GENEL - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 03:27

Bozüyük’te Cumhuriyet Meydanını dolduran binlerce Bozüyüklü “unutmadık, unutturmayacağız” mesajı verdi

A
A
A
Bozüyük’te Cumhuriyet Meydanını dolduran binlerce Bozüyüklü “unutmadık, unutturmayacağız” mesajı verdi

Bozüyük’te 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ve hain darbe girişiminin 2.

Bozüyük’te 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ve hain darbe girişiminin 2. yıl dönümü nedeni ile düzenlenen program yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Meydanı dolduran binlerce Bozüyüklü 15 Temmuz darbe girişimi için ‘unutmadık, unutturmayacağız’ mesajı verdi.


Bozüyük’te Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen etkinlikler saat 20:00 civarında Kahramanlık Türküleri ve Marşların çalınması, ‘15 Temmuz’ belgeselinin gösterimi ile başladı. Ardından Mehteran Takımının muhteşem gösterisi tüm izleyenleri coştururken program sonunda Mehter başı ilçe Kaymakamı Hasan Yaman’a bayrak takdim etti. Bozüyük Belediyesi tarafından da alanı dolduran herkese bayrak dağıtıldı. Mehteran takımının konserinin ardından ise program açılışı yapılarak Şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve akabinde hep bir ağızdan İstiklal Marşımız söylendi. Programın devamında 15 Temmuz Şehitleri ve tüm şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim Tilaveti okundu. İlçe Müftüsü Selami Bağcı’nın yaptığı bağışlama duası ile birlikte okunan tüm dualar şehitlerimizin ruhuna bağışlanırken aynı zamanda milletimizin geleceği, birlik ve beraberliği için dualar edildi. Programda daha sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmalara geçilerek ilk konuşmayı Gazi Vedat Poyraz yaptı. Gazi Poyraz konuşmasında “15 Temmuz gecesi ülkemizi, milletimizi, demokrasimizi, cumhuriyetimizi, aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen Fetö terör örgütü ve işbirlikçi vatan hainleri harekete geçmiş milletin silahlarını yine aziz ve fedakâr millete doğrultularak kanlı bir kalkışmada bulunmuşlardır. Ancak bu hain girişimi sokakları meydanları dolduranlar, ölümü göze alanlar, tankların ve kurşunların önüne bedenlerini siper edenler başarısızlığa uğrattı. Şehitlerimiz ve gazilerimiz 15 Temmuz gecesi cesaretleriyle tarih yazdılar. Artık her yıl 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde kendilerini yad edeceğiz. Milletimiz o gece 717 yıl önce Söğüt’te 563 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi Anadolu topraklarını istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmıştır. Milletimiz bu ülkeyi bölmek isteyenlere Çanakkale’de Dumlupınar’da nasıl cevap vermişse 15 Temmuz’da da aynı cevabı vermiştir. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizim istikbalimizin ölümsüz sembolleridir. Gerek Güney Doğu’da gerekse Suriye’de gerek 15 Temmuz’da bunu binlerce kez gösterdiler. Bu ruh bizde oldukça devletimiz hiçbir zaman bölünmez ve yıkılamaz” dedi.


