SAĞLIK - 16 Ocak 2017 Pazartesi 13:22

Op. Dr. Kılınçoğlu: "Hareketsiz yaşam tarzı omurganızı zedelemesin"

A
A
A
Op. Dr. Kılınçoğlu: "Hareketsiz yaşam tarzı omurganızı zedelemesin"

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümünden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, hareketsiz yaşam tarzlarının omurga zedelenmesine yol açtığını söyledi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümünden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, omurga kireçlenmeleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Op. Dr. Kılınçoğlu, teknolojinin gelişimi ile gün içinde hareketin azalmasının boyun, sırt ve bel ağrısıyla omurga hastalıklarını beraberinde getirdiğini ifade etti.

"Özellikle kadınlarda daha sık görülüyor"
Op. Dr. Kılınçoğlu, "Bu durumun uzun süre devam etmesi ise, kaslar, eklemler ve omurgada kireçlenmelere neden oluyor. Hatta bu tablolar daha sonra omurilik ve sinirlerde kalıcı hasarlara kadar gidebiliyor. 50 yaşından itibaren kadınlarda daha fazla olmak üzere, hormonal değişim, kilo, çevresel faktörler, yaşam tarzı, mevcut hastalıklar gibi nedenlerle omurga kireçlenmeleri görülmektedir. Gün içinde masa başında fazla mesai yapmak, yaşam tarzına spor veya hareketi dahil etmemek, kilo artışı, stres, aşırı fiziksel zorlanma ve yorgunluk gibi faktörler omurga kireçlenmelerinin ortaya çıkmasında etkendir. Ayrıca hamilelik nedeniyle alınan aşırı kilolar da bu süreci hızlandırmaktadır" dedi.
Omurga kireçlenmesinin belirtileri hakkında bilgi veren Op. Dr. Kılınçoğlu, "6 aydan uzun süren, aralıklı gelen, bel ve bacaklara vuran inatçı bel ağrıları, sabahları yataktan veya oturup kalkarken zorlanma, ayak ve bacaklarda iğnelenme, yanma, batma, yürürken sık sık ayak takılması, bacakta boşluk hissi, merdiven inip çıkmada zorluk gibi şikayetler omurga kireçlenmesinin habercisidir" ifadelerini kaydetti.

Tedavi kişiye özel planlanır
Röntgen, tomografi, MR, kemik yoğunluğu ölçümü ve EMG gibi tetkiklerin doğru tanının konulmasını sağladığını ifade eden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, "Tanı konduktan sonra, hastanın vücut yapısı, alışkanlıkları, kilosu, hastalığın yeri ve derecesine göre kişiye özel bir tedavi programı oluşturulur. Bu programa basamak tedavisi denilen; ilaç, istirahat, ideal kilo ayarlaması ve egzersiz programı ile başlanır. Tedavi, bu aşamadan sonra hastanın ne kadar zamanda ve ne kadar cevap alındığına bağlı olarak yönetilir. Tedaviye cevap alınmayan veya yetersiz cevap alınan durumlarda, mikrocerrahi ameliyatları tercih edilmelidir. Mikrocerrahi tedavinin amacı, hayat konforunu en az riskle, en üst düzeyde ve kalıcı olarak artırmak olmalıdır" diye konuştu.
Tedavilere cevap alınamadığı durumlarda cerrahi yönteme başvurulduğunu belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu şu bilgileri verdi:
"Omurgada kireçlenme, omurilik ve sinir sıkışıklığı teşhisi konan hastalarda öncelik risk faktörlerini yok etmek, ilaç, istirahat ve diğer tedavi seçeneklerini değerlendirmektir. Bunların etkili olmadığı durumlarda, mikrocerrahi ile yapılan omuriliği ve sinirleri rahatlatıcı operasyonlar, son derece başarılı ve hayat kalitesini artıcı girişimlerdir. Omurga cerrahisinde kullanılan mikrocerrahi yöntemler, iğne ile yapılan lazer veya radyofrekans uygulamaları, kortizon enjeksiyonları, omurgada kanal darlığı, sinir sıkışıklığı gibi ciddi ağrılı ve sinir hasarı ile giden durumlarda etkili bir çözüm sağlamaktadır. Ameliyatlarda kullanılan özel mikroskop ve endoskop sayesinde başarı oranı yükselmektedir. Mikrocerrahi işlemler sonrası, hastalar hastanede 1-2 günlük yatış ve 2-3 haftalık ev istirahatinin ardından günlük yaşamlarına rahatlıkla dönebilmektedir. Hastalar işlem sonrası yıllardır devam eden ağrılarından kurtulmakta, risk faktörlerini mümkün olduğu kadar yok etmek kaydı ile ömür boyu konforlu bir yaşama kavuşmaktadır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp kapıyı ateşe verdi Fatih’te iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bir kişi sesten rahatsız olduğu için üst komşusunun kapısını önce balyoz ve matkapla kırmaya çalıştı, başarılı olamayınca 4 kişinin bulunduğu evin dış kapısını ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay, saat 01.30 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi Feyzullah Efendi Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, 5 katlı binanın 4’üncü katında oturan psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşularının çıkardığı sesten rahatsız olunca eline aldığı balyoz ve matkapla üst komşusunun kapısına vurarak açmaya çalıştı. 5’inci katta oturan komşuları neye uğradıklarını şaşırarak panik içinde polise haber verdi. Kapıyı balyoz ve matkapla açamayan saldırgan başarılı olamayınca kapıyı ateşe verdi. Özel harekat polisleri saldırganı etkisiz hale getirdi Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri balyoz saldırgana müdahale etmekte güçlük çekince olay yerine polis özel harekat ekipleri sevk edildi. Özel harekat ekiplerinin çalışmasıyla saldırgan etkisiz hale getirilirken dairede bulunan 4 kişi itfaiye ekiplerince evin camından merdiven aracıyla tahliye edildi. Binadan dışarı çıkmak istemeyen saldırgan polis özel harekat tarafından etkisiz hale getirilerek sedye ile binadan dışarı çıkarıldı. Sedye ile dışarı çıkarılan saldırgan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alt komşularının saldırısına uğrayan 4 kişi, saldırgandan şikayetçi olmak ve ifade vermek için polis merkezine götürüldü. Saldırı anında dairede olan ev sahibi Muhammet Enes, “Alt kattaki komşu eve matkapla içeri girmeye çalıştı, evin kapısını yaktı. Balyozla kapıya vurdu. Polisi aradık polis geldi. Camdan bağırıyorum ben polislere, yardımcı olsanıza adam kapıyı yakıyor. Adamı almıyorlar. Özel harekat geldi, tek bir adam ancak alabildi. Saldırgan benim alt komşum, daha önce hiçbir tartışma yaşamadık. Ruh hastası kendisi kuruluyor. Daha önce de biz polis çağırmıştık. Çevik kuvvet gelmişti kapıyı koçbaşıyla kırmıştı. Kapısını biz mi kırdık zannediyor artık. 2-3 akşamda bir geliyor. Daha önce 4-5 defa şikayetçi olduk. Birinci kattaki komşu onu da rahatsız ediyor, saldırıyor. O da şikayetçi oldu ama almıyorlar” dedi. Yanan kapı içeriden cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi Görüntülerde, evde yaşayan 4 kişinin yaşadığı panik anları ve dışarıdan yanan kapının dumanlarının daireden içeri girdiği anlar görülüyor. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen saldırganın daha önce de aynı daireye matkapla saldırdığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan saldırganın hastanedeki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenilirken ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.