GENEL - 25 Mart 2017 Cumartesi 12:15

Yalçın: "Evet kararımız bazıları için kabusun başlama zilidir"

A
A
A
Yalçın: "Evet kararımız bazıları için kabusun başlama zilidir"

Memur-Sen 5.

Memur-Sen 5. Büyük Türkiye Buluşması Antalya’da büyük coşkuyla başladı. Programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “‘Evet’e irtifa kaybettirme telaşıyla görsel efektlerle kazandıkları itibarlarını kaybettiler. ‘Evet’i engelleme mücadelesinde de kaybedecekler. Artık tilkinin vaazını dinlerken tavuklarını yitiren Eski Türkiye’yi kaybettiklerini bellediler. Yeni Türkiye’nin kuruluşuna engel olalım derken, AB’nin çöküşünü, yıkılışını hızlandırma butonuna bastılar. Bizim kararlılığımız, Tercih ‘Evet’ kararımız onlar için kâbusun başlama zilidir” dedi.


Memur-Sen Konfederasyonu 5.Büyük Türkiye Buluşması, Antalya Starlight Otel’de başladı. Büyük coşkuyla gerçekleştirilen programa, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra, Memur-Sen yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikaların genel başkanları ile yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan Yalçın, önemli mesajlar vererek, ‘Büyük Türkiye’ için sorumluluk aldıklarını vurguladı.


Memur-Sen’in yola çıktığı günleri hatırlatarak konuşmasına başlayan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “En zor zamanları atlatarak yolumuza çıktık adımlarımızı sıraladık. 1’lerle başlayan yolculuğumuz, binlerle, on binlerle, yüzbinlerle devam eden destansı yürüyüşe dönüşerek, 1 milyona ulaşmasını sağlayan adanmışlığın kurucu lideri Mehmet Akif İnan’a selam olsun. İnan’ın başlattığı mücadeleye, terleriyle, emekleriyle, fedakârlıklarıyla katsı sunanlara, selam olsun” diye konuştu.



"Memur-Sen umut kaynağıdır "


“Vesayet kurnazlarına, müesses nizam aymazlarına son yumruğun indirileceği tarih 16 Nisan’dır” diyen Yalçın, “Memur-Sen’lilerin zirvedeki Memur-Sen bayrağını daha da yükseğe taşıyacağı tarih 15 Mayıs’tır. 4.Dönem toplu sözleşmesinde yeni rekorlarımız için gereken istişare sürecini başlatmak, heyecanımızı ve kararlılığımızı haykırmaktır. Memur-Sen; üyeleri için onur, kamu çalışanları için umut kaynağıdır. Zalimlere karşı direnişin merkezi, mazlumlar için diriliş nefesidir. Bizler, istiklal ve istikbalimiz için, emek, ekmek, adalet için mücadele vermeyi seçtik” şeklinde konuştu.



"İş güvencesi kırmızı çizgimizdir"


Kuruldukları günden bu yana kamu görevlilerinin umudu olduklarının altını çizen Yalçın, “Her ne ad altında önümüze gelirse gelsin iş güvencesini ortadan kaldıracak girişimlere karşı duracağız. Konfederasyonumuz iş güvencesinin garantör teşkilatıdır. Bu noktadan bir adım geri adım atmadık. Atmayacağız. Bizi farklı ve rakipsiz kılan özelliğimiz kararlılığımızdır. Biz, kararsızlığın fırsat, boş vermişliğin imkân hırsızı olduğunu bilen bir teşkilatız” ifadelerini kullandı.



"Ufkumuz Anadolu sınırlarını aştı"


Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Ali Yalçın, Memur-Sen’in ufkunun Anadolu sınırlarını aştığını belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Edirne’ye ulaşan Memur-Sen’i Gine’ye, Sakarya’yı kuşatan Memur-Sen’i Sudan’a, İstanbul’da destan yazan sendikacılığı İslamabad’a, Ankara kadar Arakan’da, Diyarbekir kadar Dominik’te, Niğde kadar Nepal’de de olmak durumundayız. “İstanbul Deklarasyonu”yla birlikte İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde kurmak istediğimiz Emek Komitesi vizyonumuzun yeni başlama noktasıdır. Son bir yılda 35 ülkeyi ziyaret edip 50’den fazla konfederasyonla görüştük. 90’a yakın konfederasyonla ikili işbirliği anlaşması imzaladık. Bir o kadar ülke sendikasına misafirlik yaptık”



"Siz varsanız umut çok"


Salondaki davetlilere “Var mısınız dünyaya değer sendikacılığını taşımaya?” diyen soran Yalçın, “Emeğin hakkını, alınteri kurumadan ve haksızlık yapmadan ödeyin’ düsturunu dünyaya anlatacak sendikal bilinci kurmaya var mısınız? Siz varsanız sorun yok. Siz varsanız umut çok” ifadelerini kullandı.


Kadın Komisyonuyla cinsiyeti değil liyakati esas aldıklarını vurgulayan Yalçın, Genç Memur-Sen ile de, Akif İnan’ın değerlere ve bilgeliğe dayalı mücadele felsefesini yeni yöntemlerle, yeni hedeflerle, yeni kitlerle buluşturduklarını belirtti.



"Rakiplerimiz yaya kalınca mızmızlanmaya başladılar"


Memur-Sen’in tüm hizmet kollarında yetkili ve etkili olduğunu hatırlatan Yalçın, her dalda önde olduklarını belirtti. “Ter akıtmadan, bedel ödemeden kazandığımız, kolay elde ettiğimiz hiçbir şey yok” diyen Yalçın, “Emeğimizle, alın terimizle kazandığımız için rakip tanımıyoruz. Rakiplerimizin hali pür meali gün gibi ortadadır. Kamu-Sen ve KESK eriyor, bitişe, çöküşe doğru ilerliyorlar” şeklinde konuştu.