Gazi Poyraz’ın ardından vatandaşlara hitap eden Belediye Başkanı Fatih Bakıcı’da milletin 15 Temmuz 2016’da gece saat 22:00 sularında darbe girişimi haberleri ile sarsıldığını belirterek “O gece; ihanet girişiminin haberini aldıktan sonra besmele çekerek iki rekât sefer namazı kılan Reisimiz gibi, O gece ‘Biz canımızla, kefenimizle bu yola çıkmışız” diyen Başkomutanımız gibi bizler de vatanını, bayrağını, devletini seven ve geleceğini, evlatlarını düşünen vatandaşlarımızla tek vücut olduk. Ama bazıları bankamatiklere ve benzinliklere koşarak, marketlerin raflarını boşaltarak kendince darbeye karşı tedbir almaya çalıştı. 15 Temmuz gecesi milletimiz iradesine sahip çıkarak ülke tarihimizin en alçak darbe girişimini boşa çıkardı. O hainler Türk Milletinin en zor durumlarda bile kenetlenip tek yumruk olabileceğini, bir ve beraber olarak mücadele edebileceğini hesap etmemişlerdi. Sokakları dolduran halkımızın çelikten iradesi karşısında Fetö’nün gözü dönmüş teröristleri, milletin ortak iradesi, ortak direnci ve sarsılmaz cesareti ile tarihi bir bozgun yaşadı” dedi. “15 Temmuz bizim için ikinci bir Kurtuluş Savaşıdır. Eşi benzeri görülmemiş bir demokrasi zaferidir” diyen Başkan Bakıcı “İşte Çanakkale’den aldığımız cesaretle ve öz güvenle Kurtuluş Savaşımızı nasıl zafere taşıdıysak 15 Temmuz’da bizim yeni Çanakkale’mizdir, Dumlupınar’ımızdır, Sakarya’mızdır. Türk milleti o gece kendisine baş eğdirebileceklerini sananların başına gök kubbeyi yıkmıştır. Şehitlik makamına ulaşanlara, gazi olanların memleketlerine, eğitimlerine, mesleklerine, yaşlarına baktığınızda Türkiye’nin ta kendisini görürsünüz” dedi. Konuşmasının devamında Ömer Halis Demir, Safiye Bayat, Metin Doğan, Şerife Boz ve nice 15 Temmuz Kahramanları sayesinde Allah’ın o hainlere geçit vermediğini söyleyen Başkan Bakıcı “Çünkü şehitler tepesi boş değil, olmayacak da. Gazilerimizden Allah razı olsun, şehitlerimizin ruhu şad olsun. Ve Ne mutlu bize ki böyle necip bir milletin evlatlarıyız. Türk Milleti sonsuza kadar birdir, diridir, zalimlere karşı da kesinlikle tavizsizdir! Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, Milli Mücadele yıllarında görüldüğü gibi bir ve beraber olmazsak, bizi azap ve acı dolu bir gelecek beklemektedir. 15 Temmuz’da millet kenetlendi, birleşti, oyunu gördü ve oyuncuların maskesini düşürdü. Bizlerde bu birlik ruhunu korumalı ve devam ettirmeliyiz. Her birimiz Sütçü İmam olmalıyız. Her birimiz Nene Hatun gibi cesur ve vatansever davranmalıyız. Ve her birimiz Mustafa Kemal ve kurucu kahramanların aziz emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni son nefesimize, son ferdimize kadar müdafaa etmeliyiz. Milli şairimiz Mehmet Akif’in şu sözlerini asla unutmamalıyız. “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır”. Ellerini ovuşturarak Türkiye’nin sıkıntıya düşmesini, diz çökmesini, pes etmesini bekleyenleri bugüne kadar sevindirmedik, sevindirmeyeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim bu milleti, bu ülkeyi ilelebet korusun, muhafaza etsin” dedi. Başkan Bakıcı konuşmasının son bölümünde ise 15 Temmuz’u unutmamamız ve unutturmamamız gerektiğine vurgu yaparak “Bunu unutmamalıyız ki bir daha aynı şey başımıza gelmesin. Her defasında bu tür yapılar başka formatlarla, şekil değiştirerek, ama her seferinde sanki gerçekten hizmet etmek için varlarmış gibi görünerek karşımıza çıkabilir. Bu devletin ve milletin birliğine, vatanın bölünmez bütünlüğüne göz dikebilirler. Çocuklarımızı işte bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Tarih şuuru olarak, toplumsal duruş olarak, birlik ve beraberlik algısı olarak bu şuuru pekiştirmeliyiz. Bundan sonraki her seferde milletimiz her zaman içeriden ya da dışarıdan bu ülkenin payidar olmasına engel olmak isteyen dâhili ve harici düşmanlar olacağını her zaman hatırlamalı. Bunu yaşatmanın birinci önceliği de çocuklarımıza bu şuuru vermek. Bu nedenle bu akşam çocukları ile birlikte bu meydanı dolduran tüm hemşehrilerime ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Ben bir kez daha İstiklal ve İstikbalimiz için canlarını feda eden, şehadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizin her birini sonsuz rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şifalar diliyorum. Rabbim bir daha böyle karanlık geceler, böyle hainlikler yaşatmasın” dedi.


Başkan Bakıcı’nın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde düzenlenen ve TV kanallarında canlı olarak yayınlanan halka hitabı dev ekrana yansıtılarak hep birlikte izlendi. Canlı yayının bitiminde ise İstiklal Marşını Güzel Okuma Yarışması’nda dereceye giren bir öğrenci İstiklal Marşımızın on kıtasını şiir formatında okuyarak alanda bulunanları duygulandırdı.


