GENEL - 19 Şubat 2018 Pazartesi 18:03

Vali Ali Hamza Pehlivan, Koçbayır Köyü’nde sılaya gelen gurbetçilerle bir araya geldi

A
A
A
Vali Ali Hamza Pehlivan, Koçbayır Köyü’nde sılaya gelen gurbetçilerle bir araya geldi

Vali Ali Hamza Pehlivan, İl dışındaki Bayburtlu gurbetçilerin her mevsim Bayburt’a gelmelerini teşvik etmek maksadıyla Bayburt Valiliği himayesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde başlatılan #BayburtunYazıdaBizimKışıdaBizim Bayburt’ta Buluşalım” etkinlikleri kapsamında düzenlenen sıla gecesine katıldı.

Vali Ali Hamza Pehlivan, İl dışındaki Bayburtlu gurbetçilerin her mevsim Bayburt’a gelmelerini teşvik etmek maksadıyla Bayburt Valiliği himayesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde başlatılan #BayburtunYazıdaBizimKışıdaBizim Bayburt’ta Buluşalım” etkinlikleri kapsamında düzenlenen sıla gecesine katıldı.


Koçbayır Köyü’nde düzenlenen etkinlikle vatandaşlarla bir araya gelen Vali Pehlivan Bayburt’un tarihi yüz yıllar öncesine dayanan kadim bir şehir olduğunu ve Anadolu’nun “Anayurt” olarak nitelendirilebilecek şehirlerinden birisi olduğunu söyledi. Anadolu’nun milli ve manevi değerlerinin en güzel şekilde yaşatıldığı illerden birinin Bayburt olduğu değerlendirmesinde bulunan Vali Pehlivan, “Bu kadim şehirde bulunmak ve imkanlar ölçüsünde insanımıza hizmet etmekten onur ve mutluluk duyuyoruz. Devletimizin sağladığı imkanları vatandaşlarımızla buluşturma gayreti içerisindeyken mesai arkadaşlarımızdan isteğimiz her zaman vatandaşlarımızla iç içe olmaları, sahaya çıkmalarıdır.. Bu bağlamda Bayburt’ta yaşatılan köy ve mahalle odaları kültürü özellikle kış aylarında bizler için vatandaşlarımızla bir buluşma durağı olmaya devam ediyor. Bu geleneği yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak adına köy ve mahalle buluşmaları düzenliyoruz. Buradaki temel amacımız ilimizdeki proje, yatırım ve faaliyetler hakkında bilgi alışverişinde bulunmakla birlikte hasbihal etmek, dertleşmek, duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, ihtiyaç ve talepleri yerinde tespit etmektir.” dedi.


Vali Pehlivan aynı payda etrafında buluşmayı önemsediklerini ve bu doğrultuda sunulacak en küçük katkının dahi kendilerini son derece mutlu edeceğini kaydetti. Türkiye’nin her alanda gelişimine devam ettiğini ve Bayburt’un da bu süreçte payına düşeni aldığını belirten Vali Pehlivan, “Geçtiğimiz yıl Koçbayır Köyü Derneği’mizin katkılarıyla biraz dar kapsamlı olarak başlayan sıla ziyaretini bu yıl ‘Yazı da Bizim Kışı da Bizim” diyerek biraz daha da genişletmiş olduk. İnşallah bu ziyaretler Bayburt’un geneline yayılacaktır. Hemşerilerimizin sadece yazın değil her mevsim Bayburt’a gelmelerini teşvik ediyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ilimizi teşriflerinde bir buçuk yılda tamamlanmasını talimatlandırdığı hava alanımız faaliyete geçtiğinde daha etkin bir şekilde inşallah gerçekleştireceğiz. Havaalanımızın ihalesi 16 Ocak’ta yapıldı. İnşallah yakın bir gelecekte hem ilimize hem de çevre illere de hitap edecek bir havaalanımız olacak. Bu bizim için çok önemli bir gelişme çok önemli bir yatırım. Bunun yanı sıra son derece modern 200 yataklı yeni devlet hastanemiz, giderek büyüyen üniversitemiz,yeni okullarımız, yeni kamu binalarımız, kuruluş aşamasında olan komando kışlası ve polis özel harekat merkezi, DSİ, Karayolları, tarım, hayvancılık,orman, İl merkezi,ilçelerimiz ve köylerimizdeki yoğun altyapı çalışmaları, gençlik spor, sosyal hizmetler gibi pek çok alanda yatırımlar artarak devam ediyor.” dedi ve yatırımların detayları ve İlimize kazandıracakları hakkında bilgiler verdi.


