GENEL - 07 Kasım 2018 Çarşamba 23:30

Lösemiyi yendi, şimdi hastalara umut oluyor

A
A
A
Lösemiyi yendi, şimdi hastalara umut oluyor

Bitlis’in Tatvan ilçesinde 4 yaşındayken yakalandığı lösemi hastalığını yenen 25 yaşındaki Cem Kutlu, 1 yıldır hemşire olarak görev yaptığı hastanede hastalara yardımcı oluyor.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde 4 yaşındayken yakalandığı lösemi hastalığını yenen 25 yaşındaki Cem Kutlu, 1 yıldır hemşire olarak görev yaptığı hastanede hastalara yardımcı oluyor.


Tatvan ilçene bağlı Kıyıdüzü köyünde ikamet eden 25 yaşındaki Cem Kutlu, yaklaşık 1 yıldır hemşire olarak görev yaptığı Tatvan Devlet Hastanesi’nde hastalarla yakından ilgileniyor. Henüz 4 yaşındayken yakalandığı hastalığı karşı pes etmeyerek 3 yıllık mücadele sonucunda sağlığına kavuşan Cem Kutlu şimdi ise, hastaneye gelen hastaların sağlığı için mesai harcıyor. Hastalıkta moral ve desteğin önemine dikkat çeken Kutlu, hastaneye gelen hastaların moral ve motivasyonu içinde ayrı bir çaba sarf ediyor.



“Hastalara şifa olmak için hemşire olmaya karar verdim”


Çocukken yakalandığı lösemi hastalığını zorda olsa atlatabildiği için mutlu olduğunu dile getiren Cem Kutlu, geçirdiği hastalık neticesinde hastalara şifa olmak için hemşire olmaya karar verdiğini söyledi.


Lösemiyi atlattıktan sonra hayatının her döneminde lösemili çocuklar için çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Kutlu, “1999 yılında hastalandım ve ailem beni Tatvan’daki hastaneye götürdü. O dönemde ben henüz 4 yaşındaydım ve oradaki doktor kanser şüphesiyle beni Van’daki hastaneye sevk etti. Ailem beni hemen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Orada bana Lösemi hastalığı teşhisi konuldu. Löseminin ALL olan hastalığına yakalanmıştım. Yaklaşık 3 yıl kemoterapi tedavisi aldım. Van’da tedavi gördüğüm sürede doktorumun Ankara’ya tahini çıktı ve bende Ankara’ya götürüldüm. Ankara’da 1 yıl devam eden tedavime tekrardan Van’da devam edildi. Tedavi süren 2002 yılında tamamlandı ve 2 yıl sonra vücudumda döküntüler oluştuğu için ailem beni tekrar Van’a götürdü. Kontrolden geçirildim ama herhangi bir sıkıntı görülmedi. Her yıl düzenli olarak kontrollerimi yaptırıyorum ve şuan gayet sağlıklıyım. Eski rahatsızlığımdan dolayı ailem benim sağlıkta okumamı çok istiyordu. Hemşire, doktor, diş hekimi ve benzeri bir branş seçmemi istiyorlardı. 2012 yılında ben Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’ni kazandım. 2013 yılında yani üniversite döneminin ikinci yılında Ege Üniversitesi LÖSEV Topluluğu başkanlığına seçildim. Yaptığımız bütün çalışmalar tamamen lösemili çocuklar içindi. 4 yıl okulum devam etti ve bir da staj olmak üzere toplam 5 senede tamamlandı. Sonra burada çalışmaya başladım. Yaklaşık bir yıldır Tatvan Devlet Hastanesi’nde beyin ve sinir cerrahisi ameliyathanesinde hemşire olarak görev yapıyorum” dedi.



