- 23 Ağustos 2017 Çarşamba 09:21

USMED Başkanı Sosyal Medya Uzmanı Said Ercan;

A
A
A
USMED Başkanı Sosyal Medya Uzmanı Said Ercan;

Sosyal medya alanında Türkiye ve dünyanın ilk sivil toplum kuruluşu (STK) olan Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Sosyal Medya Uzmanı Said Ercan, sosyal medya yüzünden insanların konuşma yetisini kaybetmeye başladığını söyledi.

Sosyal medya alanında Türkiye ve dünyanın ilk sivil toplum kuruluşu (STK) olan Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Sosyal Medya Uzmanı Said Ercan, sosyal medya yüzünden insanların konuşma yetisini kaybetmeye başladığını söyledi.


İHH Genel Merkezi’nin Doğu ve Güneydoğu illerindeki lise öğrencilerine yönelik olarak Bitlis İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Derneği’nin (Bitlis İHH) ev sahipliğinde Bitlis’te düzenlenen yaz kampı programı kapsamında öğrencilerle bir araya gelen USMED Başkanı Sosyal Medya Uzmanı Said Ercan, "İnternet ve Sosyal Medya Bağımlılığı" konulu bir konferans verdi. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen konferansta konuşan Said Ercan, internet ve sosyal medya bağımlılığının günümüzdeki olumsuz yönleri ve yol açtığı tehlikelere dikkat çekti.



“Bağımlılık uyuşturucu gibi bir çeşit hastalıktır”


Sosyal medyanın yararlı olduğu kadar kontrolsüz kullanımının birtakım yan etkilere yol açtığını ifade eden Ercan, “Elektrik, internet ve sosyal medya ile birlikte bir birimize daha çok ulaşılabilir hale geldik, ancak aile içi iletişim maalesef azaldı. Buna dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bağımlılık bir çeşit hastalıktır, yani bir uyuşturucu bağımlılığından çok da farklı değil. Yani birinde bir madde var diğerinde ise soyut bir madde var. Bu yüzden dikkat etmek gerek, bağımlılığa kaçan yerlerde bağımlılığa dur demek lazım, bağımlı olduğumuz uygulamaları silmemiz lazım, bunu saate döküp günlük bir saat bölümü yapmak lazım. Bunları yaptıktan sonra inşallah yavaş yavaş bağımlılıktan kurtulmuş olacağız. Ailelerde sosyal medyayı kullanırken bağımlılığın farkında olarak vakit geçirmeyi öğrenmeleri lazım” dedi.



“Sosyal medya yüzünden konuşma yetimizi kaybettik”


Günümüzde insanların sosyal medya yüzünden artık konuşma yetilerini kaybetmeye başladığına dikkat çeken Said Ercan, “Sanaldan çok aktif konuşunca, teks tabanlı konuşunca, Whatsapp’tan teks tabanlı konuşunca zamanla konuşma yetimizi kaybetmeye başladık. Düşünün Whatsapp’a sesli ve görüntülü konuşma geldi ama biz hala yazıyoruz. Niye? Çünkü alıştık, konuşmayı unuttuk, konuşma yetimizi kaybettik. Günlük yaşamda konuşurken karşımızdakinden gözlerimizi kaçırıyoruz, heyecanlanıyoruz, ne diyeceğimizi unutuyoruz, kelimeler arka arkaya gelmiyor, konuşma süremiz yavaşladı, hızlı konuşamıyoruz artık. Bunun sonucunda da bu sosyal bir fobiye dönüşüyor, yazmayı tercih ediyoruz. Kendini ifade edemiyor, kendini açamıyor, duygularını gizliyor, mimiklerini kullanamıyor, üzülecek ama üzülme işareti yapamıyor. Çünkü; tüm bunları sosyal medyada bir tıkla yapıyoruz, bir ikonla farklı farklı duygu veriyoruz. Ama şimdi insanlar mimiklerini nasıl kullanacağını bilmiyor, gülmesi, ağlaması sahte hale geldi ve bu sefer gerçek mimiklerini kaybetti. Buda konuşma yetisinin kaybolmasına neden oldu. Artık batıda konuşma kursları açılmış durumda. Yakında her halde Türkiye’de de ücretli konuşmaya gideceğiz her halde. Çünkü insanlar konuşup, dertleşecek arkadaş bulmakta zorlanıyor” diye konuştu.



“Beş dakikada bir telefona bakıyoruz”


Türkiye ortalamasında insanların her 5 dakikada bir dönüp telefonlarına baktıklarını aktaran Ercan, "Bu insanlar sürekli sosyal medya için telefona dönüp dönüp bakıyor. Kullanıcılar her gün ortalama 5 dakikada bir telefonuna bakıyor. Normalde cüzdanımızı kaybettiğimizde bunun yanımızda olmadığını 3 saatte fark ediyoruz ama telefonu kaybettiğimizi 5 dakikada anlıyoruz. Dolayısıyla her 5 dakikada bir telefona bakar hale geldik. Bu çok ciddi bir oran ve bizi dikkat dağınıklığına sevk eden bir orandır. Bugün birçok büyük şehirde çocuklar artık dikkat dağınıklığı sebebiyle psikologlara gidiyor, kendisini veremiyor çünkü aklı hep sosyal medyada kalıyor” dedi.



