ASAYİŞ - 26 Nisan 2021 Pazartesi 19:55

Melek İpek’e tahliye

A
A
A
Melek İpek’e tahliye

Antalya'da geçen 8 Ocak tarihinde evlerinde çıplak halde kocasının kelepçeli işkencesine maruz kaldıktan sonra eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeği ile vurarak öldüren Melek İpek (31), 108 gün sonra tahliye oldu.

Antalya Adliyesi’nde 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 3’üncü duruşmaya sanık Melek İpek, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Saat 16.30’da başlayan duruşmada İpek’in siyah bir kazak giydiği ve yüzündeki darp izlerinin iyileştiği görüldü. Duruşmada maktul Ramazan İpek ile Melek İpek'in avukatları hazır bulundu. Duruşmayı tarafların yakınlarının yanı sıra, STK'lar ve kadın dernekleri de takip etti. Duruşmanın savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Melek İpek’in kast olmaksızın “taksirle insan öldürme” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsini talep etti.

Müşteki Esma ve Murat İpek’in avukatı Ziya Berkhan Yaman, savcının esas hakkındaki mütalaasına katılmadığını ifade ederek, “Olayda taksirden bahsedilemez. Sanık kendisini ve çocuklarını korumak amacıyla cinayet işlediği yönündeki savunmalarına bakacak olursak, olayda şiddet ön plana çıkarılıyor. Melek İpek’in koruma talebi yoktur. Melek İpek, neden kaçmadı, kurtulma imkanı varken neden gitmedi. 12 yıllık birliktelikte kişi kolluk kuvvetlerine müracaat etseydi mutlaka geri dönüş olurdu. Koruma kararlarını tartışabileceğimiz yerler mahkeme salonlarıdır. Burada 20’ye yakın tanık dinledik. Ortak tanıdıkları sürekli şiddet öyküsünden bahsetmediler. 12 yıldır Melek İpek’e şiddeti hiçbir tanık doğrulamadı. Tanıkların olay gecesine dair bir bilgileri yok, Melek İpek’in anlattıklarıyla tanıkların anlattıkları örtüşmedi” dedi.

“Sır onlarla mezara gidecek”

Melek’in Ramazan’dan kurtulmaya yönelik bir arka planı olduğunu iddia eden Ziya Berkhan Yaman, “Maktul olaydan önce kız kardeşi Dudu ile mesajlaşıyor. Kız kardeşine ‘Jandarmadan birisi var. Melek’le görüşüyor. Melek mesajlarını benden gizliyor” diye kardeşine mesaj atıyor. Adı geçen uzman çavuş şiddet olayları başlamadan önce Melek İpek’le mesajlaşıyor. Burada Melek, 'Rahat konuşamıyorum', jandarma da ‘Tamam canım ‘diye cevap veriyor. Kimsenin bilmediği bir hikaye var. Maktul öldü, sanık anlatmıyor. Belki de bu sır onlarla mezara gidecek” dedi.

Avukat Ziya Berkhan Yaman, çocuklara kurgulanmış ifade verdirildiğini ileri sürerek, “Boğuşmada silah gelişigüzel patlamıştır. Ortada boğuşma yoktur. Kriminal raporda bunu söylemektedir. Otopsi raporunda ‘boğuşma var’ denilmiştir. Bu nedenle otopsi raporuna değil, kriminal raporuna itibar edilmelidir. Ortada kast vardır. Maktul içeri girer girmez sanık doğrudan kalbi bölgesine hedef alarak ateş etmiştir. Ortada eşe karşı kasten tasarlayarak adam öldürme fiili vardır. Tahrik uygulanacak ise de en üst sınırdan değil, en alt sınırdan uygulanması gerekir” diye konuştu.

“Sessizce hayatımızdan çıkmasını istedim”

Sanık Melek İpek ise gözyaşları içinde eşinin kendisini o gün ilk kez dövmediğini anlatarak, “İlk kez de kelepçe takmadı. Bir iki saat dövüp bırakıyordu. Günlük hayatımıza devam ediyorduk. O gün çok farklıydı. İlk gece silahı ateşlediğinde mermi pencereye değil bana gelseydi şu an ölmüş olacaktım. Çocuklarımın önünde ben ölecektim. Banyoda ellerim kelepçeli yatarken, ben çocuklarımın sesini duymadığımda onları öldürdüğünü düşündüm dua ettim. Çocuklarımın acısını gösterme diye dua etmeye başladım. Çocuklarımın sesini duyunca dua ettim. O saate kadar çektiğim acıları soğuğu unuttum. Eşime yalvarmaya başladım öldürmesin diye. Ben 14 yıl boyunca sesiz sedasız çıksın hayatımdan diye dua ettim. Çocuklar doğmadan önce kendimi öldürmeyi düşündüm. Ama eşimin ölmesini asla aklımdan geçirmedim. Bu zamana kadar sessizce hayatımızdan çıkmasını istedim. Eşimin öldüğü içinde çok üzgünüm. Ama o gün silah patlamamış ve ölmüş olmasaydı ben ölmüş olacaktım, çocuklarım ölmüş olacaktı. Şiddeti sadece bana değil, Melike’ye de gösteriyordu. Melike uzaklaştırma kararı aldırdığında şiddeti devam ediyordu. Vücudunda iz kalmasın istiyordu. Bu sebeple de güneş panelinde bulunan aküyle elektrik vermek istiyordu. Melike’yi benim aracılığımla yanına çekmek istiyordu, ben ona da üzülüyordum” diye konuştu.

