GENEL - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 09:45

Torpilsiz aşk

A
A
A
Torpilsiz aşk

Erkeklerle dolu sanayide babasından devraldığı şirketi yöneten 3 çocuk annesi, iş hayatındaki başarısıyla kadınlara örnek olurken, işe aldığı kocasının da patronu oldu.

Erkeklerle dolu sanayide babasından devraldığı şirketi yöneten 3 çocuk annesi, iş hayatındaki başarısıyla kadınlara örnek olurken, işe aldığı kocasının da patronu oldu. Şirketindeki elemanlarından ayrı tutmadığı eşinin evde patron olduğunu belirten kadın, "Giysilerim ütülendi mi? Çay koy da içelim veya bugün şunu yapalım’ şeklinde o yönlendiriyor. Biz bu halimizden memnunuz" dedi.


Antalya’nın Kepez ilçesindeki Akdeniz Sanayi Sitesi’nde akü satışı yapan özel bir şirketin müdürü 32 yaşındaki 3 çocuk annesi Nurdan Aydemir’in hikayesi tüm kadınlara örnek olacak cinsten. Henüz çocuk yaşta sanayide akü satan babasının yanında işi kavrayan Nurdan Aydemir, ‘ben bu işi yapacağım’ diyerek çıktığı yolda başarıdan başarıya adım attı. İlk olarak üniversitede işletme bölümü okuyan Aydemir, babasının talimatıyla şirketin muhasebesini tutmaya başladı. Ardından evlenen genç kadın, 1,5 yıl arayla dünyaya gelen 3 çocuğu olmasına karşın işini yapmaya devam etti. Şirketin tüm işleyişini kavradıktan sonra şirket yönetimini babasından devralan Aydemir, özel sektördeki işinde sıkıntılı günler yaşayan eşini de kendi şirketine alarak çalıştırmaya başladı. Personelleriyle eşini ayrı tutmayan Nurdan Aydemir, iş hayatındaki başarısıyla kadınlara örnek olurken, işe aldığı kocasının da patronluğunu yapıyor.



"Babam kapıdan kovdu, bacadan girdim"


Uzun yıllardır sanayi sektöründe çalıştığını ifade eden Nurdan Aydemir, azim dolu hayat öyküsünü şu sözlerle anlattı:


"Küçükken hep babamın yanında sanayideydim. Çıkmıyordum onun yanından. Dükkanda duruyordum. Onunla çalışıp, yaptığı işleri inceliyordum. Biraz daha büyüdükten sonra ‘burada çalışacağım’ diye kafama koydum. Sanayi sektörü olduğu için babam bu konuda çok açık görüşlü değildi. ‘Sanayide kız çocuğunun ne işi var?’ derdi her zaman. O beni kapıdan kovdu, ben bacadan geri girdim. Sanayide çalışmayı kafama koyduğum için üniversitede işletme bölümünden mezun olduktan sonra işe başladım. Daha sonra evlendim. Evlendiğimde işimi bırakmadım. Evlenmeden önce de eşime işimde devam etmek istediğimi söyledim. O da benim her zaman destekçim oldu. Evlenmekle omuzlarımda yük arttı. Hem okuyordum, hem evliydim hem de çalışıyordum. Ben bunu böyle kalacak zannederken 2 yıl sonra ilk bebeğim dünyaya geldi. Kendi işimiz olduğu için doğum iznine ayrılmak gibi bir şey söz konusu olmadı. Doğum yaptıktan 1 hafta sonra geldim dükkanda çalışmaya başladım. Çocuğumun eşyalarını, beşiğini her şeyini dükkana taşıdım. İlk başlarda çok zorlandım. Uykusuz çalışıp, işleri aksatmamaya çalışıyordum. Daha sonra alıştım ve keyif almaya başladım. Bebeğim biraz daha büyüdüğünde ana kucağına alıp, bir elimde de telefon çalışıyordum. Yoldan geçenler de halime gülüp, aynı zamanda takdir ediyorlardı. Daha sonra 2. bebeğim geldi. Artık birinci bebekte tecrübeliydim. Çok ara vermedim. Benim çocuklarımın arasında 1 ya da 2 yaş var. Arkasından 1 buçuk yıl sonra 3. bebeğim geldi. 3’ünü de dükkanda eşimin de desteğiyle büyüttüm."



