GENEL - 13 Aralık 2017 Çarşamba 15:09

Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumunun 3’üncü gününde Bilecik’in turizmi ele alındı

A
A
A
Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumunun 3’üncü gününde Bilecik’in turizmi ele alındı

Bilecik Belediyesi ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBK), Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumunun 3’üncü gününde Bilecik’in turizme ilişkin kaynakları ve yapılması gereken çalışmalar ele alındı.

Bilecik Belediyesi ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBK), Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumunun 3’üncü gününde Bilecik’in turizme ilişkin kaynakları ve yapılması gereken çalışmalar ele alındı.


Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleşen sempozyumun Bilecik’in Turizmdeki Yeri ve Önemi adlı oturuma Turist Rehberler Birliği (TÜREB) Başkanı Ahmet Zeki Apalı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İnanç Özkaynak, TURSAB Doğa ve Turizm Yöneticisi Cevdet Oğuz, konuşmacı olarak katıldı. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Genel Sekreteri İsmail Gerim moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda katılımcılara sunum eşliğinde bilgiler aktarıldı.



“Bilecik yöresiyle ilgili destinasyonlar yapılması lazım”


Bilecik’i ve bölgeyi turizm potansiyeli açısından değerlendirilen TÜREB Turist Rehberler Birliği Başkanı Ahmet Zeki Apalı yaptığı konuşmada şunları söyledi:


’’Öncelikle şehir olarak özgün yanlarımızı ön plana çıkarmalıyız. Bilecik yöresiyle ilgili destinasyonlar yapılması lazım. Bilecik’e ciddi yatırımlar yapılmış. Alt yapı tamam, üst yapı tamam ama yapılan şeyler burası için uygun mu ona bakmak lazım. Burasına uygun turizm planı uygulamak lazım. Ekoturizm mi yapılmalı? Bu bölgede var mı? Var. Ekoturizm de devasa yatırımlar yerine orta ölçekli işletmeleri desteklemek gerek. Aile otelleri, ev otelleri gibi yapılar oluşturulmalı. Bunları dijital paylaşımlarla doğru bilgi verilerek ulaşılmalı. İnsanlar da para kazanacak.Bölgeye baktığımız zaman Türkiye olarak 6. Sıraya geldik. 1.2 milyar insan seyahat ederken bu rakam 2030 yılında 2 milyar insana çıkacak. Nereye gidecek bu kadar insan? Gelişmekte olan ülkelere. Bunların içerisinde en iyisi neresi? Türkiye.’’



’’Osmanlının kurulduğu topraklar olan Bilecik turizm için büyük bir değerdir’’


Konuşmasında; ’’Osmanlının kurulduğu topraklar olan Bilecik, turizm için büyük bir değerdir’’ ifadelerini kullanan Apalı; ’’İç Turizm de Bilecik rakamlarına bakıyoruz. Tüm Eskişehir gezilerinde Bilecik programı da var. Çünkü Osmanlının kurulduğu toprakları merak ediyorlar. Ama bu destinasyonun da Bilecik için eksiklikler var. Konaklama konusunda eksiklikler var. Bölgeyle ilgili mantar safarisi var yeni öğrendim. Bilecik bölgesi bunun için çok uygun. Bunu düzenleye biliriz. İnsanlar buna ciddi paralar ödüyorlar. Bilecik’te daha özgün destinasyonunu ortaya çıkarmamız lazım. Böylece büyük bir istihdam olacak. Temel sorunumuz işsizliğin çözümü turizm. Biz bu turizmi tüm ülkeye yaymış olsaydık ülkemiz de terör de olmazdı" şeklinde konuştu.



