların çözümü için liderlik yapmış oluyor” şeklinde konuştu. Konferansa asıl belediyelerin katılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Çünkü bu konuları bilmiyorlarsa enerji ve iklim alanlarında 30-40 yıl geride kalmışlar demektir. Şimdi burada Bağcılar Belediyesi’nden insanlar var. Yenilenebilir enerji için belediyelere büyük sorumluluk düşüyor” dedi. 1 trilyon euro ayırdılar Dünyada yapılan çalışmalar hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar şunları söyledi: “Avrupa, 2019’da Yeşil Mutabakat ile ‘bütün bu sorunları’ aşalım dedi. 27 ülkenin parlamentolarından gelen, Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı diyor ki ‘2050 yılında Avrupa’yı iklim nötr ilk kıta yapacağız.’ Bunun için bir trilyon euro ayırdılar. Çalışmaları sürüyor. Avrupa’da yaklaşık 112 şehir seçtiler. 33’ü bu işi yapabileceğini kanıtladı, belge aldılar. Hedeflerine ulaşmak için 5 görev belirlediler. Bunlardan birincisi iklim değişikliğine adaptasyon. İklim değişiyor ama ‘insan ölsün’ diyemeyiz. Sel, yangın gibi durumlara önlem almak gerekir. İkincisi, şehirler bir an önce fosil yakıtsız hale getirilmelidir. Üçüncüsü kanser misyonu, dördüncüsü toprakların korunmasıdır. Beşincisi ise deniz ve suların korunmasıdır. Birleşmiş Milletler de ise yenilenebilir enerji kuruluşu yoktu, kuruldu. O da bütün ülkelere yenilenebilir enerji konusunda nasıl daha çok adım atabileceklerini anlatıyor.” “Yenilenebilir enerjiyi kullanınca savaşmanıza gerek kalmıyor” Türkiye’nin bütün enerjisini rüzgârdan sağlamanın mümkün olduğunu da belirten Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Zaten herkes güneşlenmeye Türkiye’ye geliyor. Ama Almanya’nın bizden 5 misli fazla güneş paneli var. Yani Türkiye’nin bu konuda potansiyeli çok iyi. Sadece karar vericilerin tercihini önemli. Yenilenebilir enerjiyi sınırsız, en ucuza, kimseyi öldürmeden kullanabiliyorsunuz. İnsanlar; doğal gaz, petrol, kömürle ilgili savaşıyor. Güneş enerjisini kullanmak için kimseyi öldürmeniz gerekmiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.