“Moral verirseniz iyileşme payı çok daha iyi olur”


Lösemi hastalığının en büyük tedavi yöntemlerinden birinin moral olduğunu söyleyen Kutlu, “Moral verirseniz iyileşme payı çok daha iyi olur. Lösemi hastalığı yenilebilen bir hastalıktır. Tabiki erken teşhis, doğru tedavi ve psikolojik destek çok önemli. Lösemi hakkındaki tüm gerçeklikleri hep birlikte öğrenelim, birlikte bilinçlenelim ve herkese duyuralım. Lösemiyle mücadele etmiş birinin meslek olarak hemşireliği tercih etmesinin bazı insanlar tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. Ben hemşireliği isteyerek seçtim. Sağlık sektöründe çocuklara büyük moral olacağımı düşünüyordum. Bu benim için çok önemli. Şimdi hastalara bire bir yardım edemiyorum. Ben kanserli çocukların içinden geldim, kendimi onlarla eş görüyorum. Türkiye’deki herkesin yaşadıklarımızı bilmesini istiyorum. Çocukları görünce gözlerim doluyor, içim acıyor, ağlamak istiyorum ama hemşirelik güzel bir meslek. Çocukları güldürebilmek için çalışıyorum. Benim için önemli bir şey. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kutlu olsun” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sığacık’ta İsmail Yetişkin coşkusu Yerel seçim öncesi halk buluşmalarını sürdüren CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı ve Başkan Adayı İsmail Yetişkin, Sığacık’ta miting yaptı. Binlerce kişi tarafından karşılanan Yetişkin, vatandaşlardan destek istedi. Yeni dönemde tekrar aday gösterilen CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, seçime günler kala çalışmalarını sürdürüyor. Mahallelerde miting düzenleyerek vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin’in son durağı Sığacık oldu. CHP Seferihisar İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar ve CHP’li belediye meclis üyesi adaylarında hazır bulunduğu miting öncesi binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle destek yürüyüşü düzenledi. Sığacık’ta düzenlenen mitingde ise binlerce kişi alanı doldurdu. Yetişkin’in sözleri sık sık sloganlarla kesilirken, “Seferihisar goca başkanla emin ellerde”, “Sen, ben yok, biz varız" dövizleri dikkat çekti. Adaylığını geri çeken ve Yetişkin’e desteğini açıklayan Gelecek Partili Halil Budak da, mitinge katılanlar arasında yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İsmail Yetişkin’e destek vererek vatandaşlardan oy istedi. Vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin, Sığacık ile ilgili diğer adayların söylemlerine tepki gösterdi. Yetişkin, "2009’dan sonra Sığacık nereden nereye geldi? 15 yılda Avrupa’dan Amerika’dan turistlerin geldiği bir turizm merkezi oldu. Kimin döneminde yapıldı bunlar? Tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi döneminde. Hiç merak etmeyin. Sığacık bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi ile cennet gibi olmaya devam edecek" diye konuştu. Yetişkin, “Şimdi benim karşımda iki AK Parti adayı var; biri asil, biri yedek. Asil AK Parti adayı ’Sığacık’ı turizm cenneti yapacağız’ diyor. Siz cenneti bırakın, önce elimizden aldığınız Girlen’i yapın. Ben size söyleyeyim; Girlen’e bir çivi çakmadılar, bundan sonra da çakmayacaklar" dedi. Memleket Partisi adayını eleştiren Yetişkin, "Bu dördüncü adaylığı. Artık bir kendine parti kurup aday olmadığı kaldı. Onu da gelecek dönem yapar herhalde. Şimdi bu aday biliyorsunuz 1999’dan 2009’a kadar belediye başkanlığı yaptı burada. O günden beri de her seçimde aday. 2014 ve 2019’da AK Parti’den aday oldu" diye aktardı. Yetişkin, şöyle devam etti: "Biz 5 yıl boyunca yine işimiz gücümüz Seferihisar diyeceğiz. Sen ben yok, biz varız. Sen olmazsan bir eksiğiz. Sen varsan tamamız. Şundan emin olun; biz kazanacağız, önümüz aydınlık, önümüz zafer."
