EKONOMİ - 20 Eylül 2018 Perşembe 13:48

Edremit Türk-İş Sendikası seminerine ev sahipliği yaptı

A
A
A
Edremit Türk-İş Sendikası seminerine ev sahipliği yaptı

Balıkesir’in Edremit ilçesi Türk-İş Sendikası’nın eğitim seminerine ev sahipliği yapıyor.

Balıkesir’in Edremit ilçesi Türk-İş Sendikası’nın eğitim seminerine ev sahipliği yapıyor. Seminere Türk-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay” İş verenlere sesleniyorum. Paylaşmak berekettir. Paylaşmak huzurdur. Paylaşmak mutluluktur. Çalıştırdığınız insana imkanınız varsa ücreti ile ilgili lütfen iyileştirme yapın.”dedi.


Çalışma hayatındaki güncel sorunların iş kanunu ve sendikalar kanunu çerçevesinde değerlendirilmesi, taşeronların oluşturduğu sorunlar, örgütlenme, toplu iş sözleşmeleri ve iş hukukunda arabuluculuk, lider yöneticilik eğitimi, sosyal güvenlik uygulamalarında güncel gelişmelerin ele alındığı eğitim semineri açılış konuşmaları ile başladı.


Türk-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay açılış konuşmasında “2017’nin başında KİT’lerde çalışanlarla ilgili talebimizi yetkililere iletmemize rağmen halen maalesef bugüne kadar bir netice alamadık. Resmi rakamları tam bilmememize rağmen bakanlığın açıkladığı 750 bin civarında arkadaşımız taşerondakilerde kadroya girdiler. Biz asıl işi yapanlar kadroya girsin derken asıl işi yapanlar kenarda kaldılar. Onlarda bizim insanımız bizim kardeşimiz. İsabetli oldu, güzel oldu. Ama asıl işi yapıp 80 bin civarında arkadaşımız şuanda dışarıda bekliyor. Bu enerjide var, bu madende var, bu PTT’de var, şekerde var, TRT’de var, demiryollarında var. Belki 40 kalem sayarsın. Topladığında 80 bin kişi. 24 Haziran seçimlerinden önce Cumhurbaşkanımız, şimdiki meclis başkanımıza, o dönem ki çalışma bakanımız bu işin hallolduğunu bir daha konuşulmayacağını belirtmelerine rağmen bugüne kadar halen bir netice alamadık. Bununla ilgili açıklama yapmalarına rağmen bir şey olmadı. 24 Haziran’dan 1 hafta sonra resmi gazete yayınlandı. Resmi gazetede KİT’lerle ilgili bir çalışma yapıldığı, bunlarla ilgili bir hazırlık yapıldığı söylendi ama bugüne kadar hiç kimsenin kadroya girdiğini ben görmedim duymadım bilmiyorum. Ben bilmiyorsam kimse bilmiyor. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Bu arkadaşlarımız huzursuz şekilde işe geliyorlar. Verimlilik ile ilgili sıkıntıları var. Evle ilgili sıkıntıları var. Bir an evvel bu meseleyi çözsünler. 4 gözle bekliyoruz. Taşeronla ilgili son durum ne? Ne oldu? Herkesin elinde çağa uygun telefon var, bir bakarsak görebiliriz. Türk-İş bununla ilgili ne yaptı, illerdeki sendika başkanları bununla ilgili ne yaptı. Bunların tamamını bu telefonlarımız ile görüp inceleyebiliriz. Ama bunlarla ilgili elini sıcak sudan soğuk suya koymayanlar taşeronların büyük bölümünü çataları altına almaya gayret ettiler ve aldılar. Bu böyle devam eder mi? Bu böyle devam etmez, etmemeli, ettiremezler.”dedi.


Fırsatçılık yapan firmaların açıklanmasını isteyen Atalay “1 buçuk aydır dövizle ilgili olarak gelinen noktada bazı sıkıntılar var. Dolar 4 lira ile başladı sanıyorum şuan 6.20’lerde. Bu devam ediyor. Türk-İş, Türk-İş başkanlar kurulu bugüne kadar dövizi hiç ağzımıza almadık. Bizler bu ülkede yaşıyoruz, ne olup ne bitiyor hepsini bizde biliyoruz. Bunlarla ilgili olarak gelinen noktada Ticaret Bakanı bir açıklama yaptı. Bin 296 firmanın suçlu bulunduğunu söylüyor. Bazılarının düşük gramajlı olduğunu, bazılarının zam yaptığını söylüyor. Ama maalesef sayın ticaret bakanı bunların adlarını, markalarını, bunları kimlerin yaptığını bizlere söylemiyor. Öyle devasa marketler var. Markette su yok. İki günde bir fiyat artışını etiketin üzerine koyuyorlar. Bunu devletin ticaret bakanlığının bilmesi gerekiyor. Bildiğini söylüyor ama kimin yaptığını söylemiyor. Buradan, bu salondaki tüm şube başkanlarına sesleniyorum. Bizim işimiz ticaret bakanlığına falan kaldıysa çok zor. Kendi işimizi kendimiz halledeceğiz. Buradan memleketlerinize gittiğinizde hangi market ne yapıyor? Hangi alışveriş merkezi ne yapıyor? Bu krizi fırsata dönüştürenler kimler? Kimler insanları dolandırıyor. Mahallemizde sokağımızda siz, aileniz, işçileriniz bunları biliyor. Bunlarla ilgili biz devletin tespit edip söylemediklerini, biz bizzat tespit edeceğiz ve bizzat birbirimize söyleyeceğiz. Bunlarla ilgili genel merkezlerinize bir rapor hazırlayıp sunun. Raporunuzda yazın ki benim şu marketimde böyle böyle oluyor. Bunları bir yazın. Bunları bir yazında biz bir söyleyelim. Özellikle bu marketlerin, gazeteler televizyonlar her gün reklamlarını yapıyor. Bari onlar bunların reklamlarını yapmasınlar. Yani bu yapılan, insanlarımıza yapılan ülkemize yapılan en büyük kötülüktür.”dedi.


Asgari ücret alan işçiler konusunda özel sektöre seslenen Türk-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay “İş verenlere sesleniyorum. Paylaşmak berekettir. Paylaşmak huzurdur. Paylaşmak mutluluktur. Çalıştırdığınız insana imkanınız varsa ücreti ile ilgili lütfen iyileştirme yapın. Bu asgari ücretin yüzde 99’u özel sektörde. Bu yüzden özel sektöre sesleniyorum. Hükumetin yılbaşında çıkartacağı, bizim çıkartacağımız asgari ücret rakamına bakmadan bir an evvel çalıştırdığınız insanların ücretlerini imkanlarınız nispetinde zam yapın. Zam yapın ki, kazandığınız paranın bereketini görün. Zam yapın ki akşam eve gittiğimiz zaman rahat uyuyun. Zam yapın ki huzurlu olun. Bunu buradan basın yoluyla özel iş verenlere, ülkenin düzgün işverenlerine sesleniyorum.”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.