EĞİTİM - 17 Mart 2018 Cumartesi 11:47

Öğretmen okullarının 170’inci kuruluş yıl dönümünde eğitim sistemi konuşuldu

A
A
A
Öğretmen okullarının 170’inci kuruluş yıl dönümünde eğitim sistemi konuşuldu

Bartın Üniversitesinde öğretmen okullarının kuruluşunun 170’inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir panel gerçekleştirildi.

Bartın Üniversitesinde öğretmen okullarının kuruluşunun 170’inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir panel gerçekleştirildi.


Bartın Üniversitesi’nde Darülmuallimin Mektebi adıyla 1848 yılında eğitim öğretime başlayan “Öğretmen Okulları”nın kuruluşunun 170’inci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen panelde Öğretmen Okulları’nın Türk eğitim tarihine yaptığı katkıdan bahsedildi. Panele Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, öğretmenliğin öneminden bahsederek, “Çağın gereklerine göre bu nesilleri yetiştirecek kurumların kurulması ve eğitimcilerin yetiştirilmesi, tarihimizde çok önem verilen konulardan biri olmuştur. Yeni nesillerin niteliği de hiç kuşkusuz onu yetiştiren öğretmenlerin niteliği ile özdeş olacaktır” dedi.


Türk eğitim tarihinin öğretmen yetiştirmede zengin bir birikime sahip olduğunu da vurgulayan Rektör Uzun, “Bu birikimin en önemli unsurlarından biri de geçmişi 16 Mart 1848’de kurulan Darülmualliman’e dayanan öğretmen okullarıdır. O tarihten bugüne birçok kez öğretmen okullarının adı ve niteliği değişmiş, birçok öğretmen yetiştirme modeli uygulanmış fakat o okullarda alevlenen bu ateş asla sönmemiştir. Bugün ise Türkiye’de öğretmen yetiştirme alanında önemli ve kalıcı bir yeri olan öğretmen okullarının kuruluşunun 170. yılını kutlamanın sevinç ve heyecanını yaşıyoruz. Öğretmenliğin ülkemizde uzun yıllar saygı duyulan bir meslek haline gelmesinde en büyük etkiye sahip olan “Öğretmen Okulları” verimli bir model ve ruh olarak karşımızda durmaktadır” diye konuştu.


Prof. Dr. Orhan Uzun’un ardından konuşan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Semerci ise öğretmenlerin sağlam bir sistem içerisinde yetiştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Eğitim 1.0”dan “Eğitim 5.0”a giden süreci anlattı. Daha iyi bir eğitim için eğitim fakültelerinin önemine değinen Sümerci, Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin daha iyi bir eğitim için paydaşlarıyla birlikte yaptığı çalışmaları aktardı.


Açılış konuşmalarının ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semerci’nin yönettiği panelde konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş “Müfredatlarda ve Müfredatlarla Ne Yapıyoruz” başlıklı konuşmasında müfredatların neden yenilendiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın hedeflerini anlattı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın özgün bir eğitim sistemi için çabaladığını kaydeden Durmuş, “Müfredatlar fazlalıkları sadeleştirme, yoğunlukları ise seyreltme suretiyle hafifletildi. Özün tam olarak kazandırılması hedeflendi. Temel değer, bilgi beceri, yeterlilik, yetkinlik, tutum ve davranışlar birbirleriyle uyumlu bir bütünlüğe kavuşturuldu. Ayrı ayrı olmaktan ziyade ahenkli bir bütünlüğe ulaşmak hedeflendi. Değerlerimize uygun olmayan unsurlar ayıklandı. Güncel bir yapı öncelendi” şeklinde konuştu.


Daha sonra konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, “Gerçekler ve İdealler Arasında Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme” başlıklı konuşmasında iyi bir eğitimcinin özelliklerinden bahsederek, “Sadece bir mesleğe yönelik olmayan aynı zamanda farklı mesleklere uyum sağlayacak şekilde öğretmen yetiştirme modeli geliştirmeliyiz. Dünyadaki birçok müfredatı takip ediyoruz. Gelecekte bazı mesleklerin adını bile duymayacağız. Yeni meslekler ortaya çıkacak olması dolayısıyla günümüzün eğitimi esnek olmalıdır. Hiçbir devlette bütün öğrencilerini kamuda istihdam etme şansı yoktur. Mezunlarımız okudukları alanın dışında farklı alanlara da yönelmelidir. Bunun yanında öğrencilerimiz aldıkları derslerle yetinmeyip farklı kurslar ve seminerler alarak kendini geliştirmelidir” ifadelerini kullandı.


Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin görüşlerinin yer aldığı “Öğretmen adayları ne düşünüyor” adlı videonun da gösterildiği etkinlik, öğrencilerin sorularının panelistler tarafından cevaplandırılmasının ardından son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.