SAĞLIK - 03 Ağustos 2017 Perşembe 11:25

Anne adayları ve sigara kullananlara ‘kahve’ uyarısı

A
A
A
Anne adayları ve sigara kullananlara ‘kahve’ uyarısı

Diyetisyen Dilan Tarhan, aşırı kahve tüketiminin vücuttaki kalsiyum veya demir emilimini azaltabileceğini, bunun da anne karnındaki çocuğun gelişimini etkileyebileceğini belirterek, hamile kadınların haftada en fazla bir ya da iki fincan kahve tüketmeleri gerektiğini vurguladı.

Diyetisyen Dilan Tarhan, aşırı kahve tüketiminin vücuttaki kalsiyum veya demir emilimini azaltabileceğini, bunun da anne karnındaki çocuğun gelişimini etkileyebileceğini belirterek, hamile kadınların haftada en fazla bir ya da iki fincan kahve tüketmeleri gerektiğini vurguladı. Tarhan, sigara içenlerin de kafeini sınırlandırması gerektiğini anlatarak, aksi durumda vücudun strese girebileceğine dikkat çekti.


Batman’da özel bir hastanede görev yapan Diyetisyen Dilan Tarhan, kahve tüketiminin yarar ve zararlarına ilişkin İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. Kahvenin, insan vücuduna olumlu ve olumsuz birçok etki mekanizmasının bulunduğuna dikkat çeken Tarhan, “Kahve beyin üzerinde olumlu etki oluşturur. Özellikle de ‘dikkat’ üzerinde çok yoğun etkisi vardır. Sabah uyandıktan sonra, özellikle de 09.00 ile 12.00 saatleri arasında tüketilen bir fincan kahve biraz daha dikkat yoğunluğu oluşturabilir” dedi.



“Önce ve sonra su içmeliyiz”


Bir fincan kahvenin vücutta iki bardak su kaybına neden olduğuna işaret eden Tarhan, “Bu nedenle hem kahveden önce hem de sonra su tüketimi çok önemli. Kahve içerken su olmazsa olmaz. Kahveyi günde 2 ya da 3 fincandan fazla içmemiz de gerekiyor. Fazla içilmesi durumunda çarpıntı yapabilir. Bunun yanı sıra tansiyon hastası olmayanlarda bile taşikardiye (kalbin hızlı atması) neden olabilir. Aşırı kafein tüketimi belli bir kas yoğunluğu oluşturduğu için depresif ve vücudu stres altında hissetme durumu oluşturabilir” diye konuştu.



“Sigara içenler verim alamaz”


Sigara kullananların kahve tüketimine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Tarhan, “Sigara ile birlikte kahve tüketiminde vücut strese girer. Gün içerisinde verim alamaz. Sigara tüketimi varsa kafein biraz daha sınırlandırılmalı. Vücutta çok fazla yorgunluk oluşturmasın, yararından çok zararını görmeyelim. Bu yüzden sigara tüketimi varsa maksimum 2 fincanla sınırlandırabiliriz. Beraberinde su tüketimini kesinlikle unutmamak gerekir” ifadelerinde bulundu.



“Hamileler haftada 1-2 fincan kahve tüketebilir”


Anne adaylarına da kahve tüketimi konusunda önemli uyarılarda bulunan Tarhan, şunları kaydetti:


“Gebe kadınlarda aşırı olmasa bile günlük bir ya da iki fincan kahve tüketimi vücuttaki kalsiyumu veya demir emilimini azaltabilir. Bu da hem çocuğun gelişimini etkiler hem de annenin kemik yapısını etkileyeceği gibi, ciltte ve tırnakta lekelenme ya da diş çürükleri dışında kemik erimesi gibi durumlar oluşturabilir. Gebelerin en fazla haftada bir ya da iki fincan tüketimi olmalıdır. Aynı zamanda emziren anneler vücutta kalsiyum ve demir döngüsünü sağlayabilmek adına çok fazla kahve tüketmemelidir.”



“Kahve içmeyi birden bırakmayın”


Kahve tüketimi olan bireylerin bunu birden kesmemesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Tarhan, “Kahve içmeyi birden bırakırsak vücutta belli bir stres evresi oluşturacağı için migren ataklarını tetikleyebilir. Aşırı bir kahve tüketimi varsa gün gün azaltarak önce vücudu adapte edip, sonra bırakmalarını tavsiye ediyorum. Aksi taktirde migren atakları olabilir ya da şiddetli baş ağrıları da çekebiliriz” dedi.



