SAĞLIK - 08 Kasım 2018 Perşembe 09:20

‘İçeride ne var’ merakı, diğer hastalara engel oluyor

A
A
A
‘İçeride ne var’ merakı, diğer hastalara engel oluyor

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof.

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, vatandaşların ‘acaba içeride ne var ne yok’ merakı için tomografilere girdiğini, bu sayede ise gereksiz tetkik yoğunluğu oluştuğunu söyledi. Prof. Dr. Kaya, "‘İçeride ne var’ merakı, ihtiyacı olan hastalara yeterince tetkik yapılacak zaman kalmamasına neden oluyor. Bir günde 30 hasta doğru raporlanacakken, 100 tane olunca hasta başına 1 ya da 2 dakika zaman ayrılmak zorunda kalınıyor" dedi.


Türk Radyoloji Derneği (TRD) tarafından düzenlenen ’39.Ulusal Radyoloji Kongresi-TÜRKRAD 2018’ Antalya Kemer’de bir otelde yapıldı. Kongreye Türk Radyoloji Derneği Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, 39. Ulusal Radyolojisi Kongresi Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Murat Danacı, Türk Radyoloji Derneği Genel Sekreteri ve Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Tuncay Hazırolan, Tıp Bilişimi Derneği Başkanı ve Türk Radyoloji Derneği üyesi Prof. Dr. Oğuz Dicle, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyolojisi Anabilim Dalı ve Pediatrik Radyolojisi Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Meltem Ceyhan Bilgici, üyeler ve basın mensupları katıldı.



"İçeride ne var ne yok görmek istiyorlar"


Tetkik yoğunluğunu anlatan Türk Radyoloji Derneği Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, gerekliliği ispatlanmamış tetkiklerin büyük çoğunluğunun, gereksiz tetkik olduğunu söyledi. Kaya, "MR tetkiklerinde bahsediyoruz. Tomografi tetkiklerinde radyasyon riski olduğu için halkımız tetkik yaptırmak istiyorlar. İçeride ne var ne yok görmek istiyorlar. Bu konuda yoğunluk var. Bu talep üzerine koyuluyor. Hekime gittiklerinde aslında ne yapmak istediklerini biliyorlar. ‘Belim ağrıyor bel MR’ı, dizim ağrıyor diz MR’ı’ hatta hekime gitmeden önce bunu kafaya koyup gidiyorlar. Hekimin muayeneden sonra farklı bir şey söylemelerini ise pek hoş karşılamıyorlar. Sonuçta o olanağı, yasal hakları nedeniyle sahip oldukları için kullanmak istiyorlar" dedi.



"Hastalar mağdur oluyor"


Vatandaşların merakının gereksiz tetkiklerin artmasına neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaya şu ifadeleri kaydetti:


"‘İçeride ne var’ merakı ihtiyacı olan, hekimlerin de istekte bulunduğu hastalara yeterince tetkik yapılacak zaman kalmamasına neden oluyor. Hem randevu olarak gecikiyor, hem de ayrılacak yeteri zaman kalmıyor. Bir günde 30 hasta doğru bir raporlanacakken, 100 tane olunca hasta başına 1 ya da 2 dakika zaman ayrılmak zorunda kalınıyor. Hem radyolog arkadaşlarımız riske giriyorlar. Yanlış yapma riskine girebilirler ki bu kabul edilebilecek bir durum değil. Hem de hastalarımız ihtiyaçları olan değerlendirilme sürecinden mağdur durumda oluyorlar."



"Mesleğimizin oluşmasını sağlayan buluş çok önemli"


8 Kasım Dünya Radyoloji Günü’nün sağlık çalışanları tarafından çok önemli ve tarihi bir gün olduğunu dile getiren Türk Radyoloji Derneği Genel Sekreteri ve Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Tuncay Hazırolan, "8 Kasım Dünya Radyoloji Günü, X ışınlarının röntgen tarafından ilk bulunduğu tarih. Bu tarihi günümüzü, Radyoloji Günü olarak 8 Kasım’da kutluyoruz. Bizim için ve mesleğimizin oluşmasını sağlayan buluş çok önemli" dedi.



