- 16 Temmuz 2018 Pazartesi 18:53

Trabzon’a atanan Bozüyük İlçe Müftüsü Selami Bağcı’ya veda yemeği

A
A
A
Trabzon’a atanan Bozüyük İlçe Müftüsü Selami Bağcı’ya veda yemeği

Bilecik’in Bozüyük İlçe Müftüsü Selami Bağcı’nın Trabzon merkez ilçesine atanması nedeni ile veda yemeği düzenlendi.

Bilecik’in Bozüyük İlçe Müftüsü Selami Bağcı’nın Trabzon merkez ilçesine atanması nedeni ile veda yemeği düzenlendi.


Bozüyük Belediyesi Abdülhamid Han Parkı’nda düzenlenen veda yemeğinde konuşan İlçe Müftüsü Selami Bağcı hislerini paylaşarak “2015 Nisan ayında tayinimiz Bozüyük’e çıktığı zaman heyecanlıydık. Yeni bir ortam, yeni bir çevre, yeni dostluklar kazanacağımız ümidiyle geldik. Elhamdülillah o heyecanımızı burada yaşadık. Dostlarımız oldu, arkadaşlarımız oldu, çalışma arkadaşlarımızla özellikle personelimizle son derece uyumlu, güzel hizmetler yaptığımıza inanıyorum. Cenab-ı Hak hizmetlerimizi daim eylesin mübarek eylesin” dedi. Konuşmasının devamında Bozüyük’te gerçekleştirdiği hizmetlere de değinen Müftü Bağcı “Tabii ki pek çok hizmetler yaptık . Bunu sizlerle beraber yaptık . Bunu da ifade edeyim. Elhamdülillah Bozüyük ilçemizde Kur-an kursu hizmetlerini, belirli bir noktaya getirdiğimize inanıyorum. Gerek gündüzlü kurslarımız, gerek 4-6 yaş Kur-an kurslarımız, gerek ise hafızlık Kur’an kurslarımız . İnşallah bizden sonra da devam edecek. Bizimde anılacağımız, zikredeceğimiz bir eser olacağını düşünüyorum. Özellikle inşaatını devam ettirdiğimiz yatılı hafız Kur’an Kursumuzu Bozüyük’ümüze kazandırmaya vesile olduğumuz büyük bir eserimiz olacak. Cenab-ı Hak tamamlamayı nasip eylesin. Bizde tabii bu eseri tamamlayıp ta hizmete açıp öyle gitmeyi düşünmüştük. Ama nasip değilmiş, inşallah tamamlamayı Cenab-ı Hak nasip eylesin inşallah. Tabii burada ki görev süremiz içerisinde, 3 yıl 3 ay burada kaldık. Güzel dostluklarımız oldu. Güzel dostlar kazandık. Değerli personelimizle çalışmak benim için gerçekten, onur verici oldu, gurur verici oldu. Elhamdülillah en rahat, en güzel hizmet ettiğim yerlerden birisi olarak da burayı görüyorum. Cenab-ı Hak hepinizden razı olsun “ dedi.


İlçe Müftüsü Bağcı’nın ardından konuşan Bilecik İl Müftüsü Necati Akkuş ise "Bilecik olarak, Bozüyük olarak Selami beyi geç bulduk, erken kaybettik. Allah yolunu açık etsin. Gitmiş olduğu yer Trabzon’un merkez ilçesi. Bu onun için bir onurdur, şereftir. Rabbim onun onur ve şerefini artırsın. Hizmetlerini bereketlendirsin. Gerçekten Bozüyük’te çok güzel bir hava oluşturdu. Belediye Başkanımızla, Kaymakamımızla, personelimizle, vatandaşlarla, velhasıl bütün eşraf ile, diyanet vakfımızın mütevelli heyeti ile muazzam bir orkestra oluşturdu . Ve ona çok güzel bir şeflik yaptı. Hizmetler hızlı görülmeye başlandı. Zannediyorum ki beş senede yapacağı işi üç seneye sığdırdığı için çok daha hizmete muhtaç bir bölgeye, çok daha büyük bir hizmete yönlendirildi. Allah-u Teala yolunu açık kılsın” dedi.


