GENEL - 13 Ekim 2017 Cuma 09:31

Geleneksel metotla organik nar pekmezi üretiyor

A
A
A
Geleneksel metotla organik nar pekmezi üretiyor

Balıkesir’in narenciye üretiminde öncü ilçesi olan Havran’da organik nar pekmezi ve nar ekşisi üreten Ömer Acar, pekmez ve nar ekşisinin nasıl üretildiğini anlattı.

Balıkesir’in narenciye üretiminde öncü ilçesi olan Havran’da organik nar pekmezi ve nar ekşisi üreten Ömer Acar, pekmez ve nar ekşisinin nasıl üretildiğini anlattı.


1 milyonun üzerinde zeytin ağacı varlığının yanında, mandalina, portakal, kivi, nar, incir, üzüm, kiraz, ceviz ve daha bir çok ürünün organik olarak üretilerek yurt içi pazarda alıcı bulmasına olanak sağlayan Havran’da zeytin ile birlikte nar hasadına da başlandı. İlçedeki hemen hemen her zeytin bahçesinin çevre sınırlarında ekili olan nar ağaçlarında kırmızı görüntüsüyle dikkat çeken nar meyvelerinin büyük bir bölümü toptancı hallerine satılıyor ve bir kısmı da nar pekmezi, nar ekşisi ve nar suyu olarak değerlendiriliyor.


Balıkesir-Havran yolu kenarında ve Havran’a 1 kilometre mesafede oluşturduğu organik bahçede, ilçeye özgü ürünlerin üretim hanesi ve satış ofisinde onlarca çeşit ürünle ilgilenen Ömer Acar isimli girişimci, nar meyvesiyle yapılan nar ekşisi ve nar pekmezinin geleneksel imalat yöntemini anlattı. Halk arasında pek bilinmeyen nar pekmezi, çocukların gelişimini hızlandırmasının yanı sıra, meyveler arasında en zengin C vitamini deposu ve potasyum kaynağı olarak biliniyor.



Bir çok hastalığa şifa kaynağı


Uzmanlara göre nar pekmezi; demir eksikliği tedavisinde, saç dökülmelerinde, pürüzsüz bir cilde sahip olmak için, sindirim sistemi rahatsızlıklarında, kabızlık ve ishalde (kabızlıkta sıcak içilmeli, ishalde ise soğuk içilmelidir), çocuklarda ergenlikte olan baş dönmeleri için, kemik gelişimi, göz kararmaları, göz hastalıkları, kış öksürükleri, boğaz enfeksiyonları ve kulak enfeksiyonları gibi hastalıklarda tavsiye ediliyor.


Havran’da yetişen bir çok meyve ve narenciyeden pekmez ve farklı geleneksel ürünler üreterek satışını yapan Ömer Acar, isteyen herkesin nar pekmezi ve nar ekşisini evlerinde kolayca üretebileceğini söyledi. Nar pekmezi ve genelde salatalarda kullanılan nar ekşisinin imalatını anlatan Acar, “Havran’ın Sarnıç Mahallesi’ndenim. Bu yol kenarı mekanımda, bölgemize has organik ürünlerin üretimini, imalatını ve satışını yapmaktayım. Havran, körfezin incisidir. Topraklarından bereket akar. Zeytin ve zeytinyağı üretiminde öncüdür. Narenciye ve meyve üretimi ülkemize nam salmıştır. Çok kaliteli ürünler bölgemizde yetişmektedir. Dağlarımızdan zeytinyağları akar ve ovalarımızdan narenciyeler fışkırır. Burada bir çok ürün ile birlikte nar ekşisi, nar pekmezi üretimi yapmaktayız. Herkes evlerinde bu ürünleri organik olarak üretebilir. Narımızı tarladan toplayıp yıkıyoruz. Sonrasında narımızı ikiye bölüp, sırtına vurmak marifetiyle kabuklarından kolayca çıkartıyoruz. İsterseniz elinizde, isterseniz de bir tülbent içine koyup ezme marifetiyle, yani eski usulle sıkıyoruz. Çıkarttığımız nar suyunu hiç katkı maddesi kullanmadan, mümkünse odun ateşinde yada evlerimizdeki ocaklarda, pekmez kıvamına gelene kadar kaynatıyoruz. Ekşi nardan nar ekşisi, tatlı nardan da nar pekmezi üretmiş oluyoruz. Narın kilo fiyatı, kalitesine göre 1 buçuk ile 2 buçuk lira arasındadır. Nar ekşisi ve nar pekmezinin kilosu da 40 ile 50 lira arasında satılmaktadır. Nar suyu da çok şifalıdır. Kabuğundan ayrılan narları aynı yöntemlerle sıkıyoruz ve hiç katkı maddesi kullanmadan servis ediyoruz. Herkesin mutlaka şifa niyetine nar suyu içmesini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.


