ASAYİŞ - 20 Kasım 2017 Pazartesi 17:16

Türkiye’den Katar’a 5 şehir için vize

A
A
A
Türkiye’den Katar’a 5 şehir için vize

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Katar’la hava taşımacılığı konusunda mutabakata vardıklarını belirterek, "İstanbul ile birlikte, İzmir, Trabzon, Adana, Bodrum ve Antalya’ya da hava taşımacılığı yapılması için mutabakata vardık, o da başlayacak" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Katar’la hava taşımacılığı konusunda mutabakata vardıklarını belirterek, "İstanbul ile birlikte, İzmir, Trabzon, Adana, Bodrum ve Antalya’ya da hava taşımacılığı yapılması için mutabakata vardık, o da başlayacak" dedi.


Posta Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.) ile Tunus arasında E-Ticaret İşbirliği Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Türkiye’den alışveriş yapmak isteyen, Katarlı ve Tunuslu turistler, oluşturulan E-Ticaret platformu üzerinden ürünü satın alabilecek ve kısa sürede ürünü kapısına kadar getirtebilecek. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile PTT’nin beraber düzenlediği Uluslararası E-Ticaret Konferansı sürerken, Türkiye ile Tunus arasında E-Ticaret protokolü ile kardeş müze anlaşması gerçekleştirdi. Katar’la ise 2016 yılında imzalanan ve geliştirilerek devam eden E-Ticaret sitesinin tanıtım lansmanı gerçekleştirildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Tunus Dijital Ekonomi ve İletişim Teknolojileri Bakanı Mohamed Anouar Maarouf, Katar Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Jassim Ahmet Al Sulaiti, PTT Genel Müdürü Kenan Bozgeyik, Tunus Posta İdaresi Başkanı Moez Chakchouk, Katar Posta Teşkilatı Ceosu Faleh Al -Naemi’nin katıldığı protokolde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, özellikle e-ticaretin çok büyüme gösterdiğini ifade ederek, her iki ülke arasında işbirliğinin önemine değindi.


Protokol ile ilgili bilgiler paylaşan Bakan Arslan, “Sadece posta gönderilerinin karşılıklı olarak değişimi değil, özellikle bakanlıklarımızın alanlarıyla ilgili her türlü işbirliği yapılabilmesi için irademizi ortaya koyduk. Malumunuz posta müzesi Türkiye’de çok ilgili gören bir müze. Bu tecrübeyi yine Tunus’lu muhataplarımızla paylaşmak, Tunus’ta kurulacak olan Posta Müzesi ile ilgili anlaşma metni imzalandı. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda iki ülkenin yapacağı işbirliği ile ilgili ve bu tecrübelerin kısa sürede aktarılmasıyla ilgili sayın bakanımızla anlaştık. Malumunuz bazı tecrübeleri elde etmek kolay değil. Özellikle çok zaman alıyor. Bunun farkındayız. Ama biz sayın bakanımızla şöyle anlaştık. İki ülkenin edindiği tecrübeleri birbiriyle paylaşması, aktarmasında zaman kaybetmeden çok hızlı hareket etmek istiyoruz. Bu tecrübelerin sonuçlarından iki ülke olarak hemen faydalanmak istiyoruz. Sonuçta ilk ülkenin halklarının dostluğu herkesin malumu. Ancak Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar seviyesinde ilişkilerini ileriye taşınması yönünde irade var. Biz de o iradeye bağlı olarak iki bakan, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek adına bundan sonra da işbirliğimizi devam ettireceğiz” dedi.


Geçen hafta Doha limanının kardeş liman olması için iyi niyet mektubu imzaladıklarını da hatırlatan Bakan Arslan, “Bilgi ve iletişim teknoloji arasında iletişim sağlanması amacıyla daha önce malumat imzalamıştık, onun gereğini yapmak üzere süreçleri devam ettiriyoruz. Ayrıca karayolu taşımacılığı, gerekse kombine taşımacılığı yönünde süreçleri devam ettiriyoruz. Daha önce de ifade etmiştik, Türkiye, Katar, İran üçlü transit taşımacılığıyla ilgili süreçleri devam ettiriyoruz. Havacılık sektöründe de THY ve Katar Havayolları marka olmuş şekildeler. İstanbul ile birlikte Trabzon, Adana, Bodrum ve Antalya’ya da hava taşımacılığı yapılması için mutabakata vardık, o da başlayacak” diye konuştu.


Son 15 gün içerisinde Katarlı Bakan ile 3 kere görüştüğünü belirten Bakan Arslan, ulaştırma ve haberleşme bakanlarıyla büyük işbirlikleri gerçekleştirdiklerini, özellikle e-ticaret platformları adı altında çok mesafe kat ettiklerini söyledi. Türkiye’nin 2017 yılını 50 milyar liralık bir hedef belirlediklerini kaydeden Arslan, “E-ticaret platformunun ne kadar büyük olduğunu göstermek adına bu rakamları söyledim. 2 ülke ve 2 ülkenin bakanları olarak yaptığımız işbirliği çerçevesinde Katar’da da e-ticaret platformunun çalışmasını tamamladılar. Test çalışmaları devam ediyor inşallah 1 Ocak 2018 itibariyle resmen hizmet veriyor olacak. Posta idareleri CEO’larımıza ve onların çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Ancak bu konuda değerli bakanımın sonsuz desteği var. Projeyi bir an önce hayata geçirme isteği var” dedi.


