GENEL - 23 Temmuz 2017 Pazar 11:36

Damlataş Mağarası kültür ve sağlık turizmine hizmet veriyor

A
A
A
Damlataş Mağarası kültür ve sağlık turizmine hizmet veriyor

Antalya’nın Alanya ilçesinde 1948 yılında keşfedilen ve deniz kenarında yer alan Damlataş Mağarası, astım hastalarına şifa umudu oldu.

Antalya’nın Alanya ilçesinde 1948 yılında keşfedilen ve deniz kenarında yer alan Damlataş Mağarası, astım hastalarına şifa umudu oldu.


Alanya’da her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Damlataş Mağarası, doğal güzelliğinin yanı sıra şifa arayan astım (nefes darlığı) hastalarının da ilgi odağı haline geldi. Türkiye’de turizme açılan ilk mağara olarak da bilinen Damlataş Mağarası, 1948 yılında iskele inşaatında kullanılmak üzere taş ocağı açılırken dinamit patlatılması sonucu tesadüfen ortaya çıktı. Binlerce yılda oluşan dikit ve sarkıtlarıyla dikkati çeken mağaranın ziyaretçi sayısı her yıl artıyor.


Damlataş Mağarası’nın bir diğer adının da ‘astım mağarası’ olarak bilindiğini söyleyen Turist Rehberi İhsan Tarhan, mağaranın 1948 yılında keşfedildiğini belirtti. Tarhan, ”İlgili kurumlar tarafından resmi olarak Alanya iskelesinin yapımı için burada dinamit patlatılıyor. Bütün bu patlamaların neticesinde mağara tesadüfen bulunuyor. Daha sonra ilgililer buraya davet ediliyor ve burada incelemeler yapılıyor” dedi.


Mağaranın ilginç bir mağara olduğunu ifade eden Tarhan, ”Özellikle yağış olduğu dönemde yağan yağmurların mağaranın içerisine damlaması neticesinde sarkıtlar ve dikitler oluşturuyor. Netice itibariyle burada bir mağara meydana geliyor. Ama nasıl mağara tabi araştırılıyor. Alanyalı Galip Dere isimli bir vatandaşımız var. Kendisi çok meraklı bir insan, zamanında tüm gazetelerde bir takım haberleri okumuş. Bu haberlerden bir tanesi 2’inci Dünya Savaşı’nın olduğu sırada Almanların bombalardan korunmak için mağaralara sığındığı ve tesadüfen bu mağaraların bazılarında astıma iyi geldiği tespit ediliyor. Daha sonra Galip Dere, buradaki mağarada da böyle bir şey olabilir mi diye bunlarla ilişki kuruyor. İlgilileri uyarıyorlar. Araştırmalar neticesinde bu mağaranın da bir takım özellikleri olduğu ve astım hastalığına da iyi geldiği ortaya çıkıyor” diye konuştu.



“Astım hastaları 3 haftalık kürle şifa buluyor”


1948 yılında Alanya’nın küçük bir ilçe ve tek hanın olduğunu belirten Tarhan, “O yıllarda Alanya’da otel bile yoktu. Tabi bu mağara ulusal basında haber konusu olunca Türkiye’nin her tarafından insanlar Damlataş Mağarası’na gelmeye başlıyor ve günümüze kadar da bu özelliğini kuruyor. Gerçekten bu mağaranın astım hastalığına iyi geliyor ve hastalar 3 haftalık kürle şifa buluyor. Burada yüzde 98’e yakın nem oranı var. Yaz-kış içerideki hava sıcaklığı 22-23 derece oluyor. Yazın da aynı, kışın da aynı hava atmosferi var mağaranın içerisinde ve yağmurların yağmasıyla sarkıtların daha güzel bir şekil aldığını da biliyoruz” dedi.



“Mağarayı çok beğendik”


Damlataş Mağarası’nı ziyaret eden coğrafya öğretmeni Burcu Özçetin, içeriyi gezdiklerini ve çok beğendiklerini söyledi. Özçetin, “Biz mağarayı gezdik ve çok güzel. İnsanların rahatça dolaşabilmesi için ortam müsait. Mağara korunaklı ve hiçbir sıkıntı yok. Tabi sarkıt ve dikitlerin oluşumuna baktığımızda çok uzun zaman geçmesi gerekiyor. Tabi sarkıt dediğimiz olay kalsiyum, karbonat ve diğer minarelerin birleşmesiyle oluşuyor. Sarkıt daha çok yukarından aşağıya doğru dik bir şekilde gelendir. Dikitse onun tam aksi yönünde tortulaşmanın dik yönde hareket ettiği bir olay. Buraya ziyarete gelenler farklı bir bakış acısı yakalamak isterlerse sütunların olduğunu görürler. Biz memnun kaldık, Antalya’ya ve Alanya’ya gelen ziyaretçilerin mutlaka Damlataş Mağarası’nı görmesini tavsiye ederim” şeklinde konuştu.


Damlataş Mağarası’nın görülmesi çok tavsiye edildiği için geldiğini aktaran Osman Yaşar da, ”Mağarayı gezdik ve gerçekten çok memnun kaldık. Doğa harikası ve doğanın oluşturduğu ve yavaş yavaş güzelleşen belki bin-bin 500 yıllık bir mağara. Mutlaka gezilmesi gereken çok ferah ve çok güzel bir yer” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."