EKONOMİ - 19 Temmuz 2018 Perşembe 10:02

"İşlevini bitirdi" algısı oluşan EXPO 2016 alanı yeniden canlandırılıyor

A
A
A
"İşlevini bitirdi" algısı oluşan EXPO 2016 alanı yeniden canlandırılıyor

23 Nisan 2016 tarihinde ’Çiçek ve Çocuk’ temasıyla kapılarını açan fakat ilerleyen süreçte ani ziyaretçi düşüşüyle bekleneni veremeyen EXPO 2016 için önemli bir karar alındı.

23 Nisan 2016 tarihinde ’Çiçek ve Çocuk’ temasıyla kapılarını açan fakat ilerleyen süreçte ani ziyaretçi düşüşüyle bekleneni veremeyen EXPO 2016 için önemli bir karar alındı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğü yönetimine devredilen EXPO 2016’ya girişlerin ücretsiz olacağı açıklandı. Alandaki yeşillendirme çalışmalarının yüzde 60’a yakınının tamamlandığı bildirilirken, 15 gün sonra EXPO’nun hazır hale getirileceği kaydedildi.


1 milyar 720 milyon TL’ye mal olup 23 Nisan 2016 tarihinde kapılarını ziyaretçilere açan EXPO 2016, ilerleyen süreçte çeşitli sebeplerden ötürü faaliyetlerine son vermek durumunda kaldı. Kamuoyunda EXPO 2016’nın ne olarak kullanılacağı uzun süre tartışmalara konu olurken, son olarak 1 Haziran 2018 tarihinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Antalya İl Müdürlüğü yönetimine devredildi. İl müdürlüğü ise devir işlemlerinin arından toplamda bin 120 dönümlük alana sahip olan EXPO 2016’nın, 600 dönme yakın yeşil peyzaj aksamında bakım ve onarım çalışmalarına başladı. Botanik EXPO olma özelliği taşıyan ve içerisinde 54 ülke 19 ilçeden 9 belediyenin tanıtım bahçelerinin de yer aldığı alan içinse önemli bir karara imza atıldı. Daha önce girişleri ücretli olan EXPO 2016’nın bundan sonraki süreçte ücretsiz olacağı bildirildi.



"Bütün noktaları bilgi teknoloji ile kontrol ediliyor"


Gıda Tarım ve Hayvancılık Antalya İl Müdürü Mustafa Özen, EXPO 2016’nın devir işlemlerinin ardından hummalı bir çalışmaya girdiklerini kaydetti. EXPO’nun gerek Antalya gerekse Türkiye için büyük bir nimet olduğuna dikkat çeken Özen, "Hedefimiz EXPO’nun Antalya ile özleşmesi ve bütün haline gelmesi" dedi. EXPO’nun açılışının ardından gelişen süreçte kamuoyunda kapanmış, işlevini bitirmiş bir algı oluştuğuna değinen Özen, "Aslında hep açıktı. Maalesef bu algıdan dolayı ziyaretçi sayısında ciddi anlamda düşüş yaşandı. 1 Haziran’dan sonra burayı devraldık. 600 dönüme yakın yeşil peyzaj aksam var. Bu aksamı ayağa kaldırmak adına çalışma başlattık. Yaklaşık alanın dörtte üçlük kısmının alt yapısını tamamladık. Bin 120 dönümlük alanın genel olarak bütün noktaları bilgi teknoloji ile kontrol ediliyor. Yüzde 60 yakın canlandırma olayı gerçekleştirdik" diye konuştu.



"Girişleri ücretsiz yaptık"