Nar pekmezi ve nar suyu, yüksek oranda şeker içerdiğinden dolayı, diyabet hastalarının ölçülü olarak kullanmaları tavsiye edilirken, bu hastalara genelde nar ekşisi tüketmeleri öneriliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat: “AK Parti’nin özellikle adaylarının zorlandığı yerlerde adaylarımızı geri çekme kararı aldık” Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ne ilişkin, “AK Parti’nin özellikle adaylarının zorlandığı yerlerde adaylarımızı geri çekme kararı aldık” dedi. Canpolat, parti genel merkezinde 3 gün sonra yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimleri’ne ilişkin açıklama yaptı. Türkiye genelinde çeşitli illerde çok zor şartlar altında aday çıkardıklarını dile getiren Canpolat, “Beş ayda seçime girme özelliği kazanan Ocak Partisi, İstanbul’da, Ankara’da, Malatya’da, Adana’da ve çeşitli illerde adaylarını çıkardı. Kendi memleketim Erzurum’da ve hiçbir ilçede aday çıkarmadık. Bunların nedenleri oldu. Bizler, ‘Cumhurbaşkanımızın kefenli askerleriyiz’ sloganlarıyla harekete geçen Ocak Partisi, Osmanlı Ocakları’nın kurmuş olduğu bir siyasi parti olması münasebetiyle her zorlukta, her karanlık gecede ülkemizin ve devlet liderimizin yanında boy gösterdik” ifadelerini kullandı. “Yeniden Refah Partisi gibi siyasi partilerin AK Parti’nin önüne çelme takması, önünde engel teşkil etmesi, bizleri de bir hayli üzdü” diyen Canpolat, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhur İttifakı’nda olan bir siyasi partinin yeniden FETÖ’yle siyasal anlaşmaya çalışması Cumhur İttifakı’na, partiye, özellikle bizce Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a karşı yapılmış bir hamleydi ve biz buna kayıtsız ve şartsız kalamazdık. Biz de üzerimizdeki sorumluluğu gördük, hissettik ve anladık. Bu anlamda da 31 Mart seçimlerinde sandığa gitme aşamasında hepimizin de bir vicdanı var, bir sorumluluğu var. Biz Cumhur İttifakı’nın ve millet ittifakının taraftarı olmamakla birlikte yapılacak olan bu seçimlerde de kayıtsız şartsız kalmamak adına kendimizi yeniden Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin geleceği için hep birlikte karar aldık ve dedik ki; AK Parti’nin özellikle adaylarının zorlandığı yerlerde adaylarımızı geri çekme kararı aldık.” Canpolat, partililerle yapılan istişarelere de değinerek, “Bugün de arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz istişareler sonucunda Ankara’mıza Turgut Altınok’un güzel şeyler yapacağını, daha öncesinde yapmış olduğu belediye başkanlığını da göz önünde tutarak Mansur Yavaş’ın da yapmış olduğu faaliyetleri kıyas tutarsak arasında uçurumlar var. Biz de Ocak Partisi olarak adayımızı Turgut Altınok’tan yana çekme kararı aldık. Hayırlı uğurlu olsun” açıklamasında bulundu.
Çorum Çorum Belediyesi’nden Gazze’ye anlamlı destek Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, bir Ramazan geleneği olan mahya ile Gazze’deki direnişe destek verdi. Türkiye’de ilk kez mahya ile Gazze’ye direnişini açıklayan ilin Çorum olduğunu vurgulayan Başkan Aşgın, “Gazze’ye selam, direnişe devam ifadesini Türkiye’de belki de ilk kez mahyada kullanan bir il olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz” dedi. Düzenledikleri etkinliklerle Ramazan ayını tüm gelenekleriyle yaşatmaya çalıştıklarını ifade eden Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, “Akşemseddin Camiizin birbirinden güzel dört minaresinin arasına bir gerdanlık, bir mahya takalım istedik. Mahya, bizim geleneğimizde Selçuklu’dan Osmanlı’ya Ramazan