YEREL HABERLER - 25 Temmuz 2017 Salı 10:31

Başkan Kılınç’tan Köşk’e 500 kişilik kapalı spor salonu

A
A
A
Başkan Kılınç’tan Köşk’e 500 kişilik kapalı spor salonu

Köşk Belediyesi, eğitimde ve kentleşmede büyüyen ve gelişen bir ilçe olarak 500 kişilik Köşk Kapalı Spor Salonu projesinin temeli atıldı.

Köşk Belediyesi, eğitimde ve kentleşmede büyüyen ve gelişen bir ilçe olarak 500 kişilik Köşk Kapalı Spor Salonu projesinin temeli atıldı.


450 günde yapılması planlanan Köşk Kapalı Spor Salonu 500 kişilik olup 2 bin metrekare alan üzerine kuracak. Voleybol, basketbol ve hentbol sahaları ile sporcuların antrenman yapabilecekleri alanların yanı sıra idare birimleri, soyunma odaları ve 500 seyirci kapasiteli alan da buna dahil olacak.


Köşk için önemli projeleri bir bir hayata geçirdiklerini söyleyen Köşk Belediye Başkanı Rıfat Kadri Kılınç, “Ülkemizde, il bazında yapılan kapalı spor salonları içinde üçüncü, ilçe bazında yapılan kapalı spor salonları içinde ilk ve tek olan bir kapalı spor salonu projesini Köşkümüze kazandıracağız. Çünkü, Köşklü gençlerimize yapılacak çok hizmet var. Mevcutta bulunan ve 1 yıl gibi kısa sürede ilçemiz mahallelerine 5 adet spor tesisini kazandırmamıza rağmen büyüyen ve gelişen, yıldan yıla öğrenci ve genç nüfus kapasitesini arttıran Köşkümüzde gençlerimiz çok. Bu yüzden spor tesislerini arttırmalıyız. Çocuklarımızın kötü alışkanlıklara kaptırılmaması için anne, baba başta olmak üzere herkesin gençlerimize sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu.


“Gençlerimizi Önemsiyoruz”


