KÜLTÜR SANAT - 16 Nisan 2018 Pazartesi 17:22

Gercüş’te tarihi manastır 100 yıl sonra ibadete açıldı

A
A
A
Gercüş’te tarihi manastır 100 yıl sonra ibadete açıldı

Batman’ın Gercüş ilçesinde bulunan ve restorasyon çalışmaları tamamlanan tarihi Mor Aho Manastırı 100 yıl sonra ibadete açıldı.

Batman’ın Gercüş ilçesinde bulunan ve restorasyon çalışmaları tamamlanan tarihi Mor Aho Manastırı 100 yıl sonra ibadete açıldı.


Gercüş’te restorasyon çalışmaları tamamlanan 1500 yıllık tarihi Mor Aho Manastırı’nın açılışı yapıldı. Arıca köyünde bulunan manastırın açılışına Vali Ahmet Deniz, AK Parti Batman Milletvekili Ataullah Hamidi, İlçe Kaymakamı Ünal Koç, AK Parti İlçe Başkanı Şefik Öner, Mor Gabriel Manastırı Metropoliti Samuel Aktaş, Rahip Daniey Savcı ve vatandaşlar katıldı.


Açılışta konuşan Vali Deniz, Batman, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş’ın, Mevlana’nın sevgi, hoşgörü tohumlarının attığı bir coğrafya olduğunu belirterek, “Bizler farklıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz. Çünkü bir cihan imparatorluğu üzerinde yaşıyoruz. Elbette farklıklarımız olacak. Türkiye Cumhuriyeti olarak tüm vatandaşlarımızın ibadet etme özgürlüğüne sahip çıkıyoruz. Dünyanın da buna ihtiyacı var. İşte Arıca köyümüzde manastır açıyoruz. Birçok Anadolu şehrinde kilise, cami, sinagog yan yanadır” dedi.


Midyat Mor Gabriel Manastırı Metropoliti Samual Aktaş ise, manastırın 6’ncı asırdan kaldığını belirterek, “Batman Valisi Ahmet Deniz ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e çok teşekkür ederim. Köy halkının da yardımıyla manastırımız açıldı” diye konuştu.


Konuşmaların ardından manastırın açılışı yapıldı. Süryaniler, 100 yıl sonra manastırda mum yaktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu
İstanbul TAV’ın beş havalimanına Frankfurt’da ödül TAV Havalimanları tarafından işletilen Almatı, Batum, Medine, Milas-Bodrum ve Tiflis havalimanları Skytrax tarafından düzenlenen ve yolcu oylarıyla belirlenen Dünya Havalimanı Ödülleri 2024’te en iyiler arasında yer aldı. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları’nın işlettiği beş havalimanı Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri’nde en iyiler arasında gösterildi. Ödüller Frankfurt’da düzenlenen ve 120’den fazla ülkeden iki binden fazla sektör temsilcisini buluşturan Passenger Terminal Expo’da (PTE) açıklandı. Medine Havalimanı, geçen seneki konumunu iki sıra yükselterek dünyanın en iyi 50 havalimanı içerisinde yer aldı. Orta Doğu’nun en iyi bölgesel havalimanı da seçilen Medine, aynı zamanda 5-10 milyon yolcuya hizmet veren havalimanları, Orta Doğu’da en iyi havalimanı personeli ve Orta Doğu’da en iyi havalimanları kategorilerinde ilk 10’a girdi. Almatı, Orta Asya’nın en iyi ikinci bölgesel havalimanı olarak gösterilirken Orta Asya’da en iyi havalimanları ve Orta Asya’da en iyi havalimanı personeli kategorilerinde ilk beşte yer aldı. Tiflis ve Batum havalimanları ise Doğu Avrupa bölgesinde en iyi ilk 10 içinde yer buldu.Tiflis Havalimanı ayrıca yolcu sayısına göre kendi kategorisinde en iyiler arasında sıralandı. Milas-Bodrum Havalimanı ise “En Çok Gelişim Gösteren” ilk 10 havalimanından biri oldu. Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri, dünya genelinde gerçekleştirilen havalimanı müşteri memnuniyeti anketiyle belirleniyor. 570’den fazla havalimanındaki müşteri hizmetleri ve tesislerini değerlendiren ödüller, dünya çapındaki havalimanları için mükemmellik standardı olarak kabul ediliyor.
İzmir İzmir Sığacık’ta yat limanı protestosu İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık’ta, Teos Marina’nın kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar vatandaşlar tarafından protesto edildi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Bugün burası genişleyince ne olacak? Denizin kalitesi düşecek. Balık artık eski balık olmayacak. Yerel hiç bir şeyimiz kalmayacak. Sığacık Körfezi; halkındır, balıklarındır, balıkçılarındır” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 40 milyon TL’lik yatırımla Sığacık Körfezi’nde bulunan Teos Marina’nın kapasitesini artırmaya yönelik proje hazırlamıştı. Bu gelişmelerin ardından, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’in çağrısıyla marina önünde protesto düzenlendi. Seferihisar Belediyesi meclis üyelerinin yanı sıra eyleme; Seferihisar Kent Konseyi, Emekli SEN 2017, Çağdaş Seferihisar Derneği, Akarcalılar Derneği, Demokrasi Platformu, TEMAD, Türkiye Astsubaylılar Derneği, Seferihisar Halk Evleri Şubesi, Alevi Kültür Derneği, Seferihisar Çağdaş Kadın Platformu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de destek verdi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, marina yapımının başında verilen vaatlerin yerine getirilmediğini iddia etti. Yetişkin, “Marina yapılırken verilen sözler arasında; ‘Seferihisar halkına, Sığacık halkına katkılar sağlayacağı, otellerin devamlı çalışacağı’ vardı. Gördük ki burası sadece zengin kişilerin gelip yatlarını bağladıkları otopark gibi kullandıkları bir alan haline geldi” dedi. “Gerekirse bu işin başında yatıp nöbet tutmaya hazırım” diyerek kapasite artırımına karşı kararlılığını dile getiren Yetişkin, şunları söyledi: “2022 senesinde engel olduğumuz marinanın kapasite genişletilmesini, şimdi yine ÇED raporunda yaptıkları kurnazlıklarla önümüze getirdiler. Ulaştırma Bakanlığı, deniz ve kara toplam 67 dönüm alanda, 40 milyon liralık yatırım ile marinayı genişletmek istiyor. Sonra kalanların sayısı yine artacak. Gelecekler yine ’genişlememiz lazım ihtiyaç var’ diyecekler. Bu ihtiyacın sonu yok; ama doğanın sonu var.” Başkan Yetişkin, şöyle devam etti: “ÇED raporunda kendileri söylemişler. Projenin ekonomik ömrü 25 yıl. 25 yıl için bu denizi, doğayı, denizde yaşayan canlıları yok etmeye değer mi? Buradan başta Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıklara sesleniyorum; derdiniz ihtiyaç ise bizde ihtiyaç çok. Buyurun gelin önce onları çözelim. Doğada bir yeri bozdun mu, doğa senden intikamını yüz misli alır. Bugün burası genişleyince ne olacak? Denizin kalitesi düşecek. Balık artık eski balık olmayacak. Yerel hiç bir şeyimiz kalmayacak.”