demek. Mahyalarla ecdadımız orada yaşayan insanlara bir takım mesajlar vermiş. Kimi zaman ’11 Ayın Sultanı Ramazan Hoş Geldin’ demiş, kimi zaman ’Ramazan Berekettir’ demiş, kimi zaman ’Zekat Malı Artırır’ demiş. Biz de hem bu mahya geleneğini yaşatalım, Akşemseddin Camii’nde geleneksel hale getirelim, hangi mesaja ihtiyacımız varsa o mesajı hemşehrilerimize duyursun, ışıl ışıl mahyalar şehre renk katsın istedik” şeklinde konuştu. “Gölgesinde gölgelendiğimiz, yüce Türk milletini ve devletini simgeleyen Türk bayrağımızı da mahyaya yansıttık” diyen Başkan Aşgın, “Bugün mahyamızda özellikle şu ifadenin yazmasını istedik; Gazze’ye selam, direnişe devam. Gazze’de kardeşlerimiz, asrın firavunlarına karşı direnmeye devam ediyor. Gazze’yi asla unutamayız. Gazze, bizim her şeyimiz. Filistin bizim her şeyimiz. Kudüs, bizim her şeyimiz” ifadelerini kullandı. Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın da ifade ettiği gibi Kudüs’ün coğrafi değil, imani bir mesele olduğunu söyleyen Başkan Aşgın, “Her anımızda Kudüs’ü, Gazze’yi düşünmemiz, Filistinli kardeşlerimizin mücadelesini düşünmemiz lazım. Dualarımızın başında hep Gazze olmalı, Kudüs olmalı, oraların özgürlüğü olmalı. Orada aylardır direniş var. Orada tüm Müslümanlar direniyor. Bizler de dualarıyla, yardımlarıyla Gazzeli kardeşlerinin yanında olmaya, onlara güç vermeye, onlara destek olmaya devam ediyoruz. Kadeş Barış Anlaşması’nın yapıldığı bu şehirde, yeryüzündeki ilk barış anlaşmasının yapıldığı bu şehirde ’Gazze’ye Selam Direnişe Devam’ mahyasını Akşemseddin Camii’nin minarelerine yerleştirdik” diye konuştu.
Kocaeli 5 kişiyi ölüme götüren 17 kişinin yaralanmasına sebep olan şoförün tahliyesi talep edildi Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir kadın ve 4 öğrencinin hayatını kaybettiği, 17 öğrencinin yaralandığı servis kazasına ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanık şoför Mehmet Ö’nün avukatı, müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Yavuz Selim Mahallesi Fikri Altıok Caddesi’nde 9 Kasım 2021’de meydana gelen kazada, Emlak Konutları Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Mehmet Ö. idaresindeki 41 P 0860 plakalı servis midibüsü önce Birsen Giriş (51) isimli yayaya çarpıp, ardından takla atarak dere yatağına uçmuştu. Kazanın ardından Mehmet Ö., serviste bulunan 20 kişi ve Birsen Giriş yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Birsen Giriş, öğrencilerden Mert Efe Akıllı (14), Rabia Üst (14), Esma Nur Avcı (13) ve Ege Yılmaz (15) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Şoförün kanında 3 çeşit uyuşturucu madde çıkmıştı Sürücü Mehmet Ö., hastanede yapılan tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece, "taksirle birden fazla kişinin ölüme ve yaralanmasına sebep olma" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve sürücü Mehmet Ö.’nün öğrenci servisi kullanabilmesi için belgelerinin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştı. Sanığın kanında ise metamfetamin, amfetamin isimli uyuşturucu maddelere ve narkotik benzeri bir ağrı kesiciye rastlanmıştı. Mahkeme için oluşturulan heyet tarafından, uyarıcı madde etkisi altındaki sürücü Mehmet Ö.’nün emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği kanaatine varılmıştı. Kazaya karışan midibüsün ikiz plaka olduğu tespit edilmişti. Servis sürücüsü Mehmet Ö. ile araç sahiplerinden İ.A. ve C.A., okul servis firması sahiplerinden C.Ö. ve H.