POLİTİKA - 28 Mayıs 2017 Pazar 11:17

Selçuk Özdağ: “Darbeler, Türk tarihi adına utanç verici anlardır”

A
A
A
Selçuk Özdağ: “Darbeler, Türk tarihi adına utanç verici anlardır”

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkan Vekili Doç.

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkan Vekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, darbelerin topluma unutturulmaması gerektiğini belirterek, “Darbeler, Türk tarihi adına utanç verici anlardır” dedi.


TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkan Vekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Adnan Menderes Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı Uluslararası Darbe Sempozyumu’nda “Siyasi ve Toplumsal Travma Olarak Darbeler” konulu söyleşi gerçekleştirdi.


Doç. Dr. Selçuk Özdağ, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan’ı uluslararası bir darbe sempozyumunun yapılmasına öncülük ettiği için kutladı. Türkiye Cumhuriyetinin 95 yıllık bir devlet olduğunu belirten Özdağ, “Bu cumhuriyetin kalkınması noktasında batı dünyası her zaman bizi takip etti. Bizi durdurmak adına zaman zaman vesayetçiler tarafından çeşitli operasyonlar yaptılar. Bunlardan bir tanesi de darbelerdi. 1960 yılında bir darbe yaptılar, Kurtuluş Savaşının kahramanlarından ve seçilmiş bir başbakan olan Aydın’ın çocuğu Menderes ile arkadaşlarını astılar. Bu bir korkutma hamlesiydi. 1960’tan itibaren 1971’de, 1980’de, 28 Şubat 1997’deki post-modern darbede ve daha sonraki 15 Temmuz darbe girişimi egemen güçlerin içimizdeki taşeronlarıyla birlikte yapmış oldukları hamlelerdir. Bunları kalkınma hamlelerimizi durdurmak adına yaptılar. Demokrasiyi içselleştirmemize tahammül edemediler ve bizim kültürel savrulmalara maruz kalmamızı istediler” diye konuştu.



“Kamplaştırarak ve kutuplaştırarak bizi yutmak istiyorlar”


Türk milletinin artık şantajlara inanmadığını ve vaatlere de kanmadığını vurgulayan Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Darbeler, Türk tarihi adına utanç verici anlardır. Bu kara günler, aynı zamanda kınanması gereken hamlelerdir. Darbeleri hatırlatmak iyidir, çünkü bu darbeleri unutturmamak gerekiyor. Eğer demokrasiyi işletemezseniz büyük ekonominiz ve büyük ordunuz olsa bile başarılı olamazsınız. Darbelerin tamamı İslam ve Türk coğrafyasında oluyor. Bütün İslam coğrafyası yer altı kaynakları bakımından zengin ama insan kaynakları bakımından fakir. Batı dünyası kavgalarını yaptı bitirdi ve bugün zenginleşiyorlar. Afrika, Arap ve Türk ülkelerinde demokrasiyi içselleştirmemize tahammülleri yok. Geçmişte bizi böl ve parçala taktiğiyle yuttular. Şimdi de kamplaştırarak ve kutuplaştırarak yutmak istiyorlar. Biz asla kamplaşmayalım ve kutuplaşmayalım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.
Karabük Safranbolu’da 200 bin çiçek üretildi Safranbolu Belediyesi tarafından şehirde çevre düzenlemesinde kullanılmak üzere seralarda 200 bin adetten fazla çiçek üretimi gerçekleştirildi. Safranbolu Belediyesinden yapılan açıklamada, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde yer alan uygulama ve üretim birimlerinin, modern tarım teknikleri ve uzman ekip desteğiyle, çeşitli çiçek türlerinin üretimini başarıyla tamamladığı belirtildi. Üretilen çiçekler arasında kadife çiçeği, gül, çuha, sardunya, petunya ve begonya gibi popüler ve yerel çiçek türleri bulunduğu belirtilen açıklamada, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse öncülüğünde başlatılan bu büyük çiçek üretim projesinin, Safranbolu’nun sokaklarına, parklarına ve kamusal alanlarına renk kattığı kaydedildi. Aynı zamanda, doğal yaşamın korunması ve şehir estetiğinin artırılması açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, “Safranbolu’nun tarihi ve kültürel dokusunu koruma gayreti, çiçek üretimiyle sınırlı kalmayıp, şehirdeki peyzaj düzenlemeleri ve yeşil alanların artırılması gibi çalışmalarla da devam ediyor. Bu çabalar, yerel halkın ve ziyaretçilerin daha yaşanabilir bir şehirde vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Üretilen çiçeklerin bir kısmı şehrin park ve bahçelerinde kullanılacakken, bir kısmı da satışı yapılarak gelir elde ediliyor. Bu şekilde, şehrin her köşesinde doğal güzelliklerin ve renklerin daha fazla hissedilmesi amaçlanırken bölgede önemli bir konuma sahip olundu" denildi.