POLİTİKA - 14 Aralık 2017 Perşembe 13:49

Demre’de “Darbeler ve Demokrasi” konuşuldu

A
A
A
Demre’de “Darbeler ve Demokrasi” konuşuldu

Gündemin nabzını tutan Yeni Türkiye Buluşmaları, Demreli vatandaşlarla buluştu.

Gündemin nabzını tutan Yeni Türkiye Buluşmaları, Demreli vatandaşlarla buluştu. Demre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansta “Türkiye’de Darbeler ve Demokrasi” konuşuldu.


Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen Yeni Türkiye Buluşmalarının bu haftaki durağı Demre oldu. Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın oturum başkanlığı yaptığı konferansa Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasemin Abayhan, Yazar Harun Kaban ve Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş konuşmacı olarak katıldı. Konferans, Demre Belediye Başkanı Süleyman Topçu, Demre İlçe Milli Eğitim Müdürü Cengiz Coşkun AK Parti Demre İlçe Başkanı Ünal Arıkan, Demre İlçe Koordinatörü Veli Sertbaş ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşti.


"Böyle bir kültür dünyada yok"


İlk konuşmacı olarak söz alan Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, darbe ve demokrasinin aynı kefeye konulamayacağını ifade ederek, “Darbe ve Demokrasiyi bir araya getirmek diye bir kültür bugün dünyada yok. Ama darbeyi isteyenlerin kendini demokrasi aşığı diye ifade eden insanlar olduğunu görmek hepimizi hayrete düşürüyor. Türkiye 2000’li yılların başından itibaren bir çıkış yakalamış durumda ve bu yükselişi istemeyenlerin amacını en son yaşamış olduğumuz hain darbe girişimiyle somut olarak gördük” diye konuştu.


"Örnek bir mücadele"


Yazar Harun Kaban ise, Türkiye’nin 15 Temmuz’da tüm dünya tarihine örnek olacak bir mücadele örneği sergilediğini belirtti.


Kaban şunları söyledi; “Dünya literatürüne geçecek bir iş yaptık ve bize zorbalıkla bizim belirlediğimiz kuralları ihlal etmeye kalkanlara dur dedik. Darbe aslında temel olarak bir kural ihlalidir. Demokrasi bizim üzerine anlaştığımız yöntemlerdir, biz bunu istersek değiştiririz. Buradaki temel özne biziz. Darbe ve demokrasi arasında böyle bir ilişki var ve biz toplum olarak belirlediğimiz kurallar dahilinde yaşıyoruz ve bunun darbeciler tarafından ihlal edilmesini her ne şartta olursa olsun engelleyeceğiz.”


"Erdoğan ve Menderes milletle bağ kurdu"


Darbelerin birey ve toplum üzerindeki etkilerine değinen Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasemin Abayhan ise," Darbe geldiği zaman aslında bireyler ilk başta sevinçle karşılar ama bir zaman sonra bu mutluluğun devam etmediği görülür. Çünkü bu durumda bireyin kendi hayatında, sivil alanını ve kamusal alanının git gide daraldığını biliyoruz. Eğitim dediğimiz şey aile içerisinde başlar ve anne babalar kendi çocuklarını sahip oldukları hassasiyetleri yükleyerek büyütürler. İşte ailesinin Menderes’in arkasından ağladığını gören çocuklar 15 Temmuz’da sokağa çıktılar. Erdoğan ve Menderesin milletle kurmuş oldukları bağ birbirine çok benzer ve bu duygusal bağ içerisinde aslında Menderes’e evde oturup da sokağa çıkamamış bireylerin pişmanlıklarını kendi çocuklarına yansıtmasının çok önemli olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.