YEREL HABERLER - 02 Şubat 2017 Perşembe 11:56

Topçu; "Güçlü bir Türkiye ve yönetimde istikrar için evet"

A
A
A
Topçu; "Güçlü bir Türkiye ve yönetimde istikrar için evet"

AK Parti eski Milletvekili Adayı Abdullah Topçu Referandum ile ilgili, "Yasama, yürütme ve yargı organlarının kesin olarak birbirinden ayrıldığı, Güçlü bir Türkiye için, yönetimde istikrar için, Tek Devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak anlayışını tahrip etmeyecek ve Millet iradesini esas alacak bu sisteme bende evet diyorum." dedi.
Topçu, Anayasa değişikliği, referandum, Amerikan seçimleri ve birçok konuda gündemi değerlendirdi.
Nisan ayında yapılması planlanan Referandumda Anayasa değişikliği Halka sunulacak. Türkiye, Muhalefetin iddia ettiği gibi bir rejim değişikliğine mi gidiyor. Yoksa sistem mi değişiyor sorularına yanıt veren Abdullah Topçu,
’’Ben çok açık bir şekilde şunu ifade etmek istiyorum. Yasama, yürütme ve yargı organlarının kesin olarak birbirinden ayrıldığı, Güçlü bir Türkiye için, yönetimde istikrar için, Tek Devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak anlayışını tahrip etmeyecek ve Millet iradesini esas alacak bu sisteme bende evet diyorum. Bu birilerinin iddia ettiği gibi bir rejim değişikliği değil. Tam aksine sistem değişikliğiyle beraber vesayetçi zihniyetin, ceberut yönetim anlayışının yıkılması demektir. Yürütmeyi de yasamayı da millet seçecek. Dolayısıyla Yasama ve Yürütme Millet iradesiyle şekilleneceği için Vesayetçi odakların sisteme müdahale etmeleri zorlaşacak. Parlamenter sistemlerde olduğu gibi istismar alanları bulamayacaklar. Bugün Başkanlık sistemine karşı çıkanların asıl korkuları budur. Yani dağdaki çobanla benim oyumun özgül ağırlığı aynı değildir anlayışına sahip olanlar. Dağdaki çobanın iradesinin ve yerli milli Anadolu insanının iktidar olmasın hazmedemiyorlar. Meselenin özü budur.
Geçmişe baktığımızda her on yılda bir darbe olmuş. Milletimizin değerleri yerle yeksan edilmiş. Yönetimde istikrar sağlanamamış. Adeta ceberut bir anlayışla milletimizin iradesine ipotek konulmuş. Partiler kapatılmış. Milletin temsilcileri hapislere atılmış. Bir Başsavcı istediği zaman parti kapatmaya teşebbüs etmiş. Bu başsavcı yetkiyi milletten mi alıyordu? Bir hanımefendi meclise başörtülü girdi diye feryat figan ediliyordu. Bu milletin geleceği bir avuç zümrenin iki dudağı arasına hapsedilmişti. Devletin bütün stratejik kurumlarına yuvalanarak milletimizin adeta kanını emmişler. Yasama bu ceberut zihniyetin elinde, Yürütme bu ceberut zihniyetin elinde, yargı bu ceberut zihniyetin elinde. Milletin artık bunlara tahammülü kalmadı. Eğer Parlamenter sistem ideal bir sistem idiyse geçmişte olan bu zulümleri nereye koyacağız. Bugün diktatörlükten bahsedenler, saray rejimi diye feryat edenler, geçmişte neden sesleri solukları çıkmıyordu. Şimdi demokrasi havariliği yapıyorlar. Biz mevcut sistemin değişmesini istemezük diyorlar. Birde buna rejim değişikliği diyorlar. Neden istemiyorsun? Derdin ne senin? Bu anayasa değişikliği teklifi millete gidecek ve kararı millet verecek. Efendim kararı millet verse bile bu diktatörlüğe gider. Diyorlar. Bu rejim değişikliği demektir. Diyorlar. İddia bu. O zaman bunu millete izah et. Milleti ikna et. Milletten niye korkuyorsun. Çünkü millet sana ve senin zihniyetinde olanlara inanmıyor. Geçmişinizdeki kötü sicilinizden dolayı bu millet size itibar etmiyor. Onun için ne ederseniz edin. Bu millet bu anayasa değişikliğine evet diyecek. Eğer bugün bu anayasa değişikliğine karşı olanlar milletten yana olursalar, milletin kararlarına, milletin değerlerine saygı duyarsalar. Belki iktidar yüzü görebilirler. Yoksa ilelebet bir daha iktidar yüzü göremeyecekler. Zaten feryatları da bundan kaynaklanıyor.’’