İlimizde turizm hareketliliğinin sağlanmasına katkı anlamında gurbetçilerin Bayburt’a gelmelerinin çok önemli rolü olacağını bildiren Vali Pehlivan, “Biz Doğu Karadeniz Bölgesi’nin güneye açılan kapısı konumundayız. Yaz aylarında özellikle sahilin neminden kaçan insanlar Bayburt’a geliyorlar. Aynı şekilde ilimizin organik tarım yapısı ve diğer özelliklerinden istiyoruz ki önce hemşerilerimiz gelip yararlansın. Bu sağlanırsa zaten başlı başına bir hareketlilik yaşanacaktır. Bunun yanı sıra seyahat acentelerinin turlarını Bayburt üzerinden düzenlemesine yönelik girişimlerimiz var. Hemşerilerimiz sıla-i rahim yapmak suretiyle ziyaretlerini sıklaştırırsa hatta imkanı olan hemşerilerimiz yatırımlarını ilimize yönlendirirse ilimizin kalkınması ve gelişmesine arzu ettiğimiz katkı sağlanmış olacaktır.” ifadelerini kullandı.


Konuşmasının son bölümünde Afrin’de sürdürülen “Zeytin Dalı Harekatı”na değinen Vali Pehlivan, “Bayburtlu hemşerilerimizin yoğun teveccühüyle bir birliğimizi Afrin’e uğurladık. Orada hepimizin gözleri doldu, duygulandık.


Şunu gördük ki kesinlikle içlerinde her hangi bir tereddüt yok. Gözlerinde inanmışlık, cesaret, özgüven ve kararlılık var. Biz bu topraklarda bin yılı aşkın süredir inancımız ve kararlılığımızla dimdik ayakta durmayı başardık. Kimseye durup dururken düşmanlık etmedik. Hiçbir zaman suni düşmanlar meydana getirip ona saldırmak gibi bir hedefimiz olmadı. Millet olarak tarihte de bugün de dünyada adaletin, barışın, hoş görünün hakim olması için çabaladık. Fakat hiçbir zaman da bağımsızlığımıza, birliğimize, dirliğimize, bekamıza göz dikenlere fırsat vermedik. Bundan sonra da elbette vermeyeceğiz. Şu anda biz burada bulunurken nöbette olan, mücadele eden bütün güvenlik güçlerimize Allah’tan muvaffakiyetler diliyoruz. Allah onları muvaffak ve muzaffer kılsın inşallah. Devletimiz bu konuda kararlılığını ortaya koymuş durumda. Kahraman Mehmetçiğimiz de gereğini yapıyor. Bu vesileyle bir kere daha aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum. Gazilerimize Allah’tan şifalar diliyor, sağlık, afiyet temenni ediyorum. Biz omuz omuza oldukça, çok çalıştıkça inşallah geleceğimiz aydınlık ve çok daha güçlüdür.” dedi.


