POLİTİKA - 19 Şubat 2018 Pazartesi 15:22

Ova, CHP’den istifasının sebeplerini açıkladı

A
A
A
Ova, CHP’den istifasının sebeplerini açıkladı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Ufuk Ova geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettiğini açıklayarak, bundan sonra Belediye Meclisi’ndeki görevini ‘Halkın Meclis Üyesi’ sıfatıyla, bağımsız olarak sürdüreceğini belirtmesinin ardından, bugün de CHP’den istifasının sebeplerini yaptığı yazılı açıklamayla kamuoyu ile paylaştı.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Ufuk Ova geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettiğini açıklayarak, bundan sonra Belediye Meclisi’ndeki görevini ‘Halkın Meclis Üyesi’ sıfatıyla, bağımsız olarak sürdüreceğini belirtmesinin ardından, bugün de CHP’den istifasının sebeplerini yaptığı yazılı açıklamayla kamuoyu ile paylaştı.


Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Ufuk Ova, ‘Değerli Ayvalık Halkına’ başlığıyla yaptığı açıklamada, “30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinden yaklaşık 1 yıl önce o tarihlerde Ticaret Odası Başkanı olan Rahmi Gençer’in, ‘30 Martta CHP Ayvalık Belediye Başkan adayı olacağını’ belirterek şahsımı da ekibinin içinde görmek istediği yolundaki ısrarlı teklifleri sonucu, kendisine bu süreçte destek olacağım sözünü vermiştim. Hiçbir ön koşul ve talepte bulunmadan verdiğim bu sözün arkasında durdum. Aralık 2013 yılında Rahmi Gençer’in Ayvalık CHP Belediye Başkan Adayı olduğunun resmen açıklanması ile başlayan seçim sürecinde kendisine Meclis Üyeliği ya da başkaca bir beklentim ya da sıralama dayatmamın olmasının söz konusu bile olamayacağını belirterek koşulsuz desteğimi sundum. Bunun sonunda herkesin malumu olduğu üzere Kontenjan listesinde yer alarak 30 Mart 2014’te CHP Belediye Meclis Üyesi olarak seçildim ve Belediye Encümen Üyesi, Belediye Meclis Hukuk Komisyonu Üyesi, Plan Bütçe Komisyonu Üyesi olarak görev yaptım. Gene gündemi yakından takip eden Ayvalıklı hemşerilerimin bildiği üzere 12 Şubat 2018 tarihinde CHP’nden ayrılarak bundan böyle ‘Halkın Meclis Üyesi’ olarak görevime devam edeceğimi kamuoyuna duyurdum. 12 Şubat tarihli bu bildirim bir somut durumun, daha doğrusu sonucun açıklanmasıydı. Okumakta olduğunuz bu metin ile de benim bu kararı almamı zorunlu kılan nedenlerin sadece bir kısmını, sizlerle paylaşmanın bir görev olduğu inancıyla takdirlerinize sunuyorum” dedi.


Ufuk Ova yaptığı açıklamada, “Napolyon, komutanına sormuş; ‘Savaşı neden kaybettik?’, Komutan cevaplamış; ‘Majeste, bunun 3 tane sebebi var.’ Napolyon emretmiş; ‘Saymaya başla!’ Komutan başlamış; ‘Bir, barutumuz bitmişti’ Napolyon konuşmayı bitirmiş; ‘Yeter, öteki sebepleri saymana gerek yok.’ Bu doğrultuda en son söyleyeceğimi en başta söylemek gerekirse, Ayvalık Belediyesi, Belediye Başkanı Rahmi Gençer tarafından ‘Tek Adam Anlayışıyla’ ve bunun doğal sonucu olarak kötü yönetiliyor.


Belediye Başkanı Rahmi Gençer, göreve geldiğinden itibaren belediyeyi ve parti ilçe örgütünü kendi şirketi gibi gören bir anlayışla yönetmek istemiş ve ne yazık ki son zamanlarda bunu da becermiştir” ifadelerini kullandı.