Sanık Melek İpek'in avukatı Ahmet Onaran ise mütalaaya katıldıklarını ifade ederek, celse arasında sundukları 19 sayfadan oluşan yazılı beyanlarını tekrar ettiklerini belirtti.

Son sözünü söylemesi istenen Melek İpek, “Ben böyle olmasını hiçbir zaman istemedim” dedi.
Mahkeme karar için ara verdi. Aranın ardından mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme Melek İpek’i “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” hükmü gereği tahliye etti. Kararla cezaevinde kaldığı 108’inci günün sonunda özgürlüğüne kavuşan Melek İpek gözyaşlarına boğuldu.

İsa Akar - Akif Yılmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla BİLSEM Türkiye’de en çok bilimsel proje hazırlayan 2’nci okul Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nca 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de bugün sona erecek. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Bize çalışmalarımızda her zaman destek veren Valiliğimize, Muğla İl Milli Eğitim Müdürümüz Emre Çay Bey’e ve yöneticilerimize teşekkür ederiz” dedi.
Samsun Yıllık işletme cetvellerinde son tarih 30 Nisan Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, sanayi işletmelerinin ‘yıllık işletme cetvelleri’ni 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlatarak, verilmemesi durumunda işletmelere 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağının altını çizdi. Müdür Selahattin Altunsoy, sanayi sicil belgesi sahibi işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlattı. Altunsoy, “Sanayi sicil belgesi alan işletmeler aynı kanunun 5. maddesine göre her yıl vermek zorunda oldukları bir yıllık faaliyetlerini gösteren yıllık işletme cetvellerini takvim yılı sonundan itibaren en geç dört ay içinde (30 Nisan tarihine kadar) bağlı bulundukları İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu çerçevede sanayi siciline kayıt olan işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan SGM 2014/11 no’lu Tebliğin 11’nci maddesi uyarınca e-Devlet kapısı veya Bakanlık web sayfası Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden (http://sanayisicil.sanayi.gov.tr) elektronik ortamda vermeleri gerekmektedir. Yoğunluk yaşanmaması için girişler son güne bırakılmamalıdır. Sistem 7 gün 24 saat açık olduğundan mesai saatleri dışında ve hafta sonları da girişler yapılabilir. Söz konusu zorunluluğu yerine getirmeyen işletmelere aynı kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2024 yılı için belirlenen 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağından, ilgililerin cezai müeyyideye maruz kalmamaları açısından 30 Nisan 2024 tarihine kadar 2023 yılı yıllık işletme cetvellerini sistem üzerinden vermeleri önem arz etmektedir. Sanayi işletmeleri tereddüt edilen hususlarda bizzat İl Müdürlüğümüz Sanayi Sicil Birimine müracaat edebileceği gibi kurum telefondan da bilgi ve yardım alabileceklerdir” dedi.
Ordu Topraksız tarım sistemiyle çilek üretimine başladılar: Yıllık kazanç hedefleri 5 milyon TL Ordu’da, aldıkları hibe desteği ile 6 dönümlük serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlayan çift, yıllık yaklaşık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. Fatsa ilçesinde yaşayan Özge Arslan ve eşi Uğur Arslan, topraksız tarım ile çilek üretimi yapmaya karar verdi. 2021 yılında aldıkları hibe desteği ile seralarını kuran çift, yaklaşık 10 dönümlük arsa üzerine 6 dönüm çilek serası kurdu. Burada 110 bin fideden yıllık 80-100 ton arası üretim yapan çift, yıllık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. “Öğretmenliğe hiç başlamadan çilek üreticisi oldum, 6 dönüm alanda 30 dönümlük üretim yapıyoruz” Üniversitenin çocuk gelişimi bölümünden mezun olan yaşındaki Özge Arslan, topraksız tarım uygulaması ile verimin 5 katı arttığını belirterek, “Öğretmenliğe hiç başlamadan ticarete başladım, öncesinde farklı sektörlerde de çalıştık, şuanda çilek üretimi yapıyoruz. Topraksız tarım olduğu için herkes su kültürüyle üretim yaptığımızı zannediyor ancak Hindistan cevizi kabuğu içerisinde yetiştiriyoruz. Toprakta olmayan bütün değerlerin tamamını biz veriyoruz ancak kesinlikle hormon ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yok. Toprağa göre daha hijyenik ve verim olarak 3-5 kat arası daha verimli. Burası 6 dönümlük sera ancak 30 dönüm toprak üretimine tekabül ediyor” diye konuştu. “2 yılda kendini amorti etti, yıllık 5 milyon TL getirisi bekliyoruz” Serada bulunan 110 bin fidede yıllık 80-100 ton ürün ile yıllık 5 milyon TL getiri beklediklerini söyleyen Özge Arslan, “Getirisinden memnunuz, 2 yıl önce 7 milyon liraya kuruldu, şu an maliyetler arttı ancak bu süre zarfından kendini amorti etti. Zaten kırsal kalkınma projesinden de destek almıştık. İl Tarım ve Orman Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın da bizlere çok desteği oldu. İlk yıl 3 milyon TL gibi bir getirisi oldu, bu yıl 5 milyon kadar bir gelir bekliyoruz. Sektör açık, bu kalitede çilek Antalya’da ihracata gidiyor, biz burada iç piyasada satıyoruz. İlerleyen günlerden Karadeniz Bölgesi’nin tamamına yaymayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Uğur Arslan ise eşinin fikri ile topraksız tarım sistemiyle çilek üretimi yapmaya başladıklarını ve başarılı olduklarını dile getirerek, bu tür hibe desteklerinin insanları teşvik ettiğini ve üretime katkı sağladığını söyledi.