Daha sonra konuşan ilçe Kaymakamı Hasan Yaman “15 Temmuz 2016 akşamı milletimiz tarihin en karanlık en kalleş en hain saldırılardan birine maruz kaldı. Bu umutsuz akşamı hep birlikte hatırlayalım. Boğaziçi köprüsü askerler tarafından kapatılmış, Ankara’da İstanbul’da uçaklar gökyüzünde uçarak silahsız vatandaşlarımızı, Cumhurbaşkanlığını, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasını özel harekât polislerimizin kaldığı binayı, askeri ve resmi binaları bombalamış, tanklar savunmasız vatandaşlara karşı kullanılmış, can pazarı yaşanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimleriyle meydanları dolduran aziz millet iradesine, geleceğine, demokrasiye, Cumhuriyeti idare etmek isteyen fetö terör örgütü üyelerine gereken dersi vatansever polis, askerler ile birlikte vermiş olup bu rezil teşebbüs milletimizin azimli, kararlı, inançlı iman dolu göğsüne çarparak akamete uğramış, tarih sahnesindeki çöpte yerini almıştır. O akşam işten gelmiş olan Ahmet abimizin çocuğunu uyutan Ayşe ablamızın dükkânını yeni kapatmış olan esnaf Ali amcamızın ve milyonlarca vatandaşımızın yüreği de vicdanı da aklıda bu hain teşebbüs karşısında sessiz kalmadı. Tekrar Kurtuluş Savaşı ruhuyla, Çanakkale ruhuyla, vatanı milleti savunsun korusun diye alınan uçağı, tankı silahı tüfeği kullanan örgüt üyelerine geçit vermediler. Uçaklar havalanmasın diye buğday tarlalarını ateşe vererek, gökyüzünü dumana boğan çiftçilerimiz, tankın önüne yatan vatandaşımız, askeri savaş araçlarının eksozunu tıkayarak çalışamaz hale getirmeye çalışan vatandaşlarımız, onlarca asker arasında hain darbeci generali düşünmeden gözlerini kırpmadan vuran şehit Halis Ömer Demir gibi fertleri olan bir millet büyük değildir de hangi millet büyüktür? Bu millet 15 Temmuz’da dünyada hiçbir milletin yazamayacağı eşsiz bir destanı yazmıştır. Bu teşebbüs darbe girişimidir. Aynı zamanda ülkeyi bölerek, memleketi kaosa, iç savaşa sürükleyerek birliğimizi, beraberliğimizi hedef alan hain bir girişim. Güzel vatanımız, aziz milletimiz, Fetö, PKK, İşid, Daeş gibi tüm terör örgütleri ortak hedef haline gelmiş, bu örgütler içeriden ve dışarıdan aldıkları desteklerle tüm güçleriyle saldırmış, fakat bu aziz millet vatanını, ülke bütünlüğünü korumak için yurt dışı operasyonu da dahil her türlü tedbirleri alacağı kararlılığını göstermiştir. Yakın bir zamanda yurt dışı operasyonların birinde Bozüyüklü hemşerimiz kardeşimiz Ünal Demir’de şehit düşmüştü. Bir kez daha kahraman şehidimiz Ünal Demir’i sizlerin huzurunda sonsuz saygı ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun. 1071 de Sultan Alparslan’ın Malazgirt Savaşında Türk süvarilerinin at koşturduğu Anadolu, 26 Ağustos 1922’de Atatürk’ün silah arkadaşları ile kazandığı zaferde ebedi bir vatan olmuştur. Milli şairin ifade ettiği gibi ‘sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır’ anlayışıyla, ruhuyla, birliğimize beraberliğimize vatanımıza sahip çıkarsak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk, ulaşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Bu duygu ve düşünceler içerisinde devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, 15 Temmuz şehitlerimizi, gazilerimizi, tüm şehit ve gazilerimizi sonsuz şükran ve saygıyla anıyorum” dedi.


Programın devamında semazen ve ilahi grubu ile folklor ekibi gösterilerini sunarken okunan Bülbül ve 30 Kuş şiirleri izleyenleri duygulandırdı. Programın sonunda sahne alan Halk Eğitim Merkezi Müzik Grubu duygu yüklü Kahramanlık Türkülerini 15 Temmuz şehitleri için seslendirdi. Saat 00:13’de tüm camilerde okunan salaların ardından Cumhuriyet Meydanı’nda gece nöbeti başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Bozüyük Belediyesi tarafından alanı dolduran Bozüyüklülere sıcak çorba ve simit ikramında bulunuldu.