Anayasa değişikliğinin milletin hakemliğine sunulduğunu ifade eden Topçu, ’’Bundan neden korkuyoruz. Millet ne derse ona saygı duymamız lazım. Belki milletimiz buna hayır diyecek. Bu telaş, bu korku neden? Benim anlayışım, bu anayasa değişikliğiyle ilgili teklifin milletin hakemliğine sunulmasına karşı çıkanlarla aynı safta olamaz. Çünkü bunların milletle, milletin değerleriyle uzaktan yakında ilgisi yok.
Her gün Milleti hakir gören, Millete hakaret eden güya aydın geçinenlerle aynı koroda yer almak mümkün değil. Her gün Atatürk’ün nutkundan pasajlar okuyup vatandaşımızı kandırmaya çalışan, ama aynı zamanda bölücülere oy veren kişilerle aynı safta yer almak mümkün değil. Bu teklife hayır diyenlere baktığımızda. Tercihlerine saygı duymakla beraber aynı düşüncede olmak doğrusu söz konusu bile olamaz. Bu ve bunların ağababaları bu milletin faydasına hiçbir zaman rahmet okumamışlar. Bundan sonra da okumazlar.’’
ABD’deki seçimleri de değerlendiren topçu, yeni Başkan Trum’ın ilk icraatları ve söylemleri dünya için insanlık için ne yazık ki umut verici değil dedi.
Topçu, ’’Ben Trump’ın batmakta ve yıkılmakta olan, Amerika’nın derin güçleri tarafından yani küresel sermaye sahipleri tarafından ortaya atıldığını düşünüyorum. Amerika’yı ve dünyayı sömüren üç-beş küresel simsar sermaye sahibi tacir kendi geleceklerinin güvencesi için Trump’ı seçtirmişlerdir. Trump yarın yıkılacak olan Amerika’nın enkazından bu üç-beş tacirin en az zararla çıkabilmesi için özellikle seçtirilmiştir. Dolayısıyla bu tacirler kendi gelecekleri ve hegemonyaları için gerekirse dünyayı kana bulayabilirler. Bunlar için Suriye’de ya da dünyanın herhangi bir yerinde milyonlarca insanın ölmesi hiçbir şey ifade etmez. Ama zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah’ı var. Zulümle abad olunmaz. Batı ve Amerika ikiyüzlülüğünün zulmünün bedeli ağır olacak inşallah. Bugün 5 yaşında bir çocuğa kelepçe vuran bir zihniyet asla medeni bir zihniyet olamaz. Bu zihniyet aşağılık bir zihniyettir. Batı medeniyeti çökmüştür. Mazlum coğrafyalar, özellikle ümmet coğrafyası bu katiller sürüsünü topraklarında defetmediği sürece rahat yüzü göremeyeceklerdir. Türkiye’nin güçlenmesi demek mazlumun ümmetin uyanması demektir. Ümmet sahipsizdir. Mazlum sahipsiz kalmıştır. Türkiye güçlendikçe mazluma ümmete sahip çıkacaktır. Bunu bildikleri için Türkiye’de güçlü dirayetli bir yönetim istemiyorlar. Türkiye’nin yerli ve milli politikası batıyı rahatsız ediyor. Türkiye’den korkuyorlar. Türkiye’nin her alanda güçlenmesi batıyı tedirgin ediyor. Türkiye son on yılda kontrol edilmekten çıktı. Diz çöktürmek için her yolu deniyorlar ama başaramıyorlar. Vazgeçmiş değiller. Onun için bir olmalıyız birlik olmalıyız. Başka çaremiz yok. Yerli ve milli savunma sanayimizi daha da güçlendirmeliyiz. Nükleer silah üretebilecek altyapıya ve teknolojiye sahip olmalıyız. Bu konuda Pakistan’la neden işbirliği yapmıyoruz. Çünkü Batının anladığı dil güçtür. Güçlü olursanız batı size saygı duyar. Dünyaya barış huzur ve adaletin gelmesi için Türkiye’nin mutlaka nükleer bir güç olması gerekir.’’