Daha sonra söz alan Bozüyük Belediye Başkanı Fatih Bakıcı da “Bozüyük’te yapılması gereken, düşünülen, eksik olduğumuz noktada tamamlamaksa, görevi layıkıyla yerine getirmekse, gerçekten biz huzurlu bir şekilde bu memlekete hizmet etmeye çalıştık. Yaklaşık kırk camimizde sabah programlarında, sabah namazlarında, imamlarımızı, müezzinlerimizi, camii cemaatlerimizi oluşturduk. Hani İl Müftümüzde burada ama Bilecik’te ki hafızlık noktasında, Bilecik’in önüne geçen bir ilçeyiz. Bu konuda emek veren tüm imamlarımıza, hafızlarımıza, hocalarımıza, öğrencilerimize teşekkür ediyoruz. Allah hepsinden razı olsun. Keza Bozüyük’te ki camilerimizin eksiklerinin tamamlanması. Gerçekten bunlar uyumlu çalışmanın bizlere getirdiği güzellikler. Müftümüze bu uyum içerisindeki çalışmaları ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Rabbim bahtını açık eylesin, hayırlı görevler yapmayı nasip etsin” dedi.


Programda son olarak konuşan Kaymakam Hasan Yaman ise “İlçe müftümüzle ilgili kendisinin de hak ettiği birçok güzel söz söylendi. Böyle müftümüz ile ilgili bir talim yaptığımda şunu görüyorum. Bazı erdemler özellikler var, her insanda olması gereken, ama en çokta din adamına yakışan bazı özellikler var. Bunlardan birisi tevazu, birisi vakar, Selami bey de her ikisini müşahede ettim. Onun dışında çalışma ahlakıyla, disipliniyle, tevazu etmiş bir din adamı arkadaşımız. Ayrıca akademik olarakta kendisini yetiştirme gayreti içerisinde. Doktorasını Eskişehir’de yapıyordu, yakın bir tarihte tamamlayacak. Eser bırakma kabiliyetinden Bozüyük ilçemizde sürekli anılacak bir arkadaş ama devlet memuru icabında tayini var. Bunu hepimiz sık sık yaşıyoruz. İlçe Müftümüz de yaşadı. İlçe müftümüz bu özelliklere mizaca sahip olduğu sürece Türkiye’nin neresine giderse gitsin inşallah bütün gönülleri feth edecek ve oradaki insanlara da eser bırakarak ciddi bir motivasyon sağlayacak. Hayırlı uğurlu olsun. Allah sağlıklı, huzurlu, esenlik içerisinde hayırlı görevler yapmayı nasip eder inşallah” dedi.


Programın sonunda Selami Bağcı’ya Bozüyük’teki çalışmaları ve emekleri için teşekkür edilerek yeni görev yerinde başarı dileklerinde bulunuldu. Herkesle helalleşerek vedalaşan İlçe Müftüsü Selami Bağcı’ya ayrıca Kaymakam Yaman, Belediye Başkanı Bakıcı ve Kent Konseyi Başkanı Tekeli günün anısına hediye takdiminde bulundu.


