YEREL HABERLER - 02 Şubat 2017 Perşembe 15:54

Artvin’de arıcıların sorunları masaya yatırıldı

A
A
A
Artvin’de arıcıların sorunları masaya yatırıldı

Artvin Valiliği ile Artvin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından "Artvin’de Kalkınma ve Yatırım Seferberliği" kapsamında "Arıcılığın Mevcut Durumu ve Sektörün Sorunları" konulu çalıştay düzenlendi.
Artvin DSİ 26. Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonunda düzenlenen çalıştaya, Artvin Valisi Ömer Doğanay, Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur, Hayvancılık Genel Müdürü Yardımcısı İbrahim Özcan, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Faruk Rıfatoğlu, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Özhan Türkyılmaz, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü İyi Tarım Uygulamaları Organik Tarım Daire Başkanı Sabahat Güllüoğlu, İl Genel Meclis Başkanı Hasan Dilberoğlu, ilçe kaymakamları, daire başkanları ve arı üreticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan çalıştayda, açılış konuşmasını Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Koordinatörü Kubilay Akalın gerçekleştirdi. Akalın, Artvin’de üreticin refah düzeyini artırılması ve yeni istihdam alanları oluşturmak adına bu çalıştayları ve sonuçlarını önemsediklerini ifade etti.
Artvin Arıcılığının sorunlarını tespit ederek bu sorunlara tüm paydaşların katılımı ile çözüm bulmak için bu çalıştayı gerçekleştirdiklerini dile getiren İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur, "Kafkas Arı ırkının koruma altına alındığı ilimizde ’Gezginci Arıcılık’ hakimdir. İlimiz toprakları parsel büyüklüğü açısından kısıtlı imkanlara sahip olmasının yanımda sıfır rakamından başlayıp 3 bin 564 metre rakıma kadar temiz su kaynakları ile arıcılık için son derece elverişlidir" dedi. Okur, 2002 yılında Artvin ve Ardahan ilinin tamamının Kafkas Arı Irkı Gen Merkezi, Camili bölgesi ile Posof ilçesi izole bölge olarak ilan edildiğini belirterek, "İlimize Ardahan hariç dışarıdan arı girişi yasaktır. İzole Bölge olarak ilan edilen Borçka ilçesi Camili (Macahel) bölgesi ile Ardahan Posof ilçesine ise il içerisinden de arı girişi yasaklanmıştır. Artvin’de de 11 bin 120 adet kovan varlığı ve bin 260 ton bal üretimi ile ülkemizde 16. sıradayız" diye konuştu.

İbrahim Özcan: "2015 rakamları göz önünde bulundurulduğunda ülkemizde 7 milyon 700 bin kovan var"
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Yardımcısı İbrahim Özcan ise, bu çalıştayın Artvin ve ülke arıcılığına önemli katkı sağlayacağını dile getirerek, arıcılığın Türkiye için önemli bir tarımsal faaliyet olduğuna dikkat çekti. Özcan, “2015 rakamları göz önünde bulundurulduğunda ülkemizde 7 milyon 700 bin kovan var. Bu kovanlardan biz 107 bin ton bal üretiyoruz. Bazı sorunlarımız yok mu var. Başta ana arı kullanamadık. Arı sağlığı yani arı hastalıkları, ürün kalitesi, ürün çeşitliliği, hedeflerimiz nedir ve rakiplerimizle nasıl yarışırız. Bunları konuşmamız lazım" dedi.

