EKONOMİ - 28 Şubat 2021 Pazar 10:21

Prof. Dr. Tolga Omay: “Kripto para, gençlerin risk iştahı daha yüksek olduğu için onların arasında daha yaygın”

A
A
A
Prof. Dr. Tolga Omay: “Kripto para, gençlerin risk iştahı daha yüksek olduğu için onların arasında daha yaygın”

Atılım Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tolga Omay, Bitcoin ve kripto paraların piyasadaki durumunu, güvenilirliğini ve yaygınlığını değerlendirdi. Omay, “Kripto paralara yatırım yapma motivasyonunun gençlerde daha yaygın olduğunu düşünüyorum. Çünkü gençlerin risk toleransları yüksek olup, değişen dinamiklere daha kolay uyum sağlamaktadır” dedi.

Prof. Dr. Omay, kripto paraların 2010 yılında işlem görmeye başladığını ve mevcut durumda 4 bin 485 adet kripto para bulunduğunu, Türk halkı arasında en çok bilinen kripto paranın ise Bitcoin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Omay, hem bilim hem de finans camiasında kripto paraların paranın fonksiyonlarından tam olarak hangilerini yerine getirdiğinin ise kesin bir şekilde belirlenmediğini, durumun hâlihazırda araştırma konusu olduğunu, kripto paraların yavaş yavaş herkes tarafından kabul görmeye başladığını belirtti.

“Birçok işletme Bitcoin’in para olarak alışverişlerde kullanılabileceğini kabul etmiş görünüyor”

Bir varlığın para olarak kabul edilmesinin üç fonksiyonu yerine getirmesine bağlı olduğunu kaydeden Prof Dr. Omay, “Adı geçen üç fonksiyon paranın değer saklama aracı olması, değişim aracı olması ve hesap birimi olmasıdır. Bu anlamda en önemli özelliği değişim aracı olması, yani mal ve hizmet alım-satımında kullanılabilmesidir. Herhangi bir nesnenin değişim aracı olabilmesi için nesnenin herkes tarafından kabul ediliyor olması gerekmektedir. Öncelikle para olarak kabul edilmek şartıyla diğer iki fonksiyonu da yerine getiren varlıklara biz ‘para’ diyoruz. Akademik camiada Bitcoin’in paranın fonksiyonlarını yerine getirip getirmediğine dair 2010 yılından bu yana bin 508 makale yayınlanmıştır (Web of Science-Bilimsel Atıf Endeksi). Ben, Bitcoin’in paranın fonksiyonları cinsinden nelere tekabül ettiği üzerine yaptığım bir çalışmada bir değer saklama aracı olduğu sonucuna ulaştım. Menkul kıymetler borsaları uzun vadede yatırımcısına önemli oranda getiri sağlayan, tasarruf sahiplerinin tasarruflarını değerlendirmeyi tercih ettikleri geleneksel yatırım alternatiflerinden birisidir. Son dönemde kripto para borsalarının geleneksel borsaya alternatif, kripto paraların ise oldukça cazip bir yatırım aracı olarak değerlendirildiğini görmekteyiz. Özellikle pandemi sürecinde düşük faiz oranları ve merkez bankalarının piyasalara yüksek miktarda likidite sağlaması gibi sebeplerle çok sayıda yeni yatırımcı finansal piyasalara giriş yapmakta ve dolayısıyla işlem hacmi artmaktadır. Bu haliyle kripto paraların değer saklama fonksiyonunu yerine getirdiği ifade edilebilecektir. Ancak dediğim gibi paraya para diyebilmemiz için değişim aracı olma görevini yerine getiriyor olması gerekmektedir. Peki kripto paraları hangi sektörlerde, kaç işletme ödeme aracı olarak kabul ediyor? Bilişim, otomobil, sinema, yemek gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren birçok işletme, Bitcoin’in bir para olarak alışverişlerde kullanılabileceğini kabul etmiş görülmektedir. Ancak Bitcoin’in daha geniş bir tabana yayılması, mal ve hizmetlerin bedelinin Bitcoin cinsinden de belirleniyor olması gerektirmektedir ki kripto paralar, paranın tüm fonksiyonlarını yerine getirsin ve fiziksel para gibi para olarak kabul edebilsin” şeklinde konuştu.

