YEREL HABERLER - 22 Mart 2017 Çarşamba 08:57

Arıların karla mücadelesi

A
A
A
Arıların karla mücadelesi

Arıcılıkta yeni döneme kar altında kışlatma ile başlandı.

Arıcılıkta yeni döneme kar altında kışlatma ile başlandı. Yaklaşık 6 ay boyunca 2100 rakımda ve eksi 40-45 derece soğuk havada kar altında kalan arılı kovanlar bahara güçlü bir şekilde çıktı.


Sonbaharda başlanılan kışlatma dönemine arıcılar genelde kapalı alanlarda veya Artvin ilinde arılı kovanlarını kışlatılmakta. Kapalı alanlarda ve ya il dışındaki kışlatmalarda arı kayıplarının olduğunu gören bazı arıcılar arılıklarının olduğu alanda arı kovanlarını içeri almadan kar altında kışlatmayı denediler. Kar altında kışlatma yöntemiyle olumlu sonuçlar alan arıcılar bu yöntem sayesinde hiçbir kayıp yaşamadıklarını dile getirdiler.


Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, kapalı kışlatma alanlarının çok riskli olduğunu söyleyerek, dışarıda kışlatılan arılı kovanlarda sıfır kayıp verildiğini söyledi.


Kafkas arısının özelliğinin, eksi 40-45 derecelerde 2100 gibi yüksek Rakıma rağmen dayanabilen bir arı ırkı olduğunu ifade eden Evliyaoğlu, ’’Birliğimiz üyesi Nejdet Bilgin’in arılarını son baharda kışlatmaya bıraktık. Yaklaşık olarak 40 kovan ve bu kırk kovan 6 ay boyunca kar altında kaldığını, kışlatmaya bırakmış olduğumuz bu arı ile, Arılı kovanlardaki mevcut şu anda görülmekte. Kafkas arısının özelliği, eksi 40-45 derecelerde 2100 gibi yüksek Rakıma rağmen dayanabilen bir arı ırkıdır. Bu da burada yapmış olduğumuz denemeler sonucu ortaya çıktı. Bu kadar sağlıklı bir şekilde bahara çıkacağını ummuyorduk, yaklaşık olarak 9 çerçeve ve arı boncuk gibi çok sağlıklı. Kar yeni açıldı ve bu alanda 1-1,5 metre yüksekliğinde kar kütlesi vardı. Kovanlarımız tamamen karın altındaydı. Baharın gelmesi ve karların erimesiyle kendi halinde kovanları hiç ellemeden arılar kendiliğinden çalışmaya başlamışlar. Kapalı kışlatma alanlarımız çok riskli, bilinçsiz kışlatma yapıldığı zaman nem ve kapalı mekândaki hava sirkülasyonun olmayışı, kovan içerisindeki hava sirkülasyonun olmayışı sonrası içeride kayıplar büyük oranda oluyor. Yaklaşık olarak yüzde 70’leri bulan kayıplarımız oluyor. Ama Maşallah dışarıda bırakılan kovanlarda kayıp olmamasını gözlemledik. Üreticilerimize önümüzdeki yıllarda dışarıda kışlatmalarını ve kovan içerisinde alınacak önlemlerin alarak arıyı bir arada toplamadan bağımsız olarak yazın nasıl çalışıyorsa arı aynı haliyle bırakıp kışın kışlatmalarını temenni ediyoruz.’’


Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, geçen yıl bazı arıcıların kar altında kışlatmayı denediklerini ve olumlu sonuç elde ettiklerini söyleyerek,


’’Üreticilerimizin yazın konakladıkları yerlerde kışın da bırakmalarını öneriyoruz. Çünkü Arıcımız Nejdet beyin önceki yıllarda 5 ila 7 kovan ile denemiş olduğu arılı kovanları sağlıklı çıktığını ve yazın en çok verimi o kovanlardan aldığını kendisi de gözlemlediği için bu yıl yaklaşık olarak 50 kovan bıraktık. İnşallah bunları yaz aylarındaki bal sezonunda da gözlemleyeceğiz. İçeride kışlattığımız kovanlarla dışarıda kışlatılan kovanlar arasında üretimdeki farkı, arılar arasındaki güçlülüğü ve arıdaki gelişimi hep beraber göreceğiz.