’’Bilecik, dünyadaki 6 iklim kuşağının 3’ünün görüldüğü bir yer’’


TURSAB Doğa ve Turizm Yöneticisi Cevdet Oğuz ise konuşmasında; Bilecik’in, sahip olduğu doğal güzellikleri ile dünyada görülen 6 iklim kuşağının 3’üne sahip olduğunu belirterek, ’’Anadolu’nun kendisi özel olduğu gibi Bilecik de çok özel bir yer. 10 yıldır keyifle geliyorum. Son 3 yıldır Osmaneli’nin bir köyünde kamp yapıyoruz. Yılda 3, 4 kamp oluyor. Osmaneli eski İpek Yolu üzerinde, önemli bir yer. Buraya geldiğimizde köylere çıkarken zeytin ağaçlarıyla karşılaşıyoruz, bu çok özel bir durum. Hem de dünya da 6 tane büyük iklim kuşağının 3 tanesini görebiliyoruz burada. Bu tür geçiş olan illerde çok kısa mesafelerde görülüyor ve muazzam bir değer. Sırf bu bile üzerin de durulup geliştirilebilecek bir durum. Gölpazarı ilçesine kadar Akdeniz iklimi sokuluyor. Anadolu’da ki turizm açısından çıkışı doğadan kaynaklı olabileceğini düşünüyorum. Son dönemde tüm kırsal, köyler boşalıyor. Büyük bir sorun bu. Gençler köylerini terk ediyorlar. Kırsalı destekleyici durumların geliştirilmesi gerek. Böylece kendi köylerinde güçlü yönlerini ortaya çıkarıp onu kullanmalılar. Misal Kurşunlu köy var günü birlik de olsa ilgi görüyor. Kınık köyü var. Harman kaya var. Buralarda çok özel yerler var. Güçlü olan yerleri tespit etmek gerekiyor. Ama toplumda hatalı olan şey tüm sorunların bir anda çözülmeye çalışılması. Buralarda 5 yıldızlı otelden ziyade kırsalda küçük yatırımlar ivme kazandıracaktır. Ev pansiyonculuğu bile bu konuda çok faydalı olur. Bu tür tesislerle küçük grupları kaldırabilirsek civar illerde ki acentelerle çalışılabilir" dedi.



’’Bakanlık olarak Bilecik turizmini atağa geçirecek çalışmalarımız var’’


Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İnanç Özkaynak ise bakanlık olarak Bilecik turizmini atağa geçirecek çalışmalarının olduğunu belirterek, şunları söyledi:


’’Öncelikle böyle bu organizasyonu yapan Bilecik Belediyesi ve Bilecik Kalkınma Ajansına teşekkür ediyorum. Dünya Turizm örgütünün rakamlarına göre 1.2 milyar turist seyahat ediyor. Türkiye de 26 sektörü etkileyen bir sektör. Gelişmekte olan ülkeler turizm pastaları yüzde 45. 2030’da ise yüzde 57 olacağı ön görülüyor. Sormamız gereken şey bu pastadan ne kadarını almak istiyoruz, ne zaman almak istiyoruz, ne kadarını almak istiyoruz. Yoğun turist aldığımız da özgün kültürümüz de olumsuz etkileniyor. Bunun çözümü nedir? Tanınmamış yerlerimizi de dünyaya tanıtmalıyız ki turizm pastasını 4 mevsime, 7 bölgeye yaymalıyız. Bu tanınmayan yerleri önce hazırlayıp sonra tanıtacağız. Bu eylem planının içerisinde Bilecik’te var.’’



"Önümüzdeki yıl Çin’de Türk turizm yılı’’


Önümüzdeki yılın Çin’de Türk yılı olacağı sözlerine ekleyen Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İnanç Özkaynak, "Bakanımızda oraya gidip çalıştaya katıldılar. Çinin turizm de birinci sırada. Bizim de hedeflerimizden bir tanesi de Çin. Hindistan da aynı şekilde önemli. Çünkü Hindistan’da Türkiye’de düğün yapma popülasyonu var. Bir başka stratejimiz de kültür diplomasisi. Bir başka stratejimiz de yeni teknolojiler. Sosyal medya reklamları, yorumlar, deneyimlerin paylaşılması çok fazla etkili. Biz 2018 yılı stratejimizi bunun üzerine kurduk desem yalan demiş olmam. Problemlerimizden bir tanesi de halkın köylerini terk etmesi. Taraklı, Göynük, Beypazarı’nda derk etmiyorlar. Çünkü onlar turizm den para kazanabileceklerini öğrendiler. Bilecik’te de bu çalışmaları yapacağız" dedi.