Türkiye kendi değerlerinden, kendi medeniyet kodlarından, inançlarından taviz vermeden yoluna devam etmelidir diyen Topçu, ’’ Bütün Dünya ülkeleriyle Uluslararası mütekabiliyet esaslarına göre ilişkilerini sürdürmelidir. Bizim için yıkıcı olan bütün antlaşmalar sözleşmeler mutlaka gözden geçirilmelidir. Gerekirse yırtılıp atılmalıdır. Çekiç güç, incirlik üssü, hainlerin yuvalandığı yerler. Artık neden gereken yapılmıyor. Avrupa Birliğini oluşturan ülkeler, teröristleri, vatan hainlerini besleyip besleyip üzerimize salıyorlar. Biz hala Avrupa Birliğine üye olmak için kendi kendimizi kandırmamalıyız. NATO ne zaman bizim yanımızda olacak. Türkiye yıllardır bizi esir alan bu milletin aleyhine ne kadar antlaşma, sözleşme varsa hepsini yırtıp atmalıdır. Bugün yapamazsak bir daha yapamayız. İnşallah Bu referandumdan sonra Türkiye çok daha güçlü olacak ve çok daha radikal kararlar alacaktır diye düşünüyorum.’’ şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta altyapı seferberliği Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, “Kahramanmaraş’ımızın uzun süredir en önemli sorunlarından altyapıyı 10 milyar liralık yatırımla büyük ölçüde yeniliyoruz. İlk etap çalışmalarımız başladı. İnşallah 2 yıl içerisinde şehrimizin altyapı sorunu büyük oranda ortadan kalkmış olacak” dedi. Yeni Kahramanmaraş’ın imarı ve inşası noktasında tüm alanlarda faaliyetlerini kesintisiz sürdüren Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, altyapı yatırımlarına da durmaksızın devam ediyor. Şehrin birçok yerinde deforme olan şebeke hatlarını yenileyen Büyükşehir Belediyesi, yeni bir çalışmayı daha başlattı. Deprem sonrası altyapı ihtiyacını karşılamaya yönelik yatırımların ilk etabı olan 500 milyon liralık projede çalışmalar başladı. Şehrin altyapısının yenilenmeye başladığını belirten Başkan Görgel, “Kahramanmaraş’ta önemli bir sorun olan altyapımızın yenilenme çalışmalarını yerinde incelemek için bir araya geldik. Depremler öncesinde içme suyu sorunu hep gündemdeydi. 6 Şubat depremleriyle birlikte sudaki kayıp oranı yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle şehrimize gelen 10 milyar liralık hibe ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şehrimizde toplam bin 350 kilometre içme suyu ve bin 350 kilometrelik kanalizasyon hattını yenileyeceğiz. Kahramanmaraş’ımıza 150 kilometre de yağmursuyu hattı kazandıracağız. Sudaki kayıp oranımızı ilk etapta yüzde 50’lere devamında ise yüzde 30’lar seviyesine düşürmeyi hedefliyoruz” cümlelerini kaydetti. Başkan Görgel, “Şehrimizin yeni yerleşim alanlarından bir tanesi de şu an çalışma yapılan Kuzey Çevre Yolu civarı. Burada nüfus yoğunluğu kısa süre içerisinde artmış durumda. Sık sık su kesintilerinin yaşandığı bir bölge. Bu yatırımlar sayesinde artık bu kesintilerin önüne geçeceğiz. İhalesini yapıp başladığımız ilk etabın toplam maliyeti 500 liralık. Bölgede 17 adet depo, 45 kilometre içme suyu ve 10 kilometre kanalizasyon hattı inşa ediyoruz. Projelerimizin tamamı bittiğinde inşallah 2 yıl içerisinde şehrimizin altyapı sorunu büyük oranda ortadan kalkmış olacak. Böylece şehrimizin altyapısını en az 100 yıl hizmet verecek şekilde yenileyeceğiz. İnşallah Kahramanmaraş’ımız hem altyapısı hem de üstyapısıyla çok daha sağlam, güvenli ve yaşanabilir bir şehir olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul Pendik’te 11 bin Euro fiyatındaki güvercini çelik kulübelerde besliyor Pendik’te bir vatandaş şampiyonluklar kazanan güvercinlerini çelik kulübelerde başında nöbet tutarak gözünden sakınıyor. Pendik’te 7 yaşından beri, yaklaşık 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut güvercinlerini gözünden sakınıyor. Kuşlarına özel yaptığı çelik kulübelerde besleyen Karabalut, gece gündüz demeden kuşlarının başında nöbet tutarak şampiyon kuşlarını tüm tehlikelerden koruyor. Kuşlarıyla birlikte 7 şampiyonluk, 24 kupa kazanan Karabulut, çeşitli ülkelerden arayarak güvercinlerine müşteri olduklarını belirtiyor. Karabulut Rusya’dan gelen 11 bin Euro teklifini ise geri çevirdiğini ifade etti. “11 bin Euro verdiler satmadım” Pendik’te 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut, “7 yaşından beri kuş besliyorum. Profesyonel olarak ise yaklaşık olarak 10 yıldır bu işle ilgileniyorum. Şu ana kadar 24 adet kupa kazandık. 7 kez şampiyon olduk. Bu sene inşallah bu kuş ile dünya rekorunu kıracağız. 4 kupada şampiyon oluyoruz, düzenlenen şampiyonalar var. Şampiyonalarda gelecek başarı sonrası yüz yılın kuşu olacak. Çünkü bugüne kadar bu kadar birincilik kupasını alan başka bir kuş olmadı. Rusya’da bir kişi ulaştı. 11 bin Euro verdiler, satmayı düşünmedik. Anne babasına da araba teklif ettiler vermedik. Güvercinimiz Mardin kuşu, 4 saat ayakta kalıyor. 40’ın üzerinde sefer yapıyor. Makine gibi düşünün, kurulu saat gibi bu özelliği soyundan geliyor. Aynı soydan süper star kuşlar uçurduk. Bu kuşlardan kimsede yok, kimsenin çalmaması nöbet tutuyoruz. Güvenlik kamera sistemlerimiz var. Yuvaları çelik kasalardan yapıldı.” diye konuştu.
