GENEL - 24 Temmuz 2018 Salı 16:18

Aydıntepe Yaylası’nda şölen coşkusu..

A
A
A
Aydıntepe Yaylası’nda şölen coşkusu..

24.

24. Uluslararası Bayburt Dede Korkut Kültür ve Sanat Şöleni kapsamında 2 bin 400 rakımlı Aydıntepe Yaylası’nda yayla şenliği düzenlendi.


Şölenlerinin son gününde Aydıntepe Yaylası’nda organize edilen etkinlikte Bayburtlular bir araya geldi. Gümüşhane, Bayburt ve Azerbaycan Halk Oyunları gösterilerinin yapıldığı, Bayburtlu sanatçılar Muhsin Bayburtlu, Tuğçenur, Sehlan Burak, Bünyamin Oraç ve İbrahim Kurt’un sahne aldığı Aydıntepe Yaylası’nda serin hava ve büyük bir coşku hâkimdi.


Dede Korkut En Önemli Değerimizdir


Programın açılış konuşmasını yapan Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Dede Korkut’un Türk Dünyası’nı birleştirici en önemli unsuru olduğunu ve bunun Bayburtlular için büyük bir fırsat olduğunu dile getirerek, “Dağılmış durumda olan Türk dünyasının yeniden bir araya gelerek, birleşerek büyük Türk Milleti’nin yeniden ihyası anlamında yeniden büyük Türkiye’nin oluşturulması bakımından Dede Korkut en önemli değerimizdir” dedi.


Dede Korkut’u Okuduğumuzda Bizi Tanıyacağız


Dede Korkut’un çok iyi tanınması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğine vurgu yapan Belediye Başkanı Memiş, “İnanıyorum ki, Dede Korkut’u tanımaya kalktığımızda, Dede Korkut Hikâyelerini okuduğumuzda Azerbaycan’ı tanıyacağız, Doğu Anadolu’yu, Orta Anadolu’yu, Büyük Türkiye’yi tanıyacağız. Doğu Türkistan’ı tanıyacağız, Musul’u, Kerkük’ü tanıyacağız. Yani bizi tanıyacağız. Orada sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, göçebe bir topluluktan devlet oluşumuzu göreceğiz. Orada isim almak için yıllarca bekleyen, Boğaçhan’ın kahramanlıklarını göreceğiz. Orada Dirse Han’ı, Kazan Han’ı tanıyacağız. Han ile Beyoğlu arasında aracılık eden Oğuz analarını tanıyacaksınız. Bu anlamda Dede Korkut’u büyük bir değer olarak görüyoruz” diye konuştu.


Niye Dede Korkut ve Bayburt?


Türk Dünyası’nın birçok bölgesinde Dede Korkut’un olduğunu, sahiplendiğini ama Dede Korkut Hikâyeleri’nde yurt ismi olarak sadece Bayburt geçtiğini dile getiren Belediye Başkanı Mete Memiş, “Niye Dede Korkut ve Bayburt? Bu soru sıkça sorulur. Dede Korkut Bayburt’tadır buradadır. Aslında bu değerler dünyanın her yerindedir. Bayburt’ta da vardır. Dede Korkut Hikaleyeleri’ni okuduğumuzda Anadolu’da yurt ismi olarak Bayburt geçmektedir. Dede Korkut’umuz Bayburt’ta kalmıştır ve kabri Bayburt’tadır” şeklinde konuştu.


Temmuzların Bizim Hayatımızda Önemi Vardır


Konuşmasının devamında Temmuz aylarında gerçekleşen Kıbrıs Barı Harekâtı ve 15 Temmuz hain darbe girişimine ve Bayburtluların bu harekâtlardaki milli duruşuna değinen Belediye Başkanı Memiş, şunları söyledi:


“Temmuzların bizim hayatımızda önemi vardır. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı. Bayburt için önemli bir tarafı kahraman ordumuza nişan yüzüklerinin en çok hediye edildiği yer Bayburt’tur. O gün Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Kıbrıs ile bizi koparmaya çalışan emperyal güçlere karşı dururken şaha kalmış vatan olan Mehmet’in torunları 15 Temmuzda dedelerinin yolunda olduklarını, onların geleneklerini, kültürlerini, kahramanlıklarını ve mücahitliklerini taşıdıklarını âleme bir kez daha ispat etmişlerdir.”