"Bu coğrafyanın kendine has özelliği var"
Türkiye’nin dünya kovan sayısı ve bal veriminde 2. ülke olduğunu vurgulayan Özcan, "Bu coğrafyanın kendine has özelliği var. Dünyada bulunan 12 bin çeşit bitkisel türün 10 bin çeşidi ülkemizde bu coğrafyada var. Bu coğrafyada çok çeşitli bal üretimi gerçekleştirilebilir. 17 çeşit bal üretiyoruz. Coğrafya bir kaderse, biz o kaderimizi yaşamak zorundayız. İmkanlarını da en iyi şekilde geliştirmek zorundayız. Türkiye tarımsal hasıla bakımında 57 milyon dolar hasılasıyla dünyada 6.’dır. Avrupa’da birincidir. 2015 verileri göz önünde bulundurulduğunda kovan başına verim 15-16 kilogram. Bu yeterli değil. 2017 Apomondiya kongresi ülkemizde yapılacak. Bunun kararı alındı. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılar inşallah buna yansımaz. Bunu Türkiye’den alalım başka bir ülkeye verelim diye bir beklenti var. Konuya tüm bakanlık olarak, tüm ülke olarak sahip çıkmamız lazım. Apomandiya 2017 İstanbul Kongresi arcılık açısından çok önemli bir konu. Yaklaşık 10 bin ziyaretçiyi bekliyoruz. Bu konuda tüm kuruluşlarla iş birliği içinde olacağız" şeklinde konuştu.

Faruk Rıfatoğlu: "Artvin kırsal kalkınma desteklerinden en az faydalanan iller arasında"
Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Faruk Rıfatoğlu da yaptığı konuşmada, kırsal kalkınma desteklerinden en fazla faydalanması gereken illerin başında Artvin’in geldiğini belirterek, "Kırsal Kalkınma Yatırımları Destekleme Programı kapsamında 3,2 milyar lira hibe dağıtılmasına rağmen Artvin’de bu rakam 38 proje ile 18 milyon lira düzeyinde. Ülke düzeyinde 7 bin 450 proje olduğu düşünülürse bu çok düşük bir rakamdır. Bu konu üzerinde yoğunlaşmamız lazım. Bu seneki rakamlara baktığımızda bize 78 proje sunuldu. Biz bu projeleri değerlendireceğiz. İnşallah daha fazla projeyi yatırım programına alırız diye umut ediyorum. Kırsal tanımına en fazla uyan illerin başında gelen Artvin ili kırsal kalkınma desteklerinden en az faydalanan iller arasında" ifadelerini kullandı.

Vali Doğanay: "Arıcılık Artvin için önemli bir sektör"
Artvin Valisi Ömer Doğanay da, arıcılığın Artvin için önemli bir sektör olduğu ifade ederek, "Burada konuşulanlar konuşulduğuyla kalmamalı. Bu çalıştay çıktılarının takipçisi olacağız. Amacımız üreticilerimizin refah seviyesini artırmak ve bir adım daha ileriye götürmek. Üreticilerin önündeki engelleri kaldırmak için buradayız" dedi.

