YEREL HABERLER - 03 Şubat 2017 Cuma 08:51

Başkan Köksoy, Şehircilik Şurasına katıldı

A
A
A
Başkan Köksoy, Şehircilik Şurasına katıldı

Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Şehircilik Şurası’na katıldı.
Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarda bulunduğu Şehircilik Şurası programına katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Şehircilik Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler, her alanda olduğu gibi, şehircilik konusunda da tarihimizden ibret alarak, hataların tekerrürünü önlemek mecburiyetindeyiz. Geçtiğimiz 14 yılda bu konuda çok önemli adımlar attık. Elbette, bu süreçte yapılan işlerin de eksikleri olmuştur. Ama şu bir gerçektir ki Türkiye, tarihinin en kapsamlı, sosyal yönü en güçlü, halkımızın her kesimine hitap eden şehirleşme hamlesini, bu dönemde gerçekleştirmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumdan uzak, tek başına yaşamanın insanın fıtratına aykırı olduğunu belirterek, şehirlerin bu fıtri ihtiyaçtan doğduğuna dikkat çekti. Güzellik ve estetik arayışının insanın özünde var olan hasletler olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medeniyet kavramının, insanların bir arada yaşadıkları şehirleri ve o şehirleri anlamlı kılan yapıları da ifade eden, geniş bir anlam dünyası vardır. Gerçekten de insan, doğanın çehresini değiştirebilecek müdahaleler yapma bilgisine ve iradesine sahip âlemdeki tek varlıktır. Şayet bu müdahale güzele, iyiye, hayırlıya ulaşma yönünde olursa, insan, Allah’ın yeryüzündeki halifeliği vasfına uygun davranmış olur. Aksi yönde hareket ederse, bu Allah’la ‘haşa’ yarışma yolunu açar ki, o yolun sonu hem insanın hüsranıdır, hem de dünyanın mahvıdır. Batı medeniyeti, büyük ölçüde, işte bu ikinci yolda ilerlediği için, sahip olduğu devasa üretim ve inşa kapasitesine rağmen, insanların mutluluğuna aynı oranda katkıda bulunamıyor. Hâlbuki bizim medeniyetimizde şehir, daha doğrusu binalar, sokaklar, mahalleler, insanın yaratıcısına yönelişinin simgeleridir, öyle olmak zorundadır. Hatta şehri, “cennet tasavvurunun bir parçası” görenler dahi mevcuttur. İbn-i Haldun’a göre, şehirlerin bir ruhu vardır ve insanlar zamanla yaşadıkları şehrin ruhuyla özdeş hâle gelir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, deprem başta olmak üzere, doğal afetlere maruz kalan ve kalma ihtimali olan bir ülke olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, binaların ve altyapının inşasındaki özensizlikleri, ihmallerin, yanlışlar sebebiyle, Türkiye’de süratle yıkılıp yeniden yapılması gereken 6 milyonun üzerinde konut-iş yeri tespit edildiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal afetin, depremin, selin, heyelanın ne zaman geleceğinin belli olmayacağını belirterek, “Dolayısıyla, bizim elimizi çabuk tutup, süratle bu dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun için 6306 sayılı kanunu çıkardık. Kanun kapsamında şu ana kadar 49 ilimizde 187 yer riskli alan ilan edilerek, yaklaşık 400 bin konut ve işyerinin yenilenme süreci başlatıldı. 3 milyonun üzerinde vatandaşımızı ilgilendiren kentsel dönüşüm çalışmaları için bugüne kadar 2,5 milyar lira kaynak kullanıldı. Kentsel dönüşüm çalışmalarında prensip, her ilde kendi yapı özelliklerine ve dokusuna uygun çözümler üretmek. Bunu çok açık net Başbakanımla da paylaştım, aynı şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanımla, TOKİ Başkanımla da bunları paylaştım. Ne olur, yerel mimariye uygun hareket edelim ve buna bakalım. Buralara gelenler burası filanca ildir, Mardin, burası Rize, burası Trabzon, burası Safranbolu’dur desin. Bunu o yapısıyla, yerel özgün mimarisiyle gördüğü zaman hemen tanıyıversin. Biz de Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle günümüz ihtiyaçlarının sentezinden ulaşan bir modeli yaygınlaştırarak şahsiyetli yapılar ve bunlardan oluşan şehirler idealine katkıda bulunmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Şehircilik Şurası’nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım ’’Türkiye’de 15 yılda bir Türkiye’yi üç Türkiye yaptık. Mazlumlara mağdurlara kucak açan ev sahipliği yapan bir ülke oldu Türkiye’’ dedi. Yıldırım, yapılarda dikey mimari yerine daha sosyal olan yatay mimarinin tercih edileceğini de belirtti.