Asımın Nesli Olduğunuzu Bir Daha Gördük


“Bu milletin en değerli varlığı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne utanmadan, sıkılmadan, hayâ etmeden bomba atanlara, bu milletin birliğini, beraberliğini bozmak için saldıranlara dedelerinin torunları olduğunu gösterircesine topların, tankların karşısında imanlı göğüsleriyle durarak Bayburt’tan ve büyük Anadolu’dan bu cihana bir daha ilan ettiler. Sevgili gençler biz sizin Akif’in ifadesiyle Asımın nesli olduğunuzu bir daha gördük, buna şahit olduk. Siz Akif’in ifadeleri ile namusunuzu çiğnetmediniz, çiğnetmeyeceksiniz. Ve yine siz Üstad Necip Fazıl’ın ifadeleri ile dediniz ki Biz can taşıma liyakatini, canların canı uğruna cana minnet sayacak kadar gözümüz kara, bu vatan için ölmeye hazırız. Sizi kutluyorum, size teşekkür ediyorum, size saygı duyuyorum.”


Yeniden Büyük Türkiye’nin İnşası Yakın


“İnşallah bugün bütün Türk Dünyası’nın umudu olan, bütün ezilen milletlerin ve ümmetin umudu olan, yeniden büyük Türkiye’nin inşası için Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yardımlarıyla Cumhur İttifakı yeniden büyük Türkiye’yi oluşturacak adımları atmaya başlamıştır. Buradan, şirin Bayburt’umuzun güzel yaylası Aydıntepe Yaylası’ndan bir, beraber ve hep birlikte dünyaya ilan ediyoruz ki, yeniden büyük Türkiye’nin inşası yakın. Ve siz bu ülkeyi bölmeye çalışanlar Çanakkale’de bölemediniz, Milli Kurtuluş Savaşı’nda bölemediniz, 17-25 Aralık’ta bölemediniz 15 Temmuz’da bölemediniz. Bilin ki, biz küllerimizden doğarak, yeniden, hep birlikte, bir bütün olarak, büyük Türkiye olarak karşınıza çıkacağız. Sizin zulümlerinize son verip zalimliğinizi bitireceğiz.”


Vali Pehlivan’dan Emeği Geçenlere Teşekkür


Daha sonra selamlama konuşması yapmak üzere sahneye çıkan Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan ise, 24. Uluslararası Bayburt Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenleri’ne gösterdikleri yoğun ilgiden dolayı vatandaşlara, etkinliklerin organizasyonunu sağlayan Bayburt Belediyesi’ne ve emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür etti.