"Eşim hem evde hem de işte bana tam destek"


Yıllar sonra işi babasından devralma kısmına geldiğinde iş yükünün daha çok arttığını söyleyen Aydemir, "Babamın yaşından dolayı sahaya çıkamaması, benim sahayı çıkmamı gerektirdi. ‘Etraftan tepki alır mıyız? diye çok tedirginlik yaşadık. Denemek istedik. Bayilerimiz beni hiç yadırgamadılar. Ancak bu defa da ortaya muhasebe bölümüne kimi alacağımız sorun olmaya başladı. Akşam 19.00’a kadar sahada çalışıp, akşam gelip 22.00’a kadar da muhasebe yapıyordum. Çocuklarıma vakit ayıramıyordum ve bu artık evimin de huzursuz olmasına sebep oluyordu. Eşim muhasebeci olma vasfına sahip biri. Başka yerlerde emeğinin karşılığını hiç alamadı. O da başka yerde yıpranıyordu. Eşim burada benimle çalışsa olur mu diye 1 yıl boyunca düşündük. En sonunda deneyelim dedik. Daha sonra eşim yanımızda işe başladı. İyi ki de başlamış. Yükümü çok hafifletti. Huzurumuz tekrar yerine geldi. Her şeyi birlikte yapıyoruz. Önceden izinlerimiz hep çakışıyordu. Şu an gayet iyiyiz. Eşimin bana desteği çok büyük. İyi bir yönetici olmak için iyi bir ekibe sahip olmanız gerekiyor. İyi bir ekip, iyi elemanlardan sağlanıyor. Şu an beni ekibim tam ama eskiden tam değildik. Her şeyde bir aksaklık oluyordu. Eşim hem evde hem de işte bana tam destek" diye konuştu.



"Evde işler tam tersi"


Aydemir "Ben işteyken eşime, ‘Yahya bu gidecek, gönderir misin? , Aküleri yerleştirir misin?’ diyorum. Dükkanın bir işleyişi var ve eşimin buna uyması gerekiyor. Ancak evde beni daha çok eşim yönlendiriyor. İşler tam tersine dönüyor. Evde düzen tamamen eşime geçiyor. ‘Giysilerim ütülendi mi? Çay koy da içelim veya bugün şunu yapalım’ şeklinde o beni yönlendiriyor. Onun verdiği direktifler doğrultusunda hareket ediyoruz. Biz bu halimizden çok memnunuz. Ön yargılara kulak asmayın. ‘Çalışırken 2. çocuğu idare edemem’ demeyin. Yok böyle bir şey. Benim 3 tane bebeğim var. En büyüğü 5, en küçüğü 1 yaşında. Yapılmayacak bir şey yok, yeter ki isteyin. Çalışırken zor oluyor, ancak boşuna cenneti ayaklarımızın altına sermemişler bunu sakın unutmayalım" dedi.



"Memnunum"


Şirketin en yeni üyesi olduğunu belirten 37 yaşındaki Yahya Aydemir ise, daha önce özel şirketlerde çok defa çalıştığını söyledi. Bir süre sonra kendi amaçları ve kariyeri peşinde koşmaya karar verdiğini dile getiren Aydemir, "4 yıl boyunca pazarlama sektöründe kendimi geliştirdim. Amacım bu doğrultuda ilerlemekti. Son çalıştığım şirkette de anlaşmazlıklar olunca işsiz kaldım. 8 yıldır eşim aile şirketinde çalışmamı istiyordu. İşsiz kaldığım dönemde eşim de personel arayışı içerisindeydi. Ben şirkette çalışmak istediğimi söyledim aileme. Kayınpederim ve eşimle birlikte bu konuyu tartıştıktan sonra uygun gördüler. Bununla birlikte yaklaşık 7 ay önce bu şirkete katıldım. Umduğumdan çok daha farklı sonuçlar elde ettim. Şu an olduğum yerden, olduğum konumdan, evimden, işimden, hayatımdan memnunum” ifadelerini kullandı.



