POLİTİKA - 30 Ocak 2023 Pazartesi 15:22

Muharrem İnce'den CHP'ye: 'FETÖ’cüsü, PKK’lısı parsel parsel satın almışlar'

A
A
A
Muharrem İnce'den CHP'ye: 'FETÖ’cüsü, PKK’lısı parsel parsel satın almışlar'

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP’yi sert sözlerle eleştirdi. İnce, "CHP milletvekili Atatürk'e ve İnönü'ye 'Faşist' diyor. Tekrar listeye koyulursa şaşırmam. Atatürk’e 'Faşist' diyenler, 'Kefere' diyenler, ‘Dersim katliamcısı’ diyenler, ‘Mustafa Kemal’ diyenler, FETÖ’cüsü, PKK’lısı, Atatürk düşmanları ne kadar varsa hepsini doldurmuşlar içeriye. Parsel parsel satın almışlar Atatürk’ün partisini” dedi.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, bir dizi programlar için Kocaeli’ye geldi. İnce, ilk olarak Darıca ilçesinde partililer ve vatandaşlarla bir araya geldi. Burada esnafla sohbet eden İnce, daha sonra ise Gebze’de bir iş yerinde gazetecilerin karşısına çıktı. Muharrem İnce, burada düzenlenen toplantıda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 6’lı masanın bir an önce adayını açıklaması gerektiğini belirten İnce, CHP’yi sert sözlerle eleştirdi.

“FETÖ’cüsü, PKK’lısı parsel parsel satın almışlar Atatürk’ün partisini”

6’lı masanın iktidara gelmemesi gerektiğini, Türkiye’nin onlarla karanlığa sürükleneceğini vurgulayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, "Karşı tarafa bakıyorum, ‘Devrim kanunlarını kaldıracağız’ diyenler var, ‘Türklüğü yok edeceğiz’ diyenler var. En son Atatürk’e ve İsmet Paşa’ya ‘Faşist’ diyen CHP milletvekili var. Kıyamet alameti bunlar. Muharrem İnce CHP’den istifa etmiş, CHP milletvekili Atatürk’e ve İnönü’ye ‘Faşist’ diyor. Tekrar listeye koyulursa şaşırmam. Atatürk’e ‘Faşist’ diyenler, ‘Kefere’ diyenler, ‘Dersim katliamcısı’ diyenler, ‘Mustafa Kemal’ diyenler FETÖ’cüsü, PKK’lısı, Atatürk düşmanları ne kadar varsa hepsini doldurmuşlar içeriye. Parsel parsel satın almışlar Atatürk’ün partisini. Yazıklar olsun. Size sesleniyorum görevi başındaki milletvekilleri; 90 taneniz listeye giremeyeceksiniz. Şimdi yeniden listeye girmek için sesinizi çıkarmıyorsunuz, sakın listeye konulmadığınız zaman konuşmayın. Ya şimdi konuşun ya da hep susun. Bu 6’lı masa gelmemeli. Bunlarla karanlığa sürüklenir Türkiye” dedi.

“Cumhurbaşkanlığına aday olacağız”

Kendi cumhurbaşkanı adayını parti üyelerinin seçeceğini kaydeden İnce, "Türkiye’ye yepyeni bir umut lazım, yeni bir söylem lazım, yeni bir duruş lazım. Memleket Partisi gönüllülerin destekleriyle ayakta duran bir parti. İnşallah seçim sürecinde çok daha yüksek oy oranlarına ulaşacağız. Cumhurbaşkanlığına aday olacağız. Memleket Partisi’nin üyelerinin önüne sandık koyacağız. Cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek. Ben de aday adaylarından birisi olacağım. 100 bin imza ile aday olabiliyoruz. 6’lı masanın adayı kim olursa olsun ama bir an önce açıklasınlar. Ben çok geç açıklanmış birisi olarak söylüyorum; 51 gün kala aday oldum, yetmedi bana zaman. Onun için adayı açıklamak için 15 Mayıs’ı beklemesinler. 14 Mayıs’tan önce açıklasınlar. Seçimden sonraya bırakmasınlar” diye konuştu.

“6’lı masaya çağrıda bulunduk”

Seçim beyannamesinden de bahseden İnce, "Seçilirsem rektör atamayacağım, üniversitelere bırakacağım. Yüksek yargıç atamayacağım. Bütçe hakkını meclise geri vereceğim. TOKİ, son öğrenci yurda girene kadar sadece yurt yapacak. Gençlerden iletişim vergisi almayacağız. Gençlerin bilgisayarı, tableti, interneti ucuz olacak. Çobanların sigortasını devlet ödeyecek. Gençler, yurtdışı vize kuyruklarında gezmeyecek. Tüm bunları yapacağız. Yakında seçim beyannamesini ‘100 günde 100 iş’ diye açıklayacağız. Seçim güvenliği için 6’lı masaya çağrıda bulunduk; ‘Bütün partileri çağırın, 200 bin sandığı paylaşalım’ dedik. ‘Biz hallettik’ dediler. Vallahi yalan, billahi yalan. 2018’de de bana öyle söylemişlerdi, 12 bin 843 sandığa gözlemci koymamışlar” şeklinde konuştu.

Mustafa Uslu - Mert Gürenç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.