Milletvekili Kışla: "Artvin balını marka haline getirmeliyiz"
AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla ise, Artvin bitki çeşitliliği bakımında 2 bin 727 çeşit bitki ile Türkiye’de ilk sırada olduğunu vurgulayarak, "Bu kadar bitki çeşitliliğinin olduğu bir ilde ben inanıyorum ki Artvin’in balın dünyanın en iyi ballarından biridir. Bunun kıymetini bilmiyoruz. Ürünlerimizi marka haline getirmemiz lazım. Organik üretime yapmamız lazım. Fırsatlardan imkanlardan faydalanmalıyız. Artvin balını marka, patent, ambalajlama ve sunumu en iyi şekilde yapmalıyız. Böyle yaparsak Artvin kazanacak, istihdam artacak. Artvin’i balla dünyaya tanıtabiliriz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Emninağaoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı çalıştayda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri ile Artvin’deki arı üreticileri arıcılığın geliştirilmesi, arıcılık sektöründe karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konularında fikir alışverişinde bulundular.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli OSB’de ‘Örme teknolojisi ve kumaş hataları’ konusu ele alındı DENİZLİ(İHA) – Denizli Organize Sanayi Bölgesi, Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tekstil Mühendisliği işbirliğinde, “Örme Teknolojisi ve Kumaş Hataları” konulu seminer gerçekleştirildi. Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (OSB), tekstilin başkenti Denizli’de sektör paydaşları, sanayiciler ve personellerine yönelik önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tekstil Mühendisliği işbirliğinde, Denizli OSB Konferans Salonu’nda “Örme Teknolojisi ve Kumaş Hataları” konulu seminer gerçekleştirildi. Seminerde Yuvarlak Örgü Satış Müdürü Mehmet Erdem Aktenk, Teknik Müdürü Atılım Kasapçopur ve Çorap- Triko ve Raşel Örgü Teknik Müdürü Muhittin Kaya konuşmacı olarak yer alırken, seminerin moderatörlüğünü PAÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Ali Serkan Soydan gerçekleştirdi. Yoğun katılımın olduğu seminerde katılımcılara bilgi ve deneyimlerini aktaran konuşmacılar merak edilen soruları da yanıtladı. Ev sahipliği için Denizli OSB yönetimine teşekkür Denizli’nin tekstil alanında önemli bir şehir olduğunu vurgulayan Yuvarlak Örgü Satış Müdürü Mehmet Erdem Aktenk, “Denizli’de tekstil sektöründeki paydaşlarımızla birlikte olabilmek, onlara firmamızın son teknolojilerini sunabilmek ve ortak mesleki bir dil oluşturabilmek adına çok güzel bir fırsat oldu. Bizleri burada ağırlayanlara, ev sahipliği için Denizli OSB Yönetimine çok teşekkür ederiz.” diye konuştu. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan PAÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Ali Serkan Soydan, “Etkinliğimizi Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ile ortaklaşa düzenledik. Ev sahipliğimizi yapan Denizli OSB Yönetim Kurulumuza çok teşekkür ederiz.” dedi. “Düzenlediğimiz etkinliklere hız kesmeden devam edeceğiz” Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı M. Abdülkadir Uslu ise bölge müdürlüğü olarak ev sahipliği yaptıkları etkinliklere katılım sağlayan herkese teşekkür ederek, “Denizli’deki sivil toplum kuruluşlarımız ve Pamukkale Üniversitesi ile işbirliğinde pek çok etkinliğe imza atıyoruz. Sanayicilerimize yarar sağlayacak, kentimizin gelişiminde taş üstüne bir taş daha koyacak her türlü eğitim, seminer, panel vb. etkinliklerde yer almak ve ev sahipliği yapmak bizim için bir mutluluktur. Düzenlediğimiz etkinliklere hız kesmeden devam edeceğiz.” diye konuştu.
Erzurum Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrenci kongresinin ilki ETÜ’de gerçekleştirildi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde I. Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi düzenlendi. Moleküler Biyoloji ve Genetik alanındaki güncel gelişmeleri konuşmak ve Türkiye’nin her bölgesinden akademisyenler ile öğrencileri bir araya getirmek amacıyla birincisi düzenlenen Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi’nin açılışına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Programın açılışında konuşan ETÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Kara, moleküler biyoloji ve genetiğin modern bilimde önemli bir role sahip olduğunu ifade ederek, kongrenin öğrencilerin kariyer gelişimine önemli katkılar sunacağını dile getirdi. Prof. Dr. Kara’nın ardından konuşan Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit İncekara, ETÜ Fen Fakültesinde eğitim kalitesinin ortalamanın oldukça üzerinde olduğuna dikkat çekerek, kısa zamanda önemli bir mesafe kaydettiklerini ve birçok yenilikçi uygulamayı hayata geçirdiklerini belirtti. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Rektör Çakmak ise öğrenci kongrelerini çok önemsediklerini söyleyerek: “Değerli arkadaşlar bu ve benzeri organizasyonlara katılımınız sizlere ilerleyen süreçlerde çok önemli kazanımlar sağlayacaktır. Kongre, sempozyum ve çalıştay gibi programlara katılımınız sizlerin aynı zamanda ortak çalışma kültürünü çok önemsediğiniz anlamına da geliyor. Nitekim iş hayatına adım atarken derslerde elde ettiğiniz başarıların yanı sıra bu ve benzeri programlara katılımınız size referans olacak. Eğitim öğretim hayatınız boyunca kendinizi geliştirmek için neler yaptığınız sorusu her zaman karşınıza çıkacak. ETÜ olarak Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi’nin birincisini yaparak bir geleneği başlattık. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bu kongrenin devamı da gelecek. Bu vesileyle kongremizin düzenlenmesinde emeği geçen öğrencilerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum” diye konuştu Türkiye genelinden 13 üniversiteden 400’e yakın öğrencinin katıldığı kongrede çok sayıda poster ve sözlü sunumun yapılırken Bitki ve İnsan Çalışmalarında Bor, Nörodejeneratif Hastalıklar, Protein Mühendisliği ve Kanser Çalışmalarında hedef moleküllerin Tespiti ve Aday İnhibitörlerin Sentezi konuları ele alındı.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Turistik Diyarbakır Ekspresi, kültürel değerler ile doğa harikası manzaralarıyla kültürel iletişimi de güçlendirecek" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, seferlerine yeni başlayan Turistik Diyarbakır Ekspresi’ne ilişkin, “Güzergah boyunca buralardaki tarihi ve kültürel değerler ile doğa harikası manzaraları görme imkanı sunarak kültürel iletişimi de güçlendirecek” dedi. Bin 51 kilometre hat uzunluğunda Ankara-Diyarbakır güzergahında işletilecek olan 180 kişi kapasiteli Ankara-Diyarbakır-Ankara Turistik Treni, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da katıldığı trenle seferine başladı. Ankara Tren Garı’nda gerçekleştirilen uğurlama töreninde konuşan Uraloğlu, trenin Ankara-Diyarbakır seferinde Malatya’da 3 saat, Diyarbakır-Ankara seferinde ise Elazığ’da 4 saat, Kayseri’de ise 3 saat turizm amaçlı duracağını belirterek, “Hiç şüphesiz Turistik Diyarbakır Ekspresi, uzun süre durarak gezme imkanı sağlayacağı Malatya ve Yolçatı destinasyonları başta olmak üzere bölge ekonomisine de katkıda bulunacak. Güzergah boyunca buralardaki tarihi ve kültürel değerler ile doğa harikası manzaraları görme imkanı sunarak kültürel iletişimi de güçlendirecek. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. “Yurt içinde yeni rotalarda işletilebilecek turizm amaçlı trenlerin sefere konulması ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor” Seyahat severler için sadece yurt içinde değil, yurt dışında da tren rotaları olduğunu kaydeden Uraloğlu, “İstanbul-Sofya Treniyle Avrupa’ya ulaşmak da hem ekonomik hem de çok konforlu. Aslında turistik trenler hem vatandaşlarımıza hem de yurt dışından ülkemize gelen konuklarımıza, demiryollarımızın yeni yüzü ve vizyonuyla, dahası Türkiye’nin yeni yüzü ve vizyonuyla örtüşen bir etkinlik sunmaktadır. Ayrıca yurt içinde yeni rotalarda işletilebilecek turizm amaçlı trenlerin sefere konulması ile ilgili başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarla çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu. “22 yıl içinde demiryollarına 57 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik” Uraloğlu, 22 yıl içinde demiryollarına 57 milyar dolar yatırım gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi İpek Yolunun canlandırılmasını amaçlayan ‘Tek Yol Tek Kuşak’ girişiminin en önemli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nı inşa ettik. Bu projeyle birlikte Asya ile Avrupa kıtaları arasında kesintisiz demiryolu ulaşımı mümkün hale getiren Marmaray ile Londra’dan Pekin’e kadar en güvenli, kısa ve ekonomik uluslararası demiryolu koridorunu oluşturduk. 2002’de devraldığımız 10 bin 948 kilometre olan demiryolu uzunluğumuza; 2023 yılı itibarıyla, 2 bin 251 kilometresi YHT ve Hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre demiryolu ekledik. Demiryolu ağımızı 13 bin 919 kilometreye yükselttik. Ülkemizi, Yüksek Hızlı Tren işletmeciliği ile tanıştırdık ve Avrupa’da 6. dünyada 8. hızlı tren işletmecisi yaptık.” Yüksek Hızlı trenler ile bugüne kadar 85 milyon yolcu taşıdıklarını dile getiren Uraloğlu, bu yükselen trendi daha da yukarıya taşıyacaklarını sözlerine ekledi.