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ve hain darbe girişiminin 2. yıl dönümü nedeni ile Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen programa Kaymakam Hasan Yaman, Garnizon Komutanı Yzb. Murat Günhan, Cumhuriyet Başsavcısı Mahmut Bıçakcı, Belediye Başkanı Fatih Bakıcı, Dodurga Belediye Başkanı Selim Tuna, Kent Konseyi Başkanı Osman Tekeli, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Süleyman Can, Emniyet Müdürü Hakkı Güner, Müftü Selami Bağcı, Milli Eğitim Müdürü Servet Çetinkaya, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri, şehit aileleri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’TAYK-CarrefourSA Kupası’ ile TAYK 2024 Trofesi başladı Türk yatçılığını uluslararası platformlara taşıyan Türkiye Açık Deniz Yarış Spor Kulübü (TAYK), 2024 Trofesi’ne 20-21 Nisan 2024 tarihlerinde CarrefourSA sponsorluğunda "TAYK-CarrefourSA Kupası" adı altında düzenlediği yat yarışı ile başladı. TAYK tarafından, CarrefourSA ana sponsorluğunda gerçekleştirilen TAYK - CarrefourSA Kupası yarışında bu yıl denizlerin sürdürülebilirliğine dikkat çekmek için kaptanlar dümene geçti. Yelkencilerin, değişen deniz ve hava koşullarıyla mücadele ettiği yarış IRC sınıfı tek gövdeli yelkenli tekneler için açık olurken, yat yarışına alt bölümlerde; IRC O, IRC 1, IRC 2, IRC 3 ve IRC 4 divizyonlardan oluşan 41 yat katıldı. 20 Nisan Cumartesi günü Caddebostan açıklarından verilen start ile Türkiye’nin önemli yelken filosunu oluşturan deneyimli yelkenciler, Trofe’nin ilk ayağında birinci gelmek için kıyasıya yarıştılar. 2024 Trofesi’nde ilk defa uzaktan kumandalı robotik şamandıra kullanan TAYK ekibi, Türkiye’nin önemli yat trofesinin ilk ayağında yarışlarda yer alan ekiplere yenilikçi yaklaşımın avantajlarını yaşatabilmek için dünyada meydana gelen yeniliklere hızla uyum sağlamayı amaçlıyor. “Denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı destekliyoruz” Etkinliğin ana destekçisi olan CarrefourSA da uzun yıllardır denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı gelecek nesillere miras bırakma vizyonuyla, bu yıl ana teması ‘Sürdürülebilirlik’ olan TAYK- CarrefourSA Kupası Yarışı’nda denizlerin geleceği için yerini aldı. CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Yarışı ana destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. Organize gıda perakende sektörünün bir oyuncusu olarak deniz ve deniz canlılarının korunmasını sağlayan çalışmalara destek vermek sorumluluklarımızdan biri. Bu doğrultuda denizlerin temizliği için hayata geçirilen farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını da destekliyoruz. Sürdürülebilir balıkçılığı teşvik eden ve deniz ürünlerini korumaya yardımcı olan sertifikalı balık ürünlerini satmaya odaklanıyoruz. Su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılanlarla çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde doğa ve deniz yaşamını korumak ve sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. TAYK - CarrefourSA Kupası Yat Yarışı görülmeye değer performanslar ve özel görüntülerle gerçekleşti. TAYK- CarrrefourSA Kupası’nın sahipleri IRC-O ‘da Atabay - Orient Express 6, IRC 1’da Akpa Chemicals, IRC 2’de ANT Yapı Team Sensei - Baby Dracula, IRC 3’de Yılkar Sailing Team Alchera ve IRC4’te Sebago Alize G 28 takımı oldu. Yat yarışında dereceye girenlerin ödülleri ise 21 Nisan 2024 tarihinde Kalamış Marina’da düzenlenen törenle takdim edildi.
Samsun Genç motokuryenin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücüye verilen ’ev hapsi’ne motosikletlilerden tepki Samsun’da 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün çarptığı 23 yaşındaki motokurye hayatını kaybetti. Olaydan sonra ehliyetsiz sürüye verilen ev hapsi cezasına onlarca motosiklet sürücüsü tepki gösterdi. Kaza, 20 Nisan Cumartesi günü gece saatlerinde Atakum ilçesi Kamalı Mahallesi’nde meydana geldi. 