Son olarak 15 Haziran’dan itibaren girişleri ücretsiz yaptıklarını aktaran Özen, "Neden buraya ziyaretçi gelmiyor?é diye düşündük ve kendimize sorular sorduk. Bunun 2 sebebi olduğunu gördük. EXPO ve Antalya arasında bir mesafe oluşmuş, maalesef 2016 yılında buraya girişler bir ücrete tabiiydi. 15 Haziran’dan itibaren valimizin de görüşünü alarak, alana girişleri ücretsiz yaptık. 54 tane ülke bahçesi var. İlimizde 19 ilçeden 9 tane belediyemiz kurmuş olduğu tanıtım bahçeleri vardı. Belediyelere yeniden yazdık. Bu sene beklentimiz büyük 14 milyona yakın turist bekliyoruz. Gerek yerli gerekse yabancı misafirlerimiz bahçeleri görsün. Dolayısıyla buradaki bahçeler ne kadar bakımlı olursa, ilimizin ilçemizin tanıtımını yapmış oluruz. 15 gün içerisinde alanın bakımı tamamlanmış olacak. Alanın kapalı olduğu zaman elbette çimlerin bazılarında kuruma var ama bunlar çok az sayıda. Alanın tamamını gözümüz gibi koruyoruz. Nihayetinde burada cumhurbaşkanımız ile özdeşmiş bir zeytinimiz var. Ben inanıyorum bir gün EXPO Antalya ile bir bütün haline gelecek ve Antalya buna sahip çıkacak" diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan 945 yaşındaki zeytin ağacını dikmişti


Görkemli bir açılışa sahne olan EXPO 2016’ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da 945 yaşında 2 metre 55 santim çapındaki İzmir’in Ödemiş ilçesinden sökülerek özel bir yöntemle Antalya’ya getirilen zeytin ağacının dikim törenine katılmıştı. Ağaca toprak atıp can suyu veren Erdoğan, "İnşallah burada da tutacağına inanıyoruz ve botanik bahçesinin en önemli zenginliklerinden birisi olacak. Tarihi bugüne, bugünleri de yarına taşıyacak. Emeği geçen arkadaşlarıma, hükümeti, bakanları kutluyorum. Ya Allah Bismillah diyorum ve toprak atıyoruz. Arkasından can suyu veriyoruz" demişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Vali Çiçek Koltuğunu 8.Sınıf Öğrencisi Esma’ya devretti Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla temsili olarak koltuğunu Kocasinan İlçesi Sümer Ortaokulu öğrencilerinden Esma Necla Doğan’a devretti. Valilik koltuğuna oturan Esma Necla Doğan; "Bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin sembolü olan TBMM çok zor şartlarda açılmıştır. Cumhuriyetimiz de büyük fedakârlıklarla, gayretlerle kurulmuştur. Ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaştırmak için hiç yorulmadan çalışmaya devam ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bu bayramın sevincini ve coşkusunu, tüm dünya çocuklarıyla paylaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle anıyor, saygılarımızı sunuyoruz. Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağanı ve 104. yılını kutladığımız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu. Vali Esma Necla Doğan Vali Gökmen Çiçek’e; "TBMM’nin açılışının 104. Yıl dönümü kapsamında bizleri kabul ettiğiniz için Kayserili öğrenciler adına sizlere çok teşekkür ederim. Kayseri’ye ve Kayserililere olan samimi ve içten destekleriniz bizler için Türkiye Cumhuriyeti’nin milletine olan desteğinin de bir yansımasıdır. Görevde olduğunuz sürece Kayseri için özellikle turizm alanında yapmış olduğunuz çalışmaları yakından takip ediyoruz. Yeşilhisar ilçemize bağlı Soğanlı Vadisinde gerek yöre halkına ve gerekse turizme yönelik yaptığınız katkıların yanında ilimizde gençlerimize yönelik ERVA Spor Kulübü çatısı altında yaptığınız zararlı alışkanlıkları önleyici çalışmalarınızda bizler için çok önemli. Birçok alanda canla başla çalıştığınız için bizlerin gönlünde ’Vali Amca’ olarak yer alıyorsunuz sizlere çok teşekkür ederim" dedi. ERVA Spor Kulüplerinden sorumlu Vali Yardımcısı Ömer Tekeş’i telefonlar arayan Vali Esma Necla Doğan, ERVA projesinin gidişatı ile ilgili bilgiler aldı. İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın ile de görüşen Vali Doğan; "Okul önlerindeki yaya geçitlerinin güvenliğinin artırılması ve okul servislerinin daha sık denetlenmesi talimatı verdi. Öğrencilerin aileleriyle telefonda görüşerek teşekkür eden Vali Çiçek, tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı ve öğrencilerle bir süre sohbet ederek yakın ilgi gösterdi. Programda, Vali Yardımcısı Adnan Türkdamar, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse ve öğretmenler de hazır bulundu.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.