GENEL - 16 Ocak 2018 Salı 12:46

Müze konseptli camide son dokunuşlar

A
A
A
Müze konseptli camide son dokunuşlar

Döşemealtı Belediyesi’nce yaptırılan Türkiye’nin ilk “Müze Konseptli Cami” inşaat çalışmalarında sona yaklaşıldı.

Döşemealtı Belediyesi’nce yaptırılan Türkiye’nin ilk “Müze Konseptli Cami” inşaat çalışmalarında sona yaklaşıldı. Selçuklu ve Osmanlı döneminin mimari özelliklerini günümüzün modern anlayışıyla birleştiren 2 bin 500 kişilik Müze Cami’de ana giriş kapı mermerlerinin son rötuşları yapılırken, 1000 metrekare antibakteriyel halılar yerleştirilecek. Cami, önümüzdeki günlerde ibadete açılacak. Döşemealtı’nın 2 bin 500 kişilik Müze Konseptli Cami’nin giriş kapıları, minber ve süslemeleri, Türkiye’nin tarihi camilerinden örnek alınarak yapılıyor. Taşıdığı özellikler dolayısıyla Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Müze Cami gün sayıyor.



Son gelindi


İlçeyi simgeleyen bir merkez cami eksikliğini gidermek için kolları sıvayan Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, 2 bin 500 kişilik Müze Cami projesi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Merkez Müze Cami’de ana kapının mermerlerinde son rötuşlar yapılıyor. Camide asma kat dahil 1000 metrekare antibakteriyel halılar serildikten sonra, daimi enerji verilip jeneratör, klima gibi sistemler devreye alındı. Geçici kabul sürecindeki cami, belediyeye teslim edildikten sonra ibadete açılacak.



Anadolu Selçuklu motifi


Caminin kubbesine şemse adı verilen Anadolu Selçuklu motifleri nakşedildi. Caminin köşelerinde ise Osmanlı ve Anadolu motiflerinden tasarlanan ve aslan göğsü adı verilen kompozisyonlar elle işlendi. Cami desenlerinde turkuaz, mavi ve bordo renkler hakim olarak kullanıldı.


Döşemealtılıların açılmasını sabırsızlıkla beklediği müze konseptli camide, Süleymaniye Cami, Edirne Selimiye Cami, Bursa Ulu Cami ve Yeşil Cami gibi Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait dünyaca ünlü mimari eserlerin önemli yapı elemanlarının örnekleri bire bir uygulandı. Ana giriş kapısı ve pencereler Bursa Yeşil Cami, Revak ve taç girişi Süleymaniye, Avlu giriş kapısı Selimiye, Minber ve Mihrab Ayasofya, Müezzin mahfili Sivas Ulu Cami, Kandil yolu ve aydınlanma Sultanahmet Cami’nin örneklerini taşıyor.



İlçenin simgesi olacak


13 bin metrekarelik alana kurulan müze konseptli cami 2500 kişi kapasiteli olarak planlandı. Tek kubbe ve asma katlı, 2’şer şerefeli ve 4 minareli olarak tasarlanan camide, minarelerin her biri 50 metre yüksekliğinde inşa edildi. Döşemealtı’na merkez cami kazandırmak için belediye vatandaş işbirliğiyle yola çıkıldığını ancak daha sonra özel bir projeye dönüştürüldüğünü söyleyen Başkan Turgay Genç, “İlçemize kazandırdığımız bu eser mimari özellikleriyle olduğu kadar içeriğiyle de dikkat çekici” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”