- 03 Ekim 2018 Çarşamba 16:44

Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği başladı

A
A
A
Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği başladı

Baksı Müzesi 6.

Baksı Müzesi 6. Öğrenci Sanat Şenliği Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın katıldığı açılış töreni ile kapılarını açtı.


Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal programda yaptığı konuşmada 6. Öğrenci Sanat Şenliği dolayısıyla Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ile Baksı Kültür Sanat Vakfı’na teşekkür etti.


Baksı Müzesi’nin gerçekleştirdiği etkinliklerle müze olma vasfını fazlasıyla aştığını belirten Başkan Ağbal, “Baksı Müzesi artık bir yaşam merkezi, değerler merkezi, sanat ve kültür merkezi haline geldi. Yani her şey haline geldi. Dolayısıyla gerek Hüsamettin Hoca’mızın gerekse değerli eşlerinin adeta hayatlarını buraya vakfetmeleri ve bugün burada Baksı Köyü’nde bu kadar güzel bir topluluğu bir araya getirmeleri artık çok farklı bir noktaya ulaştı. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum” dedi.


Başkan Ağbal, Baksı Müzesi’nin büyük bir başarı hikâyesi olduğu değerlendirmesinde bulunarak, “Çıktığınız topraklara şehirde edindiğiniz bütün birikimleri alarak dönüyorsunuz, yaşadığınız topraklardan özümsediğiniz bütün kültürel değerleri zihin altında oluşan düşünce ve hayalleri bir şekilde burada ete kemiğe büründürüp böylesine bir müze inşa ediyorsunuz. Buraya gelirken de endüstriyel yaşam tarzından aldığınız değerler ile geleneksel değerleri harmanlamayı buranın temel prensibi yapıyorsunuz. Bugüne kadar ortaya konulan bütün çalışmalarda Hocamızın ısrarla geleneklerimize, köklerimize ve Anadolu’nun değerlerine vurgu yapması ve birçoğumuzun göremediği, bir köylümüzün el işinde, bir çiftçimizin tarım araçlarında fark edemediğimiz o zihin dünyasını açığa çıkarması bambaşka bir yetenek. Aslında içten bir gelen duygu. Kendisini gerçekten tebrik ediyorum. Bu büyük bir hikâye” diye konuştu.


Geleneksel değerleri muhafaza ederken evrensel değerlerden de uzaklaşılmaması gerektiğine dikkat çeken Başkan Ağbal şöyle konuştu:


“Evrensel Kültür kavramı aslında biraz bizim ürettiğimiz bir kavramdı. Toplama bir kavram. Evrensel olarak tarif ettiğimiz tek bir ortak kültür birikimi yok. Çok çeşitli kültürler, değer sistemleri, düşünce dünyaları var. Bunların ortak kümesini biz evrensel değerler olarak ifade ediyoruz. Bu evrensel değerler kümesinde bütün medeniyetlerin kesişen ortak değerleri var. Aslında bir birimizden ayırt edeceğimiz çok şey olmakla birlikte bütün kültür ve medeniyetler ortak bir paydaya kendi renklerini katmışlar. Bugün Baksı Müzesi aslında tam da bunu yapıyor. Hepimizin ortaklaştığı değerleri açığa vurmaya çalışıyor. Bu bir genç çocuğumuzun bir resminde de olabilir, bir objede de Netice itibariyle Baksı Müzesi bunu yapmaya çalışıyor. Baksı Müzesi Bayburt için bir iftihardır. Bayburt’un sınırlarını bırakın Türkiye’nin sınırlarını aştı. Global düzeyde bir marka haline geldi. Türkiye olarak iftihar ettiğimizi büyük bir sivil inisiyatiftir. Bu açıdan kendilerini tebrik ediyorum. Bizim görevimiz burada sizlerin oluşturduğu bu atmosferi desteklemek, gelişmesine katkı sunmak. Bu sayede Baksı Müzesi inşallah Türkiye’nin markası haline gelmiş olacak.”


6. Öğrenci Sanat Şenliği’nin çok anlamlı bir proje olduğunu ifade eden Başkan Ağbal, “Genel anlamda bakıldığında medeniyetlerin, kültürlerin, toplumların ve milletlerin gelişim aşamalarına bakılacak olursa insanın özgür düşüncesini, duygularını ifade etme imkânı arttığı sürece o ülkeler ve milletler gelişiyor. Hayallerimizi bir birimizle paylaşmayı öğrendikçe içimizde olanları özgürce ifade etmekte bir birimizle yarıştıkça aslında bir birimizin farklılıklarını ve bu farklılıklardan beslenmeyi toplumun temel sanat dinamiği olarak gördükçe Türkiye millet olarak çok daha ileri noktalara gelecektir. Bugün burada sunduğunuz fırsatla öğrencilerimizin hayal dünyalarını göreceğiz. Onlar ifade ettikçe; buradan bilim, sanat, kültür çıkacak. İlerleme buradan başlayacak “ dedi.


