- 10 Eylül 2018 Pazartesi 09:00

İlkokulda kara tahtaya çizdiği hayali, üniversite sınavıyla gerçek oldu

A
A
A
İlkokulda kara tahtaya çizdiği hayali, üniversite sınavıyla gerçek oldu

İlkokulda kara tahtaya çizdiği, lise yıllarında ise atık malzemelerden yaparak havalandırmayı başardığı uçak için azmedip çalışan ve üniversite sınavında ilk 3 bine girmeyi başaran genç, bir çok üniversitenin tıp fakültesine rahatlıkla girebilecekken hayali olan uçak mühendisliği bölümünü tercih etti ve ilk sıralarda bu bölüme yerleşti.

İlkokulda kara tahtaya çizdiği, lise yıllarında ise atık malzemelerden yaparak havalandırmayı başardığı uçak için azmedip çalışan ve üniversite sınavında ilk 3 bine girmeyi başaran genç, bir çok üniversitenin tıp fakültesine rahatlıkla girebilecekken hayali olan uçak mühendisliği bölümünü tercih etti ve ilk sıralarda bu bölüme yerleşti.



Bayburt’un Aydıntepe İlçesi’nde yaşayan ve liseden bu yıl mezun olan Oğuz Eren Güneş, çocukluk yıllarında abisiyle birlikte yaptığı oyuncak helikopterle hava araçlarına ilgi duymaya başladı. Öyle ki, henüz ilkokul yılarında akranları resim dersinde manzara resimleri çizerken o uçak, helikopter ve jet çiziyordu. Havacılığa olan ilgisi epeyce artan Güneş, daha sonra atık malzemelerden maket uçaklar yapmaya başladı.


Güneş, Bayburt Fen Lisesi’ni kazandıktan sonra atık yalıtım malzemelerinden bir uçak yaparak buna motor takıp kumandayla havalandırmayı da başardı.


Bir yandan ilçedeki evlerinin garajında atık malzemeler kullanarak kendi tasarladığı ve kumanda kontrolüyle uçabilen mini uçaklar yapan Güneş, diğer yandan da tek hayali olan uçak mühendisliği bölümünü kazanmak için gece gündüz derslerine çalıştı.


Bunun sonucunda, bu sene girdiği üniversite sınavında 514 puan alarak milyonlarca öğrenci arasından ilk 2 bin 900’üncü sırada yer alarak önemli başarı sağlayan ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nü tercih eden Güneş, hayallerini süsleyen bölüme ilk sıralarda yerleşti. Güneş’in şimdiki hayali ise, üniversiteden başarılı bir şekilde mezun olup Türkiye’nin yerli ve milli uçak projelerinde yer almak.


“Kendimi bildim bileli uçak mühendisi olmayı istiyordum”


Hava araçlarına olan merakının çocukluğunda başladığını dile getiren Güneş, hayalini gerçekleştirmek için çok çalışması gerektiğinin farkında olduğunu belirterek şunları kaydetti:


“Bir gün abimle birlikte oyuncak bir helikopter yaptık. o günden sonra benim uçan araçlara merakım başladı. Daha sonra kendi kendime maketler yapmaya başladım. İnternetten uçakların nasıl yapıldığına dair videolar izledim. Kendimi bildim bileli uçak mühendisi olmayı istiyordum. Tabi bu hayalimi gerçekleştirmem oldukça zor oldu. Özellikle üniversite sınavı çok zor oldu. Uçak yapmayı seviyorum bunu yapmam içinde çok çalışmam gerekliydi. O yüzden bunun için çok çalıştım ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Zaten Türkiye’de çok az üniversitede bu bölüm var o yüzden benim için en iyisi oldu.”


“Bir çok uçak mühendisi yurt dışında çalışıyor ben Türkiye’de çalışmak istiyorum”


Türkiye’nin hava araçları üretimine ihtiyacının olduğunu bildiğini, kendisinin de ülkesinin yerli ve milli havacılık projelerine katkı sağlamak istediğini vurgulayan Güneş, “İnşallah bende elimden geleni yaparım. İmkanım olursa Türkiye’de çalışmak ve bu projelerin içerisinde bulunmak istiyorum. Bir çok uçak mühendisi yurt dışında çalışıyor ben Türkiye’de çalışmak istiyorum. Ülkem için bir şeyler yapmak istiyorum” ifadelerini kullandı.


Önümüzdeki yıl Üniversite sınavına girecek gençler için tavsiyelerde de bulunan Güneş, “Çalışsınlar vaz geçmesinler. Bıkkınlık oluyor arada o zamanlarda hayallerini düşünsünler. O zaman başarı kendiliğinden gelecektir” dedi.


“Çocukların geleceklerini kendileri çizsin istiyoruz”


Oğuz Eren Güneş’in bu süreçteki en büyük destekçisi babası Hamit Güneş ise oğlunun hayaline katkı sağlamak için elinden geleni yaptığını belirterek,


“Oğuz çocukluğundan beri uçak mühendisi olmayı istiyordu. Bunun içinde ilk okuldan beri resim ve maketlere büyük ilgisi vardı. Bizde buna katkı sağlamak için elimizden geleni yaptık. aileler olarak çocukların geleceklerini kendileri çizsin istiyoruz. Bizim onlara verebileceğimiz en güzel şey ülkeleri için, kendileri için en iyi şekilde kendilerini hazırlamasıydı. Biz bunu yapmaya çalıştık inşallah başarılı olmuşuzdur” dedi.


“Aldığı puana göre tıp okuması gerektiğini önerenler oldu”


Oğuz’un aldığı puana göre bir çok tıp fakültesine rahatlıkla girebileceğini farklı çevrelerden de bu şekilde öneriler geldiğini aktaran baba Güneş, Bayburt’tan ilk kez bir uçak mühendisi çıkacağını anımsatarak şunları kaydetti:


“Bölgemiz açısından çoğu gencimizin önünü açar ailelerimiz ailelerin belki düşüncelerini değiştirir. Farklı çevrelerden aldığı puana göre tıp okuması gerektiğini önerenler oldu. Tabi ki, tıp çok önemli bir meslek ama ülkemizin tıptan ziyade teknik konularda, milli sanayide, savunma sanayinde ciddi anlamda gençlere çok ihtiyaç var. Başarılı öğrencilerin buralar içinde girişimde bulunması lazım. İnşallah bunun önü açılır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘milli ve yerli sanayimiz’ inşallah buna katkı sağlar. Ülkesi için hayırlı olur. Zaten Bayburtlu olarak her şeyden önce vatan diyoruz. Hakkımızda hayırlı olur inşallah.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Frenleri tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.