Siyaseten parti içinde güç kazanmak, tek adamlığa karşı çıkılmasının önüne geçmek için taşeron üzerinden istihdam edilen bazı kimselerin, belediye bütçesinde kambur olması bir yana bunların getirdiği külfet nedeniyle, gerçekten çalışan, üreten, alın teri döken emekçilere aylarca maaş ödenememektedir


Ayvalık Belediyesi yönetiminin, bu yönetim anlayışına bağlı olarak başlangıçta yani 30 Mart 2014 öncesi ilçede mevcut köklü sorunları çözme taahhüdünü yerine getirememesi bir yana bu sorunlara pek çok yenilerini de eklemiş olduğunu savunan Ufuk Ova, “Ayvalık Belediyesi hatalı bütçe yönetimi, hizmet önceliklerinin belirlenmesinde yapılan hatalar nedeniyle ve bu tek benci yönetim anlayışı ile ne yazık ki bir adım ileri gidemez. Bu yolda ki makul önerilerimiz dahi Başkan tarafından muhalefet gibi algılanmış, kendi düşüncesi dışındaki her türlü görüş ve öneriyi husumet gibi gören bir duvara çarpmıştır.


Gayrimenkul zengini belediyelerden biri olan Ayvalık’ta bu mülklerin gelirlerinin olması gerektiği kadar ya da hiç toplanamamasına bağlı olarak müthiş bir kaynak israfı söz konusudur. Ne yazık ki bu konuda hiç bir irade ortaya konmamaktadır.


Belediye olarak istihdam yaratılması elbette istenilen ve beklenen bir uygulamadır. Ancak Ayvalık Belediyesi’nde bu uygulama adeta ulufe dağıtırcasına yapılmaktadır. Siyaseten parti içinde güç kazanmak, tek adamlığa karşı çıkılmasının önüne geçmek için taşeron üzerinden istihdam edilen bazı kimselerin, belediye bütçesinde kambur olması bir yana bunların getirdiği külfet nedeniyle, gerçekten çalışan, üreten, alın teri döken emekçilere aylarca maaş ödenememektedir” ifadelerine yer verdi.


Büyükşehir Yasası ile Ulaşım, Su, Atık su, Ana arter yollar, Hal, Mezbaha, v.b. pek çok hizmet ve gelirin Büyükşehir’e devir olunması sebebiyle kapatılan Altınova ve Küçükköy Beldeleri ile Ayvalık Belediyesi’nin 30 Mart 2014 öncesi istihdam ettiği toplam taşeron personel sayısı azalması bir yana daha da arttığını belirten Ufuk Ova, “Mevcut görev ve gelir azalırken, personeldeki izah edilemeyen bu artışın doğal sonucu gerçek çalışanların alın terlerinin karşılığını alamamasıdır. Taşeronda çalışan işçilerin parasının ödenmemesi bir yana maaşları devlet tarafından yatırılan memurlara dahi düzenli maaş ödemesi yapılamamaktadır. Tüm bu mağduriyetlere çare olmayacaksa Ayvalık Belediyesinin çok değerli mülkleri neden satılmıştır? Kaldı ki bu mülklerin satışa çıkartılması için meclisten yetki alınması esnasında mülklerden elde edilecek gelirin Eski Otogar alanına yeni Belediye Hizmet Binası yapımı için kullanılacağı vaat edilmiştir. Hizmet binasından eser olmaması bir yana işçiye olan borç bile ödenemediğine göre bu kaynağın nereye gittiğini bilenimiz var mı?” diye sordu.


Hiç kimsenin 30 Mart’ta devir alınan borç mazeretine sığınma hakkının olamayacağının altını çizen Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Ova, “Zaten göreve bu durum bilinerek ve buna çare olunacağı vaadiyle gelinmiştir. İktidar makamı çare üretme yeridir, bahane üretme değil. Ayrıca bunun çok basit bir yolu var. Ayvalık Belediyesi, Altınova ve Küçükköy belde belediyelerinin 30 Mart 2014 itibariyle Ayvalık Belediyesine devir olan borçları ve malları ile bu gün itibariyle Ayvalık Belediyesi’nin mevcut borçları ile mallarının toplamını açıklarsınız olup biter. Örneğin 30 Mart 2014 tarihinden itibaren İller Bankasına ne kadar yeni borç yapıldı ve ne kadar borç ödendi?