"İş yerinde ne kadar eşim söz sahibiyse, evde de söz sahibi benim"


İş ve evi birbirinden ayırabilmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Yahya Aydemir, sözlerini şöyle sonlandırdı:


"Bunu herkes ne kadar başarabilir bilmiyorum. Ancak bizde böyle bir durum söz konusu değil. Bizden başka çalışan personeller de var. Ben onların yanında eşime eşim gibi değil, iş yerinin sahibi gibi davranmak zorundayım. Bu ayrımı kendim yapabiliyorum. Eşim de bu konuda bana son derece destek oluyor. İşi işte, evi evde yönetiyoruz. Evde işler biraz daha farklı. Evin patronu her zaman babadır. Evde biraz daha söz sahibiyim. İş yerinde ne kadar eşim söz sahibiyse, evde de söz sahibi benim. Ancak evde de işte de her şey yardımlaşarak ve paylaşarak oluyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya Fide’de satışlar başladı Konya’nın ilk ve tek fide üretim tesisi Konya Fide’de satışlar başladı. Konya’nın ilk ve tek sebze fidesi üretim tesisi olan Konya Fide’de yeni sezon satışları başladı. 2019 yılında Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi öncülüğünde Karatay Ziraat Odası ve Konya Sebze Üreticileri Birliği işbirliğinde ve KOP desteğiyle kurulan Konya Fide, kaliteli ürünleri ve fiyat politikasıyla bu yıl da satışlar başlar başlamaz üreticilerin gözdesi oldu. Üreticiler fideleri dört noktadan alabilecek Konya Fide’de 2024 satışları dört ayrı noktada gerçekleştirilecek. Karahüyük Mahallesi Damlakaya Sokak’ta bulunan ‘Sebze Fidesi Üretim Tesisi’ merkezli gerçekleştirilecek satışlar, çiftçilerin ve hobi amaçlı ekim yapanların daha kolay ulaşımını sağlayabilmek amacıyla Harmancık, Saraçoğlu ve Karatay Ziraat Odası Satış Noktalarında da gerçekleştirilecek. “Çiftçilerimizin yeni sezonu hayırlı ve bereketli olsun” Yeni sezonun üreticiye ve Konya tarımına hayırlı ve bereketli olması temennisinde bulunan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Meram Belediyesi öncülüğünde kurulan sebze fidesi üretim tesisinin, Meram ve Konya çiftçisine kaliteden verime, uygun fiyattan kapasitesine ve sunduğu kaliteli hizmete kadar her yönden büyük yarar sağladığına vurgu yaptı. Konya Fide’nin şehir için bu alanda bir ilk ve tek olduğunu hatırlatan Başkan Kavuş, “Sebze Fidesi Üretim Tesisi sayesinde ekilecek fideler, Konya’nın iklimine uygun, hastalıktan uzak, ari ve hibrit tohum yöntemiyle üretiliyor. Üreticinin nakliye maliyetini düşürüyor, nakliyeden kaynaklanan sıkıntıları önlüyor. Kalitesi ve uygun fiyat politikasıyla da Konya çiftçisinin en çok tercih ettiği merkez oldu. Konya Fide işte bu avantajlarla yeni sezon satışlarına başladı. Tüm üreticilerimizi bu kaliteyi yaşamaya davet ediyorum” dedi. Vatandaşlar tesisin hizmetlerinden ve fidelerin kalitesinden çok memnun Sezonun açılmasıyla birlikte Konya Fide Üretim Tesisinden fidelerini alan vatandaşlar da tesisin hizmet politikasından ve ürünlerin kalitesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Üç yıldır burayı tercih ettiklerini belirten vatandaşlar, “Konya Fide’nin ürünlerinden ve hizmetlerinden çok memnunuz. Ürünlerin kalitesi ve verimi çok güzel. Böyle bir tesisi kazandırdığı için Meram Belediyesine ve Başkan Mustafa Kavuş’a teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. İlk defa tesisten fide aldıklarını belirten vatandaşlar ise “Bu yıl burayı tercih etmemizin sebebi tavsiye üzerine oldu. Buradan fide alanlar çok memnun kaldıklarını söylediler. Biz de bu tavsiye üzerine bu yıl fideleri buradan alıyoruz. Ürünler gibi hasadımız da güzel olur inşallah” şeklinde konuştu.
