YEREL HABERLER - 13 Şubat 2013 Çarşamba 11:32

GÜRSOY; ``SOYLU MÜCADELEMİZ 21 YAŞINDA``

A
A
A
GÜRSOY; ``SOYLU MÜCADELEMİZ 21 YAŞINDA``

Memur Sen`e bağlı Eğitim Bir-Sen Didim Temsilcisi Şaban Gürsoy, Eğitim Bir-Sen`in 21. kuruluş yıl dönümünü yaptığı yazılı açıklamayla kutladı.
Eğitim Bir-Sen Didim Temsilcisi Şaban Gürsoy sendikalarının kuruluşunun 21. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada sendikal olarak soylu bir mücadele sürdürdüklerini söyledi. Gürsoy, açıklamasında şunları kaydetti; ``Çalışanların ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerinin geliştirilmesine; Türkiye`nin demokratikleşmesine, sivilleşmesine ve özgürleşmesine katkı sunmak amacıyla`` diye başladığımız soylu mücadelenin 21. yılındayız. Medeniyetimizin damarlarından beslenen Mehmet Akif İnan ve bir grup arkadaşının 14 Şubat 1992`de birlikte kurduğu sendikamız, geride bıraktığı 21 yılda; duruşu, ufku, misyonu ve vizyonuyla farkını ortaya koymuş, eğitim hizmet kolunda genel yetkiyi almakla kalmayıp Türkiye`nin en saygın ve en büyük sendikası olmuştur. Sendikamız, sorunun bir parçası olarak yaşamaktansa, çözüme dair öneriler ortaya koyma düşüncesiyle çıktığı yolda; tenkit yerine teklif esaslı yaklaşımlar ve akademik bakışı merkeze alan duruşla eğitimin çözüm ortağı olmuştur. Eğitim çalışanlarının ekonomik sıkıntılardan arındırılarak, enerjilerini eğitim hizmetine yoğunlaştırabilmelerini sağlamak, eğitim ortamlarını hizmeti alan öğrenciye ve hizmet veren eğitim çalışanlarına yaraşır düzeye çıkarmak için örgütsel gücünü, birikimini yaptığı çalışmalarla ortaya koyan sendikamız, aynı zamanda özlük ve özgürlük mücadelesinin en önemli merkezi haline gelmiştir. Sendikacılığı ``˜kavga zemininde rekabetten, rekabet zemininde hizmete` dönüştürmeyi, çalışanların mali haklarının iyileştirilmesini, sosyal ve meslekî gelişimlerine katkı sağlamayı ilke olarak benimseyen sendikamız; aynı zamanda daha demokratik Türkiye, özgürlüklerin daha fazla yaşanabildiği ülke ideali için elini taşın altına koymaktan geri durmamıştır. Demokrasiye karartma uygulandığı dönemlerde dik duruşuyla milletin ve milli iradenin yanında yer alan Eğitim-Bir-Sen, temsil ettiği üyeleri ve medeniyet değerleriyle ülkemizdeki milli birlik ve kardeşlik ikliminin tesisi için her zaman varlığını ortaya koymuştur. Kuruluşunda demokratik, adaletli, refah düzeyi yüksek, insan haklarına duyarlı bir Türkiye idealinden yana seçimini yapan Eğitim-Bir-Sen, bu idealinin inşası için, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da çalışmaya ve sorumluluk almaya devam edecektir. Emek, özgürlük ve demokrasi konusunda toplumun tüm katmanlarının kalıcı bir duyarlılığa sahip olması için gösterdiği çabayı artırarak devam ettiren sendikamız, devraldığı medeniyet mirasının, sahip olduğu inanç ve ahlaki değerlerin gereği kamplaştırmayan, ayrıştırmayan, kaynaştıran ve buluşturan bir solukla varlığını her geçen gün güçlendirerek sürdürecektir"
Eğitim-Bir-Sen olarak temel hak ve özgürlüklere müdahalede reflekslerini sürdüreceklerini kaydeden Gürsoy, "``˜Neyi riske attığınız aslında neye değer verdiğinizi gösterir` ilkesinden hareketle, ülkemizin korku tünelinden çıkma sürecinde çetelerin, derin odakların, paramiliter yapıların değil, halkın ırgatlığını yapmanın yüreklilik olduğunu düşünerek sesimizi yükseltmekten ve risk almaktan çekinmedik, bundan sonra da çekinmeyeceğiz. İşimizin hakkını vermeyi kuruluş ideallerimize sadakatin gereği görerek, başarımızın sırrının amacımızdaki istikrardan geçtiğini düşünmeye, iyi yapılmış bir işin ödülünün daha fazlasını yapma fırsatı olduğu bilinciyle başarı grafiğimizi her geçen gün yükseltiyoruz. Akif İnanlardan devraldığımız bayrağı daha ileriye taşıyabilmiş olmanın, ülkemizin yüz ağartıcı, saygın, etkin sivil toplum kuruluşunu el birliğiyle zirveye çıkarmanın gururunu, onurunu hep birlikte yaşıyoruz. Soylu mücadelenin 21. yılında; kuruluşumuzdan büyümemize, tanınmamızdan bugünlere gelmemize emeği geçen başta rahmetli Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan olmak üzere, ahirete irtihal eden dava arkadaşlarımıza Allah`tan rahmet diliyor, tüm yöneticilerimize ve üyelerimize teşekkür ediyor, minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sarıyer’de taksiciyi öldüren şüphelinin ifadesi ortaya çıktı: "Taksiciden para çalmak için araca binmiştim" Sarıyer’de aracına bindiği taksiciyi 5 yerinden bıçakladıktan sonra yol kenarına atarak ölümüne neden olan şüphelinin savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Şüphelinin