Hükümetin gençler üzerinde yapmış olduğu önemli yatırımları anlatan Başkan Kılınç, "Hükümet tarafından gençlere yapılan yatırımlar bakanlığımızca ivme kazanmakta ve ikiye katlamış bulunmakta. Okullar, gençlik merkezleri, kütüphaneler ve kültür merkezleri gençlerimiz için. Bizlerde yarınlarımızın teminatı gençlerimizi önemsiyoruz. Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki spor, insan sağlığı için son derece önem arz eden bir etkinlik. Bizler spor yapmak isteyen gençlerimize, öğrencilerimize ve çeşitli branşlarda spor yapan aynı zamanda müsabakalara katılan sporcularımız için hazırladığımız projelerimizi hayata geçiriyoruz. Çalışmalarını sürdüğümüz spor alanlarıyla, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde sporcularımıza sağladığımız desteği daha da artırıyoruz. Bu yüzden ilçemize kazandırdığımız okullarımızın akabinde gençlerimizin ve öğrencilerimizin birinci ihtiyacı olarak spor tesislerini ve projelerimizi ilçemizde hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Allah’ın izniyle bir büyük projemizi daha hayata geçiriyoruz. Köşkümüze ve gençlerimize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Şehit oğlunun hasretini böyle gideriyor, odasını anı evine çevirdi 2018 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin Afrin kentinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen İzmirli Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın annesi, oğlunun doğumundan şehit oluncaya kadar kullandığı eşyalarıyla anı odası oluşturdu. Şehit oğlunun eşyalarını koklayıp öperek özlem gideren annenin evi, minik ziyaretçilerle doluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nda, 10 Şubat 2018 tarihinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın İzmir Bayraklı’daki evi, adeta müzeye çevrildi. Şehidin annesi Fatma Akdoğan, oğlunun şehit olmasının ardından odasında hatıralarını sergilemeye karar verdi. Şehit Ali Akdoğan’ın evdeki odası, bebeklik döneminde giydiği kıyafetler, eğitim hayatında aldığı karneler, askeri eşyaları, üniformaları, başarı belgeleri, fotoğrafları ve kişisel eşyalarının bulunduğu bir anı odasına dönüştürüldü. Oğlunun hayali olan tespih koleksiyonuna da odada ayrı bir yer tutan anne Akdoğan, 6 senedir özlemini yaşadığı oğlunun bebeklik kıyafetleri ve eşyalarını öpüp koklayarak hasret gideriyor. Eşyalarıyla hasret gideriyor Şehit düşen oğlunun 7 yıla yaklaşan hasretini eşyalarını koklayarak hasret gideren anne Fatma Akdoğan, şehidin odasını nasıl anı evine çevirdiğini anlattı. Akdoğan, "Oğlumun 2018 yılında Suriye Afrin’de yürütülen harekatta şehit olduğu haberini almıştık. Çok üzücü ancak bizim için aynı zamanda gurur verici bir durum. Onun yokluğunda evde hep onun eşyalarını bir yerlerden bulup duygusal anlar yaşıyordum. Ali, tespihlere çok düşkündü ve hep bir tespih koleksiyonu olsun istiyordu. Ben de bebeklikten bu yana onun kullandığı eşyaları, odasını müzeye dönüştürerek sergi yapmak istedim. Eşyalarını düzenleyip bir camekan yaptırıp buraya koydum. Oğlumun mayına bastığı botlardan tut, kundağı, zıbını, çorapları, bebeklikten beri her şeyini biriktirmişim. Buraya kurduğum ses sitemiyle de sürekli Kur’an okunuyor onun ruhu için. Onun kokusunu, hasretini eşyalarıyla gideriyorum" dedi. Minik ziyaretçilerle doluyor Şehidin anı evine dönüştürülen odasını ziyaret etmek, şehidin hatıralarını görmek için özellikle çocukların eve geldiğini söyleyen Fatma Akdoğan, ziyaretçiler geldikçe mutlu olduğunu söyledi. Akdoğan, "Buraya küçük öğrenciler geliyor, 5 yaşındaki çocuklar, lise öğrencileri, veliler, sürekli gelenler oluyor. Onlar geldikçe ben de mutlu oluyorum, tüm ziyaret etmek isteyenlere kapım açık" diye konuştu. Amcasının adını aldı Diğer oğlunun bebeğine de şehit amcası Ali Akdoğan’ın adını verdiklerini söyleyen Fatma Akdoğan, "Diğer oğlum, yeni doğan bebeğine ağabeyinin ismini koydu. Ali koydu ismini. Torunum da inşallah öyle cesur bir kahraman delikanlı olur. Ben de sevindim ve duygulandım. O da büyüdüğünde bu anı odasına gelerek amcasının nasıl bir kahraman olduğunu görür" sözlerine yer verdi. "Telefonla konuştuk, 2 saat sonra şehit oldu" Oğluyla yaptığı son telefon konuşmasından 2 saat sonra oğlunun şehit düştüğünü söyleyen anne Akdoğan, "Acısı çok büyük, gururu da büyük. Her zaman gurur duydum iki oğlumdan da. Ali Suriye’deydi şehit olduğunda ama bilmiyordum. Ben tedirgin olmayayım diye Kars’ta olduğunu söyledi. Ben yanına gitmek için Kars’a gelmek istediğimi söylediğimde gelmememi söyledi. Son telefon konuşmamızdan 2 saat sonra şehit oldu. Bugün 2 bin 228 gün oldu Ali şehit olalı. Yani 6 yıl 3 ay 8 gün oldu. Her gün sayıyorum. Bıkmadan, usanmadan ve gururla da her gün yanına gidiyorum Kadifekale Şehitliğine... Çok şükür metanetliyim. Eşim ve oğlum sürekli en büyük destekçilerim. Bu odada sürekli Kur’an-ı Kerim okunuyor. Gelen arkadaşlardan da Allah razı olsun. Hep inançlı insanlarımız buraya gelip ziyaret etmek istiyorlar; odasını görmek istiyorlar. Onlar da büyük tabi moral oluyor. Herkes saygı duyuyor şehit ailesi diye bize ve biz de saygı duyuyoruz. Çok teşekkür ediyorum herkese, gelen öğrencilere. Rabbim herkesin evladını bağışlasın" dedi. "Allah devletimize, milletimize zeval vermesin; hayat cesurları sever" Oğlunun her zaman söylediği ’Hayat cesurları sever’ sözünü de dilinden düşürmeyen Fatma Akdoğan, "Oğlumun yokluğu 7’inci seneye girdi. Biz iman gücümüzle, Kur’an, bayrak ve vatan sevgimizle ayakta dururuz. En büyük gururumuz şehitlerimizin mertebeleri. Ömür boyu gurur duymaya devam edeceğiz. Allah devletimize, milletimize, askerimize zeval vermesin. Ali ’Hayat cesurları sever’ derdi. Çünkü Ali’de hiç korku yok. Ne bir korku ne bir çekinme... Biz şehitlerimizle hep gurur duyuyoruz. Gazilerimizle de öyle. Rabbim düşmanlara fırsat vermesin. Terör destekçilerini, terör belasını Allah ’Kahhar’ adıyla kahretsin. Ali’nin anı odası herkese açık, herkes buraya gelip ziyaret edebilir" açıklamasında bulundu.