“Gençlerin risk toleransı daha yüksek olduğu için onların arasında daha yaygın”

Türkiye’nin kripto para kullanımında Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sırada olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Omay, “World Economics Forum istatistiklerine göre Türkiye vatandaşlarının yaklaşık yüzde 16’sının kripto paraları kullandığını söyledi. Buna göre Türkiye’nin hızlı bir şekilde değişime uyum sağlayarak kripto paraları değişim aracı olarak kabul etmeye başladığını iddia edebilmek mümkündür. Unutulmaması gereken nokta ise kripto paraların en büyük handikaplarının diğer enstrümanlara kıyasla spekülasyonlara daha açık olmaları, kısa vadelerde yüksek volatiliteye sahip olmaları ve halen kripto para piyasalarına ilişkin bir yasal düzenlemenin olmamasıdır. Elon Musk’ın 1,5 milyar dolar Bitcoin yatırımı yapıp, bir hafta içerisinde 40 bin dolar civarından 50 bin dolar seviyesine çıkarabildiği bir yapı söz konusudur. Bunu borsada yapamazsınız. Borsada buna manipülasyon denir. Dolayısıyla kripto paralara yatırım yapanların, spekülatif habere yatırım yaptığının bilincinde olması önemlidir. Kripto paralara yatırım yapma motivasyonunun gençlerde daha yaygın olduğunu düşünüyorum. Çünkü gençlerin risk toleransları yüksek olup, değişen dinamiklere daha kolay uyum sağlamaktadır” diye konuştu.

“Bitcoin’i cazip hale getiren, arkasındaki blok zincir teknolojisidir”

Prof. Dr. Omay, Bitcoin’i cazip hale getiren temel sebebin insanların blok zincir teknolojisinin güvenilir olduğu algısından kaynaklandığını ifade ederek, “Bir Bitcoin cüzdanı, Bitcoin’lerin toplandığı, bireysel kullanıcıya mülkiyet tahsis eden özel anahtarlar ve genel anahtarlardan oluşan bir tür yazılım sistemidir. Sahip olunan özel anahtarı sıcak cüzdan veya soğuk cüzdanlar oluşturarak muhafaza etmektesiniz. Soğuk cüzdanlar güvenliği artıran bir yapı sunmaktadır, sıcak cüzdanlar ise aksine çevrim içi olma özelliği taşımaktadır. Dolayısıyla özel anahtarınızı kaybetmediğiniz veya çaldırmadığınız müddetçe güvenlik anlamında bireysel bir endişe taşımamaktasınız. Diğer taraftan kullanıcıların kendisinden kaynaklanmayan, kripto para işlemlerinin yapılması için oluşturulmuş kripto para sistemlerinin hacklenebilir olması anlamında bir güvenlik zafiyeti söz konusudur. Sistem hacklendiği takdirde yatırdığınız parayı iade edebilecek herhangi bir otorite bulunmamaktadır. İlerleyen süreçlerde kripto para piyasalarının regülasyonuyla birlikte güvenlik açığı kaynaklı riskler kripto para borsaları tarafından üstlenebilecektir” ifadelerine yer verdi.

“Yakın vadede merkez bankalarının kendi dijital paralarını ihraç etmeleri bir zorunluluk halini alabilir”

Paraların altın karşılığı olmadan basılmaya başlandığı dönemden itibaren değerini kaybettiğini aktaran Prof. Dr. Omay, “Amerikan dolarının şu andaki altın değeri ile 1971’deki altın değeri arasında derin bir uçurum vardır. Amerikan doları, altına karşı çok yüksek miktarda değer kaybetmiştir. Diğer para birimleri için de durum farklı değildir. Para birimlerinin altın karşısında erimesinin temel nedeni, ardı ardına gelen iktisadi krizlerin etkilerini azaltmaya yönelik olarak paranın sınırsız bir şekilde basılmaya başlanmasıdır ki, sınırsız para basımı da enflasyonu tetiklemekte, paranın değer kaybetmesine sebep olmaktadır. Bu anlamda, alternatif çözümlerin üretilmesi ihtiyacı doğmaktadır ve kripto paralar-özellikle de Bitcoin-sınırlı miktarda arz edilmeleri nedeniyle cazip bir seçenek gibi gözükmektedir. Kripto paraların merkezi bir otoriteye bağlı olmaması nedeniyle herhangi bir ülkenin ekonomik veya siyasi risklerinden de etkilenme ihtimalleri bulunmamakta, fiyatları arz ve talebe göre belirlenmektedir. Sıralanan birçok avantajına karşılık, ülkelerin yakın vadede tamamen kripto paralara geçiş konusunda istekli olacaklarını söylemek mümkün değildir. Ülkelerin tamamen kripto paralara geçmesi, merkez bankalarının itibari parayı kullanmak suretiyle para politikaları geliştirmesini, aynı zamanda fiziki paradan senyoraj geliri de elde etmesini engeller. Bununla beraber merkez bankalarının gündeminde kontrolün tamamen kendilerinde olduğu kendi dijital paralarını ihraç etmek olduğu da bilinmektedir. Bu bakımdan dijital paralara fiziki parayı tamamlayıcı bir nitelik kazandırılacağını ifade etmek yanlış olmayacaktır. Biz de Atılım Üniversitesi olarak hem kripto ve dijital para teknolojilerinin zaman içerisindeki evrimini takip etmek, hem de bu paraların sosyal mutabakat ile kabul edilip edilmeyeceği noktasında akademik araştırmalar yapmak üzere Ekonometrik Büyük Veri Araştırma Merkezi (EBVAM) kurduk” dedi.