Bununla da bağlantılı olarak, Ayvalık Belediye Meclisinin ilk yılında hibe olarak devir aldığı Güzel Ayvalık Şirketinin, amacı dışında kullanıldığı yolunda ciddi tereddütlerim olup, bu yolda yapılan hiçbir görüş bildirimine karşılık bulunamamıştır.


Büyükşehir Belediyesi ile olan ilişkilerde ve Büyükşehir Belediye Meclisinde temsilde Ayvalık ve Ayvalıklının haklarının korunmasında gerekli duruş sergilenememiştir.


Ne yazık ki bu kötü yönetim anlayışının doğal sonucu olarak yönetim adil olmaktan uzaklaşmıştır. Belediyenin yetki kullandığı her branşta hemşerilerimize eşitlik ilkesi uyarınca ayrımsız hizmet sunulması gerekirken, karar ve yönetim mekanizmalarında, kriterlerini yalnızca Başkan ve adamlarının bildiği, çifte standart egemen olmuştur.


Tüm bu olumsuzlukların kaynağı olan Yönetime,’dur’ demesi gereken Parti Örgütü ve Meclis Gurubu ne yazık ki dayatmalar karşısında bu zihniyete direnememiştir” dedi.


Açıklamasında; istifa sürecini oluşturan nedenlerin sadece kamuoyu önünde tartışılabilecek olanlarından birkaçının dışında istifa etmesini kaçınılmaz kılan ve birtakım nedenlerle son bir yıldır ertelediği bu kararı almama gerekçe teşkil eden bazı kişisel nedenlere de değinen Ufuk Ova, “Hukuk ve Plan-Bütçe Komisyonundaki üyeliğim nedeniyle meclis gündemindeki bazı konularda, ileride hukuken meclise ve partiye, fiilen de Ayvalık’ın menfaatlerine zarar vereceği kaygısıyla muhalefet şerhi koymam nedeniyle, Başkanın gözünde bir anda istenmeyen adam oldum. Bunun sonucu komisyon belirlemelerinin yapıldığı gurup toplantısında ‘Ufuk Bey, eğer bir daha şerh koymayacağınıza söz verirseniz sizi komisyona yazarım’ söylemine muhatap oldum. Hukuka, ahlaka aykırı ve tamamıyla anti demokratik bu teklifi elbette reddettiğim için, bundan böyle hiçbir ktomisyonda tek adamın emri doğrultusunda görevlendirilmedim.


Parti içinde her türlü siyasi faaliyetten dışlandım. Diğer tüm üyelerin telefonla ya da mesajla davet edildiği toplantılara çağrılmaz oldum. Referandum sürecinde sandık görevi dahi verilmediği gibi, Whatsapp gurubundan da çıkartıldım. Disipline sevk edilerek ihracım dahi istendi.


Yaklaşık bir yıl önce Meclis Gurup toplantısında Başkanın sözlü saldırısına maruz kaldım. Tüzük gereği toplantıya başkanlık etmesi gereken Ahmet Toker’e müdahale etmesi yolundaki ricalarım muhatabın çaresizliği ile karşılıksız kaldı. Benim bir hiç olduğumu söyleyerek parmak sallaması bir tarafa tüm gurup üyelerinin gözü önünde yaşanan bu olaya karşı yasal haklarımı kullanmak için yaptığım başvuru üzerine, biri hariç, o toplantıda bulunan arkadaşlarımın tümünün özgür iradeleri ile ifade verememesi, yaşananları inkâr etmesiyle kendimden çok onlar adına üzülmeme neden oldu.