Dede Korkut Hikâyeleri’ne Baktığımızda Kendimizi Görürüz


Şenliklere isminin verildiği Dede Korkut’un Türk Dünyası’nda önemli yeri olduğunu belirten Vali Pehlivan, “Bu etkinlikler Türk Dünyası’nın bilge atası Dede Korkut’u ve O’nun ortaya koyduğu hikâyeleri tekrar hatırlamamızı sağlıyor. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz bu etkinlikler sayesinde Dede Korkut’tan haberdar oluyorlar. Haberdar olanlar da Dede Korkut hakkında bilgilerini güncelleme fırsatı buluyor. Dede Korkut Hikâyeleri’ne baktığımızda, kendimizi, milletimizi, inançlarımızı, evrensel değerleri görüyoruz. Dede Korkut hikayeleri sadece bizlerin değil bütün insanlığın üzerinde düşünmesi gereken mesajlar içeriyor. Birlik ve beraberlik içerisinde olmaya, paylaşmaya, zorluklarla mücadele etmeye, değerler için fedakarlık yapmaya, yardımlaşmaya, çalışmaya, üretmeye yönelik mesajlar içeriyor. Dede Korkut’un bütün dualarında, bütün hikayelerinde bunları görürüz. İşte bu yıl 24.sü yapılan kültür sanat etkinlikleri, Bayburt’ta müteveffa olan, Türk Dünyası’nın bir çok ülkesinde de sahip çıkılmakla birlikte hikayelerinde de yer verdiği gerçeğinden hareketle öncelikle Bayburt’ta sahiplenilmesi gereken Dede Korkut’un anılması ve gelecek nesillere aktarılması bağlamında büyük önem arz ediyor. İnşallah bundan sonraki süreçlerde de bu ve benzeri etkinlikler sayesinde hem ülke sathında hem de dünya çapında Dede Korkut’un bilinirliği daha da artacaktır.” dedi.


Dede Korkut Hikayeleri, UNESCO’ya Teklif Edildi


Vali Pehlivan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Dede Korkut Hikayeleri’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne teklif edildiğini bu girişimin Dede Korkut’a ülke çapında sahip çıkıldığının göstergesi olduğunu bildirdi.


Milletimiz Tarihin Her Döneminde Gittiği Topraklara Huzuru ve Barışı Götürmüştür


Türk Milleti’nin tarihte önemli roller üstelendiğini kaydederek sözlerine devam eden Vali Pehlivan, “Milletimiz tarihin her döneminde gittiği topraklara huzuru ve barışı götürme gayreti içerisinde olmuştur. Dünya barışı açısından tarihin her aşamasında Türk Milleti’ne ihtiyaç duyulmuştur. Milletimizin duruşuna, çabasına ve gayretine bugün geçmiş dönemlerden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Milletimiz bu sağlam duruşunu kültür ve inancından aldığı güçle sergiliyor. Dede Korkut, bu derin kültür ve inanç yapısının saygıdeğer şahsiyetlerinden biridir.” diye konuştu.


Konuşmaların ardından Bayram Aygün’ün sunuculuğunu üstlendiği etkinlikte Bayburtlu sanatçılar Muhsin Bayburtlu, Tuğçenur, Sehlan Burak, Bünyamin Oraç ve İbrahim Kurt sahne alarak söyledikleri birbirinden güzel türkülerle vatandaşlara unutulmaz bir gün yaşattılar. Vatandaşlar ise hareketli parçalara halaylarla eşlik ederek eğlenceye doydular.


