KÜLTÜR SANAT - 19 Mart 2018 Pazartesi 10:47

1960’lardan bu yana sakladığı taş plaklar yeniden gözde oldu

A
A
A
1960’lardan bu yana sakladığı taş plaklar yeniden gözde oldu

Türkiye’nin nadir taş plak arşivlerden birisini elinde bulunduran Aydınlı plakçı Ahmet Sert’in, 1960’lardan bu yana gözü gibi baktığı taş plak ve kasetleri yeniden gözde oldu.

Türkiye’nin nadir taş plak arşivlerden birisini elinde bulunduran Aydınlı plakçı Ahmet Sert’in, 1960’lardan bu yana gözü gibi baktığı taş plak ve kasetleri yeniden gözde oldu.


Aydın’ın Nazilli ilçesinde, 1977 yılında tesadüfen başladığı taş plak ve kasetçilik işini son teknoloji ürünlere rağmen ısrarla sürdüren plakçı Ahmet Sert, son günlerde geriye dönüşün başladığı taş plak ve kaset sektörünün yeniden hareketlenmesinden oldukça memnun. Meslekteki 41 yılını geride bırakmanın gururunu yaşayan ve nostaljinin Türkiye’deki tek adresi olduğunu iddia eden Sert, taş plakta ve kasette müzik dinlemenin çok zevkli olduğunu, günümüz teknolojisinin ise asla eskideki kaliteyi veremediğini söylüyor.


1960’lı yıllardan günümüze birçok sanatçıya ait taş plakların yer aldığı arşivinin Türkiye’de sayılı olduğunu ifade eden Ahmet Sert, sırrının yok satmamak olduğunu ifade ederek; “68 yaşımdayım ve iş yerimin açılışından bu yana 41 sene bitti. Müzik benim ruhumda var. Müziğin hastasıyım. Çocukluğumdan beri sevdiğim ve hayalimdeki bir işti ve bu işi yapmaya karar verdim. Diğer meslektaşların 1012 yıl önce bu mesleği bırakmalarına rağmen ben halen devam ediyorum. Bunun da sırrı meslek, müzik aşkım ve hiçbir zaman da yok satmamamdır. Çünkü ben ‘yok’ demeyi sevmiyorum. Hiç ‘yok’ satmadım ben. Ne olursa olsun arşivim çok geniş. Bu işte 41 seneyi bitirdim ama 55-60 senelik arşivim var. Ne çıkmışsa aldım. Bir müşteri geldiğinde ‘Şu var mı?’ dediği zaman ‘yok’ demedim. Çünkü işimi seviyorum ve işime aşinayım. İşimi çok sevdiğim için bir türlü bırakamıyorum. Eşim ve çocuklarım bu nedenle bana devamlı kızıyorlar. ‘Bırak artık şu işi. Emekliliğini yaşa torunlarınla’ diyorlar. Ama hayır. Ben burayı çok seviyorum. Onların yeri, sevgileri ayrı, benim işimin yeri ayrı. Türkiye’de bildiğim kadarıyla artık böyle aktif çalışan benden başka kimse kalmadı. Spotçular ve internetten satış yapanlar hariç özellikle bu şekilde yapan kalmadı. Ben uğraşmayı seviyorum, müşterilerin olmayanını bulmayı seviyorum. Mesela müşterim kararsızsa onların isteyebileceği tarzı bildiğim için rafımdan çıkarır veririm. Onlar gönül rahatlığıyla alır. Çünkü artık müşterinin de ruhunu biliyorum. Müşterinin ne istediğimi biliyorum” dedi.



“Nazilli’de de tek ben kaldım”


Nazilli’de daha önceleri aynı işi yapan 60-70 kişinin olduğunu ancak günümüzde ise aynı işi ülke genelinde yapan nadir kişilerden birisi olduğunu kaydeden Sert, “Yakından da takip ediyorum, benim gibi aktif yapan benden başka Türkiye’de kalmadı biliyorum. İlk sattığım plak, Yüksel Özkasap’ın 45’lik plağıydı. Hatta ilk siftah param olduğu için ustalık belgemin yanında asılıdır. O plağı da bir komşumuz almıştı. O parayı hala gözüm gibi saklıyorum. Türkiye’de ilk ustalık belgesi ilk 1979 senesinde çıktı. Nazilli’de plakçı esnafı olarak ilk alan benim. Hatta bu işin en hızlı olduğu devirlerde Unkapanı’nın ünlü yapımcıları gelirdi buraya ve ‘Abi bizim Unkapanı’nda dahi bu ustalık belgesi yok’ derlerdi” diye konuştu.