Her şeyi bilen tek adamın emriyle yaklaşık bir yıldır gerek parti ve gerek Meclis çalışmalarında dışlanmış olmama rağmen, çok önceden almak zorunda kaldığım istifayı, öncesinde Referandum sürecinde Cumhuriyet Halk Partisi ve Hayır bileşenlerine zarar vermemek, sonrasında da ülkenin zorlu gündemi içinde kısır çekişmeler gibi algılanacak polemiklerden partiyi korumak amacıyla hep öteledim. Bu süreçte yaşananları gerek partimin İlçe ve İl Yöneticilerine ve gerekse Genel Başkan Yardımcısı ve Grup Başkanvekili düzeyinde genel merkeziyle paylaştım. Ancak herhangi bir karşılık bulamamam karşısında istifa kaçınılmaz oldu” ifadelerini kullandı.


CHP’den istifa ettiğini açıklaması üzerine sosyal medya üzerinden kendisine yönelik yapılan bir kısım yorumlarda, kendisine; Belediye Meclis üyeliği görevine partisinin taşıdığı, bu nedenle Meclis Üyeliğinden de istifa etmemesi gerektiği yolunda eleştirilerin yer aldığını kaydeden Ufuk Ova, “Öncelikle her türlü görüş ve eleştiriyi saygıyla karşıladığımı belirtmek isterim. Ancak ben Meclis Üyeliğini bir görev olarak kabul ettiğim için sürdürmem gerektiği inancındayım. Belediye Meclis Üyeliği teklifini sadece ismimin önüne mevcut pek çoğunun yanına bir etiket daha eklemek için değil bu güne kadar içinde yoğrulduğum Ayvalık’a ve Ayvalıklılara birikimim el verdiği kadar katkı sunabilmek için kabul ettim. Bu görevi sürdürdüğüm sürece tek önceliğim Ayvalık oldu. Onun için de aldığım her karar, attığım her adımda birileri istiyor ya da istemiyor bakmaksızın, Ayvalık için doğru olup olmadığını sorguladım. Bu görevi yaparken de hiçbir kişisel çıkar hesabı içinde olmadım. Zaten bu gün Belediyede egemen olan baskıya direnebilmemin asıl sebebi budur. Belediye Meclis üyesi olmam sebebiyle hiçbir konuda maddi bir çıkarım da olmamıştır, beklentim de. Benim için bu makamın yaşadığım kente ve hemşerilerime hizmet etme dışında bir karşılığı olamaz. Bu nedenledir ki Belediye Meclis Üyesi olarak verdiğim hizmet karşılığı, yasal olarak Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından şahsıma ödenen huzur hakkının karşılığı olan 3 bin 80 liranın Ayvalık’a hizmet etmenin maddi bir karşılığı olmaz inancıyla bin 080 lirasını makbuz karşılığı partim CHP İlçe Örgütüne, bin lirasını, Atatürkçü Düşünce Derneğine ve kalan bin lirasını da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine bağışladım. Hiçbir karşılık beklemeksizin, yaşadığım kente hizmet etmem için şahsıma verilen bu görevi sonuna kadar sürdürmeyi hemşerilerime karşı bir borç olarak kabul ettiğim için meclis üyeliğinden istifa etmememin daha doğru olduğunu düşünüyorum.