Başbakan Yıldırım, ’’Türkiye’de 15 yılda bir Türkiye’yi üç Türkiye yaptık. Mazlumlara mağdurlara kucak açan ev sahipliği yapan bir ülke oldu Türkiye. Geçen 15 yılda dev yatırımları birer birer hayata geçirdik. Büyük projelerin biri bitmeden ötekine başlıyoruz. Çanakkale 1915 Köprüsü son olarak vatandaşlarımıza yeni bir hizmet olarak geliyor. Çanakkale Köprüsü ve otoyolları ile birlikte ihalesini dün gerçekleştirdik. 10.5 milyar dolarlık bir projeden bahsediyoruz. Dünyada kriz derinleşirken Türkiye art arda büyük projelere ya başlıyor ya da hizmete alıyor. Şehirlerimiz büyüyüp geliştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Dünyada artık sadece ülkeler değil şehirler de yarışıyor. Çevre ve şehirler bizlere ecdadımızdan bir emanettir. Şehirlerimizi afet ve deprem riskinden kurtaracak daha güvenli şekilde yeniden imar edeceğiz. Alçak bölücü terör örgütünün çukur siyasetiyle yakıp yıktığı Güneydoğu’daki yerleşim yerlerimizde 35 bin konutun yapımına başladık, hızla yapımı devam ediyor. Bir yıl içerisinde, eskisinden kat kat daha güzel, bütün ihtiyaçları düşünülmüş bu konutları yapıp Güneydoğu’da vatandaşlarımızın hizmetine vereceğiz. Şehir insan içindir. Gençler büyükler yaşlılar engelliler için de şehrin yapısı dokusu çok ama çok önemlidir. Onun için şehirlerimiz sadece beton yığınlarından olunmayacak ayrıca sosyal ihtiyaçların rahatça karşılanacağı mekânlara sahip olacaktır. Dikey mimari yerine daha sosyal olan yatay mimariyi daha çok tercih edeceğiz teşvik edeceğiz. 3 milyar ağacı toprakla buluşturduk. Yeşillik konusunda çok büyük emeklerimiz oldu. Kentsel dönüşüm mecburi dönüşüm değil gönüllü bir dönüşüme tabi tutulacak. Vatandaşlara daha iyisini göstereceğiz. Yeşil alanıyla parklarıyla alışveriş merkezleriyle yaşam alanına dönüşmüş yeni güzel mahalleri ve güzel şehirleri yapmak için bu şuralarda ortaya konacak fikirleri de değerlendirmiş olacağız” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise "Şehircilikte Yeni Vizyon" olan şuranın açılışında yaptığı konuşmada, şehir ve insanın birbirinin aynası olduğunu söyledi. Şehirlerin yeni ideallere kapı aralamasını, bu idealleri gerçekleştirebilme kabiliyetini yeni nesillere sunmasını istediklerini dile getiren Özhaseki, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak 2023 vizyonumuza ve 2071 tasavvurumuza uygun şehircilik politikaları belirlemek, sorunlara çözüm üretmek için Şehircilik Şurası’nı toplamaya karar verdik." diye konuştu.
