EĞİTİM - 18 Ekim 2017 Çarşamba 12:04

İşitme, görme ve bedensel engelli öğrencilere müjde

A
A
A
İşitme, görme ve bedensel engelli öğrencilere müjde

Bilecik’te Engelsiz Matematik Eğitim Platformu (ENMEP) Projesi ile işitme, görme ve bedensel engelli öğrenciler Microsoft platformu üzerinden eğitim verilmesi amaçlanıyor.

Bilecik’te Engelsiz Matematik Eğitim Platformu (ENMEP) Projesi ile işitme, görme ve bedensel engelli öğrenciler Microsoft platformu üzerinden eğitim verilmesi amaçlanıyor.


Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize edilen ENMEP Proje Açılışı ve Microsoft Eğitim Tanıtım Toplantısı Bilecik Vali Yardımcısı Mustafa Kemal Özgün, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammet Akgül, Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, şube ve okul müdürleri ile öğretmenler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başlayan programda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tanıtım filmi izlendi.


Açılış konuşması yapan İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, proje hakkında bilgi vererek, "Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan proje ile Bilecik ili merkez ve merkeze bağlı ilçelerde, orta öğretim okulları, Halk Eğitim Merkezleri ve üniversitelerde eğitim gören ya da mezun olmuş işitme, görme ve bedensel engelli öğrenciler için orta öğretim matematik müfredatı esas alınarak üniversite ve E-KPSS gibi ulusal sınavlar ile okul sınavlarında matematik derslerindeki başarılarını artırmak için mekandan bağımsız olarak ve engel durumları dikkate alınarak, internet ve bilgisayar aracılığıyla, Microsoft platformu üzerinden eğitim verilmesi amaçlanıyor. Bir milletin bir ve beraber olarak ortak hedeflere yürümesi, milli bir bilince sahip olmasının da ancak nitelikli bir eğitim sayesinde olacak. Eğitim denince akla, koşarak okuluna giden sağlıklı öğrencilerin geldiğini ancak engelli öğrencilerin de bu ülke için verebileceğimiz çok şey var. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizde yaklaşık 8.5 milyon engelli bulunuyor. 8.5 milyon engelli nüfusunun 1 milyon 158 bininin 18 yaşın altında ve bu genç engelli nüfusun sadece yüzde 4.18’inin eğitim olanağı bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı istatistiklerine göre örgün eğitimdeki engelli öğrenci sayısının 306 bin 205" dedi.


"ENMEP projesini hayata geçiriyoruz"


Engelli bireylerin herkesten fazla eğitime ihtiyacı olduğunu vurgulayan Fazilet Durmuş, günümüzde uzaktan eğitimle, eğitim teknolojilerini kullanarak onlara rahatlıkla ulaşabileceğimizi, onları hayatın içine katmak için bu imkanları kullanmamız gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti;


“Günlük yaşamımızda sıkılıkla kullandığımız matematik; problem çözme, eleştirel düşünme, akıl yürütme gibi becerilerin de gelişmesine katkı sağlar. Bu nedenle ayrım yapmaksızın tüm öğrencilerin matematik öğrenmeleri gerekmektedir. Ancak matematik dersleri fiziksel engellilerin başarılı olamayacağı dersler olarak görülmektedir. Matematik öğretiminde onların ihtiyaçlarına yönelik materyallerin ve kaynakların azlığı ile birlikte branş öğretmenlerinin de özel eğitim hakkındaki tecrübe eksikliği, bu durumu daha da zorlaştırmaktadır. İşte biz, engelli öğrencilerimizin matematik konusundaki bu sıkıntılarından yola çıkarak, matematikle aralarındaki engelleri kaldırmak için ENMEP projesini hayata geçiriyoruz. Proje sayesinde eğitim ve öğretimde, geleceğe hazırlanmada önemli bir yeri olan matematik dersinin, bilgi ve iletişim teknolojilerinden biri olan internet üzerinden etkileşimli uzaktan eğitim ile sunulması, fiziksel engelli bireylerin matematiğe erişim imkanı sağlanarak akademik başarılarının ve istihdamlarının artmasına yönelik bir çalışma yapılması planlanmaktadır. Bu proje, orta öğretim kurumlarında, Halk Eğitim Merkezlerinde ve üniversitelerde öğrenim gören ya da mezun olmuş; üniversite sınavlarına, E-KPSS’ye hazırlanan, matematik dersindeki başarısını artırmak isteyen bedensel engelliler için büyük yararlar sağlayacaktır."


