EKONOMİ - 24 Haziran 2017 Cumartesi 15:15

Türk tatilcilerin depreme rağmen Midilli ısrarı

A
A
A
Türk tatilcilerin depreme rağmen Midilli ısrarı

Kuzey Ege’nin turizm merkezlerinden olan Balıkesir’in Ayvalık ilçesinden, Yunanistan’ın Midilli Adası’na her bayram olduğu gibi bu yılda ilgi oldukça yoğun.

Kuzey Ege’nin turizm merkezlerinden olan Balıkesir’in Ayvalık ilçesinden, Yunanistan’ın Midilli Adası’na her bayram olduğu gibi bu yılda ilgi oldukça yoğun.


Ramazan Bayramı nedeniyle 3 günlük tatilin hafta sonuyla birleşmesiyle uzamasını fırsat bilen tatilciler, kısa bir süre önce 6.3’lük deprem yaşayan ve halen daha artçı depremlerin sürdüğü Midilli Adası’na adeta akın ettiler.


Hafta sonu tatilinin başlamasıyla sabah saatlerinde İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Manisa, Kütahya, Balıkesir ve Aydın gibi kentlerden Ayvalık’a gelen binlerce tatilci, Ramazan Bayramı tatilini Ege Adalarında geçirebilmek için Türkiye’nin en batısındaki Deniz Hudut Kapısı önünde uzun kuyruklar oluşturdu.


Hafta sonu itibariyle başlayan hareketlilikle ilgili muhabirimize açıklamalarda bulunan Ayvalık-Midilli arasında feribot seferler düzenleyen Jale Turizm Acentesi’nin sahibi Fatih Jale, her Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi bu yıl da Yunanistan’ın Midilli Adası’na Türk tatilcilerin yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.


Geçen sene ile kıyaslandığında bu yıl tatilini adada geçirmek isteyenlerin sayısında düşüş olduğunu kaydeden Fatih Jale, “2 hafta kadar önce Midilli de meydana gelen deprem nedeniyle rezervasyon iptallerimiz oldu. Ancak, bunun yerini yeni rezervasyonlar kapattı. Bu sayede yine her bayram olduğu kapasitemize ulaştık” dedi.


Ayvalık’ın tanınmış gazetecilerinden Hüsnü Evren, ailesinin mübadele döneminde Midilli Adası’ndan geldiğini kaydederek bu yüzden sık sık ata topraklarını ziyaret ettiğini söyledi.


Midilli de iyi ilişkilerinin olduğunu söyleyen Hüsnü Evren, “Ben devamlı gelip gidiyorum. Bu bayramda bunu yapıyorum. Geçtiğimiz haftalarda yaşanılan son iki depremin merkezi Yunanistan’ın Midilli Adasıydı. Fakat hafta sonuyla birlikte bayram tatilinin 5 günlük olması nedeniyle bu depremler ve ardından da halen daha zaman zaman süren artçı depremler kimsenin umurunda değil. Bildiğim kadarıyla Midilli de bazı köylerde bazı binalarda yıkılmış. Can kaybı olmadığına göre sorun yok demektir. Benim bu 36. kez Midilli Adası’na gidişim. Depremde olsa; sonuçta Allah’ın dediği olur” diye konuştu.


Ayvalık-Midilli arasında feribot turizmi düzenleyen Jale Turizm’in sahibi Fatih Jale ise; “Sadece bugün bin 200 biletli tatilci Midilli’ye geçti. Geçen sene ile kıyaslandığında bizim müşteri potansiyelimiz hemen hemen aynı sayılara ulaşmış durumda. Geçtiğimiz haftaya kadar rezervasyonlarımız çok düşüktü ama bu hafta bir anda çok ciddi bir yükseliş oldu. Bana göre bu bayram 5-6 bin kişi Ayvalık’tan, Midilli’ye geçiş yapacaktır. Biz firma olarak bayram nedeniyle her gün iki ek sefer düzenleyerek bu geçişleri gerçekleştirmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.