Şura hakkında bilgi veren Ardahan Başkanı Faruk Köksoy ise, “Şura kararları ve uygulamaları; yeni bir yaklaşımla insani değerlerin ön planda olduğu, insan odaklı estetik şehirlere daha hızlı kavuşmak için önemli bir süreç olacaktır” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Şehircilik toplantısına Ardahan’dan, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’un yanı sıra Posof Belediye Başkanı Cahit Ulgar ile Göle Belediye Başkanı Akın İsmailoğlu’da katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Soydan: “Vakit geldi, Mersin’e çok güzel projeler kazandıracağız” Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, kente çok güzel projeler kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasımızı öne çıkaracağız. Dünya harikası yerlerimiz var, buraları yeni baştan ele alacağız. Mersin’in acil ve öncelikli sorunları var, bunlara hızlıca eğileceğiz" dedi. Seçim çalışmalarına kentin her yerinde devam eden Soydan, belediyeciliğin, yaşadığı şehri sevme işi olduğunu dile getirerek, "Biz birliğin gücü ile elimizden gelenin fazlasını yaparak kentimizde mutluluğu daim kılacağız. Artık vakit geldi. Mersinli hemşerilerim pazar günü sandığa gidecek ve oyunu verecekler. Sadece oy vermeyip, Mersin’in değişimi içinde ilk ışık yakılmış olacak. Biz inanıyoruz. Birbirimize olan sevgi, saygı ve dayanışma duygusu ile Mersinimizi birlikte güzelleştireceğiz. İstikrarlı ve daha güçlü yarınlar için el ele verip, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu. “Az kaldı Mersin, biz geliyoruz” "Biz Mersin sevdalısıyız" diyen Soydan, şöyle devam etti: ”100 projemiz çok beğenilmiş, takdir toplamıştı. Sorunları ile büyüyen kentimize nefes aldırmamız lazım. Şimdi onları yapma zamanı. Kentimize artı değer sağlayacağız. Az kaldı Mersin, biz geliyoruz. Yüreğimizdeki Mersin aşkıyla, kentimize liyakati, yönetimde şeffaflığı, hizmette kaliteyi, projelerde vizyonu getiriyoruz.” “Sandığa gidelim, Mersin geleceğini değiştirelim” Mersinlileri sandığa giderek oy kullanmaya davet eden Soydan, "Pazar günü Mersin’in geleceğini oylayacağız. Bir 5 yıl daha kaybetmeyelim. 100 projemizle Mersin’i hakkettiği yere biz taşıyacağız. Onun için mutlaka sandığa gidelim ve oyunuzu, söylediklerini yapabilecek en iyi tercihiniz olan Serdar Soydan’dan yana kullanın" ifadelerini kullandı. Konuşmasını, ”Sizlerin heyecanı ve sevgisi bize ilham veriyor, dualarınız, destekleriniz bizi güçlü kılıyor. Hepinize minnettarız" diye sürdüren Soydan, "Bizim yolumuz kardeşlik, hak, hakikat yolu. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bizim yol arkadaşlarımız sizlersiniz. 1 Nisan sabahı yeni umutlarla güzel günlere merhaba diyeceğiz" şeklinde konuştu. “Bizim bu şehre sözümüz var” Soydan, Mersin’in sorunlarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Biz yola çıktığımızda kentin dört bir köşesine hizmet götüreceğimizi ifade ettik. Ayırmadan, ayrışmadan, canla başla geleceğimizi söyledik. Bizim bu şehre sözümüz var, yeminimiz var. Cumhur İttifakı olarak, birliğin gücü ile her yerde yılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şehrimizin kalkınması adına her alanda var gücümüzle çalışacağız. Artık bu kent Cumhur İttifakı belediyeciliği ile tanışmalıdır. 31 Mart’ta bunu başaracağız ve hep birlikte kazanacağız.”