İlçe Müftüsü Selami Bağcı için düzenlenen veda yemeğine Kaymakam Hasan Yaman, İl Müftüsü Necati Akkuş, Belediye Başkanı Fatih Bakıcı, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Süleyman Can, Emniyet Müdürü Hakkı Güner, Kent Konseyi Başkanı Osman Tekeli, AK Parti İlçe Başkanı Mesut Çetin ve din görevlileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de sağlık çalışanlarına şiddette meslektaşlarından tepki İzmir Şehir Hastanesi’nde dün yaşanan şiddet girişiminin ardından, sağlık çalışanlarından şiddete karşı tepki açıklaması geldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Dün bir katliam olmaması bütünüyle tesadüfidir. Sağlıkta şiddet varsa hizmet yok” dedi. Sağlık çalışanları, dün bir kişinin İzmir Şehir Hastanesi’ne pompalı tüfekle gelerek sağlık çalışanlarını tehdit etmesi ve ‘katliam’ yapacağını söylemesi olayının ardından sağlıkta şiddete tepki gösterdi. İzmir Şehir Hastanesi Poliklinikler-3 önünde toplanan ve Hekimsen ile birlikte birçok sendikanın da aralarında bulunduğu sağlık çalışanları şiddetin son bulması adına pankartlar eşliğinde sloganlar attı. Sağlık çalışanları adına açıklama yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Saldırgan sabah saatlerinde bir pompalı tüfekle ve bir yığın mermiyle hastaneye gelmiş, bir aile bireyinin ihbarı sayesinde güvenlik ve kolluk kuvvetleri şahsa müdahale edebilmiştir. Ancak silahı alınıp serbest bırakılan şahıs, akşam saatlerinde tekrar elini kolunu sallayarak 9. kata kadar çıkarak servise girmiş. Saldırgan klinikte görevli hekimlere yönelik şiddet uyguladı. Asistan hekim arkadaşlarımız kendilerini odaya kilitleyerek saatlerce beklemiş, ancak saldırgan etkisiz hale getirildiğinde odadan çıkabilmişlerdir. Daha bir hafta önce 17 Nisan’da sağlık terörüne kurban verdiğimiz Dr. Ersin Arslan’ı anarken yetkilileri, şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırmıştık. Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. İdareciler tarafından adeta görünmez olduk” ifadelerine yer verdi. “Sağlık çalışanlarının endişeleri sürmektedir” Dün bir katliamın olmamasının, tesadüf olduğunun altını çizen Kaynak, “Ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir. ülkemizdeki her sağlık çalışanını tehdit eden, sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri olaya seyirci olmaktan öteye gitmemektedir. Çünkü sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede her gün en az 80 beyaz kod verilen, son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet olayı rastlantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez” diye konuştu. Sağlık kurumlarında, sıradan bir alışveriş merkezlerindeki gibi güvenlik önlemlerinin dahi alınmadığını vurgulayan Kaynak, “Başka ülkelerde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanlara çok ağır yaptırımlar uygulanırken ülkemizde mümkün olduğu kadar hafifletici sebepler gerekçesiyle neredeyse saldırganların arkası sıvazlanarak çoğu serbest bırakılmaktadır. Dün İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ne silahla gelen şahısın silahına el konulup serbest bırakılmış olması durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Kurumlara girişte denetleme yapılmadan gerçek anlamda çalışan güvenliği sağlanabilir mi? Yetersiz ve yetkisiz güvenlik elemanları ile bu işin çözülemeyeceği ortadadır. Hastane polislerinin ve güvenlik görevlilerinin sayısı ve yetkileri mutlaka arttırılmalıdır. İşe yaramayan göstermelik X-ışın cihazları yerine her giriş noktasında denetimli geçiş kontrolü sağlayan aktif güvenlik elemanları görevlendirilmelidir. Acilen bu konuda ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemeler yapılmalıdır” cümlelerini aktardı. “Sağlıkta şiddet varsa hizmet yok” Sağlık kurumlarında, çok ciddi koruyucu ve şiddeti engelleyici insan gücü, sağlık polisi, emniyet güçleri, elektronik ve görsel kontrol mekanizmaları oluşturulması gerektiğinin altını çizen Kaynak, şunları kaydetti: “Adil bir hukuk sistemi çerçevesinde Sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler geciktirilmeden yaşama geçirilmelidir. Artık bir gün bile beklemeyeceğiz. Sağlıkta şiddet için önlem alınmadıkça, sağlık çalışanlarına insani çalışma şartları sağlanmadıkça, sağlık hizmeti verilemez, verilmesi beklenemez. Sağlıkta şiddet varsa, hizmet yok.”
