EĞİTİM - 15 Eylül 2017 Cuma 15:46

Bartın Üniversitesi’ne 14 farklı ülkeden 197 yeni öğrenci

A
A
A
Bartın Üniversitesi’ne 14 farklı ülkeden 197 yeni öğrenci

Bartın Üniversitesi’ne 2017-2018 akademik yılında 14 farklı ülkeden 197 öğrenci kayıt yaptırdı.

Bartın Üniversitesi’ne 2017-2018 akademik yılında 14 farklı ülkeden 197 öğrenci kayıt yaptırdı.


Bartın Üniversitesi’nde uluslararası öğrenci kontenjanının artırılmasının ardından 2017-2018 akademik yılında 197 öğrenci gerekli şartları sağlayarak kayıt yaptırdı. Yeni kayıtlarla birlikte uluslararası öğrenci sayısı 283’e çıkan Bartın Üniversitesi’nde Azerbaycan, Almanya, Afganistan, Benin, Bosna Hersek, Çad, Fas, Fildişi Sahili, Irak, İran, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Lübnan, Mısır, Suriye, Somali, Tacikistan ve Türkmenistan’dan lisans ve lisansüstü öğrencileri yer alıyor.


Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun uluslararasılaşmanın önemine vurgu yaparak, “Yükseköğretim bilgiye ulaşmada ve geliştirmede önemli bir araç olmakta, karşılıklı anlayış ve hoşgörüyü teşvik etmekte ve uluslararasında karşılıklı güven yaratmada hayati bir rol oynamaktadır. Üniversitemizde de bu doğrultuda gayretler gösterilmekteyiz. Bu çalışmalardan biri olan yabancı uyruklu öğrenci kabulünde kontenjanlarımız artırılmış, yapılan başvuruların ardından 14 farklı ülkeden 197 uluslararası öğrenci kayıt yaptırmıştır. Önümüzdeki yıllarda bu sayıyı daha da artırmayı hedefliyoruz” dedi.


Bu yıl 197 uluslararası öğrenci kabul eden Bartın Üniversitesi’nde, 2016-2017 akademik yılında 26, 2015-2016 akademik yılında 29, 2014-2015 akademik yılında 31, 2013-2014 akademik yılında 14 ve 2012-2013 akademik yılında 15 öğrenci kayıt yaptırmıştı. Bartın Üniversitesi’nde bugüne kadar öğrenimini başarıyla tamamlayan 27 uluslararası öğrenci de mezun oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.