EĞİTİM - 20 Kasım 2017 Pazartesi 10:41

Nazilli’de ‘Yapay zeka nesli ve STEM uygulamaları’ anlatıldı

A
A
A
Nazilli’de ‘Yapay zeka nesli ve STEM uygulamaları’ anlatıldı

Nazilli Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ‘Yapay zeka nesli ve STEM uygulamaları’ anlatıldı.

Nazilli Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ‘Yapay zeka nesli ve STEM uygulamaları’ anlatıldı. Okulun konferans salonunda düzenlenen panele katılan ADÜ’lü akademisyenler STEM’i anlattı.


Nazilli Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen ‘Yapay zeka nesli ve STEM uygulamaları’ konulu panele Nazilli Milli Eğitim Şube Müdürü Şakir Cihan Koçyiğit, Şube Müdürü Latif Akgün, Nazilli’deki ilk, orta ve lise düzeyindeki okullardan temsilci öğretmenler, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı.


“Yapay Zeka insanlığa faydalı mı?”


Nazilli Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Bünyamin Aras’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ilk konuşan Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Öğretim Üyesi Prof.Dr.Yılmaz Kılıçaslan, “Yapay zeka nedir? Yapay zekanın dünü, bugünü ve geleceği, yapay zekanın geleceği; kıyamet senaryoları, yok olabilecek mesleklerden söz etti. Hesap makinesinin icadından bu güne kadar gelişim gösteren teknolojiyi, bilim insanlarının günümüze kadar süregelen tartışmalarını ve buluşların getirdiği yenilikleri slayt eşliğinde anlattı. İlkel araçlar, makineler ve bilgisayarlarlarla birlikte yapay zekanın gelişiminin tehlike mi yoksa insanlığa faydalı mı olduğunun bilim dünyasında tartışma konusu olduğunu ifade eden Kılıçaslan, “Bilim insanları; ‘kendimizden daha zeki makineler tasarlar, onlar da kendilerinden daha zeki makineler tasarlayacak ve bu şekilde devam edecek sonsuz döngüde insan zekası çok gerilerde kalacaktır’ düşüncesinin yanı sıra bu gelişmeyle birlikte kıyamet senaryoları da yazmaktalar. Ayrıca yapay zekanın gelişimi ile dünyadaki birçok meslek yok olacak. Yapay zekalar kullanıldıkça beynimizin matematiksel gücü gerileyecek, tembelleşecek ve sonuç olarak gelecekte büyük tehlike ile karşı karşıya kalacağız. Ama makinelerin zekası hiçbir zaman insan zekasını geçemeyecek. Çünkü bizde onlarda olmayan irade var” dedi.


“Sorgulayan, araştıran, üreten ve yeni buluşlar yapabilen bir neslin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır”


ADÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, Matematik Eğitimcisi Doç.Dr.Ersen Yazıcı, STEM ve önemini anlattı. Yazıcı konuşmasında, “Yapay zeka nesli ve STEM uygulamalarının yanısıra STEM çalışmalarının amacı Fen ve Matematik derslerindeki düşük başarı, bu disiplinlere bağlı mesleklerdeki kaliteli insan ihtiyacıdır. Tek disiplini bilmenin yetersizliğine karşı STEM birden fazla doğru cevaba izin verir ve hatayı yeniden ele almayı öğrenmenin bir parçası görür. STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) eğitimi disiplinleri bir araya getirerek aralarındaki ayrımı ortadan kaldırarak, anaokulundan üniversiteye kadar bu eğitim yaklaşımının öğrencilere uygulanmasıdır. STEM eğitimi sayesinde sorgulayan, araştıran, üreten ve yeni buluşlar yapabilen bir neslin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizde Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik kelimelerinin kısaltmaları yapılarak FeTeMM biçiminde de adlandırılmaktadır. STEM eğitiminin temelinde; öğrencileri içerik öğrenmekten daha çok sorgulamaya, araştırma yapmaya, üretime ve yeni buluşlar yapmaya yönlendirme vardır. Bu eğitimde de öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir. Eğiitm, kafayı geliştirmek demektir. Belleği doldurmak değil. Bilgi, işlemsel düşünme, problem çözme, eleştirel düşünme, inovasyon=teknoloji+ yetenek, entelektüel merak, yaratıcılık, bilgi ve medya okuryazarlığı ve girişimcilik 21. Yüzyıl becerileridir. 21. Yüzyıl öğrencileri ise beceri, bilgi ve uzmanlık alanında yetiştirilmelidir. Yol haritası da buna göre seçilmelidir. Çağımız mesleklerinin yüzde 60’ı yakın gelecekte değişecek ya da tamamen yok olacaktır. Bu değişime ayak uydurmada STEM eğitimi ve 21. Yüzyıl becerileri göz ardı edilemeyecek unsurlardır. Buradan hareketle tüm eğitim paydaşlarının bu konuda farkındalığın geliştirilmesi ve bu değişime ayak uydurabilmesi çok önemlidir. Doğru cevabı bilen öğrenci değil, doğru soruyu sorabilen öğrenci yetiştiriniz. Bilgi, doğru soru ile üretilir” dedi.


“Bizi büyük bir tehlike bekliyor”


Konuşmasının sonunda karamsar bir senaryosunun da olduğunu ifade eden Yazıcı, “Sanayileşme ile birlikte makinalar hayatımıza girdi. Bir bedensel olarak zayıfladık. Yapay zekalar ise zihnimizin yerini aldı. Yapay zeka zihnimizi zayıflatır. İşlem yapma yeteneğimiz zayıfladıkça karar alma süreçlerimizi yapay zekalara bıraktıkça, bizi bekleyen en büyük tehlike bedensel gücümüzle birlikte zihinsel zekamızın da zayıflamasıdır. Şahsi fikir olarak bizi bekleyen en büyük tehlike budur” dedi. Bilişim Uzmanı Murat Yusufoğlu’nun da sunumunun ardından sorular cevaplandırıldı. Son olarak konuşmacılara birer buket çiçek verilerek teşekkür edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.