Erzurum Aras EDAŞ’tan Kars’taki gençlere istihdam imkânı Sorumluluk bölgesinde verdiği elektrik dağıtım hizmetinin yanı sıra bölgedeki istihdama katkı sağlayan Aras Elektrik ve Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA)’nın iş birliğinde Kars’ta istihdam garantili eğitim programı düzenledi. Aras Akademi kapsamında iş birliği protokollerine bir yenisini daha ekleyen Aras Elektrik, bölge istihdamına katkı sağlamaya devam ediyor. Bölgedeki kurum/kuruluşlarla protokol imzalayan Şirket, gençlere iş imkânı sağlıyor. Bu iş birliği ile Serhat Kalkınma Ajansı’nın 2024 yılı Çalışma Programı’nda yer alan faaliyetlerinden birisi olan “Kadınlar ve Gençler İçin Eğitim Modülleri” kapsamında Kars’ta “Elektrik Dağıtım Şebekesi İşletme Bakım ve Şebeke Varlıkları Eğitimi” Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) uzmanları tarafından verildi. Aras Elektrik Genel Müdürü Fikret Akbaş: “Amacımız sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman gücünün bölgede istihdam edilmesine katkı sağlamak. Bunu da sorumluluk alanımızdaki kurum/kuruluşlarla yaptığımız protokoller sayesinde gerçekleştiriyoruz. Enerji sektörü olarak, teknik liseler ve mezun öğrenciler arasında oluşan bu köprü ile bölge istihdamına katkı sağlayarak sektör için nitelikli ve başarılı gençler yetiştirmeyi hedefliyoruz.” derken Kars İl Koordinatörü Zafer Demir ise projenin katkılarını “Aras EDAŞ olarak müşterilerimize kesintisiz ve kaliteli hizmet sunma misyonumuzun yanı sıra tüm bölgemizin refah seviyesini artırmayı ve hayat boyu öğrenmeyi desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda SERKA ile görüşmelerimiz sürekli devam ediyor. Bu proje de lise mezunu öğrencilerimizin sektöre kazandırılması için büyük bir imkan sağladı. Farklı projelerde SERKA ile çalışmaya devam etmeyi planlıyoruz.” ifadeleri ile kullandı. Kars’ta Elder tarafından genç adaylara verilen eğitimleri ve projeye katılımını değerlendiren Aras Elektrik’ten Eğitim Müdürü Murat Caf: “Mesleki ve teknik lise öğrencilerine, mezun öğrencilere kariyer fırsatı sunduğumuz projenin her adımını hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. İlk adımında, eğitim programına katılacak olan adayları belirlediğimiz projenin, sonraki adımında da bu adaylara Elder tarafından teknik eğitimler vererek devam ettik. Geçen yıl hayata geçirdiğimiz iş birliği protokolü kapsamında Kars’ta eğitimler vermiştik. Bu yıl da iş birlikçimiz olan SERKA ve eğitim boyunca desteğini sürdüren Elder ile nisan ayında tekrar Kars’ta yaşayan yaklaşık 30 kişiye teknik eğitim verildi. Bu eğitimden Kars ili Haydar Aliyev Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa Lisesi başta olmak üzere ildeki diğer bazı mesleki eğitim veren liselerden ve yüksekokullardan mezun gençler faydalandı. Bölge istihdamında sürdürülebilirliği sağlamak adına iş birliği içerisinde olduğumuz SERKA ve desteklerini sürdüren Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği - Elder’e çok teşekkür ediyorum.” Eğitimler sonunda, teknik açıdan gerekli ve yeterli becerilerle donanmış ve Aras Elektrik tarafından yapılan sınavda başarılı olan gençler, Aras Elektrik tarafından TRA2 Bölgesi illerinde (Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illeri) ve ilçelerinde istihdam edilecek.”
Muş Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Baba Şemsettin Özcan, 7 yıl önce HDP’nin çocuğunu kaçırıp PKK’ya verdiğini belirterek, "Çocuklarımızı vermeyene kadar sizin yakanızı bırakmıyoruz. Çocuğumdan 7 yıldır hiç haber alamadım. Bir gün çocuğunuz eve gelmese ne yaparsınız? Bizim çocukları vermeyene kadar burayı terk etmeyeceğiz" dedi. Anne Gülbahar Teker de, 20 yıl da olsa burada eylemlerini sürdüreceklerini belirterek, "Çocuğum gelse veya gelmese ben yine de eyleme devam edeceğim. Biz PKK ve HDP’den korkmuyoruz. Bizim çocukları getirip bize versin. Yeter artık bu anneler ve babaların ağladığı. Niye getirip bize vermiyorsunuz? Kürt hakkı böyle değil. Biz de Kürt’üz. Onların çocukları nerede bizim çocuklar nerede? Çocuklarımız yaşıyor, yaşamıyor bilmiyoruz. Bizim çocukları bize versinler. Bir kişi dağda kalana kadar eyleme devam edeceğim. Lanet olsun HDP ve PKK’ya" şeklinde konuştu.
Muş Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Baba Şemsettin Özcan, 7 yıl önce HDP’nin çocuğunu kaçırıp PKK’ya verdiğini belirterek, "Çocuklarımızı vermeyene kadar sizin yakanızı bırakmıyoruz. Çocuğumdan 7 yıldır hiç haber alamadım. Bir gün çocuğunuz eve gelmese ne yaparsınız? Bizim çocukları vermeyene kadar burayı terk etmeyeceğiz" dedi. Anne Gülbahar Teker de, 20 yıl da olsa burada eylemlerini sürdüreceklerini belirterek, "Çocuğum gelse veya gelmese ben yine de eyleme devam edeceğim. Biz PKK ve HDP’den korkmuyoruz. Bizim çocukları getirip bize versin. Yeter artık bu anneler ve babaların ağladığı. Niye getirip bize vermiyorsunuz? Kürt hakkı böyle değil. Biz de Kürt’üz. Onların çocukları nerede bizim çocuklar nerede? Çocuklarımız yaşıyor, yaşamıyor bilmiyoruz. Bizim çocukları bize versinler. Bir kişi dağda kalana kadar eyleme devam edeceğim. Lanet olsun HDP ve PKK’ya" şeklinde konuştu.