Kaldı ki Ayvalık’a, Belediye Meclis Gurubumuza, temsil ettiğim siyasi partiye zarar vereceği inancında olduğum bir takım Başkanlık kararlarına katılmadığım için gelinen bu süreçte, istifamın mı yoksa tek adamın icraatlarının mı Cumhuriyet Halk Partisi’ne daha çok zarar verdiğini zaman gösterecektir. Bunu Ayvalık halkının takdirine bırakarak, halkın meclis üyesi olarak görevimin başında olduğumu bu vesile ile bir kez daha değerli hemşerilerime arz ederim” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın İncirliova eğitim atölyesini çok sevdi İncirliova Belediyesi’nin eğitim yatırımları arasında yer alan Kemal Uysal Eğitim Atölyesi faaliyete geçtiği günden itibaren İncirliovalı gençler, çocuklar ve kitapseverlerin ilgi odağı oldu. Eğitim yatırımları ile İncirliova’da fark oluşturmayı amaçlayan, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya’nın öncülüğünde hayata geçirilen Kemal Uysal Eğitim Atölyesi, kısa sürede İncirliovalılar tarafından büyük ilgi gördü. Her yaştan vatandaşa haftanın yedi günü hizmet veren atölyeyi özellikle gençler ve çocuklar çok sevdi. Eğitimden arta kalan boş zamanlarının büyük bir bölümünü eğitim atölyesinde geçiren öğrencilerin yoğun ilgisi Başkan Kaya’yı da memnun etti. Başkan Kaya yoğun talep üzerine atölyenin öğle arası saatlerinde de hizmet vermeye devam etmesi talimatını verdi. Kemal Uysal Eğitim Atölyesi’nin yoğun ilgi görmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kaya, “Her yaştan vatandaşımızın bilgiye en kolay şekilde ulaşmasını sağlayan, Kemal Uysal Eğitim Atölyemize gençlerimizin ilgisi her geçen gün artıyor. Bu yoğun ilgi bizleri bir yandan memnun ederken bir yandan da ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı bir kez daha gösteriyor. Önümüzdeki dönemde atölyelerimizin sayısını arttırarak, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin, eğitimlerine katkı sağlayacak nezih ve huzurlu ortamlar oluşturmaya devam edeceğiz. İncirliovamızda okuma alışkanlığını arttırmak ve bilgiye ulaşmanın önündeki engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışarak aklı hür, vicdanı hür, aydınlık nesiller yetişmesine destek olacağız. Eğitim yatırımlarımızı bu doğrultuda planlamaya devam ederken, tüm çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitim atölyemizden faydalanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bilecik Bilecik’te birlikler kadın belediye başkanlarına emanet Bugün gerçekleşen Bilecik Belediyeler Birliği ve Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği Başkanlığı seçimlerinde 2 kadın belediye başkanı seçildi. Bilecik İl Özel İdaresi İl Genel Meclis Toplantı Salonu’nda ilk olarak Bilecik Belediye Birliği Başkanlığı seçimleri yapıldı. 22 üyenin tamamının katıldığı seçimler saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Dodurga Belediye Başkanı Selim Tuna, birlik başkanlığı için Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin’i önerdi. Ardından İYİ Parti, CHP ve MHP’li belediye başkanlarında bir aday çıkmayınca Tekin, 22 üyenin tamamının oyunu alarak Bilecik Belediye Birliği Başkanlığı seçildi. "İnşallah tek temennimiz ilimizi en güzel şekilde ülkemiz çapında birlik adına tanıtmak olacak" Tekin bir teşekkür konuşması yaparak, "Bilecik Belediyeler Birliği’nin amacına uygun ve gelecekte hem sosyal hem kültürel anlamda sadece çöp birliği olmaktan ziyade hem Bilecik’imizi tanıtacak faaliyetlerinde olabileceği güzel bir ortam amaçlıyoruz hedefliyoruz. İnşallah tek temennimiz ilimizi en güzel şekilde ülkemiz çapında birlik adına tanıtmak olacak. Bu bağlamda tekrar hem birliğimize hem ilimize ilçelerimize hayırlı olsun" dedi. MHP’li Başkan CHP’li Başkanı önerdi Ardından Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği seçimlerine geçildi. MHP’li Vezirhan Belediye Başkanı Hüseyin Ocak, bu birliğin başkanının CHP’li Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı olması