"Yapacak ünitelere sahibiz"


Bu yılki temanın ‘kalp damar görüntülenmesi’ olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hazırolan, radyolojik tetkiklerin erken dönemde kalp hastalıklarının yakalanmasını sağladığının altını çizdi. Radyolojik tetkiklerin, insan sağlığını olumsuz etkilemeden ortaya çıkan hastalıkların tedavi edilmesini sağladığını söyleyen Hazırolan şöyle konuştu:


"Daha önceki senelerde bu kalp ritmindeki ölüm oranları çok yüksekken, gelişmeler sayesinde günümüzde pek çok kalp kurtarılabiliyor. Bazı vatandaşlar yaşam standartlarını bozan kalp yetmezlikleriyle, pek çok ilaç kullanma zorunluluğu ile yaşıyorlar. Aynı zamanda toplumun sosyal güvenlik kurumu masraflarını arttırıyor. Bu aşamaya gelmeden tomografiyi kalpte kullanarak, radyologlar olarak erken dönemde tanı koyuyoruz ve pek çok insanın yaşamını etkiliyoruz. Ülkemizde hastanelerde bu dediğim yöntemler kalp MR, kalp tomografileri yapacak ünitelere sahibiz. Radyologlarımız da eğitimlerini almış kişiler. Aynı zamanda erken dönemde hastalık şüphesi olan olguları göndererek değerlendirme şansına sahipler."


Kongrede her yıl radyoloji alanında bir ana konu belirlendiğini ve bu konu ağırlıklı olmak üzere kongre programı hazırlandığını kaydeden Kongre Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Murat Danacı, TÜRKRAD 2018 Kongre Bilimsel Programı’ndan bahsetti.



"Yapay zeka konusunu ciddi şekilde ele alacağız"