Ö. ile firmanın servis sorumlusu S.D. ve okul müdürü Z.A.Y. hakkında dava açılmıştı. Davanın ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise servis aracında emniyet kemeri olmadığı bilgisine yer verilmişti. Yargılamaya devam edildi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Salonda müştekiler, yakınları ve taraf avukatları ile lisede servis denetimi için oluşturulan kuruldan sorumlu 2 öğretmen hazır bulundu; şoförü tutuklu sanık Mehmet Ö. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. “İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum” 11 servis aracını 3 öğretmenin 3’er araç şeklinde pay ederek denetlediklerini ifade eden tanık öğretmen Şenol B. mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, “Aracı kim denetlediyse ilk imzayı o öğretmenimiz atıyordu. Bu aracın denetimini Soner hocamız yaptı. Bir aracı aynı anda 3 öğretmen denetleyemiyorduk. Biz sadece araçlarda gördüğümüz detayları formda işaretleyip okul müdürümüze teslim ediyorduk. Bu yüzden bana sorup göstermiş olduğunuz denetim formundaki imza bana aittir. İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla da araçları denetledikten sonra bizim işlem yapma hükümlülüğümüz yoktur" dedi. “Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti” Servis şoförlerinin ve araç plakalarını Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı personeli astsubaya attığını ifade eden tanık Müdür Yardımcısı İbrahim Ali Ç., "Okul Müdürü benden astsubaya servis araçlarının plakalarını, şoförlerini ve kimlik bilgilerini öğrenmemi ardından da astsubaya göndermemi istedi. Bende servis firmasının okuldaki temsilcisi Seyfettin beyden listeleri aldım. Astsubaya gönderdim. Ancak gönderdikten sonra jandarmanın herhangi bir denetim yaptığını görmedim. Olay günü başka bir şoförün aracı kullandığından da haberimiz yoktu. Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti. Ayrıca idarecilikte ikinci yılımdı. İlk yıl pandemiyle geçildiği için okullar kapalıydı. Denetimlerle ilgili çok fazla bilgim yoktu. Denetimleri biz 1 ay arayla yapmayı planlamıştık. İlk denetimin ardından kaza oldu. Şu anda okulda müdür yardımcısı değilim ayrıldım” diye konuştu. Sanığın avukatı tahliye talep etti Sadece sanık Mehmet Ö’nün suçlu olmadığını dile getiren Mehmet Ö’nün avukatı Beste Aslan ise müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Gözyaşlarını tutamayan sanık Mehmet Ö’de çocuklar için üzgün olduğunu ve avukatının söylediklerine katıldığını ifade etti. Mahkeme heyeti, gerekli bilgilerin mesaj atılarak iletildiği astsubayın tanık sıfatıyla dinlenmesi için gerekli makamlara yazı yazılmasına, Okul Müdürü Z.A.Y.’nin avukatının gösterdiği mesajların mahkeme zaptına eklenmesi, Ali Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin hazırladığı raporda sadece sürücünün kusurlu olduğu, hayatını kaybeden yayanının kendi ölümü neticesinde kusurlu belirtildiği, olaya sebep olan diğer kusurlar için kimlerin sorumlu olduğunun belirtilmediği, sanığın uyuşturucunun etkisinde olduğu fakat sanık avukatının söylediği araçta oluşan problemin kusuru böldüğü kanında uyuşturucu olmasa bile aracı durduramayacağını savunduğu, aracın bakımıyla ilgilenen kişiler ve aracın kullanılmasına müsaade eden denetim yetkisindeki kişilerin yetki mekanizmasını çalıştırmadığı, diğer kusurluların kimler olduğu, hangi nedenlerle kusurlu olduğu rapor haline getirilerek dosyaya sunulmasına, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün duruşmaya getirilmesiyle ilgili talebin değerlendirmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.