Vali Ali Hamza Pehlivan ise Baksı Müzesi’nin başta Bayburt olmak üzere Türkiye’ye değer katan bir marka haline geldiğini söyledi. Düzenlediği etkinlikler ve sanat faaliyetleriyle Baskı Müzesi’nin bu özelliğini her geçen gün pekiştirdiğini dile getiren Vali Pehlivan, “Bizler de Bayburt’ta görev yapan kamu görevlileri ve burada yaşayan insanlar olarak bu serüveni gurur ve mutlulukla takip ediyoruz. Baskı Müzesi’ni her ziyaretimizde bir öncekinden bir adım daha ilerde olduğunu, daha geniş kitleleri kucaklayan yeni bir etkinliğe ev sahipliği yaptığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. Meşakkatli bir süreç sonunda Baksı Müzesini kuran ve paydaşlarıyla birlikte bu günlere gelmesini sağlayan Hüsamettin Koçan bey ve değerli eşi Oya Koçan hanımefendiyi bir kere daha içtenlikle kutluyor teşekkür ediyorum” dedi.


Baksı Müzesi’nin kuruluş misyonunda geleneksel ile evrenseli bütünleştirme hedefinin olduğunu bildiren Vali Pehlivan, “Bunun yanında estetik ile vicdanı, güncel olanla vefayı da adeta harmanlamış. Bunu bugün düzenlenen Öğrenci Sanat Şenliği’nde çok yakında görüyoruz. Ülke olarak da dünya olarak da yetenekli insanlara ihtiyacımız var. Fakat yeteneğin tek başına var olması yeterli değil. O yeteneğin eğitilmesi, yönlendirilmesi, insanlığa ve topluma faydalı bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu tür adımlar en önemli kamu hizmet alanlarından biri olan Milli Eğitim alanında devlet olarak yapmak istediklerimize katkı sağlayacak, o çalışmaları pekiştirip değer katacak bir nitelik taşıyor. Her şeyden önce sivil bir inisiyatif olması da bu anlamda çok önemli. Kamu eliyle bir çok şeyi yapma gayreti içerisindeyiz ama sivil toplumun, imkanı olan kuruluşlarımızın bu ve benzeri faaliyetlere destek vermesi, kamu ile sivil toplum bütünlüğünün sağlanması adına başlı başına önem arz ediyor” diye konuştu.


Öğrenci Sanat Şenliği ile yetenekli çocukları tespit edip destekleyerek dünya sanatına katkıda bulunmalarını sağlamak istediklerini belirten Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan da bu doğrultuda şenliklerin altıncı yılına girdiklerini ve yüzden fazla öğrenciye burs verdiklerini bildirdi.


Koçan, “Biz büyük mücadeleler vererek bir şeyleri hak etmeye çalıştık. Orada çok da fireler verdik. Zorlamalarla karşı karşıya geldik. Baksı Müzesi aslında böyle destansı bir yürüyüşü yapan bir adamın ve onu takip eden oğlu, oğlunun eşi ve onları takip eden iyi niyetli insanların projesidir. Biz bulunduğumuz coğrafyayı çok önemsiyoruz. Bu coğrafyanın kültürel geleneklerine sahip çıkacağız. Yaptığımız yenilikleri mümkünse de bu gelenekle ilişkilendireceğiz. Böylece bizim burada olmamızın bize verdiği özgünlük şansını kullanmış olacağız. Bu müzecilik ve akademik açıdan yeni sayılabilir. Baksı Müzesi işte bu. Bunun için de kadını ve çocuğu merkeze koyduk. Bayburt’ta kadınların ürettikleri, birlikte yaşadıkları büyük bir merkez inşa edeceğiz. Bunun için Baksı salt olarak sergi açan bir müze değil; içinde bulunduğu toplumun değerler dünyasına sahip çıkan, ekonomisini de endişe edinen ve ona katkıda bulunmak isteyen bir kurumdur. ” ifadelerini kullandı.


Belediye Başkanı Mete Memiş de etkinlikte bir konuşma yaparak çocukların özgün bireyler olarak toplumda var olmalarını sağlayacak Baksı ve benzeri çalışmalara destek vermeye her zaman hazır olduğunu belirtti.


Konuşmaların ardından Öğrenci Sanat Şenliği’ne katılan çocuklar ile davetliler toplu fotoğraf çekilip öğrencilerin eserlerinin yer aldığı sanat atölyesinde incelemelerde bulundu.


6. Öğrenci Sanat Şenliği açılışına Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, Vali Ali Hamza Pehlivan, Belediye Başkanı Mete Memiş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Halil Murat Bilgiç, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, kamu kurum ve kuruluşlarının amirleri, sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri ile öğrenciler ve aileler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.