“Bilecik güneş gibi parlıyor”


Bölgede yapılan çalışmalar hakkında önemli bilgiler aktaran BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim ise, Bilecik’in turizmde güneş gibi parladığını hatırlatarak; ’’Ülkemiz son yıllarda güneş gibi parlıyor. Ülkemiz ekonomik alanda çalışmalar yapıyor. Bilecik’te öyle sanayi konusunda ciddi yol kat etti. Kültürel mirası, Osmanlı topraklarını da hakkını vermemiz lazım. Bu uğurda hep beraber çalışıyoruz. Bilecik’ her türlü imkana sahip. Gençliğimiz var. Bilecik de turizm konusunda üzerinde çok durduk. Bir komisyon kuruldu ve ihtiyaçlar tespit edildi. 2011 yılında doğrudan desteklerle Bilecik’in marka değeri ortaya koyuldu. 2015 yılında ortak akıl toplantısını gerçekleştirdik. Bilecik turizmine yönelik haberler hazırlandı ve yayınlandı. Kırsal Tasarım etkinlikleri yaptık, Kurşunlu köyünde yapılan etkinlikler çok ses getirdi. Birçok fuara katılarak boy gösterdik. Turizm acentearına özel 4 kez info gezilerle Bilecik’i duyurmaya çalıştık. Bilecik’in markalaşması çok önem verdiğimiz bir konuydu. Bilecik Dünya Turizm Destinasyonu Oluyor Projesi kapsamın da markalaşma haritası hazırlandı. Turizm pazarlamasına yönelik eğitimler ve faaliyetler yürütüldü. Bilecik’te alternatif turizm destinasyonu oluşturmak istiyoruz. Doğa sporları ve alternatif sporlara yönelik çalışmalar oluşturmayı düşünüyoruz. Aynı zamana da fuar katılımlarıyla bunları destekleyip çevre iller de tanıtım çalışmaları yapacağız. Acentelere ve rehberlere yönelik info turlar düzenlemeye devam edeceğiz" dedi.