“Zeki Müren’in evinde bir hafta konuk oldum”


İşi nedeniyle sanatçılarla çok yakın olduğunu da ifade eden Sert, yaşadığı bir anısını şu şekilde paylaştı: “İşimi yaparken birçok şöhretle tanıştım. Hepsiyle haşır neşir olduk. Yakın ilişkiler içinde olduk. Mesela Zeki Müren’le 1983 senesinde tanıştık. Onun, ‘Gitme, sana muhtacım’ kasetini Ege Bölgesi’nde en çok satan bendim. Kaset ve plak depomuz olan Bedri Plak vardı o zamanlar. İzmir depomuz oydu. Bedri Plak beni bir hafta Zeki Müren’in yanına misafir gönderdi. Mesela Edip Akbayram, İlhan İrem, Barış Manço, Neşe Karaböcek, İzzet Altınmeşe, Ümit Besen gibi sanatçılarla imza günleri yaptık. Bu işle beraber sosyal yönümüzde çok gelişti. Sürekli olarak onların yanına davetli olarak İstanbul’a gittim. İzmir Fuarına geldiklerinde de davetlileri oldum. Nazilli’ye gelenler oldu. Mesela Mahmut Tuncer dahi İzmir’e geldiği zaman İzmir Fuarı’ndan kalkar ziyaretime Nazilli’ye gelirdi. Yani sanat dünyası ile öyle güzel dostluklarımız var”



“Plak ve kasete dönüş başladı”


İşine plaklarla başladığını ve seneler sonra başlayan geriye dönüşün en çok kendisini mutlu ettiğini ifade eden Sert, şöyle konuştu: "Şimdi de bu plaklara büyük bir dönüş var. Şu son bir sene iki sene içinde de kasete korkunç bir dönüş var. Yeni teknoloji kulağa, o müziğin zevkini, eski plakların, kasetlerin zevkini vermiyor. Şimdi herkes plağa dönmeye başladığı için plak revaçta. Ama piyasada plak yok, bende var. 41 senedir aralıksız olarak bu işi yaptığım için arşivim çok zengin. Depolarım plak ve kasetle dolu. Kasetçalarlarla dolu. Ben zaten işin bu boyuta geleceğini biliyordum. Bu nedenle plakları hep sakladım. Kasetleri de öyle. İnanın depoya kaldırdığım onlarca kasetçaları satmaya başladım. Çünkü vatandaşta kaset çalabilecek kasetçalar yok, ama kaset istiyor. Kasetteki randımanı daha iyi biliyor. En çok mutlu olduğum şey; yeni yetişen liseli, üniversiteli öğrencilerin plak ve kasetlere ilgisi. Onların eskiye, nostaljiye yönelmesi beni çok mutu ediyor. Nazilli ve Ege’de müziğin ve nostaljinin adresi benim”