Arıcıların kapalı alanlarda veya Artvin ilinde arılı kovanlarını kışlattıklarını dile getiren Evliyaoğlu, Artvin ilinde kışlatma sonucunda arı ırkının bozulduğunu ifade ederek, ’’Kafkas arısının en önemli özelliği 2100 rakımda soğuk havaya dayanabilen bir ırk. Arıcımız Nejdet Bilgin hiçbir yere gitmiyor, gezginci arıcı kapsamında Artvin’e de gitmiyor. Bakanlığımız tarafından serbest olan Artvin, Ardahan illeri arasındaki birbirine geliş gidişleri kapsamında Ardahanlı arıcılar Artvin iline kışın kışlatmaya gidiyor. Artvinli arıcılarımız ise yazın konaklamaya geliyorlar. Arıcımız Nejdet bey hiçbir yıl gitmemiş ve arı ırkının bozulmadığını gözlemliyoruz. Bizim üreticilerimize önerimiz? Bundan sonra bulun dukları alanda kışlatma yapmaları ve bunun sonucunda da arı ırkının bozulmasının önüne geçilmiş olacaktır. Kafkas arı ırkının bu yüksek rakımda ve eksi 45 derecelere kadar dayanıklı olduğu tespit edilmiş oldu." şeklinde konuştu.


Evliyaoğlu ayrıca, Eksi 40-45 derecede kışlatılan arılı kovanlarda Varroa bile dayanamaz diyerek, ’’Yüksek derecedeki soğuğa Varroa bile dayanamaz. Çünkü Kar altında kışlatılan kovanlarda arı çok sağlıklı gözüküyor. Ve üzerine baktığımız zaman Varroa’lar kanat aralarında görülmesi gerekirken şu anda hiçbir şey yok.’’