Sempozyumun ardından konuşmacılara teşekkür plaketleri Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı tarafından takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır 77 kişinin hayatını kaybettiği Serin-2 Apartmanı’nın sanıkları hakim karşısına çıktı Diyarbakır’da geçen yıl 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Serin-2 Apartmanı’nda 77 kişinin hayatını kaybetmesi, 29 kişinin de yaralanmasına ilişkin biri müteahhit 4 tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. İddianamede, sanıklar hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis isteniyor. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan binanın müteahhidi Hüseyin B, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. hazır bulundu, binanın statik proje müellifi Cihan U. da bulunduğu ilden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı. Diğer tutuksuz sanık olan bina fenni mesulü Ekrem B. ise duruşmaya katılmadı. Duruşma salonunda bazı mağdurlar ve avukatları da hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından savunma yapan sanık Hüseyin B, binanın müteahhitti olmadığını ve söz konusu proje hakkında bilgisinin bulunmadığını ileri sürdü. Mağdur olduğunu savunan Hüseyin B, "Söz konusu apartmanda herhangi bir mülküm yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Sanık Nasır Ç. ise, dava konusu binanın proje tarihinde İnşaat Odası Diyarbakır Şubesi’nde yönetim kurulu üyesi olduğunu bildirdi. Üyeleri tarafında uygulanmak üzere hazırlanan projelerin vize işlemleri ile yükümlü olduklarını öne süren Nasır Ç, şöyle devam etti: "Burada projeyi inceleme, onaylama, uygulamaya sevk etmek gibi bir görev ve sorumluluğum yoktur. Projeyi değerlendirmem söz konusu değildir. Tek yaptığımız işlem projeyi hazırlayan kişinin projeyi hazırlamaya ehliyeti olup olmadığına yöneliktir. Projenin kapağına imza atıyoruz. Ancak inceleme yetkimiz ve görevimiz bulunmamaktadır. Bu inşaatın yapımındaki eksiklikler ve deprem nedeniyle yıkılmasında kusurum bulunmamaktadır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." Sanık Cihan U. da, binanın sadece statik projesini hazırladığını ve inşaatın statik projesine uygun imal edilip edilmediğini denetleme görevinin belediyeye ait olduğunu savundu. İnşaat yapım aşamasında yıkılan binaya hiç gitmediğini ileri süren Cihan U, şunları kaydetti: "1999 yılında İzmir’e taşındım ve o zamandan beridir proje hakkında bilgim yoktur. Projemizin 1975 yönetmeliğine göre denetlenmesi gerekmektedir. Ancak biz kendimizi sağlama almak adına değerleri hep yüksek girerdik. Bu nedenle üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum." Mağdur olan müştekiler ise depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini, binanın yakınında köprülü kavşak yapılmasının sarsıntıya sebep olduğunu savundu. Binanın altında bulunan bankada ise kolon kesme iddialarının bulunduğunu aktaran müştekiler, bu konuların araştırılarak, kusuru bulunanların cezalandırılmalarını istedi. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında dosyadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti de savunmaların alınmasının ardından ilgili kuruma köprülü kavşak inşaatının bölgedeki yapılara zarar verip vermediğine yönelik araştırma yapılıp yapılmadığının sorulması, Bağlar Belediyesine bölgedeki zeminin bataklık olup olmadığının tespiti ve binanın altında bulunan bankanın da tüm tadilat projeleri hakkında bilgi verilmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştırarak, duruşmayı 14 Ekim’e erteledi. Davanın iddianamesinde, tutuksuz sanıklardan binanın müteahhidi Hüseyin B, binanın statik proje müellifi Cihan U, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. ve bina fenni mesulü Ekrem B. hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis isteniyor.
