GENEL - 21 Eylül 2017 Perşembe 07:48

Başkan Haluk Alıcık, Dünya Alzheimer Günü’nü unutmadı

A
A
A
Başkan Haluk Alıcık, Dünya Alzheimer Günü’nü unutmadı

Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, “Alzheimer, karmaşık bir hastalıktır ancak erken teşhisle belirtileri bir süreliğine geciktirilebilir, hatta iyileştirilebilir” dedi.

Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, “Alzheimer, karmaşık bir hastalıktır ancak erken teşhisle belirtileri bir süreliğine geciktirilebilir, hatta iyileştirilebilir” dedi.


Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, ‘Dünya Alzheimer Günü’ münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Alzheimer hastalığının önemli bir unutkanlık hastalığı olduğuna dikkat çekerek, bu hastalığın hasta yakınları için de zor bir süreç olduğunu kaydeden Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Tüm dünyada olduğu gibi Nazilli’de de Alzheimer hastalarının sayısının artmakta olduğunu ve bu hastalığın karmaşık olması nedeniyle tedaviye yönelik çok sayıda özel profesyonel sağlık uzmanlarına ihtiyaç duyulduğunu da belirtti. Başkan Alıcık, Nazilli Belediyesi olarak Nazilli’de hastalığın tedavisi için yapılan çalışmalara ve sağlıklı yaşlanmaya büyük önem verdiklerini ifade etti. Alzheimer hastalığının ilerleyici ve geri dönüşsüz olduğunu ancak, erken teşhisle belirtileri bir süreliğine geciktirilebilir, hatta iyileştirilebilir bir hastalık olduğunu söyleyerek, tüm hastalıklarda olduğu gibi Alzheimer hastalığında da erken teşhisin önemine değindi.


Başkan Alıcık Alzheimer hastalığı hakkında, “ilerleyici ve geri dönüşsüzdür ancak erken teşhisle belirtileri bir süreliğine geciktirilebilir, hatta iyileştirilebilir. Birinci nedeni bilinmemekle birlikte artırıcı ve azaltıcı faktörler var. Yaş, Alzheimer için temel risk faktörünü oluşturuyor. 65 yaş öncesinde nadir olarak ortaya çıkan hastalık, 90 yaşında 1000 kişiden 65’inde görülüyor. Alzheimer, eğitim durumu ve ekonomik kazanç durumu düşük kişilerde iki kat daha fazla görülüyor. Depresyon ve geçmişte kafa travması öyküsü varlığı artırıcı bir risk faktörü olabiliyor. Kadınların uzun yaşamalarıyla ilgili olarak risk faktörü artabiliyor. Alzheimer’i azaltıcı faktörler arasında eğitim ve yüksek sosyoekonomik konum sayılabilir” dedi.


Alzheimer hastalığı için yapılan hiçbir faaliyetin abartma olarak kabul edilemeyeceğini ve bu hastalıkta geri döndürmenin mümkün olamayacağını ancak yavaşlatmanın ancak elimizde olduğunu ifade eden Alıcık; “Toplum bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Bu hastalığa ilişkin bilincin artması ve erken dönemde, hastanın günlük yaşamıyla ilgili düzenlemeler, hasta bakımı ve ilaçlardan oluşan tedaviye başlanması, gerek hasta ve hasta yakınlarının yaşamlarının daha kolaylaşmasına gerekse bu hastalığın topluma getirdiği yüklerin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Bunun en önemli basamaklarından birisi toplum, doktorlar, hastalar, hasta yakınları ve hasta/meslek örgütleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesidir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.