Radyolojinin teknoloji çağından çok etkilendiğini vurgulayan Tıp Bilişimi Derneği Başkanı ve Türk Radyoloji Derneği üyesi Prof. Dr. Oğuz Dicle, "Kongrede, yapay zeka konusunu ciddi şekilde ele alacağız ve konuşacağız. Günümüzde yapay zeka radyolojide nerelerde kullanılabilir? Bir hastaya bir tetkik gerekli mi değil mi? Bu çok önemli bir karardır. En uygun tetkik ne olmalıdır? Biz buna deneyimimiz ve eğitimimizle karar verebiliyoruz. Her hasta için özel protokoller geliştirmek gerekiyor. Hekimlere doğru karar vermesinde yardımcı haline gelecek. Biz yapay zekaya böyle bakıyoruz. En yararlı olacak şekilde kullanmayı umuyoruz" dedi.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyolojisi Anabilim Dalı ve Pediatrik Radyolojisi Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Meltem Ceyhan Bilgici ise çocuklarda atlanan kırıklar ve hırpalanmış çocuk sendromu hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu. Hırpalanmış çocuk sendromunun (çocuk istismarı) çocukta geri dönüşü olmayan sekeller bıraktığını, ölüme kadar giden ciddi sonuçlar oluşturduğunu belirten Bilgici, bu konuyla ilgili ailelerin uyarılması ve bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Gökyüzünden denize pedal çevirecekler Kemer’de bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Sky To Sea (Gökyüzünden Denize) Dağ Bisikleti Yarışı için hazırlıklar tamamlandı. Kemer Kaymakamlığı’nın destekleriyle Kemer Belediyesi ana sponsorluğunda 20-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek yarışlara Türkiye, Rusya, Norveç, Romanya ve Gürcistan’dan 85 sporcu katılacak. Dünya’da kar üzerinde başlayıp denizde biten tek yarış olma özelliğine sahip Sky To Sea, Kemer bölgesinin bisiklet turizmi alt yapısını ve benzersiz coğrafyasını ön plana çıkarmak amacıyla düzenleniyor. 21 Nisan Pazar günü Tahtalı Dağı’nın 2 bin 365 metrelik zirvesinden yarışa başlayacak sporcular, 34 kilometrelik etapta patikaları ve köy yollarını geçerek Kemer sahilinde bulunan denize atlama rampasındaki bitiş çizgisine ulaşmaya çalışacaklar. Yarışlar ile ilgili açıklama yapan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer’de turizm sezonunun uzatılması amacıyla hayata geçirdikleri Bisiklet Rotaları Projesi ile Kemer bölgesini bisiklet turizmi ile tanıştırdıklarını söyledi. Başkan Topaloğlu, Sky To Sea Dağ Bisikleti Yarışı’nın Kemer turizmine büyük katkısı olduğunun altını çizerek, “Bisiklet potansiyelini çok iyi tanıtacak ve anlatacak bir yarış etkinliği. Bu yarıştan sonra gelecek hafta da Akra Gran Fondo yol bisikleti yarışlarına ev sahipliği yapacağız. Ayrıca şu anda Kemer Belediyesi Göynük Atatürk Spor Salonu’nda yapılan Bekir Özer Türkiye Gençler, U23 ve Elite Büyükler Bay-Bayanlar Muaythai Şampiyonası’na katılan bin 100 sporcu Kemer’de. Geçen gün Uluslararası TEN PRO -Turkish Bowl Tenis Turnuvası ile açılan Corendon Tennis Club Kemer’de 44 ülkeden 8 -16 yaş arasında 200 üst düzey sporcu ağırlanıyor. Kemer’de öncelikli hedefimiz, nisan ve mayıs aylarını bu tip spor etkinlikleri ile doldurmak ve turizm hareketliliğini bu aylara spor turizmi sayesinde yaymak istiyoruz. Kemer’i spor turizminin zirvesine taşımak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Samsun Mevsim geçişlerinde çocuklarda ishale dikkat Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, mevsim geçişlerinde çocuklarda sıklıkla görülen ishal konusunda açıklamalarda bulundu. Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. Virüslerin sebep olduğu ishaller temas ile kolayca bulaşabilmektedir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” diye konuştu. "Belirtiler bir veya iki gün sürebilir” Çocuklarda ishalin genellikle 24-48 saat içinde düzelen kusma atağı ile başladığını belirten Uzm. Dr. Çebi, “Belirtiler bir veya iki gün süren hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli ve bol sulu dışkılamaya kadar değişkendir. İshal, genellikle 24 saat içinde en az üç kez gözlenen yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama olarak ifade edilmektedir” şeklinde konuştu. "Yüksek ateş görülebilir" Uzm. Dr. Çebi, çocuklarda ani başlangıçlı ishalin yaygın belirtileri ile ilgili şunları söyledi: " Yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama, dışkılama ile rahatlayan ve kramplar halinde gelen karın ağrısı atakları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kas veya baş ağrısı. Yumuşak kıvamlı dışkılama, bağırsaklar normal düzenine dönmeden bir hafta kadar daha sürebilir. Bazı çocuklar, akut ishalden sonra zaman içinde düzelen geçici bir laktoz intoleransı geliştirirler; bu durumda süt içtikten veya süt ürünleri tükettikten sonra yumuşak kıvamlı dışkılarlar. İdrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çöküklük, halsizlik ve huzursuzluk sıklıkla gözlenebilen dehidratasyon belirtileridir. Ancak, acil tıbbi yardım alma gereksinimi ifade eden uykuya meyilllilik, soluk veya alacalı bir cilt, soğuk el ve ayaklar, ıslak bez sayısında ciddi azalma, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtiler dehidratasyonun şiddetli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. "Bol su tüketimi önemli" Bol su tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dr. Çebi, “Çok sulu sümüksü ve kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı, idrar yapamama ya da idrar renginde kırmızılık önemlidir. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz. Evde bol su ve anne sütü ile sık besleme uygulanmaktadır. Şekerli, yağlı salçalı gıdalar verilmemelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içecekler ishali arttırabilir. İshale yönelik ilaç tedavisi doktorunuz önermedikçe gerekli değildir. Destek için doğal ya da ilaç formunda probiyotikler kullanılabilir. 1 yaşından küçük bebekler, kanlı ishal, kusma ağızdan beslenememe, uyuklama hali, halsizlik, ağız kuruluğu, idrarda azalma ve yüksek ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır, gözetim altında tutulmalıdır" açıklamasında bulundu.