Ankara 12 yaşındaki ressamdan şehit babası anısına resim sergisi 2012’de Muş’ta görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis memuru Hüseyin Gül’ün 12 yaşındaki oğlu Talha Gül, çizdiği yağlı boya resimlerini babası anısına düzenlediği sergide sanatseverlerle buluşurdu. Muş’ta 2012 yılında görev sırasında geçirdiği trafik kazası sonucu şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu Talha Gül, 50 tane yağlı boya resminin yer aldığı sergisinin açılışını, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara Fuaye alanında gerçekleştirdi. Babası ve tüm polislerin anısına düzenlediği sergisinde doğa ve manzara temalı resimlerine yer veren Gül’ün eserleri yoğun ilgi gördü. Bir buçuk senede çizdiği resimlerini sanatseverlerin beğenisine sunan Gül’ün sergisinde ailesi, yakınları, emniyet personelleri ve çok sayıda vatandaş yer aldı. 12 yaşında ilk sergi tecrübesini yaşayan Gül’ün eserleri bir hafta boyunca ziyaret edilebilecek. “Resimlerimi babam için çizdim” Mutlu ve heyecanlı olduğunu dile getiren Talha Gül, “Resimleri bir buçuk sene içerisinde çizdim. Genellikle doğa resimleri yapıyorum. En sevdiğim resimler çiçek resimleri oluyor. Şu ana kadar 50 tane resim çizdim. Babamın ve bütün polisler adına sergi açmak istemiştim. Bu sergiyi de onlar için açtım. Fikrimi ilk annemle paylaştım. Sonra da sergimizi açtık. Bu benim ilk sergim. Heyecanlıyım, çok mutluyum. İnşallah güzel geçecek. Sergimde doğa ve çiçek resimleri var. Bir resmi ortalama 4 saatte çiziyorum ama bazen süre uzayabiliyor. Daha küçük yaşlardayken de resim çizerdim, ardından da daha çok çizmeye heves ettim. Çok eğlenceli ve güzel gelmeye başlamıştı. Sonra da çizmeye devam ettim. Yeni sergiler açmayı da düşünüyorum” dedi. Resimlerini şehit babasına armağan ettiğini söyleyen Gül, “Babam çok iyi birisiymiş. Dinine bağlıymış. O da resim çiziyormuş. Bu resimlerin hepsini onun için çizdim” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Başkan Hakan Şehirli’nin misafirleri Erasmus öğrencileri oldu Polonya, Portekiz ve Danimarka’dan gelen 18 yabancı öğrenci, Zağnos Paşa Ortaokulu’ndan 13 öğrenci, 17 yerli ve yabancı eğitmen Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli’ye ziyarette bulundu. Başkan Şehirli; Polonya-Danimarka ve Portekiz’den gelen öğrenciler ile bir araya geldi. Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Başkan Şehirli, “Öncelikle Altıeylül’ümüze, Balıkesir’imize hoş geldiniz. Sizleri ilçemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk” dedi. Başkan Şehirli: “Sizleri ilçemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk” Polonya-Portekiz ve Danimarka’dan gelen öğrencilerle bir araya gelen Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, “Hepinize öncelikli ülkemize, şehrimize ve ilçemize geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Sizleri belediyemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Polonya’dan, Portekiz’den ve Danimarka’dan gelen öğrencilerimize şunu söylemek istiyorum. Şehrimizi, Altıeylül ilçemizi ülkelerinde, ailelerine bizleri, ilçemizi ve Balıkesirimizi anlatın. Gördüklerinizi, gözlemlediklerinizi yaşamış olduğunuz güzellikleri paylaşırsanız hem bizi tanıtmış olursunuz hem de bizleri mutlu etmiş olursunuz” dedi. Başkan Şehirli, “Çocuklarımızın bayramınızı kutlarım” Başkan Şehirli; “Polonya’dan, Portekiz’den ve Danimarka’dan gelen öğrencilerimizin ve tüm çocuklarımızın Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği önümüzdeki hafta 104. yıl dönümünü kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını tebrik ediyorum. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu önemli günü çocuklara armağan ederek, dünyada ki ilk çocuk bayramını ilan etmiş, toplumun geleceğinin çocuklarda olduğunu vurgulayarak onlara ne kadar güvendiğini ortaya koymuştur” diye konuştu. Bu zamana kadar COMENİUS ve ERASMUS projeleri konusunda düzenlemiş olduğu projelerle adından bahsettiren Zağnos Paşa Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Huriye Gündüz, “Öncelikle bizleri Altıeylül Belediyesi’nde ağırlayan ve destek olan Sayın Başkanımız Hakan Şehirli’ye teşekkür ederiz. Zağnos Paşa Ortaokulu olarak 2013 yılından buyana COMENİUS ve ERASMUS projeleri yapıyoruz. Misafirlerimiz Polonya, Danimarka ve Portekiz’den öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz geldiler. Projemiz kapsamında kültürel farkındalık amacımız. 17 adet Birleşmiş Milletlerinin hedeflerine yönelik aktivitelerde bulunuyoruz. Aradaki bağları güçlendirmek için bizim geleneklerimizde bulunan ’Nazar Boncuğu’ etkinliği yaptık. Daha önceki etkinliklerimizde de ‘Yoksulluğu Nasıl Engelleyebiliriz’, ‘Organik Tarım’ gibi etkinlikler ve projeler gerçekleştirdik” dedi.