"Bu ülkeye önemli katkılar sunacağına inanıyoruz.


İl Milli Eğitim Müdürlüğü ’Eğitimde kaybedilebilecek tek bir fert yoktur’ inancıyla hareket ettiklerini anlatan Durmuş, "Çünkü iyi bir eğitim almış her öğrencimizin, her gencimizin bu ülkeye önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. Engelsiz Matematik Platformu Projemiz de bu inancımızın bir sonucu olarak, fiziksel engelli öğrencilerimize ulaşacağımız, onların hayatında fark oluşturacağımız bir proje olacaktır" dedi.


Konuşmanın ardından program Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü Sevgi Evleri Sitesi Perkisyon Ekibi, gösterileri, Microsoft Türkiye Erişilebilirlik Ekibi Program Test Direktörü Duygu Kayaman, “Erişilebilir Eğitim Teknolojileri” konulu konuşmasıyla devam etti. Kendisi de görme engelli olan Kayaman, engellilerin hayatını kolaylaştırmak için çalışmalar yaptığını söyledi. Üniversiteden mezun olduktan sonra Microsoft Şirketinde çalışmaya başladığını ve engellilerin hayatını kolaylaştırmak için “Kütüphanem” uygulamasını geliştirdiklerini ifade etti.


Microsoft Türkiye Eğitim Sektörü Direktörü Anıl Çekiş ise; “Erişilebilir Bir Dünyada Teknolojiyle Öğrenme” konulu konuşmasını gerçekleştirdi. Çekiç, üniversitede okuduğu yıllardan bu zamana gelinceye kadar teknoloji alanında geldiğimiz noktaya dikkat çekti. Gelişmelerin, engelli vatandaşlar için de daha büyük fırsatlar ve kolaylıklar getirdiğini ifade etti.


Genel Microsoft Çözümleri etkinliğinin tanıtımıyla ilgili bir sunum yapan İsmet Benli, Microsoft ürünlerinin eğitim alanında kullanımı, eğitim hizmetleri ve günlük hayatı kolaylaştırıcı özellikleri hakkında bilgiler verdi. Dünyada bilgisayar ve yazılım sektörünün geldiği nokta hakkında açıklamalarda bulundu.


