GENEL - 23 Haziran 2017 Cuma 10:32

Doğa kampında ’kardeşlik’ vurgusu

A
A
A
Doğa kampında ’kardeşlik’ vurgusu

Gençlik ve Spor Bakanlığının Antalya’nın Kepez ilçesinde 66 dönüm üzerinde 2013 yılında faaliyete geçirdiği Antalya Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı 16-22 yaş arasındaki gençleri ağırlamaya devam ediyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığının Antalya’nın Kepez ilçesinde 66 dönüm üzerinde 2013 yılında faaliyete geçirdiği Antalya Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı 16-22 yaş arasındaki gençleri ağırlamaya devam ediyor. Kampa Türkiye’nin her bölgesinden gelen gençlere ’kardeşlik’ anlatılıyor.


Gençlik ve Spor Bakanlığının Antalya’nın Kepez ilçesinde 66 dönüm üzerinde 2013 yılında faaliyete geçirdiği Antalya Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı 16-22 yaş arasındaki gençleri ağırlamaya devam ediyor. Türkiye’nin her yerinden gençlerin yer aldığı kamplar 1 hafta sürerken, Gençlik ve Spor Bakanlığının yaz programı 11 dönemden oluşuyor. Yaz kamplarının 2’si uluslararası düzeyde yapılıyor. Kamp merkezine Türkiye’nin her yerinden katılım gösteren gençlere herkesin bir ve kardeş olduğu vurgulanıyor.



"Geziden spora her türlü aktivite var"


Gençlik ve Spor Bakanlığının Antalya’nın Kepez ilçesi Duacı Mahallesi’nde tesis ettiği merkezde 16-22 yaş arası gençler için her türlü konfor ve etkinlik bulunuyor. 1 hafta boyunca gençlerin geziden, spora, din eğitiminden eğlenceye kadar yapacakları aktiviteler grup liderleri ve eğitmenler gözetiminde uygulanıyor. Antalya Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı’nda 66 ağaç ev yer alırken, gençler 4’er kişilik odalarda kalıyor. Kampta gençler paintball, ip parkuru, tırmanma duvarı, mini survivor, bisiklet, okçuluk, voleybol, futbol, basketbol, mini golf, tenis, masa tenisi, matrak, satranç, mangala gibi sporlarının eğitimini alıyor. Liderler ve eğitmenler tarafından 16-22 yaşındaki gençlere spor faaliyetleri dışında, halk oyunları, el sanatları, müzik, sokak oyunları, tiyatro gösterimi de veriliyor. Haftanın 4 günü sporsal ve manevi faaliyetlerin yanı sıra, kalan 3 gün içerisinde gençlere şehir gezisi yaptırılıyor. Yapılan aktivitelerle gençlerin sosyalleşmesinin ve kardeşliğin önemi vurgulanıyor.



"Yaz dönemi kampı 11 adetten oluşuyor"


Yaz kampları döneminde toplamda 11 adet kampın gerçekleştiğini ifade eden Antalya Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı Müdürü İsmail Aya, "Bunlar birer hafta sürüyor. Bu süreç içerisinde çocuklarımız çeşitli spor aktivitelerinde yer alıyorlar. Dış çevre gezilerimiz oluyor, örneğin Tahtalı’ya teleferiğe gidiyoruz, at çiftliğine, Manavgat Beşkonak ya da Düdenbaşı mevkiinde rafting yaptırıyoruz. Akvaryum ve şehir merkezi gezisi yaptırıyoruz" dedi.



"66 adet bungalov ev, 4’er kişilik odalar yer alıyor"


Gençlik ve Spor Bakanlığının sitesinden başvuru yapan 16-22 yaşındaki gençlerin başvuruları alındıktan sonra çeşitli kriterlerden geçerek geldiklerini söyleyen İsmail Aya, "16-22 yaş aralığında tüm gençler buraya katılabilir. Kamp alanında bilgi vermek gerekirse 66 adet bungalov ev, 4’er kişilik odalar yer alıyor. Kamp merkezimiz aynı anda 220 kampçımıza hitap edebilmekte" diye konuştu.