Yöresel yemek ikramıyla son bulan etkinliğe Vali Ali Hamza Pehlivan, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Fatih Cemal Kiper, AK Parti İl Başkanı Fatih Yumak, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat: "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran ve İsrail krizinin daha da tırmanarak bir savaş çıkmasının kısa vadede mümkün olmadığını belirten Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarı. İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında ise net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyeti yok. Bu aşamada her iki devletin de karşılık geri adım atarak krizi sonlandırmasını bekliyoruz" dedi. Orta Doğu’da yaşananları değerlendiren Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "Orta Doğu son dönemlerde yine ciddi krizlerle karşı karşıya gelmiş durumda. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz, kronikleşmiş bir hal almaya başladı. Bu tür rekabetlerde aktörlerin karşısına üç farklı seçenek çıkar. Birincisi aktörlerden biri karşı tarafa blöf yapar, karşı taraf ise geri adım atarak bir saygınlık veya stratejik kayıp yaşamakla birlikte krizin son bulmasına imkan tanır. İkinci seçenekte ise, aktörler karşılıklı olarak bir geri adım atma durumu tercih ederler, bu durumda da kriz kendiliğinden son bulur. Son olarak üçüncüsünde ise, aktörler mevcut pozisyonlarından taviz vermezler. Daha sert adımlar atmaya başlarlar. Bu da kaçınılmaz olarak aktörler arasında bir savaşa yola açarlar" dedi. "İran ve İsrail krizi, daha da tırmanarak bir savaşa yol açması kısa vadede mümkün değil" Bu 3 senaryo üzerinden İran-İsrail ilişkisini değerlendiren Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İran ve İsrail arasındaki ilişkilerde ilk senaryonun gerçekleşmeyeceğini çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Her iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. Bunu hem İsrail’in Şam’daki büyükelçilik saldırısında gördük. Hem de İran’ın İsrail’e misilleme olarak insansız hava araçları ve balistik füzelerini kullanarak yaptığı saldırıda net bir biçimde gördük. Dolayısıyla iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. İkinci seçeneği bir tarafa bırakacak olursak, üçüncü seçenekteki gibi tarafların krizi daha da tırmandırarak bir savaşa yol açması ise kısa vadede mümkün olmayacak gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi. "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında İran’ın net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyetinin olmadığını belirten Polat, "Diğer taraftan İsrail ise İran ile savaşma konusunda o kadar isteksiz değil. Ancak bunun da bazı şartları var. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarıdır. Ancak ABD cephesine bakıldığında ise hem bu yıl içerisinde yapılması planlanan seçimlerin başkan üzerindeki baskısı, hem de Amerika’nın uzun yıllardır yaklaşık 15 yıldır Orta Doğu’ya doğrudan angaje olmamak gibi bir stratejik yaklaşımı söz konusudur. Bu opsiyonu da kısa vadede pek mümkün kılmıyor. Dolayısıyla önümüzde tek bir seçenek kalıyor. Bu aşamada aktörlerin krizi yavaş yavaş iki tarafın da geri adım atarak sonlandırmasını bekliyoruz. Mevcut durumda bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini yüksek görüyorum. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz kronikleşmeye başladı diyebiliriz" dedi. "Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor" Türkiye’nin, 7 Ekim’den beri bölgesel krizlerin artık bir noktada durması gerektiği yönünde bir politika benimsemiş durumda olduğunu ifade eden Polat, "Malum, son 15 yıldır Orta Doğu’da yoğun bir rekabet söz konusu bölgesel aktörler arasında. Buna bir de devlet dışı silahlı aktörler ve başarısız devletler eklenmiş durumdadır. Dolayısıyla Orta Doğu, 2000 yıllarının başından 2010 yıllarına kadar olan kısmen istikrarlı dönemini özlemiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye, ne İran-İsrail arasında, ne de İsrail-Hamas arasında böyle bir çatışmanın devamlılığı yönünde bir politika arzulamıyor. Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor. Bu çerçevede de girişimlerini sürdürüyor. Türkiye’nin kendi çıkarları açısından da bu oldukça önemli. Aksi takdirde, çeşitli insani krizler, terör örgütlerinin yeniden palazlanması gibi veya başarısız devletlerin ortaya çıkması gibi Türkiye’nin güvenliğini yanından ilgilendiren başka kriz alanları ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye, bu tür krizlerin daha barışçıl yollarla çözümü için mücadele ediyor" şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray kara yolunda çalışmalar devam ediyor Van’da çığ riski nedeniyle 119 gün önce kapalı tutulan Van-Bahçesaray kara yolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yapılan çalışmalar sonucu yol 29 Aralık 2023 tarihinde ulaşıma açıldı. Ulaşıma açılan yol araç trafiğine açılmadan önce Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Çığ Tehlikesini Belirleme ve İzleme Komisyonu` üyelerinin bölgede yaptığı inceleme sonucu çığ riski devam ettiği için yol araç trafiğine açılmadı. İlerleyen günlerde etkili olan kar yağışı ve birçok noktaya düşen çığlardan dolayı yol yeniden ulaşıma kapandı. “Van-Bahçesaray yolu 119 gündür kapalı” Yaklaşık 119 gündür çığ tehlikesinde dolayı kapalı tutulan Van-Bahçesaray karayolu, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Görentaş Şantiye ekipleri, Ramazan bayramı sonra bölgede çalışma başlattı. Kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu bölgede, ekipler çığ riskine karşı büyük titizlikle çalışmalarını yürütülüyor. Çalışmalar 2020 yılında ilki 4 Şubat, ikincisi ise 5 Şubat’ta meydana gelen çığ faciasında 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere 42 kişi hayatını kaybettiği bölgede yürütülüyor. Yolun kapalı olmasından dolayı aynı bölgeye yine büyük bir çığ düştü. Yolun kapalı olmasından dolayı olumsuz bir durum yaşanmadı. Ekipler yoğun bir mesai harcayarak yola düşen çığları açarak çalışmalarını sürdürüyor.