YEREL HABERLER - 09 Mart 2017 Perşembe 16:03

Bitlis’te 8 Mart Dünya Kadınlar Günü paneli

A
A
A
Bitlis’te 8 Mart Dünya Kadınlar Günü paneli

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Kadın ve Genç Girişimcileri Destekleme Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (BEKGEM) tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” paneli düzenlendi.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Kadın ve Genç Girişimcileri Destekleme Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (BEKGEM) tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” paneli düzenlendi.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda yapılan etkinliğe çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan BEKGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazlım Deniz Aral, tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutladı.
“İslam’da Kadın” adlı sunumuna geçmeden, İslam öncesi toplumlarda ve diğer dinlerde kadına bakış açısını ele alan İslami İlimler Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Öğretim Elemanı M. Zahid Kuldaş, daha sonra İslam’ın kadına verdiği değeri anlattı. Kuldaş, “Kur’an-ı Kerim’de 24 defa kadınlar kavramı geçer. 24 defa da erkekler kavramı. Aslında kadın ve erkeğin bir bütünün iki parçası olduğunu Kur’an-ı Kerim ifade eder. İslam’da kadın yücedir. Çünkü İslam’ın felsefesi her peygamberi doğuran bir kadındır öğretisiyle hayat bulmuş ve bu öğretiyle devam ettirilmiştir” dedi.
Türkiye’de kadınların siyasi ve hukuki haklarını pek çok batı ülkesinden daha önce elde ettiklerini belirten Sosyal Bilimler MYO Öğretim Görevlisi Nurten Ebru Özdemir ise, kadınların çalışma yaşamına katılımının dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sanayi devriminin oluşturduğu toplumsal değişimle beraber gerçekleştiğini ifade etti. Kadınların çalışma hayatında yaşadığı sorunlar, çalışma hayatında kadına verilen haklardan da bahseden Özdemir, kadınların çalışma hayatına yönelik projelerle sunumunu bitirdi.
Temel amacı kadın için hayatın her alanında eşit haklar elde etmek olan kadın hareketinin yeni bir sistem ve yaşam biçimi vaadiyle ataerkil sistemi tüm kurul ve destekçileriyle eleştirerek ortaya çıktığını ifade eden Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Bölümü Öğretim Üyesi M. Bakır Şengül de, kadınların hak mücadelesinin tarihsel gelişimini örnekler vererek anlattı.
Sosyal Bilimler MYO Öğretim Görevlisi Sıla Sabancılar Eren, toplumsal cinsiyetin kendi başına bir eşitsizlik ilişkisi içermeyen bir farklılığın (biyolojik farklılık); toplum ve kültür içinde eşitsiz, hiyerarşik bir farklılığa dönüştürülmesi olduğunu ifade etti. Feminizmin tarihsel gelişimini anlatan Eren, ilk feminist kadınlardan bahsederek, başlıca feminizm türleriyle sunumunu bitirdi.
Panel, soru-cevap bölümünün ardından BEKGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazlım Deniz Aral’ın konuşmacılara çiçek takdim etmesiyle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kira tespit davalarında dava sayısını ve mağduriyeti azaltacak bir ihtiyati tedbir önerisi Kanun’a göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır. Kiraya verenin tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuçlanmasının birkaç yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak, emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararının mağduriyeti azaltacağını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuç alınabilmesinin maalesef birkaç yıl sürebildiğini belirtti. Kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti. Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşanıyor. “Emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararı, mağduriyeti azaltır” Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı. Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti. Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü. Ayrıca bu uygulamanın, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacağına da dikkat çekti.