GENEL - 02 Kasım 2018 Cuma 09:10

Bitlis’te nar hasadı yapılamadı

A
A
A
Bitlis’te nar hasadı yapılamadı

Bitlis’te her yıl tonlarca verim alınan narda hava şartları ve hastalık nedeniyle bu sene bir kilo bile hasat yapılamadı.

Bitlis’te her yıl tonlarca verim alınan narda hava şartları ve hastalık nedeniyle bu sene bir kilo bile hasat yapılamadı.


Bitlis-Baykan karayolu üzerinde bulunan Narlıdere ve Alaniçi köylerindeki çiftçiler, bu mevsimde yol kenarlarında nar satarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Hastalığın vurduğu bölgede nar ağaçlarından istedikleri verimi alamayan çiftçi Ecevit Erken, yaklaşık 150 ağacında bulunan bütün narların çatladığını belirtti. Nar üreticisi Erken, hasat döneminde sağlam nar bulamayınca elde kalan çatlak narlardan ise geleneksel yöntemlerle nar ekşisi yapacaklarını ifade etti.


Köyde nar ağaçlarının yüzde 90’ına hastalık vurduğunu ifade eden Erken, yetkililerle görüştüklerini ancak bu yıl bütün nar ağaçlarında bu tür hastalığın olduğu cevabını aldıklarını kaydetti. Ecevit Erken, kendi evlerine götürecek kadar bile verim alamadıklarını ifade ederek, “Bu yıl nardan hem sıcaktan hem de hastalıktan dolayı hiçbir verim alamadık. Biz her yıl nardan çok iyi verim alıyorduk. Bu yıl aniden hepsi çatlayıp bozuldu. Birkaç numune götürüp yetkililere gösterdik, ancak bu hastalığın her yerde olduğunu söylediler. Bu narların dört çeşidi var, tatlısı var, ekşisi var, zivziği ve mayhoş olanı var. Havaların sıcak olmasından dolayı olduğunu söyleyenler de var ama her yıl burada yaz mevsimi Bitlis merkeze nazaran sıcak geçer. Bana ait 150 nar ağacım var, narım bozulup hastalık vurmasaydı yaklaşık 30 tona yakın verim alacaktım. Ama bu sene bir kilo bile verim alamadık” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.