Aksaray Aksaray’da aranan 9 şüpheli jandarmanın operasyonuyla yakalandı Aksaray’da çeşitli suçlardan aranması ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 9 şüpheliye yönelik operasyon düzenleyen jandarma ekipleri şüphelileri yakaladı. Edinilen bilgiye göre, aranan şahıslara yönelik bir çalışma yapan İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şubesi ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri çeşitli suçlardan aranan 9 şahsın peşine düştü. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde şüphelilerin adres bilgilerine ulaşan jandarma ekipleri operasyon için düğmeye bastı. İkametlere yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda “kasten öldürme” suçundan aranan ve hakkında 7 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.O., “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan aranan ve hakkında 5 yıl 6 ay 20 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan K.S., “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan aranan ve hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan F.D., “çocuğun cinsel istismarı” suçundan aranan ve hakkında 5 yıl 6 ay 20 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan B.Ç., “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılama” suçundan aranan ve hakkında 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.Ç., “uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan aranan ve hakkında 10 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Z.A., “hırsızlık” suçundan aranan ve hakkında 4 yıl 9 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ç.A., “cebir tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan aranan ve hakkında 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan T.G. ve “yağma, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma, silahla tehdit” suçlarından aranan ve hakkında 6 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan T.A. isimli şahıs olmak üzere toplam 9 aranan şahıs yakalanarak gözaltına alındı. İl Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilen şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Karaman Karaman, Türkiye’de suyu en tasarruflu kullanan 3 ilden birisi Karaman Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram, Türkiye’de suyu en tasarruflu kullanan üç ilden birisi olan Karaman’da arazilerin yüzde 99’a yakınında modern sulama yapıldığını söyledi. Mehmet Bayram, sulu tarımın oldukça fazla yapıldığı illerden birisinin Karaman olduğunu belirterek, “Elma bahçeleri ve bitkisel ürün desenleriyle birlikte yaklaşık 1 milyon dekarın üzerinde bir alanda sulu tarım yapılmaktadır. En büyük sorunumuz su ve bunu da her daim dile getiriyoruz. Karaman’ın farklı bir özelliği var. Türkiye geneline baktığımız da suyun o kadar kıymetli olduğu bir dönemde her yerde vahşi sulama yapılırken, Karaman’da yüzde 99’a yakın modern sulama yapılıyor. Karaman ise Türkiye’de suyu en tasarruflu kullanan üç ilden birisidir. Bu anlamda üreticimiz suyun kıymetini fazlasıyla biliyor. Yeraltı kaynaklarından başka da su olmadığı için sıkıntısı çekiyoruz dedi. “KOP bölgesinde tarım için yeraltından yılda 8 milyar metre küp su çekiliyor” Konya ovası başta olmak üzere Karaman ve Aksaray’ın da içinde bulunduğu KOP bölgesinde sulu tarım için yerin altından çekilen yıllık su miktarının yaklaşık 8 milyar metreküp olduğunu ifade eden Bayram, “Yerin altını besleyen su miktarının ise 4 milyar metreküp olduğunu görüyoruz. Baktığımız vakitse kullanılan sudan bu yıl için 4 milyar metreküp açık verdiğini düşünüyoruz. Böyle giderse sonuç hüsran olur. Bu ülkenin tek gerçeği var o da tarımdır. Özellikle Türkiye’yi besleyen KOP bölgesindeki illere dış havzalardan su getirme projelerinin biran evvel tamamlanıp ovayı suyla buluşturmamız gerekiyor. Bereketli topraklarımız susuzluktan ağlıyor ve obruklar oluşuyor. Suyu az tüketen ürünler ekin denilmesi doğru bir düşüncedir ancak çiftçimiz bunu isteyerek ekmiyor. Çiftçimiz de suyu az tüketen ürün desenlerine destek verilmesini istiyor. Yoksa üretici sular bitinceye kadar sulu tarım yapmaya devam edecektir. Bu arazilerde başka bir şey yetişmez. Su sorununun çözülmesinden başka çare yok. Biz her zaman söylüyoruz ülkenin tek kurtuluşu var tarımdır, onun da suya ihtiyacı vardır” dedi.