GENEL - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 08:34

Ayvalık’ta ’15 Temmuz destanı’ yaşatıldı

A
A
A
Ayvalık’ta ’15 Temmuz destanı’ yaşatıldı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü; 248 şehidin yüreklerdeki acısı ve demokrasi zaferi coşkusuyla birlikte anıldı.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü; 248 şehidin yüreklerdeki acısı ve demokrasi zaferi coşkusuyla birlikte anıldı.


Yurt genelinde olduğu gibi Ayvalık’ta da Kaymakam Gökhan Görgülüaslan’ın öncülüğünde oldukça kapsamlı gerçekleşen 15 Temmuz programı 13 Temmuz’da Şehitler Camii’nde şehitlerin ruhlarına Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı.


15 Temmuz sabahı saat 11.00’de Ayvalık Kabristanı’ndaki Şehitlik’te tüm şehitlerin ruhuna Mevlid-i Şerif okunması ve akabinde lokma hayrı ile süren etkinlik programı kapsamında; saat 14.30’da ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anısına fotoğraf sergisi ile 15 Temmuz anı defteri açıldı.


Saat 15.30’da günün anısına fidan dikimi ile süren etkinlikler çerçevesinde Öğretmenevi önünden ilçe merkezine kadar da Kaymakam Görgülüaslan’ın öncülüğünde; Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, CHP Balıkesir Milletvekilleri Ahmet Akın, Fikret Şahin, CHP İl Başkanı Serkan Sarı, AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Hasan Kıtay, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, MHP Ayvalık İlçe Başkanı Ali Atalay, daire başkanları ve çok sayıda vatandaşla birlikte Demokrasi ve Milli Birlik Yürüyüşü gerçekleştirildi


Cumhuriyet Meydanı’nda konuşan Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüaslan, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında binlerce vatandaşın kendisini tankların ve darbecilerin önüne siper ettiğini vurgulayarak, “Bu anlamıyla da 15 Temmuz başlı başına çok özel bir olaydır. O gece orada yapılan müdahale şunu da göstermiştir ki; eğer bu millet inanmış olduğu bir dava uğrunda birken, beraberken neler yapılabileceğini, nelerin önünde durabileceğini, ne tür zorluların üstesinden gelebileceğini de sergilemiştir. Bizim bir olmamız, beraber olmamız, aynı amaç çerçevesinde bir arada bulunmamız, gerektiğinde neler yapabileceğimizi ve neleri başarabileceğimizi de somut bir şekilde göstermiştir. Ben bu duygularla bir kez daha; demokrasimizin ve özgürlüklerimizin mimarı, devletimizin ve ülkemizin kurucusu Büyük Atatürk başta olmak üzere, Cumhuriyetin tüm kurucu unsurlarına, vatan-millet uğruna mukaddeslik uğruna, din, diyanet ve bu milletin şerefi uğruna toprağa düşmüş tüm şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizle, 15 Temmuz gecesi demokrasi ve milletin iradesine sahip çıkmış tüm şehitlerimizle, o gecenin kahraman gazilerini sizlerin huzurunda bir kez daha minnet ve şükranla anarken, bu önemli ve güzel günde bizleri yalnız bırakmayanlara da çok teşekkür ediyorum” dedi.


Kaymakam Görgülüaslan’ın konuşması ve Ayvalık Müftü Vekili İzzet Altıntaş’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim Tilaveti’nin ardından binlerce Ayvalıklının katıldığı demokrasi nöbetine başlandı.


Sinevizyon gösterimlerinden 15 Temmuz gecesi yaşanılanların Cumhuriyet Meydanını dolduranlara aktarıldığı demokrasi nöbeti Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki konuşmasının ardından gece saat 00.13’de tüm yurtta 81 il ve ilçelerinde aynı anda camilerin minarelerinden okunan selaların ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
Amasya Amasya’da hastanelerin temizlik malzemesi kimyacı liselilerden Amasya’da hastanelerin ihtiyacı olan temizlik malzemeleri, kimyacı lise öğrencilerinin üretimiyle karşılanıyor. Şehrin sembolü elmadan esinlenip “elma’s” markasıyla ürettikleri temizlik ile hijyen malzemelerini hastanelere ve fabrikalara satan Merzifon Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu yıl 3 milyon liranın üstünde gelir hedefliyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıldı Kimya teknolojisi eğitimi alan öğrenciler ve öğretmenleri, okulda oluşturulan atölyede dezenfektan, sıvı el sabunu, çamaşır suyu ile kolonya gibi 25 farklı malzemenin üretimi yapıyorlar. Bu ürünlerden 15’i Amasya İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolle ildeki hastanelere gönderiliyor. Bakanlık üretimi destekliyor Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, Amasya’daki hastanelerin temizlik ve hijyen malzemelerinin tamamının öğrenciler ile öğretmenlerin emekleriyle hazırlandığını söyledi. Okulun yılsonuna kadar 3 milyon liranın üstünde satış yapmayı hedeflediğini anlatan Mehmet Türkmen, “Okulumuzdaki imalata Milli Eğitim Bakanlığımız gereken desteği sağlıyor. Artacak kapasiteyle birlikte satışların da büyümesini planlıyoruz” dedi. Okul müdürü Sadık Turan ve kimya teknolojisi alanı şefi Fatma Nakır’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Türkmen, satış sonrası ürünlerden memnun kalınmasının da kaliteli bir iş çıkartıldığının kanıtı olduğunu vurguladı. “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” düşüncesiyle üretimde görev alan öğrencilerden 9. sınıf öğrencisi Hilal Bıcıl, çalışmalarının kozmetik alanında gelişeceğine inandığını anlatırken üniversite eğitimini kimya alanında sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Arkadaşı Mustafa Yusuf Töre de ürettikleri temizlik maddelerinin anneleri tarafından da beğenildiğine işaret etti.