gerektiğini, bu birlikten en çok suyu Bilecik’in kullandığını ve Bilecik Belediyesin imkanların daha iyi olduğunu söyledi. Ardından birlik üyesi belediye başkanları bu teklifi uygun görürken, Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği Başkanı Melek Mızrak Subaşı seçildi. "Bu birlik evet çok sıkıntılı bir birlik aynı zamanda hepimiz için çok kıymetli bir birlik" Subaşı teşekkür konuşmasında, "Ben inanıyorum ki bu dönem siyaset üstü bir dönemle birlikte ilimize hizmet edeceğiz. Çünkü biz bu perdenin arkasında her birimiz birbirimizle abi kardeş diyaloglarımız var, güzel dostluklarımız var. İnşallah güzel işler yapalım. Bu birlik evet çok sıkıntılı bir birlik aynı zamanda hepimiz için çok kıymetli bir birlik. Karasu’dan bizler suyumuzu almaya devam ediyoruz. Önümüzdeki zamanlar için evet bir takım çalışmalarımızı başlattık. Yerel kaynaklarımızı hızlandırıyoruz ama bu demek değil ki Karasu’dan ayrılacağız. Karasu yine bizim can damarımız olmaya devam edecek. Belediyemizde bununla alakalı ciddi bir teknik ekip var. Ama amacımız hep birlikte en az hasarla yola çıkmak ve bu yolu devam ettirmek. Lokomotif görevini görmek, teknik ekibimizle birlikte daha hızlı müdahale edebilmek hem ekipman konusunda hem malzeme konusunda birazdan arkadaşım tabi daha detaylarıyla anlatacaktır ama" dedi. "Amacımız tabi ki ilimize bu tür sıkıntılarla daha az boğuşmasını sağlamak ve hesap verebilir konuma da gelmek istiyoruz" Subaşı konuşmasının devamında, "Küçücük bir su kesildiğinde diğer bölgeleri bu su kesintisi çok fazla etkilemezken biz belediye olarak organize sanayiden satın aldığımız su buradaki birliğin maliyetinden daha fazla bize yol açıyor. Amacımız tabi ki ilimize bu tür sıkıntılarla daha az boğuşmasını sağlamak ve hesap verebilir konuma da gelmek istiyoruz. Tabi ki vatandaşlarımız biz su faturasını sana ödüyoruz o yüzde kesintisinin hesabını sen ver diye kapımıza geliyor haklıdır vatandaş her zaman haklıdır. Bizler bu konuda talibiz. Sizlerin de tabi ki birlik başkanı oylarına talibiz. Bizler bugüne kadar birlik yönetimlerinde ben de geçtiğimiz yıl başkanların seçimine 1 buçuk yıl kadar eşlik ederek küçükte olsa tecrübe kazanmıştım. Nasıl belediyeler birliğini hep birlikte götürüyorsak bunu hep birlikte götürmemiz gerektiği inancındayım. Artık seçimler bitti. Her yerde söylüyoruz AK Parti’den seçilen arkadaşlarımız, İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi hepimiz diyoruz ki rozetlerimizi çıkardık bir yere koyduk artık hizmet zamanı" ifadelerine yer verdi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “90 maddeden oluşan yeni eylem planıyla güncel işbirliğimizi hedeflerimizi güncellemiş bulunuyoruz” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “13. Dönem KEK Toplantısı kapsamında gerçekleştirdiğimiz görüşmeler ve heyetler arası toplantımız neticesinde ise 90 maddeden oluşan yeni eylem planıyla güncel işbirliğimizi, hedeflerimizi güncellemiş bulunuyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Türkiye-Kazakistan Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 13. dönem toplantısı sonrası ve imza töreninde konuştu. Yılmaz, Kazakistan Başbakanı Bektenov ve heyetini ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Yılmaz, kardeş ülke Kazakistan ile ilişkilerimizi stratejik işbirliği zemininde sürdürüldüğünü vurguladı. Gerçekleştiren iş forumu ile ikili ve heyetler arası görüşmeleri ve toplantısının son derece verimli, kardeşliğimize dostluğumuza yakışır şekilde başarıyla tamamlandığını vurguladı. Sağlam temeller üzerine kurulan ikili işbirliğinin, Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi gittikçe güçlenen ve etkinleşen örgütler bünyesinde de bölgesel düzlemde devam ettiğini belirten Yılmaz, “Mevcut durumda, ikili ticaret hacmimiz hedeflenen 10 milyar doları aşmış bulunmaktadır. Bu alanda rehavete kapılmadan daha yüksek hedeflerle ilerlemeye devam