ifadesinde, "Taksici ile aramda her ne kadar taksimetre ücreti ile ilgili tartışma çıkmış ise de ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim" dediği öğrenildi. Sarıyer Tarabya Mahallesi Pamuk Sokak’ta dün meydana gelen olayda iddiaya göre İran uyruklu şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh (43), taksici Yaşar Yanıkyürek’in (58) kullandığı ticari taksiye binmiş, ücret konusunda yaşanan tartışma sonucu ise şüpheli, Yanıkyürek’i 5 yerinden bıçakladıktan sonra araçtan atarak araçla birlikte kaçmıştı. Olayın hemen ardından şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh, olay yerinden 300 metre ileride yakalanarak gözaltına alınmıştı. Şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmiş, burada Savcılığa ifade veren şüpheli, daha sonra ‘canavarca hisle kasten öldürme’ ve ‘yağma’ suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. "Taksimetre açık değildi ama yaklaşık 1, 1 buçuk saat kadar gezmiştik" Şüphelinin Savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Kimlik tespitinde sabit ikametgahı olmadığını belirten ve muhasebecilik yaptığını ifade ettiği öğrenilen şüpheli tercüman eşliğinde verdiği ifadesinde, "Ben Türkiye’ye 11 Şubat 2024’de yasal yollarla 3 aylık vizeyle giriş yaparak geldim. Amacım çalışmak için iş araştırmaktı. Burada iş bulamazsam kaçak olarak Almanya’ya gidecektim. İran’da muhasebecilik yapardım. İstanbul’a buradan Almanya’ya kaçak gidebilmek için geldim. İstiklal Caddesi’nde ismen tanımadığım ve bilmediğim bir Türk ile tanıştım, ondan Almanya için haber bekliyordum. 17 Nisan tarihinde öğlen 12.00 gibi kaldığım otelden çıktım. Yaya olarak yarım saat gezdikten sonra orada gördüğüm ticari taksiye bindim. Taksi şoförüne beni gezdirmesini ve otele geri getirmesini söyledim. Niyetim bir müddet gezip geri dönmekti. Taksici Şişli taraflarını gezdirdi, deniz kenarından sahili gezdirdi. Birkaç yere daha götürdü. Bana 17.00’ye kadar gezdirebileceğini söyledi. Sarıyer’e geldiğimizde benden taksi ücreti olarak 200 dolar istedi. Taksimetre açık değildi ama yaklaşık 1-1 buçuk saat kadar gezmiştik’’ dedi. "Ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim" Şüpheli ifadesinin devamında, "Ben kendisine ‘dolarla anlaşmamıştık, benden neden dolar istiyorsun’ dedim. Bu esnada aracı durdurmuştu. Taksiye ilk binerken ben kendisine ‘500 lira param var beni o kadar ücretle gezdir’ demiştim. Bunu hatırlatıp 200 dolar vermeyeceğimi söyleyince tartışmaya başladık. Kendisi bana küfür etti, küfür etmeye devam edince de kendisini Taksiciler Odası’na şikayet edeceğimi söyledim. Küfürlere devam edince sinirlendim ve cebimde taşıdığım çakı bıçağını çıkardım ve çok kez kendisini bıçakladım. Ben onu bıçaklarken o da beni engellemeye çalışıyordu. Kendisini yaraladıktan sonra taksiden yere attım ve şoför koltuğuna geçtim. Taksinin kapı kolu içinde paralar vardı, onları da üzerime aldım. Oradan kaçmaya çalışırken bir müddet araçla devam ettim. Sonra polisler beni durdurup yakaladılar. Taksici ile aramda her ne kadar taksimetre ücreti ile ilgili tartışma çıkmış ise de ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim. Olay nedeniyle pişmanım. Suçlamaları da haliyle kabul ediyorum’’ dediği öğrenildi.
Çanakkale Hayır çeşmesi yapmak isterlerken hayatlarını kaybettiler Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde dün tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde saat 16.30 sıralarında su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. 3 kişi toprak altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekipleri tarafından toprak altından çıkarılan kepçeci Refik Bilgiç, sağlık ekiplerince Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesine kaldırıldı. İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, AKUT, UMKE ekipleri tarafından yarı beline kadar toprağa gömülü halde olan Tahir Ödemiş göçükten kurtarıldı. Ambulansa alınan Tahir Ödemiş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesine kaldırıldı. Tahir Ödemiş, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kurtarma çalışmaları kapsamında toprak kayması sonucu göçük altında kalan Sefer Arslan’ı da cansız bedenine ulaşıldı. Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri otopsinin ardından ailelerine teslim edildi. Kangırlı köyünde tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Cenaze törenine, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Lapseki Kaymakamı Emre Öztürk, Çanakkale Belediye Başkanvekili Av. Bülent Şarlan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.