Arıcı Nejdet Bilgin ise bir önceki yıl 7 arılı kovanı dışarıda bıraktığını söyleyerek, ’’Dışarıda kışlattığım 7 arılı kovan yazın daha verimli oldu. Buna dayanarak bu yıl 50 kovanı dışarıda karlar altında bıraktım. Çok memnunum ve arılarımız bahara güçlü bir şekilde çıktı." şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa MASKİ içme suyu klor analizlerindeki başarısını sürdürüyor Manisa merkez ve ilçelerine daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için çalışmalarına aralıksız devam eden Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan içme ve kullanma suyu analizlerinde klorlama noktasındaki başarısını sürdürüyor. Yapılan ölçümlerde Manisa’da bakiye klor uygunluk oranının 2023 yılında yüzde 97, 2024 yılının ilk üç ayında ise yüzde 96 olduğu belirlendi. MASKİ Genel Müdürlüğü Manisa merkez ve ilçelerindeki vatandaşlara daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda İçme Suyu Dairesi Başkanlığın bünyesinde 17 ilçede görev yapan 34 klorlama dezenfeksiyon ekibi 17 araç ile mesai mefhumu gözetmeksizin düzenli olarak içme suyu depolarına klor tedariki ve içme suyu şebekesinde bakiye klor ölçümü yapmaya devam ediyor. Ayrıca ekipler mikrobiyolojik ve bakiye klor uygunluğunun devamı için de günlük bakiye klor takibi yapıyor. Düzenli olarak kontrollerini sürdüren İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan bakiye klor ölçümlerinde ise 2023 yılında Manisa’da bakiye klor uygunluk oranının yüzde 97, 2024 yılının ilk üç ayında ise yüzde 96 olduğu belirlendi. Yüzde 100’e yakın olan başarının idare tarafından yapılan sürdürülebilir uygulamalar neticesinde sağlandığı bir kez daha ortaya çıktı. İçme Suyu Dairesi Başkanı Erman Aydınyer, “İdaremiz tarafından 17 Şubat 2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak dezenfeksiyon çalışmalarımızı il genelinde düzenli olarak sürdürüyoruz. Yönetmelik hükümleri gereği ilk olarak içme suyu depolarına dezenfeksiyon üniteleri kurduk. Dijital dozaj pompası, kimyasal stok tankı, ölçüm cihazı, güneş paneli gibi tüm ekipmanlar eksiksiz tamamlanarak montajları gerçekleştirildi. Büyük kapasitelerdeki dezenfeksiyon stok tankları da sürekli işleyiş için sisteme entegre edildi. 17 adet özel ekipmanlı araç ve 34 personel ile 7 gün 24 saat çalışan bir sistem kurarak, tüm araçlarımızı arazi şartlarına uygun özel kaplama, depo ve pompa ekipmanları ile donattık. Ekiplerimiz ise klor takviyesi gereken en uzak kırsal mahalleye dahi ulaşarak içme suyunun daha sağlıklı olması için mesai harcıyor” dedi.
Ankara Pursaklar’ın dedeleri mutlu ve huzurlu Ankara Pursaklar Belediyesi, son 5 yılda 5 farklı Dede-Torun Evinde sağlıktan spora, müzik dinletilerinden el becerilerine, Kur’an-ı Kerim ziyafetinden İslami konulara kadar birçok farklı etkinlik düzenledi. Pursaklar’da ikamet eden yaşlı vatandaşlar, çay ve çorbanın ikram edildiği, 5 yıl boyunca hafta içi her gün birbirinden farklı etkinliklerin düzenlendiği Dede-Torun Evlerinde, hayatı dolu dolu yaşadı. ‘‘Dede-Torun Evlerimize gelen bir büyüğümüzün gönlünü hoş etmek için büyük çaba sarf ettik’’ Pursaklar’ın büyüklerini Dede-Torun Evlerinde en iyi şekilde ağırlamak için büyük gayret gösterdiklerini belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin; ‘‘Geride kalan son 5 yıl içerisinde Dede Torun Evlerimize gelen ağabeylerimiz için her gün sporda sağlığa, kahramanlık türkülerinden tasavvuf musiki dinletisine ve kültür gezileri gibi birçok aktivite düzenledik. Dede-Torun Evlerimize gelen bir büyüğümüzün gönlünü hoş etmek için büyük çaba sarf ettik. Onları memnun edebildiysek ne mutlu bizlere. Geleceğimizin yol göstericileri için ne yapsak az kalır. Birbirinden farklı etkinliklerle zamanın su gibi akıp geçtiği Dede-Torun Evlerimize tüm büyüklerimizi bekliyoruz’’ dedi. Pursaklar Belediyesi tarafından hazırlanan etkinliklerde büyükler; Kur’an-ı Kerim tilaveti, dini sohbetler, sağlık, el becerileri, kahramanlık türküleri ve tasavvuf musikisi ile tadına doyulmaz günler geçirirken, Kültür Gezileri ile de doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle ön plana çıkan şehirleri gezme fırsatı buldular.
Kırşehir Şehrin merkezindeki tarihi bölge otoparka döndü Kırşehir’de farklı efsanelere konu olan Kalehöyük, otomobiline park yeri bulamayanların adresi haline geldi. 2019 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri’nde seçmene otopark alanları projeleri vaat eden Kırşehir Belediye Başkanı Selehattin Ekicioğlu’nun çalışmaları yetersiz kalınca tarihi bölge koruma altında olmasına rağmen açık otopark gibi kullanılmaya başlandı. Vatandaşlar, bölgenin tarihi dokusuna uymayan görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılmasını istiyor. Kalehöyük çevresindeki esnaf, "Cami, tarih var ama bölge otopark olarak kullanılıyor. Biz bu duruma çok üzülüyoruz. Höyük ve çarşı olmasına rağmen otopark sorunu çözülemedi. İnsandan çok otomobil var" dedi. Kırşehir’in ortasında akan Kılıçözü Çayı’nın kenarında yer alan ve halkın kale olarak bildiği alanda 2012 ve 2013 yıllarında Kırşehir Müze Müdürlüğünün başkanlığında ve Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işık Adak Adıbelli’nin bilimsel danışmanlığında yapılan kazı çalışmalarında Frig, Hitit ve diğer Tunç Çağ kültürlerine rastlanmıştı. Yaklaşık yüksekliği 35 metre olan ve şehrin her bölgesinde görülebilen Kalehöyük üzerinde Aleeddin Camii bulunuyor. Geçtiğimiz dönem Kırşehir Belediyesi tarafından başlatılan ve 5 bin yıllık tarihin ortaya çıkacağı ’arkeopark’ projesiyle Osmanlı, Selçuklu, Bizans, Roma ve Helenistik dönemlere ait açık hava müzesi planlanmıştı.