Serin bir hava ve büyük bir coşkunun hâkim olduğu Aydıntepe Yayla Şenlikleri’ne Vali Ali Hamza Pehlivan, Belediye Başkanı Mete Memiş ve eşi Zeynep Memiş, Garnizon Komutanı Tank Albay Davut Balibaşa, Demirözü Kaymakamı Ali Erdoğan, Aydıntepe Belediye Başkanı Haşim Şentürk, İzmir Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ve Belediye Meclis Üyeleri, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, İl Jandarma Komutan Vekili Jandarma Albay İbrahim Akgün ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Aydıntepe Yaylası’nda gerçekleşen etkinliğin yanı sıra katılımcılar tarafından Aydıntepe Yayla Camisi’nin açılışı da gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin 8. "İyilik Gemisi" Gazze’ye uğurlandı Yaklaşık 3 bin ton gıda malzemesi taşıyan "İyilik Gemisi", Mersin Limanı’ndan Gazze’ye uğurlandı. Türkiye, İsrail saldırılarının hedefi olan Gazze’deki sivillere insani yardım ulaştırmaya devam ediyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2 bin 960 tonluk 125 bin koli gıda desteğini Gazze’ye ulaştıracak 8’inci "İyilik Gemisi" Mersin Limanı’ndan uğurlandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda gerçekleştirilen yardımların önce Mısır’ın El-Ariş Limanı’na, ardından da tırlarla Refah Sınır Kapısı’ndan barınma, gıda, yakıt ve tıbbi malzemeler başta olmak üzere pek çok insani yardım malzemesine ihtiyaç duyan Gazzelilere ulaştırılacağı bildirildi. "Milletimiz karınca kararınca her türlü imkanını seferber etti" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Mersin Limanı’nda düzenlenen törende devlet olarak, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yıllardır Gazze meselesine ve Filistin davasına büyük katkılar vermeye çaba gösterildiğini söyledi. Bugün de aynı şekilde bu çalışmaların artırılarak devam ettiğine işaret eden Çam, şöyle konuştu: "Milletimiz karınca kararınca her türlü imkanını seferber etti. Bundan sonra da edecek. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinden gelen birikimiyle mazlumların ve mağdurların her zaman sığınağı olmuştur, kapısı olmuştur. Bugün için bir ateşkes gerçekleşmiş gözüküyor. Ancak yeryüzündeki bu dram çok büyük bir dram. 2,2 milyon insanın en az yarısından fazlası sokaklarda, plajlarda eğitim altyapısı, temizlik, hijyen, temiz suya ulaşım ve her türlü imkanın bittiği, açlığın başladığı bir ortamda Türkiye Cumhuriyeti olarak biz bu imkanları seferber etmiş durumdayız. Öncelikli olarak ateşin durması gerekiyordu. Mübarek Ramazan ayında gecikmeli de olsa bu süreç başlamış oldu. Ama bundan sonraki süreçte esas sıkıntıların giderilmesinde büyük çabalar sarf edilmesi lazım. Bunu sadece Türkiye’nin yapması mümkün değil, yeterli değil. Bütün dünyanın seferber olması lazım." Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığının çeşitli çalışmaları yerinden teminle yapmaya devam ettiğine dikkati çeken Çam, "Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız da oradan gelecek talepler çerçevesinde burs imkanlarını arttırıp oradaki sıkışmış, eğitim imkanlarına ulaşamayan gençlerimizin eğitim alması noktasında katkılar vermeye devam edecek. Ve inşallah AFAD’ın organizasyonuyla yapacağı çalışmalarla devletimiz çok daha büyük katkılar vermeye devam edecek" dedi. "İnsani yardımın çok daha fazla olması için büyük çaba sarf ediyoruz" AFAD Başkanı Okay Memiş ise, 8’incisi gönderilen yardım gemisinin organizasyonunu Vakıflar Genel Müdürlüğünün yaptığını söyledi. Gazze’ye bugüne kadar yapılan yardımlardan bahseden Memiş, "Bu