Kütahya Kütahya’da sağlık personeline ilk Yenidoğan Canlandırma Programı eğitimi Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlık personeline 2024 Yılının ilk Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) Eğitimi verildiği bildirildi. Yenidoğana yönelik girişimde bulunan tüm sağlık çalışanlarının standart bir canlandırma uygulayabilmesi için gerekli bilgi ve becerilerle donatılması amacıyla, 2024 yılının ilk NRP (Neonatal Resuscitation Programme) Eğitimi Yoncalı Uygulama Oteli’nde tamamlandı. Eğitime, Aydın Umurlu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Filiz Güngor, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Hem. Kder Işık, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Hüsniye Çalışır, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Sibel Şeker, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Müge Kurtşahin, Aydın Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’nde görevli Ebe Nurcan Günaydın, Uşak İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Fatih Arslan ve Ebe Meral Duran, Denizli ‘de ikamet eden NRP Eğitimcisi emekli Dr. Mustafa Yorgancı eğitimci olarak katıldı. Üç gün süren ve yenidoğan bebeğe eli değen sağlık personelinin eğitimine yönelik hazırlanan bu programda, kamu ve özel hastanelerde görevli hekim, acil tıp teknisyeni, ebe ve hemşireden oluşan 50 sağlık çalışanı sertifikalarını aldı.
Kütahya Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun öğrencilerinin büyük başarısı Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım (Paramedik) bölümü öğrencileri Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde düzenlenen “VIII. TRALLİ Travma Rallisi” isimli yarışmada kupa ve madalyalar kazanarak büyük bir başarı elde ettiler. Türkiye’den 18 üniversite ve 26 ekibin yarıştığı etkinlikte, Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri Gamze Hocaoğlu, Zeki Demirci, Fatma Sayğılı, İlkay Bozkan, Ümran Karakoyun, Betül Sevinç, Çağrı Bedir ve Alime Nur Karaca, 9 yarışma etabının 5 inden ödül kazanmayı başardılar. Öğrenciler yarışmada Motosiklet kazası etabı birinciliği, Tiraj etabı birinciliği, Bilgi etabı ikinciliği, Yüksekten düşme etabı ikinciliği, KBRN-Yanık etabı üçüncülüğü ve tüm etapları içeren toplam kategoride Genel Klasman ikinciliği kazandılar. Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları Öğr. Gör. Dr. Yusuf Güner ve Öğr. Gör. Dr. Melike Pehlivan yarışma sonrasında öğrencileri tebrik ederek, elde edilen başarıdan duydukları mutluluk ve gururu ifade ettiler. Gediz SHMYO Müdürü ve aynı zamanda İlk ve Acil Yardım programı öğretim elemanı olan Güner; Kütahya’yı ve Gediz’i ulusal arenada çok iyi şekilde temsil etmenin ve adını duyurmanın sevinci içerisinde olduklarını ifade ederken; öğrencilerinin mevcut koşullarda çok iyi çıkardıklarını söyledi. Müdür Güner; “Gediz’de eğitim kalitesini arttırmaya ve Gediz’e değer katmaya devam etmek istiyoruz, bunun sağlanması için daha iyi fiziksel koşullar ve okul binasına ihtiyacımız var. Bu konuda Gedizli kurum kuruluş ve iş insanlarının okulumuza destek vermelerini bekliyoruz. Ben inanıyorum ki Gediz’in kadim halkı ve iş insanları öğrencilerimizin gösterdiği bu başarıdan sonra daha istekli olarak imkanları dahilinde yeni bir okul binasına kavuşma konusunda elinden gelen her desteği verecektir. Öğrencilerimiz de bu sayede Gediz’imizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerdir” şeklinde konuştu.