Program, toplantıya katılan Microsoft Eğitim Ekibi temsilcilerine hediye takdimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Ezine Gıda İhtisas OSB’de Meslek Yüksekokulu kuruldu Çanakkale’nin Ezine ilçesinde bulunan Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde Meslek Yüksekokulu kuruldu. Konuya ilişkin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden (ÇOMÜ) yapılan açıklamada," Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ezine Meslek Yüksekokulu’nu Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu’na dönüştürerek gıda sektörüne nitelikli eleman yetiştirmeye ve bölgedeki sanayinin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Üniversite-sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden biri olacak olan bu dönüşümle birlikte, Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde hızla yükselen ve faaliyete geçen fabrikalar ile yakın iş birliği içinde gıda teknolojisi ve organize sanayi bölgesindeki yan alanlarda eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetleri yürütülecektir. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu’nda; Gıda ve yan sektörlerine yönelik en güncel bilgi ve becerilerle donatılmış elemanlar yetiştirilecek, Ar-Ge çalışmaları ile gıda teknolojilerinin geliştirilmesine katkıda bulunulacak, staj ve işbaşı eğitim imkanları ile mezunların istihdamı garanti altına alınacak, bölgedeki sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücü yetiştirilecektir. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu ile gıda sektöründe kalifiye eleman açığı kapatılacak, bölgesel kalkınmaya katkı sağlanacak, üniversite-sanayi işbirliği en üst düzeye çıkarılacak. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu’nun avantajları güçlü sanayi bağlantıları, nitelikli eğitim kadrosu, modern laboratuvarlar ve atölyeler, staj ve işbaşı eğitim imkanları, istihdam garantili tematik meslek yüksekokulu projesi. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu’na nasıl başvurabilirim? 2024-2025 eğitim yılı için başvurular önümüzdeki aylarda başlayacak. Detaylı bilgi için https://www.comu.edu.tr/ web sitesini ve sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu, gıda sektöründe geleceğe yön verecek nitelikli elemanlar yetiştirmeye hazır. Gıda sektöründe geleceğe yatırım yapmak için Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu’nu seçin!" ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Karın ağrısıyla geldiği hastanede, 8 saatlik ameliyatla hayata tutundu 52 yaşındaki Aytunç Demirtaş, karnında hissettiği şiddetli ağrı nedeniyle Biruni Üniversite Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan tomografi çekiminde saatlerin, hatta dakikaların bile önemli olduğu aort damarında içten yırtılma tespit edildi. Şah damarında, bacak damarında, kalp damarlarından birinde ve aort kapağında da sorun olduğu anlaşılan Demirtaş, 8 saat süren komplike bir ameliyat sonucu sağlığına kavuştu. İstanbul’da yaşayan 52 yaşındaki Aytunç Demirtaş, 5 ay önce karnında hissettiği şiddetli ağrı nedeniyle hastaneye başvurdu. İlk gittiği hastanede yapılan tetkiklerde herhangi bir bulguya rastlanmadığı için kendisine “Sonuçlarınızla birlikte birkaç gün sonra tekrar gelin” dendi. Demirtaş, hem ağrının şiddeti, hem de sağ tarafında başlayan uyuşukluk nedeniyle başka bir hastaneye gitmeye karar verdi. Demirtaş, Biruni Üniversite Hastanesi’nde acil servise başvurdu. Burada yapılan tomografi çekiminde aort damarında yırtılma, şah damarında pıhtı, kalp damarında ise tıkanıklık tespit edildi. