GENEL - 26 Nisan 2018 Perşembe 17:11

Bingöl’de ‘Din İstismarı ile Mücadele’ paneli

A
A
A
Bingöl’de ‘Din İstismarı ile Mücadele’ paneli

Bingöl’de ‘Din İstismarı ile Mücadele’ konulu panel düzenlendi.

Bingöl’de ‘Din İstismarı ile Mücadele’ konulu panel düzenlendi.


Din istismarı ile mücadele etmek ve bu konuda toplumu Kur’an ve sünnete dayalı sahih dini bilgi ile aydınlatmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bilgilendirme toplantıları kapsamında Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezinde ‘Din İstismarı ile Mücadele’ paneli yapıldı. Panele müftülük personeli, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.


Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili sinevizyon gösterimiyle devam etti.


Daha sonra panelde konuşan Bingöl Valisi Ali Mantı," İslam dini tüm insanlığa gelen bir dindir lakin İslam dininin yürütme organı Müslümanlardır. Biz inananlar olarak bu yürütme organını icra ederken ne kadar doğruyuz buna da dikkat etmemiz gerekmektedir. Din istismarı konusuna değindiğimizde gerek eski tarihlerde gerekse de günümüzde bunun yaşandığına şahit oluyor ve zaman zaman toplumun manevi duyguları istismar edilerek kendini yenileyen hareketler ortaya çıkardığını görüyoruz. Bu doğrultuda ‘istismar sonucunda hayat bulan terör örgütlerinin varlığı karşısında millet olarak bizim asli görevlerimiz nelerdir ve hangi çözüm yolları kullanılarak devletimizin birliğini ve milletimizin bütünlüğünü tehdit niteliğindeki bu örgütleri yok edebiliriz’ bunları düşünmemiz gerekmektedir” dedi.



“Sığınılacak tek limanı Türkiye’dir”


Konuşmasını sürdüren Vali Mantı; “Bilindiği üzere ülkemiz çok kısa süre önce dini duyguları amaçlarına araç kılan FETÖ gibi bir örgütün ihanetiyle karşı karşıya gelmiş ve milletimizin onurlu mücadelesiyle bu ihanet geri püskürtmüştür. Allah böylesi ihanetler karşısında milletimizi korusun ve devletimizin gücüne güç katsın. Toplumda mevcut böylesi hareket ve oluşumları sosyolojik açıdan tedavi edebilmemiz için çok dikkatli olmamız gerekmektedir. Kin, nefret ve düşmanlıktan öte bir ve beraber olmanın verdiği gerekleri yerine getirerek, devletimize sahip çıkmalı ki ehil olmayan bu gibi insanlara aman vermeden de değerlerimizi hassasiyetle korumamız gerekmektedir. Toplumun sosyolojik yapısını tedavi edelim derken yeni travmalara, düşmanlıklara ve bölünmelere sebebiyet vermemeliyiz. Bu mevcut sorunlara bir cerrah titizliğinde yaklaşılmalı ve çözüm yollarını da bu şekilde dizayn etmek zorunluluğunu gütmeliyiz. Milletimiz tarihten bu yana adalet ülküsü ışığında vicdan ve merhameti göz önünde bulundurarak toplumdaki yaraları sarma gayreti içerisinde olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Din görevlilerimizin toplum nazarında bir karşılığı vardır, bunu daha güçlü bir Türkiye yolunda ve bilinçli nesiller yetiştirmek için büyük bir özen ile değerlendirmeliyiz. Devlet ve millet olarak asli vazifemiz bir ve beraber olma duygusunu yeni nesillere aşılamak olmalıdır. Bizim temel dinamiklerimiz devletimiz, milletimiz, bayrağımız ve toprağımızdır. Bu coğrafyada mazlum insanların yegane son kale ve sığınılacak tek limanı Türkiye’dir. Biz devlet ve millet olarak inancımız gereği bunu yapmaktayız ve yapmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.