“Günde 5 saatimiz sosyal medyada geçiyor”


Her geçen gün sosyal medyada harcanan zamanın giderek arttığına dikkat çeken Ercan, “Resmi rakamlara göre her ne kadar 3 saat olsa da insanlar her gün yaklaşık 5 saatini sosyal medyada harcıyor. Bunun sonucunda da uykumuzdan, değerli zamanımızdan, insan ilişkilerimizden, mesleğimizden, aile ilişkilerimizden, sağlığımızdan ve özel olarak kendimize ayırdığımız vakitten çalıyoruz. Bunların hepsi bir araya geldiğinde her şeyi eksik yaşamaya başlıyoruz. Sosyal medya için çaldığımız bu vakit bizim hayatımızın kalitesini düşürüyor. Onun için daha kaliteli bir hayat yaşamak istiyorsak; sosyal medyayı maksimum düzeyde verimli kullanıp minimum zaman harcamamız gerekiyor. Bu olursa bizim için daha faydalı olacaktır” dedi.



“Sosyal medyada beğenilmeme psikolojiyi bozuyor”


Sosyal medyada beğenilmeme korkusunun insanlarda psikolojik sorunlara yol açmaya başladığına vurgu yapan Uluslararası Sosyal Medya Derneği Başkanı Said Ercan, "Sosyal medyada bir şey paylaştıklarında insanlar hemen ’kaç beğeni oldu, kaç kişi gördü?’ diye bakıyor. Sosyal medyada beğenilme kullanıcıları mutlu ediyor. Beğenilmeme ile karşılaşan kullanıcılarda ise psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Sosyal medyada beğenilmeme psikolojiyi bozuyor. Bu defa da kötü bile olsa o şeyi yapmaya eğilim gösteriyor. Yani ucuz, saçma sapan bir şey beğeniliyorsa oda onu yapmaya çalışıyor. Ve daha sonrasında o beğenilme duygusu psikolojik ihtiyaca giriyor. Birisi beğenmediği zaman kendisini kötü hissediyor ve psikolojikmen bir yıpranmışlık, mental yorgunluk ve tüketilmiş sendromuna yakalanıyorlar. Burada en büyük görev aileleri düşüyor. Ve en önemlisi anne ve babanın sosyal medyayı öğrenmesi gerekir. Ailelerin çocuklarını özellikle sosyal medyada daha çok takip edip, kesinlikle başıboş bırakmaması gerekiyor. Onlarla arkadaş olup onları anlamaya çalışmaları ve gerekirse sosyal medyada çocuklarının paylaşımlarını beğenip yorum yapmaları gerekir. Çocuklar aileleri tarafından doğru şekilde kontrol altına alınması durumunda bu tehlike en asgari düzeye indirilmiş olacaktır” şeklinde sözlerini tamamladı.