zamana kadar toplam 39 bin 607 ton insani yardım malzemesi, bin 151 jeneratör, 214 ton hijyen malzemesi, 8 sahra hastanesi, 53 ambulans, 242 ton tıbbi malzeme, 2 UMKE aracı, giyecek, barınma malzemeleri ve özellikle içme suyu gönderdik. İçme suyunu hem Türkiye’den gönderiyoruz hem de Mısır Kızılayı ile yaptığımız anlaşmayla her hafta en az 5 ila 10 tırlık su anlaşması yaptık ve sürekli olarak El-Ariş’ten ve Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye suyla birlikte diğer insani yardımları ve gıdaları ulaştırmaya gayret ediyoruz" diye konuştu. Son aylara kadar Refah Sınır Kapısı’ndan sadece Türkiye’nin gönderdiği yardımlardan en az 10 ila 20 tır insani yardım malzemesinin Gazze’ye ulaştığını ancak sınır kapısında yapılan müdahaleden sonra bu rakamın biraz azaldığını vurgulayan Memiş, "Fakat bizim bütün diplomatik mücadelemiz bu konuda devam ediyor. Bu insani yardımın çok daha fazla olması için büyük çaba sarf ediyoruz" ifadelerini kullandı. Bundan bir iki ay önce insani yardımların Gazze’ye ulaşması için Mısır hükümetiyle görüşmeler yaptıklarını dile getiren Memiş, "Mısır Kızılayı, Türk Kızılay ve AFAD olarak Refah Sınır Kapısı’ndan 40 kilometre mesafedeki Mısır’ın El-Ariş liman kentinde bir lojistik depo oluşturduk. Bu giden insani yardımların tamamı o limanda toplanıyor ve lojistik depolarımızdan sonra Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye ulaştırıyoruz. Bu konuda tabii ki Mısır devletinin de iş birliği çok önemli. Onlara da ayrıca teşekkür ediyoruz" dedi. "Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz" Gazze’ye yardım malzemelerini ulaştırabilmek için sürekli bir çaba halinde olduklarını aktaran Memiş, bu kapsamda Ramallah’a ve Ürdün’e gittiklerini ifade etti. Memiş, "Ramazan ayında AFAD olarak 6 Şubat’ta meydana gelen depremden sonra bütün vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını, afetzedelerimizin ihtiyaçlarını nasıl gideriyorsak, gönül coğrafyamızdaki zor durumda olan, özellikle insanlık dışı maalesef katliama maruz kalan Filistinli kardeşlerimizin de yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz" diye konuştu. Gazze’den yaklaşık bin 500 Filistinlinin Türkiye’ye getirildiğini dile getiren Memiş, şöyle devam etti: "Onların tedavilerinin karşılanması maksadıyla tabii ki sağlıkla ilgili ihtiyaçları vardı. Sağlık Bakanlığımızla AFAD’ımız koordinasyonunda bütün ihtiyaçlarını gidermeye gayret ediyoruz. Bu organizasyonların yapılarak, Gazze’deki insani yardımların tam manasına ulaşması için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu operasyonları yürütüyoruz." "Bu gemiyi gönül coğrafyamıza gönderiyoruz" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da, Ramazan ayı içinde anlamlı bir faaliyeti gerçekleştirmek üzere bir araya geldiklerini söyledi. Mersin Limanı’nın yıl boyunca ticari faaliyetlere konu olan binlerce gemiyi karşılayıp uğurladığını ifade eden Pehlivan, "Bunların içerisinde bugün olduğu gibi yardım gemilerinin gidişi ayrı bir önem ve değer taşıyor. Çünkü bu 8. İyilik Gemisi’nin içerisinde insanımızın, vatandaşlarımızın, hayırseverlerimizin yardımları ve bunun yanında da duaları, iyi dilekleri var. Bu gemiyi gönül coğrafyamıza gönderiyoruz. Bu gemiyi Gazze’ye gönderiyoruz. Böyle anlamlı bir etkinliğe Mersin olarak da limanımız vasıtasıyla ev sahipliği yapmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz" dedi. İsrail saldırılarının hedefinde olan Gazze Şeridi’ndeki siviller için hazırlanan 125 bin gıda kolisi yüklü "Sardes" adlı