edeceğiz. Karşılıklı yatırımlarımızın artırılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırımların karşılıklı olarak artırılması için gerekli adımların atılması konusunda Sayın Bektenov ile mutabık kaldık. İş insanlarımızın Kazakistan’daki yatırımları 5 milyar dolar civarındadır. Ülkemizdeki Kazak yatırımlarının değeri ise 1 milyar doları aşmıştır. Ayrıca, Müteahhitlerimiz Kazakistan’da bugüne itibariyle 29 milyar dolar değerinde 528 projeyi gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Dünyada çok sayıda prestijli projelerde imzası bulunan Türk müteahhit firmalarımızın edindiği bilgi ve tecrübeleri kardeş Kazakistan’a aktarmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de Kazakistan’ın gelişmesine katkı sağlayacak büyük projeleri üstlenmeye hazırız” diye konuştu. Ortak tarih, dil, din ve kültür bağlarımız temelinde inşa edilen yakın işbirliği, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev sayesinde iki ülke arasındaki bölgesel ve uluslararası alandaki başarılı stratejik işbirliğinin ardında iki liderin kararlı ve dirayetli duruşlarının etkisini gördüklerini dile getiren Yılmaz, “Köklü bağlarımızı sadece geçmişle sınırlı tutmuyor, geçmişten edindiğimiz tecrübe ve tarihimize dayanarak geleceğimizi inşa ediyoruz. İlişkilerimiz sadece ticari ve ekonomik alanda değil enerji, savunma ve kültür alanları başta olmak üzere her alanda artarak devam etmektedir. Bu kapsamda, karşılıklı kurumları ve özel sektörü buluşturan Karma Ekonomik Komisyon toplantılarımızın büyük bir önem taşıdığına inanıyoruz. KEK Toplantılarımız, yalnızca kamu sektörünü bir araya getiren bir mekanizmanın ötesindedir. Zira, amacımız iş dünyalarımız arasındaki temasın da sıklaştırılması ve ortak projelerin olmasıdır. Bu kapsamda, bugün, öncelikle iki ülke iş insanları ile kapsamlı istişareler gerçekleştirdik. Sonrasında, iş insanlarımızı bir araya getiren ve iş fırsatlarını değerlendirildiği İş Forumu’nu başarıyla tamamladık. Akabinde ise, Türkiye - Kazakistan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) 13. Dönem Toplantısını az önce tamamladık. Bugün KEK toplantımızı gerçekleştirerek kardeşim Sayın Bektenov ile birlikte yeni bir işbirliği sürecinin kapısını açtık” şeklinde konuştu. 12. Dönem KEK Toplantısı Protokolü’nün ekinde yer alan ve 68 maddeden oluşan Eylem Planı’nın yüzde 72’si tamamlandığını söyleyen Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “13. Dönem KEK Toplantısı kapsamında gerçekleştirdiğimiz görüşmeler ve heyetler arası toplantımız neticesinde ise 90 maddeden oluşan yeni eylem planıyla güncel işbirliğimizi hedeflerimizi güncellemiş bulunuyoruz. Yeni Eylem Planımız, ticaretten finansa, sanayiden enerjiye, ulaştırmadan eğitime, tarımdan kültüre birçok alanda yeni işbirliği maddelerini içermektedir. Bunlardan öne çıkanlar; Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın tadiline ilişkin sürecin sonuçlandırılmayı hedefliyoruz. Madencilik ve elektrik alanında işbirliğinin güçlendireceğiz. Orta Koridor güzergâhında işbirliğinin güçlendirilmesi için yeni adımlar atacağız. Denizcilik alanında anlaşma imzalanması. Kazakistan’da Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okulların açılması bu süreçte hedeflemeyi planlıyoruz. Bölgesel kalkınma alanında işbirliği yapılmasını ön görüyoruz. Akıllı şehirler alanında bilgi ve tecrübe değişimi yapılması ve Kazakistan’ın bölgelerinde İş Forumu ve/veya Yatırım Forumlarının düzenlenmesi yine hedeflerimiz arasında.” Yılmaz, ayrıca KEK Toplantısı Protokolünün yanı sıra; ülkelerin KOBİ’leri arasında işbirliğini güçlendirecek “Türkiye Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Kazakistan Cumhuriyeti Girişimciliği Geliştirme Fonu (DAMU) Arasında Eylem Planı”nı imzaladıklarını belirtti. Yılmaz, KEK 13. Dönem toplantısının, ticari ve ekonomik işbirliğimizin daha da derinleşmesine katkı sağlayacağına gönülden inandığını dile getirdi.