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Uğurlucan ve ekibi tarafından acil ameliyata alınan Demirtaş, 8 saat süren komplike bir ameliyat geçirdi. Uğurlucan, aort yırtılması durumunda saatlerin hatta dakikaların bile risk açısından çok önemli olduğunu söylerken, Demirtaş ise “İlk hastanenin dediğini yapsaydım eğer, haberlerde duyduğumuz gibi, ‘bir şeyin yok denildi evine gitti, sabah öldü’ denilen haberlerdeki kişi olacaktım” dedi. “Karın ağrısı dikkate alınmalı, geçen saatler ölüm riskini arttırıyor” Aort yırtılmasının tipik belirtilerinden biri olan karın ağrısının her zaman görülmeyebileceğini belirten Prof. Dr. Murat Uğurlucan, ağrının her zaman dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Uğurlucan acil müdahalelerle başlayan ve başarılı bir şekilde sonuçlanan Aytunç Bey’in süreci hakkında, “Hastamız acil servisimize çok şiddetli karın ağrısı şikayetiyle başvurmuştu. Yapılan tetkiklerde aort damarında diseksiyon dediğimiz içten yırtılma, katmanların ayrılması hadisesini tespit ettik. Aortun içten yırtılması olayı gelişen hastalarda genellikle göğüste ya da sırtta bıçak batması tarzı ağrı olur. Nadiren de olsa çok şiddetli karın ağrısıyla da karşılaşabiliriz. Saatler hatta dakikalar içinde müdahale edilmezse bu hastalık ölümcül olabilir. Hatta her geçen saat bu hastalıkta %1-3 arasında ölüm ihtimalini arttıracaktır. Aytunç Bey’in şikâyetleri öğleden sonra 14.00’da civarı başlamıştı. Bizim hastamızı görmemiz akşam saat 22.00’dı. Üzerinden yaklaşık 8 saat geçmişti ki bu da yaklaşık %25 oranında ölüm riski demekti. Risk faktörleri minimum seviyede olan ve kalp damarlarına baypas geçirecek Aytunç Bey ile aynı özelliklerdeki bir hastanın riskinin %1-3 oranında olduğunu düşünürsek, Aytunç Bey için bu risk hemen hemen 25 kat daha yüksekti. Bunun dışında Aytunç Bey’de ek olarak başka bulgular da tespit ettik. Mesela bir ayağı çok soğuktu. Muayene esnasında ayağına giden atar damar nabzının elimize gelmediğini gördük. Aortun içten yırtılmaları durumunda kapanıp açılan nabızlar ile sıklıkla karşılaşılabilir. Büyük ihtimalle aorttun içten yırtıldığı bölüm sağ bacağındaki damarı da etkilemişti ve oraya yeterince kan gitmiyordu. Bunların teşhisi için acil servisteki arkadaşlar tomografi çekmişlerdi. Enteresan bir diğer bulgu da sol tarafındaki şah damarında hem yırtılma vardı hem de damarın içinde pıhtılar oluşmuştu. Yani durum daha da ciddiydi” dedi. “Ameliyatı riskli hale getiren başka sorunlarla da karşılaştık” Aytunç Bey’in yapılan tetikler sonucunda acil olarak ameliyata hazırlandığını söyleyen Uğurlucan, aynı zamanda ameliyat ile ilgili de, “Hazırlıkların tamamlanıp ameliyata başlamamız gece 00.00’ı buldu. Bu ameliyatın açık kalp ameliyatı şartlarında yapılması gerekiyor. Hastayı kalp akciğer makinesine bağladıktan sonra kalbini durdurduk. Ameliyat esnasından bir de aort kapağının da bozuk olduğunu tespit ettik. Kalbin sağ tarafını besleyen sağ kalp damarında da yırtılma ve tıkanıklık vardı. Bu durumlar olayın riskini daha da arttırıyordu. Aytunç Bey’in aort kapağını değiştirdik, kalbin sağ tarafındaki damara-sağ koroner arterine bacaktan çıkardığımız damarla baypas yaptık. Yırtılmış olan aort damarının genişlemiş ve bozulmuş kısmını suni damar ile değiştirdik. Yine soldaki etkilenmiş olan şah damarını başka bir suni damar ile değiştirdik. Ayrıca bir kasığından diğer kasığına da baypas yaptık ki sağ bacağında az olan kan akımını artırabilelim. Böylelikle başarılı kombine bir ameliyat yapmış olduk. Ameliyat yaklaşık 7-8 saat sürdü. Sorunsuz bir şekilde yoğun bakıma çıkardık. Yoğun bakım takibimiz 2 gün sürdü, hastamızda herhangi bir problem ile karşılaşmadık. Servise aldıktan 6 gün sonra da Aytunç Bey’i taburcu ettik” diye konuştu. “En büyük sebep tansiyondur” Aort damarında yırtılmaya sebep olan en büyük sorunun genelde yüksek tansiyon olduğunu da hatırlatan Uğurlucan, “Ani tansiyon yükselmelerinde veya uzun süre tansiyon hastalığı olan insanlarda bu rahatsızlıkla karşılaşabiliyoruz. Ayrıca aort damarında genişleme olan insanlarda aortun içten yırtılma hadisesi daha sık olarak görülebilir. Bunun dışında kalp ve damar hastalıkları ile ilgili bilinen risk faktörleri bu hastalık için geçerli ama en önemli sebepleri, yüksek tansiyon ve aortun genişlemesidir. 