gemi, duaların ardından yola çıktı. "Bölgeye insani yardim taşıyan 13 uçak ve 7 gemi gönderildi" AFAD’tan yapılan açıklamaya göre, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bölgeye bugüne kadar insani yardim taşıyan 13 uçak ve 7 gemi gönderildi. Gemi seferleri, hava köprüsü, yerelden temin ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) işbirliğiyle gönderilen insani yardım malzemelerinin toplamı 39 bin 607 tona ulaştı. Ayrıca Gazze’deki sivillerin su ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar kapsamında Mısır Kızılayı işbirliğiyle Mısır’dan şişelenmiş su tedarik edilmesi projesi hayata geçirildi. Böylece her hafta 5 tırdan oluşan sevkiyatla toplam bin 126 ton su Gazzelilere ulaştırıldı.
Niğde Niğde Belediyespor yönetimi, TFF kararlarını eleştirdi Bölgesel Amatör Lig (BAL) 7. Grup’ta mücadele eden Niğde Belediyespor yönetimi, verilen seyircisiz maç cezasının haksız olduğunu söyledi. Niğde Belediyespor Kulüp Başkanı Atilla Tasalı, Başkan Yardımcısı Yahya Dökmetaş ve Futbol Şube Direktörü İdris Gündoğan basın açıklaması yaptı. Niğde Belediyespor’a emsalsiz bir ceza verildiğini söyleyen Başkan Atilla Tasalı, rakipleri Akşehirspor’a ise kaybettiği maçın 3 puanının masa başında verildiğini belirtti. Tasalı, "Niğde Belediyespor olarak ligin başından bu yana, tüm camiamızla birlikte adil bir yarış içerisinde bulunarak, hak edenin şampiyon olacağı bir lig olsun anlayışıyla hareket ettik. Fakat son haftalarda takımımıza futbol sahalarında emsali görülmemiş şekilde seyircisiz oynama cezası verilirken, rakibimiz Akşehirspor’a kaybettiği maçın 3 puanı masa başında veriliyor, yetmiyor hakemler tarafından 3 puanlar hediye ediliyor. Birinci tezgah İmamoğlu maçı öncesinde kuruluyor. İmamoğlu Belediyespor müsabakasında tayin edilen hakemin yanlış davranışları, futbol oynamaya izin vermemesi sonucu mağlup oluyoruz. Mağlup olmamız yeterli gelmiyor, çünkü bizi geçebilmeleri için daha fazla şeye ihtiyaçları olduklarını biliyorlar. Her sahada olan basit münferit bir, iki hadiseyi bahane ederek, iki maç sahamızda seyircisiz oynama cezası veriliyor. TFF’nin aldığı emsal bir karar yok mu? Örneğin, Bingölspor - Hacılar Erciyes maçındaki çıkan hadiselere bakın. Bizim maçın fazlası var. Sadece bir maç seyircisiz oynama cezası verildi. Bu ceza kasten takımımıza şampiyonluk yarışında zarar vermek adına alınmış veya aldırılmış bir karardır. İkinci olarak, Adana 5 Ocak FK’ya 3-1 mağlup olan Akşehirspor statü uygulamasıyla ilgili itirazını ve dekontunu statü süresi içerisinde yapmış mıdır? Yoksa imtiyazlı şekilde kabul edilerek, 3 puan hediye mi edilmiştir?" dedi. "Bir lobi Niğde Belediyespor’un haklarını yemek için çalışıyor" diyen Futbol Şube Direktörü İdris Gündoğan ise bir şehri temsil ettiklerini belirterek yetkilileri göreve davet etti. Hakemlerin dikkat edilerek atanmasını isteyen Gündoğan, "Hakemi gördünüz, hakem seyirciyi, oyuncuyu provoke etmeye gelmiş. Oyuncularımız kırmızı kart cezası almasın diye dua ediyoruz ancak seyircimizin yapmış olduğu bir, iki münferit olay var. 12 Bingölspor - Hacılar Erciyes maçında sahaya giren var, karşı antrenöre saldıran taraftar var, kırmızı karttan sonra hakemi tartaklayan oyuncu var. Bu maçta sadece 12 Bingölspor’a bir maç seyircisiz oynama cezası verdiler. Allah’ınızı severseniz bizim maçımızda ne vardı iki maç ceza verecek? Bir lobi kurulmuş ve bu lobi Niğde Belediyespor’un haklarını yemek için çalışıyor. TFF’de Konya Akşehir adına kimlerin lobi yürüttüğü konusunda bize çeşitli duyumlar geliyor. Elimizde belge olmadığı için telaffuz ederek kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyoruz ama hakemlerin, gözlemcilerin dikkat edilerek atanması konusunda yetkilileri görece çağırıyoruz" şeklinde konuştu.