Rize Mahkemeden deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahına ‘ayıplı mal değil’ kararı Rize’de yaşayan bir vatandaşın deterjana dayanaklı olmayan mutfak tezgahı nedeniyle açtığı davada mahkeme, mutfak tezgahı için "Ayıplı mal değil" kararı verdi. Rize’de yaşayan Alaattin G., satın aldığı mutfak tezgahının yemeğe ve bulaşık deterjanına maruz kaldığında aşınma yaptığını ve kendisine ayıplı mal satıldığını öne sürerek tezgahı yaptırdığı kişiye dava açtı. Mahkeme, tezgahta kullanılan mermerin sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğunu ancak kullanım hatasından kaynaklı bu duruma geldiği tespiti gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Alaattin G.’nin avukatı ise ‘’Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir’’ dedi. Rize’de yaşayan Alaattin G., 2022 yılında mutfağı için Halil İbrahim O.’ya tezgah yaptırdı. İddiaya göre, Alaattin G.’nin yaptırdığı yeni tezgahında en ufak bir yemek dökülme sonucu iz kaldı ve kısa bir süre içinde tezgahta aşınma meydana geldi. Bunun üzerine Alaattin G., avukatı Emrullah Gözcü aracılığıyla Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tezgahı satın aldığı Halil İbrahim O.’ya dava açtı. ‘’Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir’’ Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, ‘’Mutfak için olağan kullanıma uygun, her evde kullanılan temizlik ürünleri dışında herhangi bir kimyasal madde kullanmıyorum. Tezgahımı alanında uzman bir ustaya gösterdim. Aldığım yazıda, kullanılan mermerin mutfak tezgahı olma niteliğinde ve materyalinde olmadığı ifade edildi. Tüketici olarak bu ürünü satın alırken herhangi bir leke tutmayacağı, aşınma yaşanmayacağı tarafımıza söylenmiş, kısa bir süre sonra da fotoğraflardan görüleceği üzere tezgahta aşınmalar meydana gelmiştir. Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir. Mahkemece uzman mühendis bilirkişi olarak görevlendirilerek tezgahın ayıplı olup olmadığının tespitini istiyorum’’ ifadelerine yer verildi. Bilirkişi tezgahta kullanılan mermerin suya ve güneşe dayanıklı olmadığını ancak kişisel kullanıma bağlı bozulmalar olduğuna karar verdi Tezgahın ayıplı olup olmadığının tespiti için dava dosyası bilirkişiye gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Yapılan incelemede mutfak tezgahında kullanılan mermerin ‘verde guatemala’ adıyla bilinen Hindistan menşeli yeşil renkli bir mermer olduğu ve bu malzemenin yüzeyinin çok hassas olduğu, suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı görülmüştür. Tezgahın kimyasal birleşimli malzeme değil sıradan kullanımı olan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu, keşif sırasında da mermerin kenarında ve yüzeyinde matlaşma ve bozulma olduğu, bu kısımlarında kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mutfak tezgah mermerinin üretimden kaynaklı bir hatasının olmadığı, kişisel kullanıma bağlı olarak temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir” denildi. Dava reddedildi: ‘’Kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edilmiştir’’ Kararını açıklayan Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ürünün ayıplı mal olmadığı gerekçesiyle Alaattin G.’nin davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, ‘’Bilirkişi, tezgah için kullanılan mermerin suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı, sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu ancak bazı kısımların kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı ve üretimden kaynaklı bir hata olmadığı yönünde görüş vermiştir. Mutfak, tezgah mermerinin kişisel kullanıma bağlı temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ürünün ayıplı mal niteliğinde olmadığı, cinsi gereği kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir’’ ifadelerine yer verdi. ‘’Fıkra gibi bir karar’’ Karara itiraz eden Alaattin G.’nin avukatı Emrullah Gözcü, “Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Devletimiz reform üstüne reform yapsın, kanunu uygulayanlar düzelmedikçe sonuç adaletsizlik. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir” dedi.