21. yüzyıldayız. Kalp ve damar hastalıkları artık tedavi edilebilir hastalıklar. O yüzden düzenli kontrollerimizin yapılması, risk faktörlerimiz varsa önlemler alınması, spor yapılması ve sigaradan uzak durulması çok önemli” diyerek sözlerini sonlandırdı. “Etrafımdakiler ‘gaz’ dedi, ilk hastane de ‘evine git sonra gel’ dedi. İyi ki dinlemedim” Yaşadığı şiddetli ağrının kendisini tetiklediğini ve ne etrafındakileri ne de ilk hastaneden söylenenleri dikkate almadığı için şanslı olduğunu söyleyen Demirtaş başından geçenler hakkında şöyle konuştu: “Karın kısmıma çok şiddetli yani tahmin edilebilecek şiddetten daha yüksek bir ağrı saplandı. Etrafımdaki insanlar ağrının gaz olabileceğini söylediler ama ben daha farklı ve yüksek bir ağrı hissettiğim için doktora gitmeye karar verdim. Hafta sonu olduğu için özel bir hastanenin acil servisinden giriş yaptım. Yalnız yaptıkları tetikler ve muayene sonucunda hiçbir şey bulamadılar ve ‘Pazartesi günü sonuçlarla birlikte tekrar gelirsin’ diyerek beni eve göndermek istediler. Yalnız ağrının dışında sağ tarafımda uyuşma da başladığı için ben eve gitmedim ve Biruni Üniversite Hastanesi’ne geldim. Burada yine tetkikler yapıldı, tomografi çekildi ve hemn aort damarımla ilgili bir sorun olduğunu anladılar. Riskli bir durum ile karşı karşıya kaldığımız için de Murat doktorumuz acil olarak geldi ve hemen, acilen ameliyat oldum. İyi ki de ilk gittiğim hastaneyi dinlememişim. Yoksa belki de haberlerde duyduğumuz gibi ‘Bir şeyin yok eve git denildi, sabah öldü’ haberlerindeki kişi ben olacaktım. Ameliyat sonrası da iyileşme sürecim gayet iyi oldu. Çünkü ben bu yaşıma kadar kendime çok iyi baktım ve sporumu hiç aksatmadım. O yüzden hem ameliyatımın daha başarılı geçtiği hem de iyileşme sürecim. 1 ay sonunda da normal hayatıma olduğu gibi devam ettim. Herkese de kendisine iyi bakmasını ve sporu önemle tavsiye ediyorum.”
Hakkari Hakkari’de vatandaşlar çinko ve kurşun madenine karşı eylem başlattı Hakkari’nin Kavaklı köyünde 2007’den beri devam eden maden çalışma faaliyetlerine karşı köy sakinleri eylem başlattı.Hakkari il merkezine 50 kilometre mesafede bulunan ve bölgedeki çatışmalı süreçten kaynaklı 1995 yılında boşaltılan Kavaklı köyü halkı, 2007 yılında Karakaya Maden ile Sedex Resources Maden şirketlerinin başlattığı çinko ve kurşun madeni çalışmalarını durdurmak amacıyla Hakkari, Van ve Yüksekova’da yaşayan yüz kişilik bir grupla maden sahasına giderek eylem başlattı.Şine Köprüsü’nde nöbet tutan askerlerden izin alarak maden sahasının olduğu vadiye yürüyen grup, maden galerilerinin olduğu bölgede basın açıklaması yaptı. Maden şirketi sahipleriyle görüşmek isteyen köylüler, jandarmanın kontrolünde firma yetkililerinden iki kişi ile görüşme yaptı. Köylüler, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine nöbet eylemi başlattı. İlk nöbeti köy sakinlerinden oluşan 40 kişilik grup tuttu.“Maden çalışmaları derhal durdurulmalı”Kavaklı köyü halk adına açıklamayı okuyan Salih Kurt, yapılan maden çalışmalarından dolayı mağdur olduklarını söyledi. Kurt, “Köyümüzün mera alanlarında bulunan maden ocağı 18 yıldır çevreye ve köylülerin yaşam alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Maden çalışmaları nedeniyle topraklarımız kirlendi ve verimliliğini kaybetti. Su kaynaklarımız zehirlendi ve içilmez hale geldi. Hava kirliliği arttı ve solunum problemlerine yol açtı. Hayvanlarımızın otlanma alanları tahrip edildi. Köyümüzün doğal güzelliği bozuldu. Bu sorunlara rağmen maden çalışmaları durdurulmak yerine aralıksız devam etmektedir. Köylüler olarak defalarca yetkilere başvurmamıza rağmen sorunumuza çözüm bulunamadı. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Köyümüzün ve gelecek nesillerin haklarını korumak için maden çalışmalarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Köy halkı olarak Kavaklı köyü mera alanlarında bulunan maden ocağının faaliyeti derhal durdurulsun. Maden ocağının çevreye verdiği zararlar tazmin edilsin. Köylülerin yaşam alanları eski hale getirilerek maden faaliyetinin bıraktığı tahribat ortadan kaldırsın. Bölgede yeniden ağaçlandırma yapılsın” ifadelerini kullandı.Köylüler, maden ocağı önünde dönüşümlü nöbet eylemi başlatırken, jandarma da bölgede önlemlerini arttırdı.