Samsun TSO ve Samsun Genç Girişimciler Kurulu tarafından “Girişimcilik Buluşmaları” Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) koordinatörlüğünde TOBB Samsun Genç Girişimciler Kurulu tarafından “Girişimcilik Buluşmaları” etkinliğinin ilki yapıldı. TSO koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Samsun Genç Girişimciler Kurulu organizasyonuyla Samsun TSO M. Rifat Hisarcıklıoğlu Salonu’nda Girişimcilik Buluşmaları etkinliği düzenlendi. Genç girişimciler ve girişimci adayları, katıldıkları buluşmada başarılı girişimcilerin hayat ve başarı öykülerini dinleyerek deneyimlerini öğrendiler. Tüfekçi: “Bizim için önemli olan girişimciliğin bu şehirde kök salmasını sağlamak” Samsun’da başarılı girişimcilerin sayısını arttırmaya yönelik hareketleri desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Tüfekçi, “Bugün geldiğimiz noktada girişimci olmayı belirleyen pek çok husus var. Bizden önceki nesiller girişimcilik, kurumsallaşma, markalaşma, yenilikçilik gibi kavramlarla henüz tanışmadan atadan gördükleriyle ve kendi ticari zekalarıyla girişimcilik ekosisteminde kendilerine yer bulmaya çalıştılar. Üstelik pazar da bugünkü gibi değil, sınırları çizilmiş dar bir alandı. Kimisi için mahalle, kimisi için şehirle sınırlıydı. Bugün ise girişimin ölçeği ne olursa olsun rekabet ortamının sınırları dünyaya erişti. Zaman değişti, koşullar da değişti. Girişimcilik tanımı da değişti. Biz konuşurken de değişiyor. Çağın gereklerine göre dönüşüyor. Dolayısıyla girişimcilik tıpkı bizler gibi çok genç bir kavram. Sizler de genç girişimciler olarak yenilikçi fikirlerinizi çok daha donanımlı bir şekilde bizden çok daha bir şekilde ulaşabileceğiniz imkanlarla güçlendirerek geleceğe taşıyacak ve yeni nesillere referans olacaksınız. Bizim için önemli olan girişimciliğin bu şehirde kök salmasını sağlamak. Özellikle de gençlerde ve kadınlarda etkili olmasını sağlamaktır. Bu amaçla kurulan 2 derneğimizin başkanını da bugün siz genç girişimcilerle buluşturduk. Girişimcilik önemli ve bunu destekliyoruz” dedi. Programda konuşan TOBB Samsun Genç Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Onur Öztekin ise “Ülkemizdeki genç girişimci potansiyelinin nicelik ve nitelik bakından daha da geliştirilmesi ve daha donanımlı hale getirilmesi amacıyla politika belirlemek, girişimcilik kültürünün gençler arasında yaygınlaşmasına öncülük etmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu minvalde ilkini gerçekleştirmiş olduğumuz Girişimcilik Buluşmaları Programımızı çok önemsiyoruz. Bugün bizlerle birlikte olan başarılı girişimcilerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Buluşma etkinliği açılış konuşmalarının ardından girişimci, ıslak mendilin mucidi eczacı Ataman Özbay ve eğitmen-danışman Gökhan Okçu’nun sunumları ile devam etti.
