YEREL HABERLER - 24 Şubat 2017 Cuma 08:14

2008’den önce görevde olan röntgen teknisyenlerine iyi haber

A
A
A
2008’den önce görevde olan röntgen teknisyenlerine iyi haber

Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, Sağlık-Sen’in girişimiyle 2008’den önce görevde olan röntgen teknisyenlerinin mağduriyetinin önlendiğini belirtti.

Sağlık-Sen Şube Başkanı Baki Karaer, “Bilindiği üzere 5510 sayılı kanuna tabi olarak çalışıp fiili hizmet süresi zammından yararlanan röntgen teknisyenlerinin 360 gün için eklenen 90 günlük fiili hizmet süresinde kesintiler yapılmakta idi. Sağlık-Sen üyesi Mustafa Talat Erdem, 2008 tarihinden sonra 5510 sayılı kanuna tabi çalışmalarının da daha önce yürürlükte olan 5434 sayılı kanuna göre değerlendirilmesi ve bu doğrultuda fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması talebiyle sendikamız Sağlık-Sen’in de takibi ile dava açtı. Talebi görüşen Ankara 5. İdare Mahkemesi, 2008 tarihinden önce 5434 sayılı kanun yürürlükteyken göreve başlayan röntgen teknisyenlerinin bu kanuna tabi olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle (01.10.2008 tarihinde 5510 sayılı kanun yürürlüğe girmiş ve 5434 sayılı kanun mülga olmuş olsa dahi) fiili hizmet süresi zammından kişinin kesintisiz yararlanması gerektiği, 5510 sayılı kanun kapsamında değerlendirilen çalışmaları ve kesinti yapılan uygulamayı hukuka uygun bulmayarak iptal kararı verdi. Mahkeme, kararında ayrıca, 5510 Sayılı Kanun’un geçici 4. Maddesinde; Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce göreve başlayanların, fiili hizmet süresi zammı hakkındaki uygulamaların daha önceden yürürlükte olan 5434 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca işlem yapılacağının hüküm altına alındığına vurgu yaptı” dedi.

Kararın getirdikleri hakkında bilgi veren Karaer, “Bu kararla birlikte 5434 sayılı kanuna tabi olarak örneğin 20 yıllık çalışması olan bir röntgen teknisyeni, 4 yıla bir yıl (360 güne 90 gün) olarak verilen yıpranma payı sonucunda emekliliğe 5 yıl daha erken hak kazanmış olacak ve emekli ikramiyesi ve emekli maaşı da bu doğrultuda hesaplanacaktır. Kazanılan bu dava, şahsi olup, bu durumda olan röntgen teknisyenlerinin aynı haktan faydalanmak için dava açmaları gerekmektedir. Bu süreçte, sendikamız dava açacak üyelerimize hukuki destek verecek, ayrıca genelin bu haktan faydalanması için de çalışmalarını sürdürecektir” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.