Ahmet Sert’in hayat arkadaşı Semra Sert ise, eşinin işine olan aşkına saygı duyduklarını ifade ederek, “İki çocuk annesiyim ve çocuklarımı kendim büyüttüm. Eşim benden fazla işine aşık. Ben ikinci sırayı alıyorum. Ama onu öyle mutlu gördükçe ben daha çok mutlu oluyorum. Eşim işini devam ettirmeyi çok istiyor ve devam da edecek. İki çocuğumun geleceğini bu dükkanın, taş plakların, kasetlerin, CD’lerin sayesinde hazırladık. Çocuklarım da mutlu, ben de çok mutluyum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şişli’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Şişli’de de coşkuyla kutlandı. Şişli’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda sokağa çıkan çok sayıda vatandaş kutlama yaptı. Araç sürücüleri kornaya basarak 23 Nisan kutlamalarına eşlik etti. Halaskar Gazi Caddesi’nde bulunan Atatürk Evi’nden başlayan yürüyüş Maçka’da sona erdi. Programa Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Biz Şişli’de çocuklar için çalışacağız” Şişli’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliğine katılan Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “Biz bu kentte çocukları eşitlemek için çalışacağız. En baştan söylemiştik. Siyasetin bu kentteki en önemli konularından biri bu önümüzdeki dönemlerdeki yerel yönetimlerin en önemli konularından biri bu. Çocukları eşitlemek. Onun için İstanbul Büyükşehir Belediyesi son beş yıldır kreşler açıyor ve anne kartlar veriliyor. Bunları ilçelerde devam ettireceğiz Önümüzdeki dönem yurttaşımızı güçlendiren, çocuklarımızın bu kentte daha rahat okuduğu, daha rahat oynadığı, daha rahat vakit geçirdiği akranlarıyla, dünyadaki diğer akranlarıyla eşit yurttaş olduğu eşit, çocuk olabildiği koşulları sağlamak bizim öncelikli görevimiz olacak. Onun için çabalıyoruz. Bugün çok önemli bir gün. Bugün Ata’mızın tüm dünya çocuklarına hediye ettiği bir gün. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız. Ona yakışan bir şekilde Şişli’de kutlamaya çalışıyoruz. Coşkuyu görüyorsunuz. Yurttaş buna çok aç. Bu kutlamalara çok aç. Bugün bütün parklarımızda çocuklarla etkinlikler yaptık. Şişli’nin çocukları sokakta oyun oynamayı, vakit geçirmeyi çok istiyor. Onların bu ihtiyacını duyuyoruz. Daha da devam edeceğiz bu etkinliklere. Biz Şişli’de çocuklar için çalışacağız” diye konuştu.
İstanbul 23 Nisan Ataşehir’de coşkuyla kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ataşehir’de coşkuyla kutlandı. Atapark’ta gerçekleştirilen etkinlikte binlerce çocuk doyasıya eğlendi. Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, milli egemenliğin ilan edildiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ataşehir’de düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Ataşehir’de 23 Nisan coşkusu, gün boyu artarak devam etti. Ataşehir Belediyesi tarafından Atapark’ta düzenlenen birbirinden eğlenceli atölyeler, oyun parkları, ikramlık stantları, eğlenceli yarışmalarla çocuklar gün içerisinde doyasıya eğlendi. Ayrıca birçok çocuk ekibin oluşturduğu dans ve gösteri ekipleri sahne aldı. Etkinliklere, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in yanı sıra tüm Ataşehirliler katıldı. Etkinlikte konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm Türkiye’de kutlu olsun. Biliyorsunuz bu bayram Türkiye’de çocuklara armağan edilen ilk ve tek bayram. Onun için tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Tabii ki bir yandan da ulusal egemenlik diyoruz. Yani egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün meclisi açarken bundan tam 104 yıl önce almış olduğu kararların bugün yansımasıyla oluşan Cumhuriyetimiz, demokrasimiz, vatandaşın temsili çok önemli. Bugün büyük bir bayram olarak kutlanıyor. Hem çocuklarımız için büyük bir bayram, hem Türkiye’nin tarihi için büyük bir bayram. Ve Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına giriyor. Adım adım ikinci yüzyılımızı yaşıyoruz. İstiyoruz ki Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında müreffeh bir Türkiye’yi kuracağımız bir ikinci yüzyıl olsun" dedi. "Geleceğimiz için umutlanıyoruz" Başkan Onursal Adıgüzel, “Ataşehir’de birçok etkinlikle bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. Önce sabah Ataşehir’de Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk anıtına çelenk koyarak başladık. Sonra Ferhatpaşa mahallemizde Milli Eğitim Müdürlüğü’nüzün düzenlemiş olduğu etkinliklere katıldık. Şimdi Ataşehir Belediyemizin düzenlemiş olduğu festivaldeyiz. Çocuklar burada ücretsiz şekilde hem pamuk şekere ulaşıyorlar hem patlamış mısıra ulaşıyorlar. ÇHem de ablalarıyla, abileriyle çeşitli etkinliklere katılıyorlar. Biz de burada çok mutluyuz. Çünkü gözleri ışıl ışıl, parıl parıl olan çocuklar var etrafımızda. Çok umutlanıyoruz. Geleceğimiz için umutlanıyoruz. Onların iyi bir eğitimle buluşmasını, çok iyi bir yaşam sürmesini istiyoruz. Bunun için de biz Ataşehir Belediyesi olarak çok çalışacağız" diye konuştu.
Sakarya Pandemiyle başladı, gelenek haline gelen kutlama 4 yıldır devam ediyor Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde pandemiyle beraber gelenek haline gelen 23 Nisan kutlamalarında site sakinleri, çocuklar için çeşitli hediyeler vererek gönüllerince eğlenmelerini sağladı. Hazırlıklarının bir hafta önceden başladığı kutlamalara çevre sokaklarda ilgi gösterdi. Adapazarı ilçesi Yağcılar Mahallesi’nde bulunan bir sitede pandemi dönemiyle gelenek haline gelen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında bu senede site sakinleri, çocuklar için çeşitli hediyeler vererek gönüllerince eğlenmelerini sağladı. Türk bayrakları, balonlarla donatılan site içinde çocuklar palyaço ve oyuncaklarla eğlendi. Meşale ve havai fişeklerle kutlanan 23 Nisan gününde Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’da çocukların mutluluğuna ortak olarak hediye takdim etti. Pandemi döneminde yapmaya başladıkları kutlamayı gelenekselleştirdiklerini Belirten Büşra Baycan, çocukların mutlu olması için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını belirtti. “Değerlerimizi öğretiyoruz aslında çocuklarımıza” Pandeminin bile kutlamaya engel olmadığı günü gelenekselleştirdiklerini belirten Büşra Baycan, “Biz her sene çok büyük özenle bugünü programlıyoruz. Hatta bir hafta öncesinde bunun hazırlıklarına başlıyoruz. Bütün site sakinleri olarak mutlaka herkes bir şeyler yapıyor. Çocuklarımızın, bugünleri unutmaması için bir de bu evde kalmışlığın vermiş olduğu bir sıkıntıyı dışarı atmak için bir hafta boyunca bu sitede çalışmalar yapıyoruz. Camları süslüyoruz, balonlar şişiriyoruz. Hatta geçtiğimiz yıllarda resim yarışması yapmıştık, hala onları saklıyoruz. Onlar da büyüyorlar bununla. Değerlerimizi öğretiyoruz aslında çocuklarımıza. Pandemi sürecinde çocuklarımızın, okullarda bile iptal olan bir tören süreçleri vardı. Biz bugünü yaşatmak istedik, çünkü çocuklarımız bunu unutsun istemedik. Pandemi sürecini ne kadar süreceğini de bilmiyorduk sonuç olarak. Çocuklarımızın üzerinde evde kalmış olmanın verdiği sıkıntılar vardı dolayısıyla birlikte toplandık ve bu organizasyonu yapmaya karar verdik, sitemizi süsledik. İlk olarak resim çizmeyle başladık, sonrasında görkemli törenlere dönüştürdük. İlk başta mesafeli olarak kutladığımız süreç şimdi sarılma ve kucaklaşma ile devam ediyor, çok mutluyuz” dedi. “Herkes katılım gösteriyor, site dışından da ilgi var” Site dışından da katılım olduğu söyleyen Baycan, "Pandemide doğan çocuklar var, hiçbir şey bilmeden devam edeceklerdi ama şimdi onları da bu sürece empoze etmiş durumdayız. Herkes katılım gösteriyor, site dışından da ilgi var. Yani yan sitelerden bile gelmek istiyorlar, bu bizim için gurur verici bir durum. Çocuklarımıza armağan edilen bu kutlu günü pandemi bile bozamadı, biz dört senedir her şeye rağmen kutlamaya ve çocuklarımıza bugünün değerini, kıymetini anlatmaya devam ediyoruz” diye konuştu. “Bir önceki yıl da kutlamalarda çok eğlenmiştik ve bu kutlama da çok eğlenceli geçiyor” Gönlünce eğlendiğini belirten 8 yaşındaki Esmanur Tahtakale, “Burada eğlenceli oyunlar oynuyoruz. Bir önceki yıl da kutlamalarda çok eğlenmiştik ve bu kutlama da çok eğlenceli geçiyor. Taç aldım, baloncuk aldım, bardak aldım, verdikleri hediye paketinin içerisinden ayıcık çıktı. Pamuk şeker aldım. Çok mutluyum” şeklinde konuştu.