55 AAH 229 plakalı otomobili kullanan ehliyetsiz sürücü 17 yaşındaki M.B., kuryelik yapan Sefa Şerif Efe’nin kullandığı motosiklete, ardından da elektrik direğine çarptı. Kaza sonrası Sefa Şerif Efe kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kaza sonrası ehliyetsiz sürücü ev hapsine çarptırıldı. İlkadım ilçesinde bulunan Batıpark etkinlik alanında toplanan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri ve diğer motosiklet sürücülerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup bu duruma tepki gösterdi. "Bu olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi" Açıklama yapan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Yönetim Başkanı Aydın Artan, "Sefa Şerif Efe kardeşimizin kaybetmemize yol açan trafik kazasıyla ilgili derin üzüntümüzü ve öfkemizi dile getirmek istiyoruz. Kardeşimiz Sefa Şerif Efe, paket teslimatı sırasında, ehliyetsiz ve aşırı hızla hatalı sollama yapan bir sürücünün aracıyla kafa kafaya çarpışarak hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Pandemi döneminde kahramanca çalışarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan, fakat ne yazık ki birçok defa görmezden gelinen ve saygısızlık gören motosikletli kuryelerimiz, her geçen gün artan trafik kazalarının kurbanı olmaktadır. Sefa Şerif Efe’nin ölümü, sadece bir kazadan öte, bir mesleğin yok sayılmasının ve ihmalkarlığın sonucudur. Bizler, her daim çok tehlikeli bir meslek yaptığımızın bilinciyle, trafikte daha dikkatli ve bilinçli olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, ne kadar dikkatli olursak olalım, trafik magandaları ve ehliyetsiz sürücüler gibi sorumsuzlar, canlarımızı tehlikeye atmaya devam ediyor. Sefa Şerif Efe’yi bizlerden ve acılı ailesinden ayıran elim kazanın davasında, adaletin sağlanacağına inanıyor ve adaletin gerçekleşen tecellisini görmek istiyoruz Bu vesileyle yetkilileri, motosikletli kuryelerin trafikte daha güvenli şekilde seyahat edebilmeleri için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Trafikte motosikletli sürücülere karşı daha dikkatli ve saygılı olunmasını istiyoruz. Motosikletli kurye mesleğinin önemini anlamalarını ve saygı göstermelerini bekliyoruz. Sefa Şerif Efe’yi unutmayacağız ve adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. "Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Avukatı Arslan Bolat, "Bir kurye dostumuz, kardeşimiz Sefa Şerif Efe, 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından katledildi. 142 günde neler oldu-neler olmadı dostlar hatırlatmak isterim. Tespit edebildiğimiz 9 kurye dostumuz iş-trafik kazalarında hayatını kaybetti. Onlarcası ise bu kazalar neticesinde bir aydan fazla rapor almak zorunda kaldılar ve bazıları bu kazalardan sonra eski sağlıklarına kavuşamadılar ve hiç kavuşamayacaklar. Kaza ve ölümler yetmezmiş gibi her birinizin cep telefonlarında bulunan yemek sipariş ve market uygulamalarındaki milyon dolarlık firmalar kuryelerin kazandığı iki kuruşu çok görerek bir nevi yarış sistemi olan paket başı sistemine geçerek kuryelerin hayatlarını daha büyük tehlikelere atmaya karar verdiler. Yine bu uygulamalarda binlerce ’siparişim soğuk geldi’ ’hızlı olmazsa ödeme yapmam’ ’15 dakikaya gelirse bahşiş hazır’ yorumları yapıldı. Sefa bir kazaya kurban gitmemiş canice katledilmiştir. Bu cinayetin sorumluları başta 17 yaşında ehil olmayan bir sürücüye araç teslim eden ebeveynler ardından ise eyleminin sonuçlarını gayet net şekilde anlayabilecek olan ehliyetsiz araç sürücüsüdür. Ehliyetsiz bir şekilde trafik kurallarını hiçe sayarak birisinin evladının, kardeşinin ölümüne sebep olduğunuzda size hiçbir şey olmayacak, göstermelik de olsa bir ay dahi cezaevinde kalmayacaksınız. Tutuklanmayacaksınız. Karşınıza çıkacak tek şey anne babanızın yanında, tüm sevdikleriniz ile sıcak yuvanızda bir ’ev hapsi.’ Ölümüne sebep olduğunuz çocuk soğuk mezarda toprak altında, abisi kardeşsiz, anne-babası evlatsız. Artık Gazi Meclisimiz gerekeni yapmalı öncelikle bu ve benzeri olaylar için öngörülen cezalar ağırlaştırılmalı ki caydırıcı olabilsin ve gün kaybedilmeden kuryelik tehlikeli iş statüsüne alınmalı. Allah Aşkına bir işin tehlikeli olması için daha ne olması gerekiyor? Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor. Her hafta biri sakat kalıyor sürekli bir kurye dostumuzun ölüm haberi ile uyanıyoruz. Bir iş daha ne kadar tehlikeli olabilir. Biliyoruz Sefa son olmayacak ama İnanıyoruz ki değişimin başlangıcı olacak" diye konuştu. Olayı gören bir kişi ise şok yaşadığını ve bu durumu karşısında çok üzüldüğünü söyledi.
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.