"Her türlü aktivite veriliyor"


Kampa gelen gençleri sporsal ve manevi faaliyetlerden oluşan etkinliklerin beklediğini dile getiren Kamp Müdürü Aya, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Gelen gençlerimizi ilk geldikleri gün kayıtlarını yapıp odalarına yerleştiriyoruz. Bunun akabinde voleybol, basketbol, paintball, okçuluk, bisiklet, mini golf sahamız, sentetik çim sahamız var. Bunun dışında maneviyat gelişimleri alıyorlar. 1 haftalık süreçlerini böyle tamamlıyorlar çevre gezileriyle beraber."


Türkiye’nin her tarafından farklı dönemlerde farklı gençlerin kampa geldiğini söyleyen Antalya Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı Müdürü İsmail Aya, 2. dönemi gerçekleştirdiklerini ve Van, Şanlıurfa, Hakkari ve benzeri illerden öğrencilerin geldiğini sözlerine ekledi.



"Bize burada kardeşliği anlattılar"


Kırıkkale’den kampa katıldığını ifade eden 16 yaşındaki Murat Usta, 6 gündür kampta olduğunu ve her gün çeşitli aktivitelere katıldığını söyledi. Usta, "Keyifli zaman geçiriyoruz. Belirli gruplara ayrıldık ve her grubun kendine göre lideri var. Buraya doğudan batıdan arkadaşlarımız katıldı. Bize burada kardeşliği anlattılar. Bizim birbirimizden farklı olmadığımızı, hepimizin eşit olduğundan bahsedildi. Çok güzel arkadaşlar edindik ve zaman geçirdik" dedi.



"Geçen senelerde gelen arkadaşlarımız tavsiye etti"


Kampta birçok spor faaliyeti olduğunu belirten Usta, doğa kampına katılmayı önceki senelerde gelen arkadaşlarının tavsiye ettiğini söyledi. Murat Usta, "Geçen sene giden arkadaşlarımız ’çok güzel ortamlar var’ dediler. ’Sizin de gitmenizi tavsiye ederiz’ dediler. Biz de Gençlik ve Spor Bakanlığının sitesinden başvuru yaptık. Sonra sonuçlar belli oldu ve buraya geldik" şeklinde konuştu.



"Biz burada Kürt, Türk, Laz, Çerkez hepimizin bir kardeş olduğunu öğrendik"


Ankara’dan kampa katıldığını söyleyen 17 yaşındaki Egemen Ersoy, herkesin kampa gelmesi tavsiyesinde bulunarak, "Biz burada Kürt, Türk, Laz, Çerkez hepimizin bir kardeş olduğunu öğrendik. Tişörtlerimizin arkasında da hep yazar ‘Bir kardeşlik iklimi’ diye bir sloganımız var. Biz bu sloganla buraya geldik. Hepimizin kardeş olduğunu hiç birimizin birbirimizden farklı olmadığını gördük. Burada birçok aktiviteyle karşı karşıyayız. Bunların hepsini bir anda bir yerde bulmak gerçekten çok zor. Ben başkentte yaşıyorum hepsini bir arada bulamıyorum" dedi.



"Burada gerçek bir dostluk gördüm"


Kampın kendisine gerçek dostluklar kattığını ifade eden Egemen Ersoy, "Ben burada 6’ncı günümdeyim ve gerçek bir dostluk gördüm. Biz odalarda 4 kişi kalıyoruz ve 4’ümüz de birbirimizden farklı kültür, farklı yerlerden geldik. Hepimiz biriz kardeşiz, onun dışında çok güzel vakit geçiriyoruz. Tatilimizi dolu dolu geçiriyoruz" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.