SAĞLIK - 24 Şubat 2018 Cumartesi 12:39

Obezite, yaşamı 14 yıl kısaltıyor

A
A
A
Obezite, yaşamı 14 yıl kısaltıyor

Obezite, Metebolik Cerrahi Uzmanı Op.

Obezite, Metebolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cem Aykent, "Obezite hem görünme sıklığı fazlalığı hem de yandaş hastalığın fazlalığı nedeniyle ortalama yaşı 12 ile 14 yaş geriye atıyor" dedi.


Özel Antalya OFM Hastanesi ve Antalya Aile Hekimleri Derneği tarafından kalp ve obezite sağlığı bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda özel OFM Antalya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Altekin, "Birinci basamakta kardiyak aciller ve EKG"; Obezite, Metebolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cem Aykent ise ‘Obezite ve diyabet cerrahisinde güncel yaklaşımlar’ konularında gelen aile hekimlerini bilgilendirdi.


Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının dünyadaki en baş ölüm nedenlerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Dr. Emre Altekin, "Özellikle birinci basamakta aile hekimi arkadaşlarımızın acil başvurularda en çok zorlandığı klinik tablolar ve bu klinik tablolarda ellerinin altında en çok kullanacakları tanı yöntem elektrokardiyografi. Tabi bir elektrokardiyografi ile çok acil klinik durumlara tanı koyup, hastanın hayatını kurtaracak müdahalede bulunabilirsiniz. Biz günlük hayatta karşımıza en çok çıkabilecek, en sık karşılaşılabilen hayati klinik durumlardaki EKG bulgularına değindik" dedi.


Kalp ve damar hastalıklarının dünyada ilk 3’e girdiğini belirten Altekin, "Eskiden kalp hastalığı 50 yaş üstü hastalığıydı. Artık öyle bir şey söz konusu değil. Günümüz yaşam şartları, beslenme alışkanlığı, sigara, hareketsizlik, obezite, kötü beslenme ve GDO’lu gıdalardan sonra bu oran iyice artmaya başladı. Dolayısıyla hiç kimsenin ben daha gencim kalp hastası olma ihtimalim yok deme gibi bir lüksü söz konusu değil. Kendimizde kalbimizle veya kalp sağlığıyla ilgili bir sorun hissettiğimizde mutlaka kontrolden geçmeliyiz” diye konuştu.


Kalp ve damar hastalıklarında çok da iyi durumda olmadığımızı dile getiren Dr. Altekin, “Çünkü yaşam şartlarımız ve sosyal alışkanlıklarımız çok kötü. Türk toplumu olarak yeme içmeyi seven ama hareket etmeyi sevmeyen bir toplumuz. Hareketsiz kalmak demek, vücudun tüm koruyucu mekanizmalarının tembelleşmesi demek. Hareketi arttırdığımız takdirde ve yeme alışkanlığımızı düzeltip, sigarayı azalttığımız zaman kalp sağlığımızı daha iyi koruyabiliriz. Bunu ne kadar yapabiliriz, bu sadece bir aile hekimlerinin değil, Sağlık Bakanlığının ve devlet politikası olması gerekiyor. Devletimiz ve Sağlık Bakanlığı bu konuda önemli hassasiyeti gösteriyor” ifadelerini kullandı.


Obezitenin dünyada ve ülkemizde giderek önemli bir sağlık problemi haline geldiğini söyleyen Dr. Aykent ise "Obezite hem görünme sıklığı fazlalığı hem de yandaş hastalığın fazlalığı nedeniyle ortalama yaşı 12-14 yaş geriye atıyor. Obetizite cerrahisi özellikle 2000’li yıllardan sonra laparoskopinin artması ile birlikte çok yoğun bir şekilde uygulanan cerrahi haline gelmiştir. Bu ameliyatın ilerlemesiyle birlikte şeker hastalığında da yararlı sonuçlar elde edildi. Bu tekniğin artmasıyla birlikte diyabet cerrahisi ve metabolik cerrahi başarılı medikal tedavilerin üzerine çıkan bir tedavi şekline geldi" dedi.


Obezitenin dünyada ABD ve Avrupa ülkelerinde çok sık görüldüğünü, Türkiye’de ise Avrupa ülkeleri sıklığında rastlandığını belirten Dr. Aykent, "Hastane olarak Almanya’dan çok sayıda hasta başvuruyor. Obezite ile ilgili tüp mide olsun ve ya diyabet ameliyatlarını başarıyla uygulayabiliyoruz. Obeziteyi, yeme alışkanlığı, yüksek kalorili gıdalar alınması ve hareket kabiliyetinin azalması tetikliyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.