Prof. Dr. Omay, aynı zamanda Türkiye Ekonomi Kurumu Yönetim Kurulu üyesi olarak 9-11 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek Uluslararası İktisat Konferansı’nda kripto para ve pandemi sürecinin kripto paralar üzerindeki etkilerini kapsayan bir panel hazırladıklarını söyledi.

Mustafa Cenik - Mevlüt İşli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta Ege rüzgarı esti Bayburt’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri devam ederken, kırsaldaki çocuklar ilk kez Bayburt barlarından farklı olarak Ege yöresine ait ’Zeybek’ oyunuyla tanıştılar. İlklerin yaşandığı günde Şehit Nevzat Kaya İlkokulunda ilk defa organize edilen ’Stilize Halk Oyunları’ ise gösteriyi izleyenlerden büyük alkış topladı. 23 Nisan programı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Daha sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı, kahramanlık şiirleri okundu. Ardından kız ve erkek öğrenciler Bayburt barları oynayıp, hünerlerini sergilediler. Gösteri sırası daha sonra minik efelere geldi. Minik efeler, ilk kez zeybek oyunu oynayıp, Bayburt’ta Ege rüzgarı estirdiler. İlk defa oynanan zeybek oyunu, gösteriyi izleyenlerin büyük beğenisini topladı. Programın sonunda, stilize halk oyunları gösterisi sergilendi. Toplu oynanan, genellikle düz dizi ya da yarım ay biçiminde, oyuncuların birbirlerine tutunarak oynadıkları barlardan farklı olarak Türk halk oyunları müziklerinden, giysilerinden faydalanılarak özgün figürlerle sergilenen stilize halk oyunları başarılı bir şekilde öğrenciler tarafından icra edildi. Stilize halk oyunlarına ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşayan Şehit Nevzat Kaya İlkokulu Müdürü Nail Eraslan, "Stilize halk oyunları ekibi gösterisi ilimizde ilk defa okulumuzda yapıldı. Bu halk oyunları gösterisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduk" dedi. Uzun yıllardır Bayburt’ta halk oyunları eğitmeni olan İbrahim Özdemir, bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, "Uzun yıllardır Bayburt folkloru, Bayburt kültürü ve edebiyatıyla ilgileniyorum. Bizim bölgemizde, yöremizde stilize halk oyunları bu zamana kadar denenmemişti. Biz de Bayburt yöresi sahne düzenlenmesi çalışmasını yaptık. Olabileceğini düşünüyorduk, iddialıydık ve şükürler olsun gerçekleştirdik. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü destekleriyle, katkılarıyla bu işe koyulduk. Şehit Nevzat İlkokulunda bunu gerçekleştirdik ve başarılı olduk. Bu çalışmanın gelecek nesillere umut olacağını, yol gösterici olacağını tahmin ediyorum. Stilize halk oyunları çalışmasında, Bayburt türkülerine figürler yazdık. Herkesin bildiği gibi bizim oyunlarımız el ele tutularak oynanıyor. Çalışmamızda türkülerimize figürler yazarak, yeni figürler ekleyerek türkülerimizi Türk Halk Oyunlarına kazandırdık. Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Bu çalışmada Halk Eğitim Merkezi müdürümüzün, Şehit Nevzat Kaya İlkokulu müdürümüzün ve öğrenci velilerimizin çok büyük katkıları oldu. Okul çalışanlarımızın yine çok büyük emekleri oldu, her gün evlerine bir saat geç gittiler. Başarılı olduk diye düşünüyorum, izleyicinin ilk intibası bizler için önemliydi onlardan da çok iyi tepkiler aldık. İnşallah bundan sonra Bayburt’un her okulunda, her yerinde bu stilize halk oyunları çalışmaları devam eder, Bayburt şehrimiz sahne düzenlemesi dalında halk oyunları gösterisi kazanmış olur" sözlerini kullandı.