“Spor öncesi kahve tüketimi faydalı”


Spordan önce kahve tüketiminin faydalı olduğuna da dikkat çeken Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Düzenli bir spor hayatımız varsa spordan 45 dakika önce kahveyi tüketmek metabolizma üzerinde belli bir olumlu etkiye neden olur. Hem performans artar hem de metabolizma hızımızı tetikleyebilir. Spor öncesi şekersiz 1 fincan kahveyi öneriyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Hava sıcaklığı artarken çıkan haşerelere karşı uzmanı uyardı Havaların ısınması ile birlikte kış uykusundan uyanacak canlılar ve haşereler konusunda bilgiler veren Veteriner Hekim Serkan Eroğlu, “Sıcak havalarda müstakil bağ evlerine göçecek vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Isınan havalarda evlerin etrafındaki su birikintileri ve otların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Havaların ısınması ile birlikte kış uykusuna yatan yılan, akrep, sarıkız, kene ve sivrisinek gibi canlılar uyanmaya başladılar. Bununla birlikte insan sağlığı için de tehlikeli durumlar oluşmaya başladı. Özellikle keneler ve sivrisinekler olsun. Bundan sonraki dönemde tabi ki havaların ısınması ile birlikte insanlarımız yağışların da gelmesiyle birlikte bağlara doğru göçecek. Artık evlerimizden, müstakil bağ evlerimize doğru göçeceğiz. Tabi ki kış dönemi boyunca oradaki karların altında kalmış olan ağaçların yapraklarının dökülmesi ile o yaprakların altında kış uykusuna yatan akrep olabilir, çıyan olabilir veya sarıkız dediğimiz canlılar aktif hale geliyorlar. Şimdi bağlarına göçecek olan vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bu bodrumda olsun veya bahçeli yerlerdeki bu birikintileri ya da atık otları düzenli bir şekilde temizleyecekler hatta bir takım ilaçlamalarla da evlerinin etrafını ilaçlayacaklar. Çünkü bu canlıların ısırmaları veya sokmalarına maruz kalmamak için dikkatli olmaları gerekiyor. Mesire alanında bir yeşillikte veya bir su kenarında piknik yapacak vatandaşlarımız ise çizme gibi şeyler giymeliler. Özellikle buralarda dolaşırken, çünkü otların arasındaki yılan olsun veya başka canlıları tam olarak göremedikleri için bu şekilde önlem alabilirler. Sonuç olarak bu bölgeler o canlıların yaşam alanı ve biz onların yaşam alanlarına girmiş oluyoruz” dedi. Özellikle mesire alanlarında keneye karşı vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Serkan Eroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi havaların ısınmış olması ile birlikte keneler birçok hastalığı nakleden canlılardır. En başta kırım kongo kanamalı ateşi hastalığını. Vatandaşlarımızın özellikle mesire alanlarına gittiklerinde, bu hayvanların mera dediğimiz yayılım alanlarından uzak yerlerde piknik yapmaları vatandaşlarımız için daha sağlıklı olur. Bu keneleri uzaklaştırıcı veya kovucu spreyler ya da onun dışında ilaçlarda kullanabilirler. Piknik yapacaklar ise çimenlerin yanına oturmadan ziyade ayaklarına kalın bir çizme ve ya poşet gibi koruyucu galoşlardan giyebilirler. Açık renkli kıyafetler giymeleri daha uygun olur. Çünkü siyah renkli, yassı bir yapıda oldukları için açık renkli kıyafetlerde bu hayvanları görmemiz daha rahat olur. Eğer ki vatandaşlarımız kene ısırmasına maruz kalmışlar ise öncelikle en yakın bir sağlık ocağına gitmeleri, kendilerinin çıkarmamaları gerekiyor. Doktor kontrolünde kenelerin çıkarılması gerekiyor. Piknik alanlarını gayet iyi seçmeliler. Havaların ısınması ile birlikte keneler artık aktif duruma geçecek kan emmek için canlılar arayacaklardır. Buna istinaden de aktif olan keneler insanların üzerine ya da koyun, keçi veya büyükbaş gibi hayvanlara, sokak hayvanlarına, evcil hayvanlarımızın üzerine de yapışabilirler. Bu durumda da dikkatli olmamız gerekiyor. Mera alanlarından veya piknik alanlarından döndükten sonra sürekli kontrollerimizi yapmamız gerekiyor.”