Samsun Kadın çiftçilere ’süt sağım makinesi’ desteği Samsun’un 17 ilçesinde 113 kadın çiftçiye Süt Sığırcılığı Eğitim Projesi ile yüzde 75 devlet destekli süt sağım makinesi verildi. Kent genelinde hayvancılık sektörünün mekanizasyonuna Samsun Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak büyük önem veriliyor. Bu amaçla Samsun’da kadın çiftçilere süt sığırcılığı eğitimi adı altında proje yapıldı. Bütçesi Tarım ve Orman Bakanlığı, Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından Samsun Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına aktarıldı. Toplam bütçesi 1 milyon 350 bin TL olan projede sağım makineleri bedelinin yüzde 25’lik kısmı üretici tarafından karşılandı. Yüzde 75’lik kısmı ise devlet katkısı olan projede beş baş sağmal süt ineği olan, Türkvet kayıtlarında büyükbaş işletme kaydı olan ve faal olarak hayvancılık yapan kadın çiftçilere "tekli süt sağım makinesi" dağıtıldı. Dağıtım töreninde konuşan Vali Yardımcısı Şevket Cinbir, “Kadınımız, bizim Anadolu topraklarında bereketi mutfaklarımıza ve sofralarımıza taşıyan değerlerimizdir. Dolayısıyla hayatın her aşamasında kadını görüyoruz. Kadınımızın olmadığı yer eksiktir. Olaylara kadın elinin dokunuşu eğer sağlayamazsak eksik kalırız. Hedeflerimiz var. Daha güçlü bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Bunu da kadınıyla erkeği ile hep beraber harekete geçirerek gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. Samsun’da 17 ilçemizde hayvancılıkla uğraşan kadınlarımız var. Bu kadınlarımız bugüne kadar belki kendi imkanlarıyla süt sığırlarına sağıyorlardı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün organize ettiği bir eğitimle kendilerine ’süt sağım makine nasıl kullanılır’ konusunda eğitim verildi. Eğitim sonunda sertifikaları kendilerine takdim edildi. Bunun dışında süt sağım makinesi de kadın çiftçilerimize verildi. Gerçekten kadınımızın el attığı her işete güzellik görüyoruz” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, "Buradaki amaç 113 tane kadının hijyenik şartlarda ve daha kısa zamanda, daha kolay, iş gücüne dayanmayan bir şekilde sağmasını sağlamaktır. Bu projenin 1 milyon 350 bin TL’lik bir bütçesi var. Bununla birlikte 113 tane kadın çiftçimize makinelerimizi verdik. Üreten kadınlarımızın yanında olduğumuzu göstermek, onların işini kolaylaştırmak ve kırsalda sosyal yaşamı daha kolay hale getirebilmek istedik" diye konuştu. Kadın çiftçilerde artık daha çok süt alabileceklerini ve işlerinin büyük oranda kolaylaşacağını ifade ettiler.
Aydın Didim’de uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklama Aydın’ın Didim ilçesinde polis ekipleri tarafından gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında uyuşturucu madde satışı yaptığı tespit edilen şüpheli kıskıvrak yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Didim Narkotik Büro Amirliği tarafından uyuşturucu madde kullanımı ve satışının önlenmesine yönelik çalışmalar aralıksız sürüyor. Zehir tacirlerine nefes aldırmayan narkotik ekipleri başarılı operasyonlarına bir yenisini daha ekledi. Edinilen bilgiye göre, bir süre takibe alınan Y.Y. isimli şüphelinin uyuşturucu madde satışı yaptığı tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan ekipler şüpheliyi kullandığı motosiklet ile yakaladı. Şüphelinin üzerinde, kullandığı motosiklette ve ikametinde yapılan aramalarında; 563,3 gram esrar, 0,66 gram kokain, 2 adet çalışır vaziyette hassas terazi, 3 adet rulo halinde alüminyum folyo, 1 adet esrar öğütme aparatı, 32 adet 7,65 tabanca fişeği, 1 adet komando tabir edilen bıçak ve suçtan elde edildiği değerlendirilen 16 bin 460 Türk lirası ele geçirildi. Öte yandan narkotik ekipleri tarafından gerçekleştirilen bir diğer çalışmada da 7,21 gram esrar elde geçirilirken şüpheliler uyuşturucu madde kullanmaktan işlem yapılarak serbest bırakıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Y.Y. ise çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.