SPOR - 01 Mayıs 2016 Pazar 18:01

Boks Milli Takımı Ayvalık'ta Kamp Yapıyor

A
A
A
Boks Milli Takımı Ayvalık'ta Kamp Yapıyor

Boks Milli Takımı’nın 15 günlük kampı Ayvalık’ta başladı. Vilayetler Hizmet Birliği Ayvalık Eğitim ve Dinlenme Kampı’nda kampa giren milli boksörler, salon ve kumsalda çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Kampta Rio Olimpiyatlarına katılma hakkı kazanan 5 boksörün de yer alıyor.
Türkiye Boks Federasyonu Başkanı ve Avrupa, Dünya Boks Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Gözgeç, boks federasyonunun Rio Olimpiyatları için beş sporcu ile vize aldığını bildirdi. İHA muhabirine açıklama yapan Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Gözgeç, Rio’ya katılacak olan 5 boksörün de katılımıyla Ayvalık’ta hazırlık kampına başladıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Hem iklim dolayısıyla hem sıfır rakım olması dolayısıyla Ayvalık kamp için çok uygun. 16 Haziran’da Bakü’de yapılacak olan Dünya boks elemeleri var kalifikasyon dediğimiz. Oraya da beş sıklette katılacağız. O sporcularımız da burada. Yani iki tane programımız var. Bir tanesi 45 gün sonra Bakü’de yapılacak olan elemeler, bunlara hazırlanıyoruz. Diğeri de 98 gün kalan Rio için hazırlık yapıyoruz. Bugün start verdik Ayvalık’ta burada iyi ortam var. Gerek iklim, gerek konaklama açısından. Ama tabi salon olarak yeterli bir durum yok. Buradaki mekanda bunu gidermeye çalışıyoruz. Bundan sonra Kastamonu Kadı dağında devam edeceğiz Bulgarlar’la ikili kamp yapacağız.”
Boks Milli Takımı Teknik Direktörü Seyfullah Dunlupınar, Rio Olimpiyatlarına hazırlanmak amacıyla Ayvalık’a hazırlık kampına geldiklerini anlattı.
Teknik Direktör Dunlupınar, “Türkiye’de olimpiyat kota kalifikasyonu ve sporcularımız yoğun bir hazırlık dönemi geçirdiler. Burada üstün performans gösterdiler. Üç tane vize aldık olimpiyatlar için. Yoğun antrenman temposundan sonra hem buraya dinlenmek hem de fizik hazırlık antrenmanını burada planladık. Gerek çocuklarımız psikolojik olarak çok rahatladılar. Fiziksel açıdan vücutlar onarıldı. Sahil çok iyi, kumda çalışmalar yapıyoruz. Burada bizim bir hedefimiz var. Haziran ayında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde dünyadaki bütün kıtalardan sporcuların katılacağı olimpiyat kalifikasyonu olacak. Bu EOB yani açık boksun son kalifikasyonu. Her kıtada yapılan olimpiyat kalifikasyonunda vize alamayan sporcular son şanslarını burada deneyecekler. Burada da 49 kiloda ilk iki, 91 kiloya kadar ilk beş vize alacak. Burada şansımız var” diye konuştu.
Rio olimpiyatlarına en fazla sporcu le katılarak bugüne kadar alamadıkları madalyayı da Türkiye’ye getirmek istediklerini kaydeden Seyfullah Dunlupınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Azerbaycan olimpiyat kalifikasyonu burada ilk beşe giren sporcu olimpiyata vize alıyor. Rio’da madalya almayı istiyoruz. İki tane dünya şampiyonumuz var. Olimpiyata vize alan sporcularımız 64 kiloda Batuhan Gözgeç, 69 kiloda Onur Şipal, 81 kiloda Mehmet Nadir Ünal, 75 kiloda Adem Kılıçcı ve 91 kiloda Ali Eren Demirezen. Şimdi bunların yanına Azerbaycan’daki turnuvada bir yada iki vize almayı düşünüyoruz ve arzuluyoruz, bunun için çalışıyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.