Düzenlenen konferans soru-cevap şeklinde sona ererken, konferans sonrası Bitlis İHH Başkanı Muzaffer Taşcan tarafından Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan’a Mescid-i Aksa maketi takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta 23 Nisan coşkusu Esenyurt Belediyesinin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlediği Çocuk Şenliği’nde minikler birbirinden renkli etkinliklerle unutulmaz bir bayram geçirdi. Belediye Başkanı Ahmet Özer, miniklerin bayramını kutlayarak, “Belediye olarak çocuklarımızın iyi yetişebilmesi için onlara imkân sunmamız lazım. Bu bizim kendi ülkemize olan borcumuzdur. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz. Kendi çocuklarına sahip çıkmayan milletler asla doğru bir gelecek oluşturamaz” dedi. Her fırsatta çocukların yüzünü güldüren Esenyurt Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da birbirinden eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Esenyurt Eski Belediye Bahçesi’nde gerçekleşen programa Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, birim müdürleri, başkan yardımcıları, yüzlerce çocuk ve aileleri katıldı. Çocuklar, onlar için hazırlanan konser ve tiyatro oyunlarının yanı sıra şişme oyun grupları, yarışmalar, maskot karakter, palyaço ve yüz boyama etkinlikleriyle doyasıya eğlendi. Çocuk Şenliği’nde keyifli vakit geçiren çocuklar ve aileleri Başkan Özer ile bol bol fotoğraf çekilerek düzenlenen etkinlik için kendilerine teşekkür etti. “Keşke her gün böyle bayram olsa” Başkan ı Özer, “Burada cıvıl cıvıl çocukları gördüğümde günlerdir gece gündüz çalışmanın neden olduğu yorgunluğu bir anda unuttum. Keşke her gün böyle bayram olsa dedim. Bizim belediye olarak önemsediğimiz guruplar var. Kırmızıçizgilerimiz; en başta annelerimiz ve çocuklarımız ve gençlerimiz. Burada çocuklarımızın daha iyi yetişebilmesi için en önemli özellik iyi bir eğitim almalarıdır. Bu gün Kaymakam Bey’e de, Milli Eğitim Müdürümüze de söyledim. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onların iyi yetişebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığının buraya yatırım yapması ve artık çocuklarımızın 60 kişilik sınıflardan kurtulması lazım. Eğitim niteliği yüksek bir sisteme kavuşmamız lazım. Aslında çocuklarımız çok zeki. Biraz önce makamımı bir kız çocuğuna devrettim. Adı Nehir’di. Öyle bir konuşma yaptı ki, öyle isteklerde bulundu ki gerçekten şaşırdım. Dedim ki belediye başkanlığını sen yürüt, bu kadar bilgi birikimin var” diye konuştu. “Çocuklarımıza yeteneklerini keşfedebilmeleri için imkanlar sunacağız” Çocukların yeteneklerini keşfetmeleri ve kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli imkanlar sunacaklarını belirten Başkan Özer şunları kaydeti: “İlçemizde çok zeki çocuklarımız var. Bütün mesele onlara imkân sunmak. Peki, biz ne yapacağız? Biz Esenyurt Belediyesi olarak annelerimiz işe giderken gözlerinin arkada kalmaması için kreşler yapacağız. En önemli gördüğümüz ve acilen yapacağımız şey kreş. Beş tane kreş yerinin tespiti için arkadaşlara talimat verdim. Hemen yapacağız. Size ilk müjdem bu olsun. Kreşlerimiz geliyor Allah’ın izniyle. Belediyemiz bütün bu faaliyetlerini ara vermeden yapacak. Resim atölyeleri, müzik atölyeleri, sinema ve tiyatro kursları etkinlik alanlarımızda devam edecek. Çünkü çocuklarımızın kendi içindeki yeteneklerini gerçekleştirebilmesi için onlara bu olanakları belediye olarak bizim sunmamız lazım. Burası sizin belediyeniz, başkasının değil. Her zaman sizin hizmetinizde olacak. Annelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin ve de özellikle de çocuklarımızın hizmetinde olacağız. Evinize gelir gider gibi belediyeye geleceksiniz. Salonlarımızı, kültür merkezlerimizi kullanacaksınız. Özellikle çocuklarımızın yetişebilmesi için elimizden gelen her desteği sonsuz bir biçimde sağlayacağız. Bu 23 Nisan, Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti kurduktan sonra çocuklara armağan ettiği bir bayram. Bir kez daha 23 Nisan Bayramı’nız kutlu olsun sevgili çocuklar. Size görkemli bir gelecek diliyorum. Yolunuz açık olsun.”
Çorum Bayat’ta yamaç paraşütü etkinliği Çorum’un Bayat ilçesinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde yamaç paraşütü etkinliği düzenlendi. Türkiye’nin farklı illerinden gelen yamaç paraşütü tutkunları, Asma Tepesi Yamaç Paraşüt Alanında bu özel günü hem coşkuyla kutlamanın hem de gökyüzünde özgürlüklerini hissetmenin keyfini yaşadılar. Göz alıcı manzaralar eşliğinde yapılan uçuşlar, hem sporcuları hem de izleyicileri büyüledi. Bayat’ın Türkiye’nin bütün illerinden sporcuların yamaç paraşütü için geldiği bir merkez olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Bahadır Ünlü, Asma Tepesinin kuzey rüzgarlarının başlangıç ve bitiş noktası olduğu için paraşütçüler için vazgeçilmez olduğunu söyledi. Asma Tepesi’nin yamaç paraşütü için çok uygun bir alan olduğunu anlatan Ünlü, “Burası ayrıca uzun mesafe uçuşları içinde uygun. Daha önce buradan bir sporcumuz kalkış yaparak Konya’ya kadar uçuş gerçekleştirdi ve Türkiye rekoru kırdı. Asma Tepesinde yapacağımız düzenlemelerle çok daha geniş katılımlı, uluslararası etkinlikler düzenleyebileceğiz. Bu sayede ilçemizin tanıtımına da katkı sağlayacağız” dedi. Bayat’ın doğal güzellikleri hakkında da bilgiler veren Ünlü, “Yamaç paraşütü veya diğer etkinlikler için gelen misafirlerimiz Kuşçaçimen yaylasında da kamp yapabilirler. Mesire alanında pikniğini yapabilirler. Aileleriyle güzel bir gün geçirebilirler. Ayrıca ilçemiz doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi güzelliklerinin yanı sıra Derekutuğun bölgesinde binlerce yıllık madenlere sahip” ifadelerini kullandı.