Erzincan Eczacı Odası Başkanı Sarıkaya; “Eşdeğer ilaç güvenli ilaçtır” 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya, bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu belirtti. Erzincan’da bir ilaç mümessili ile eczacı arasında eşdeğer ilaç konusunda çıkan tartışma nedeniyle 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu ifade etti. Sarıkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Eşdeğer ilaçlar, orijinal ilaçların aynı etken maddeyi içeren ve aynı farmasötik formülasyona sahip olan alternatifleridir. Dolayısıyla, kalite ve güvenlik konusunda endişe oluşturmazlar. Eşdeğer ilacın orijinal ilaçla aynı tedavi etkinliğine sahip olduğu, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Eşdeğer ilaç; kaliteli, güvenilir ve etkin bir ilaçtır. İlacın uzmanı olan eczacılar, aynı etken maddeyi, aynı miktarda içeren ilaçlar arasında eşdeğerini verme yetkinliğindedir. 2009 yılında Sağlık Bakanlığının yayımladığı "Eşdeğer İlaç Kullanımı" konulu genelgede eşdeğer ilaç kullanımının yaygınlaştırılmasının altı çizilmiş, eczacının eşdeğer ilaç verme yetkisine sahip olduğu da önemle vurgulanmıştır. Eşdeğer ilaçlar, belirli ilaçların beklenmedik bir şekilde piyasadan çekilmesi veya arz sorunları nedeniyle tedavilerin aksamasını önlemede önemli rol üstlenirler. Toplum sağlığı için önemli avantajlar sunarlar. Eşdeğer ilaçların kullanımı ve tercihi sağlık harcamalarını azaltabilir. Çünkü bu ilaçlar genellikle orijinal ilaçlardan daha uygun fiyatlıdır. Bu durum, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için ekonomik yükü hafifletir. Hatta yerli firmalara ait eşdeğer ilaçların kullanımı ise bir ülkenin sağlık sistemini güçlendirir ve yerel ekonomiye katkı sağlar. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesi, yerli araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eder ve ülkenin ilaç endüstrisini destekler. Ayrıca, eşdeğer ilaçlar ve milli ilaçlar, ilaç tedavisine erişimde eşitliği artırabilir. Daha uygun fiyatlı ve yerel olarak üretilen ilaçlar, daha fazla insanın tedaviye erişimini sağlayabilir. Yerli ilaç endüstrisini destekleyerek ülke ekonomisine katkı sağlarlar. Bu nedenle, bu tür ilaçların kullanımı ve desteklenmesi, sağlık politikalarının önemli bir parçası olmalıdır. Bir ülkenin kendi ilaç endüstrisine yatırım yapması ve yerel olarak ilaç üretmesi, dış bağımlılığı azaltabilir, istihdamı artırır ve yerel talebi karşılamak için daha fazla imkan sağlayabilir. Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Eşdeğer ilaç konusunda eczacınıza güvenin.”
İstanbul Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı İhracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde ihracat yüzde 8,5 arttı, ithalat yüzde 16,0 azaldı Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 41 milyar 78 milyon dolar, ithalat yüzde 16,0 azalarak 54 milyar 33 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 12,3, ithalat yüzde 5,2 arttı Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Şubat ayında yüzde 12,3 artarak 17 milyar 438 milyon dolardan, 19 milyar 589 milyon dolara yükseldi. Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 5,2 artarak 19 milyar 958 milyon dolardan, 20 milyar 989 milyon dolara yükseldi. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 1 milyar 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8,5 artarak 40 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 93,3 oldu. Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 12 milyar 130 milyon dolardan, 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 60,5 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 75,7’ye yükseldi. Dış ticaret açığı Ocak-Şubat döneminde yüzde 51 azaldı Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 51 azalarak 26 milyar 419 milyon dolardan, 12 milyar 955 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 58,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,0’a yükseldi. Şubat ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,0 oldu Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Şubat ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu. Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Şubat ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 68,8 oldu Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Şubat ayında ara mallarının payı yüzde 68,8, sermaye mallarının payı yüzde 15,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu. İthalatta, 2024 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı yüzde 70,9, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 14,0 oldu Şubat ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 332 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 158 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 73 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 66 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 484 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 536 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 2 milyar 156 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 88 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,3’ünü oluşturdu. İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 27 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 434 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 218 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 543 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 337 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 45,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 352 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 327 milyon dolar ile Çin, 4 milyar 135 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 739 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 730 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,9’unu oluşturdu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 2,1 arttı Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2,1, ithalat yüzde 4,9 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 10,2 artarken, ithalat yüzde 12,7 azaldı. Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 2,7 oldu Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsıyor. Şubat ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94 oldu. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,7, Ocak-Şubat döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,5, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1 olarak gerçekleşti. Şubat ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 79,6, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,5, Ocak-Şubat döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,6, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,1 oldu. Özel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Şubat ayında 19 milyar 241 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Şubat ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 artarak 19 milyar 241 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 26 milyar 298 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında dış ticaret açığı yüzde 40,7 azalarak 11 milyar 895 milyon dolardan, 7 milyar 57 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 58,8 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 73,2’e yükseldi. İhracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde 37 milyar 174 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 artarak 37 milyar 174 milyon dolar, ithalat yüzde 15,9 azalarak 51 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 47,0 azalarak 26 milyar 239 milyon dolardan, 13 milyar 895 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 56,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,8’e yükseldi.