YEREL HABERLER - 12 Nisan 2017 Çarşamba 13:25

Ahıska Türklerinde kız isteme geleneği

A
A
A
Ahıska Türklerinde kız isteme geleneği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Ukrayna’dan getirilerek Bitlis’in Ahlat ilçesine yerleştirilen Ahıska Türkleri, öz vatanlarında geleneklerini özgürce sürdürüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Ukrayna’dan getirilerek Bitlis’in Ahlat ilçesine yerleştirilen Ahıska Türkleri, öz vatanlarında geleneklerini özgürce sürdürüyor.


Öz vatanda her türlü geleneklerini özgürce yürüttüklerini belirten Ahıska Türkleri, ilçede ilk kez kız isteyip kız verdiler. Kendi aralarında yaptıkları merasimin ardından, gelenekleri gereğince takı takan ve gelinin Ahıska Türklerine özgü selamlama merasimi güzel görüntüler oluşturdu.


Açıklamalarda bulunan Halime Tayfun, “Allah bizi buralara getiren, vesile olan Cumhurbaşkanımızdan, herkesten razı olsun. Bizi vatanımıza kavuşturdular. Ukrayna’da toy da düğün de ediyorduk, ancak bütün Ruslar bizi gözetliyordu. Allah’ıma şükürler olsun, vatanda birinci toyumuz olacak” dedi.


Muhammet İlyasolu ise, 72 yıllık sürgünden sonra buraya geldiklerini belirterek, “Allah Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan razı olsun. Başbakanımızdan, bütün milletvekillerinden Allah razı olsun. Bizim Ahıska Türklerinin temsilcilerinden de Allah razı olsun. Bize sahip çıkan Türk halkından Allah razı olsun” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.