Yalçın OHAL KHK’larını değerlendirdi


Konuşmasında OHAL KHK’larını değerlendiren Yalçın, “Hainleri temizlemek için gösterilen kararlılık; masumları ve mağdurları ayıklamak için de gösterilmelidir. Mağdurlar için: Rapor, Basın Açıklaması, Hükümete Bilgi Notu verdik. Hainleri temizlemek için gösterilen kararlılık; masumları ve mağdurları ayıklamak için de gösterilmelidir. Hainse babamız bile olsa sahip çıkmayız, masumsa düşmanız dahi olsa hakkını savunuruz. Çünkü bizim için Hakk’ın hatırı bütün hatırların üzerindedir” dedi.


"1 Mayıs’ı Kütahya’da kutlayacağız"


1 Mayıs’ı Kütahya’da kutlayacaklarını deklare eden Yalçın, 1 Mayıs’ta bir ilki diğer bir ilkle buluşturduklarının altını çizerek, “Cumhurbaşkanlığı Sistemindeki ilk 1 Mayıs’ı, Toplu Sözleşmenin tarihte ilk yapıldığı Kütahya’da kutlayacağız. 1 Mayıs İşçi Bayramı ile Vesayetsiz Türkiye Bayramını birleştireceğiz” ifadelerini kullandı.



"Toplu sözleşme kazanımlarımızın bekçisi, yeni kazanımların takipçisiyiz


Mayıs’ta önemli bir sürece gireceklerini söyleyen Yalçın, bir önceki dönem imzalanan toplu sözleşme kazanımlarının da bekçisi olduklarını vurguladı. Yalçın, “KİT personelinin yıllık izinleri konusunda Kamu Denetçiliği Kurumuna iki başvuru yaptık: KİT’lerde ücret gruplarının 5’ten 3’e düşürülmesi ve haksız yere yok sayılan 4/C’li personelin ek ödeme mağduriyetini gündeme getirerek çözümünü istedik” şeklinde konuştu.


4. Dönem Toplu Sözleşmesine hazırlandıklarını anlatan Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ek ödemeden ek göstergeye; kadroya geçişten kadro derecelerine; maaş zam oranından ilave artış kalemlerine; sosyal haklardan özlük haklarına kapsayıcı tekliflerle masada olacağız. Emeğimizin doğrudan karşılığını ve Türkiye’nin büyümesinden payımızı istiyoruz. 4.Dönem Toplu Sözleşmesi, Türkiye’nin vesayetten kurtuluşuna ilişkin ilk kapsamlı kutlama olarak kayda geçmeli. Kamu görevlileri gelir vergisiyle, doğrudan ve dolaylı vergilerle vergi mağduru yapılıyor”



"16 Nisan’da eski ile yeni Türkiye’yi oylayacağız"


Geçmişte Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklara değinerek sözlerini devam ettiren Yalçın, “Erbakan, Özal, Menderes, Muhsin Başkanı ortadan kaldırdılar.. Kapatma davası, 7 Şubat kumpası, 367 şarlatanlığı, 17-25 Aralık kalkışması, 6-8 Ekim vahşeti, Gezi ayaklanması. Kestane pazarında yetiştirip ihtiyaç duyduklarında ihanet pazarında değerlendirdikleri müptezeli sahaya sürdüler. Derken 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi. Niçin Evet dediğimiz, neden güçlü bir ‘Tercih Evet’ kampanyası düzenlediğimizin arka planında bunlar var. Biz, artık istikrarı tesadüflere bırakan değil Anayasal düzeyde teminat altına alan bir Hükumet sistemi istiyoruz. Biz, darbelerle, ekmeğimizin çalınmasını, muhtıralarla, MGK kararlarıyla emeğimizin gasp edilmesini istemiyoruz. Demokrasi dışı araçlarla, millet iradesi dışındaki mekanizmalarla istikrarın yok edilmesini, güvenin heba edilmesini, ekonominin çökertilmesini, kamu maliyesi kaynaklarına çökülmesini kesin ve kalıcı olarak tarihimizden, geleceğimizden çıkarmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.



"Ey Avrupa düşüyorsunuz"


Kasası dolu bir devlet için, cebindekiyle bütün ihtiyaçlarını karşılayan bir millet olmak adına sorumluluk aldıklarını kaydeden Yalçın, “İşte bunun için, ‘Tercih Evet’ diyoruz. ‘Hayır’cılar dışarıdan sufle ve destek alıyor. Çünkü milletin ‘Evet’ kararı, onlar için kâbus ve felaket demek. Artık tilkinin vaazını dinlerken tavuklarını yitiren Eski Türkiye’yi kaybettiklerini bellediler. Yeni Türkiye’nin kuruluşuna engel olalım derken, AB’nin çöküşünü, yıkılışını hızlandırma butonuna bastılar. Bizim kararlılığımız, Tercih ‘Evet’ kararımız onlar için kâbusun başlama zilidir. Özgürlük metinlerinin, insan hakları bildirgelerinin, insan onuru repliklerinin sahteliğini faş ettiler. Hollanda da atları ve itleriyle gerçekleştirdikleri saldırılarını yine Hollanda da Lahey’de bulunan sözüm ona Adalet Divanıyla zirveye taşıdılar. Ey korkuların esir aldığı, zihinlerini hezeyanların, kabusların işgal ettiği Avrupa; siz kendinizi piramidin zirvesinde görürken, labirentin ortasında kıvranıp durduğunuzu henüz anladınız. Düşüyorsunuz, sahte değerleriniz, göstermelik ilkeleriniz, sizinle birlikte yok olacak” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.