Katar Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Jassim Ahmet Al Sulaiti ise iki ülke arasındaki ticaretin kolaylaştırılması ve çeşitlendirilmesinin kendiler açısından memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Sulaiti, “Katar hava yolları ayrıca Türkiye’den 5 şehir daha uçuş için izin almış bulunmaktayız. Bugün özellikle elektronik ticaret meselesini açmış bulunuyoruz. Çok mutluyum ki bunu başlatıyoruz ve ilk kez de Katar’la Türkiye arasında olacak olgu bu. İki ülke arasındaki ikili ticareti pozitif yönde etkileyecektir. Çok yakın bir süre içerisinde de bir anlaşmaya daha imza atacağız. Bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Tunus Dijital Ekonomi ve İletişim Teknolojileri Bakanı Mohamed Anouar Maarouf ise her iki ülke arasındaki ilişkilerin çok iyi düzeyde olduğunu belirterek, “İki ülke arasında stratejik ortaklık düzeyinde ilişkimiz vardır. Her iki ülkenin siyasi iradesinin bu konuda büyük istekli olduğunu biliyoruz. Bizim buradaki amacımız bütün çalışmaları diğer sektörlere de yayarak, özellikle alanlarımızla ilgili işbirliğini artırarak buna katkı sunmak. Özellikle ulaştırma ve haberleşme konusunda Türkiye’nin atmış olduğu büyük adımları gördük, dinledik. Bu aslında bizim göğsümüzü kabarttı. Çünkü Türkiye bizim kardeş ülkemiz. Aynı zamanda biz bu kardeş ülkenin elde ettiği tecrübelerden yararlanma arzusundayız. Bu çerçevede her iki ülkenin PTT kurumları arasındaki işbirliği iki ülke arasındaki bağların daha da güçlenmesi anlamına geliyor. Özellikle e-ticaret önemli. Türkiye ile Tunus arasında uçak frekanslar gerçekten dolu. İnsanlar gidip geliyor ve ticaret yapıyorlar. Aslında artık buna da gerek yok. İki ülkenin PTT kurumları var. Zaten biz buna hazırız, bunları yapacağız. İki taraf arasındaki işbirliğini daha da artırma arzusundayız. Ticaret hacminin daha üst seviyelere taşınması için Tunus’la Türkiye arasında bir koridor açma isteğimiz var. Bir Türk şirketi şu anda altyapı konusunda işletmeci olarak Tunus’ta görev yapmaktadır. Bu gerçekten bizim göğsümüzü kabartıyor. İlerleyen zamanda Türk firmaları gelsinler, Tunus’ta daha fazla yatırım yapsınlar. Bu çok önemlidir. İki ülke arasındaki ekonomi ve ticaretin iyi düzeyde olduğunu ve daha da ileriye gitmesi gerektiğini gösteriyor. Şunu da bilin ki asılında beraber çalışalım. Tunus bir Afrika ülkesi ve bir pazardır. Aynı zamanda Tunus Afrika’ya sizin için açılan bir kapıdır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta Filistin için yürüyüş düzenlendi Bitlis’in Ahlat ilçesinde sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Gazze’deki saldırı ve ablukanın sonlanması, Filistin’in özgürlüğü için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi Filistin bayrakları ve çeşitli dövizlerle katıldı. İlçenin Akkoyunlu Camii önünde başlayan yürüyüşte sloganlar atılarak 15 Temmuz Çeşmesine geçildi. Burada ortak basın açıklamasını okuyan Bitlis Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Emrullah Erkan, Gazze’yi unutmadıklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarını söyledi. Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinlilerin yanlarında olduklarını göstermek için alanlarda olduklarını söyleyen Erkan, “Kendi yolunda cihat edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun. Tarih boyunca haddini aşmış nice tağutları helak eden, yeryüzünün mustazaflarına özgürlük ve salih kullarına yeryüzünün verasetini vaat eden Eabbimize hamdolsun. Gazze’deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 6. ayını da geride bıraktı. Altı Gün Savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi. İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apartheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze; direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor. İslam dünyası ise anlamıyor. Nitekim, Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak; ’30 bin şehidin, 70 bin yaralının, 100 bin sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım’ dedi ve hutbeden indi. İnsanlık için feveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz” dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.
Niğde ’Yılın Doktoru’ Mustafa Doğan Niğde’de Başhekim Oldu Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya’nın görevden ayrılması ile başhekimlik görevine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan getirildi. Niğde’de ’yılın hekimi’ olarak seçilen Dr. Mustafa Doğan, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Osmaniye merkez, Kırıkhan, İskenderun ve Hatay merkezde fedakârca yürüttüğü çalışmalardan dolayı yılın doktoru seçilmişti. Doğan, yine deprem döneminde Hatay Adli Tıp Grup Başkanlığı ve önceki dönemde 5 yıl süre ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 3 yıldır Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya veda açıklaması yayınladı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya yaptığı veda açıklamasında, "Yer ve görev fark etmeksizin, devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğim" dedi. Çetinkaya; "Yaklaşık 3 yıldır büyük bir onur ve gurur ile sürdürmüş olduğum Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik görevimden görev süremin bitmesi nedeniyle ayrılmış bulunmaktayım. Bu süreçte herkes için en iyi hizmeti sunmak ve Niğde’mize on yıllarca hizmet edecek olan yeni hastanemizin inşasına katkı sunmak için tüm gücümüz ile çalıştık. Sağlık Bakanlığımız, birlikte çalışmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Valilerimiz Cahit Çelik ve Mustafa Koç, milletvekillerimize, Belediye Başkanımız Emrah Özdemir, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Koray Okur, mesai gözetmeksizin çalışan tüm hastane personelimize, başhekim yardımcılarıma, başarılı çalışma ekibime ve tüm Niğde halkına teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bana hep destek olan büyüklerime, dostlarıma ve birlikte çalıştığım tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yer ve görev fark etmeksizin, Devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için azim, heyecan ve gayretle aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı beklerim" ifadelerini kullandı.